Sevgili Merlin okuru. Bugün çok işim vardı, öyle böyle değildi yani. Ne yazsam ne yazsam diye çok düşündüm. Sonunda muhteşem bir fikir geldi Murat’tan. O kadar oyun oynuyoruz değil mi? Bu oyunları oynarken sürekli ot gibi oynamıyoruz sonuçta, yanlarında bir şeyler yiyip içiyoruz, bazen arkadaşımızla oynuyoruz, bazen sevgilimiz ile oynuyoruz, bazen sadece bir kupa kahve koyup Civilization başında sabahlıyoruz.
Peki ama, oyun oynarken en az oynadığımız oyun kadar önemli olan bu “oyunun yanında giden şeyler” nelerdir dersiniz? İşte sizin için 5 tanesini biz düşündük.
1. Envai çeşit abur cubur!
Şimdi kimse yalan söylemesin. Oyuncular olarak türlü türlü abur cuburu mideye indirmeyi seviyoruz. Hatta ben bu yazıyı yazarken bile bir adet çikolata bir dilimde kek yedim. Oyun oynarken, en çok giden şeylerden biri şüphesiz abur cubur. Mesela kendimden örnek vermek gerekirse. Cips oyunun yanında giden en güzel şeylerden biri fakat yağlı parmaklar ve klavye ilişkisi (tercihe göre DualShock falan da olabilir) çok iyi bir ilişki değil. Bu sebeple ben cips yerken maşa ile yiyorum mesela. Demek istediğim, abur cubur olmadan oynanan oyun, yeterince değer verilmeyen oyundur.
2. Kahve, çay ve bilimum içecek!
Bunun Amerikan versiyonunu yapıyor olsaydık Mountain Dew, Dr.Pepper falan diyebilirdik fakat bu coğrafyanın insanı olarak çayı kahveyi çok seviyoruz. Bu sebeple oyun oynarken genelde bunları tüketiyoruz. Merlin’in Kazanı’nın resmi içeceği olan çay ise, oyun oynarken en çok giden şeylerden biri. İnanmıyorsanız bize sorun! Zaten sormadan söylüyoruz. Çay için, çay içirin. Çay iyidir.
3. Muz
Muz’u seçmemin ardında çok stratejik
bir neden yatıyor. Genelde meyveler eli ıslattığından dolayı, sıkıntı
çıkartabiliyor ama söz konusu muz olduğunda kesinlikle böyle bir durum
yok. Muz hem beyne gider hem el göz koordinasyonunu geliştirir. En
önemli nedeni ise altından tutup elinizi kana bulamadan rahat rahat
yenebiliyor oluşu. Bu sebeple Merlin’in Kazanı olarak resmi meyvemiz
muz.
4. Dırdır eden sevgili
Şimdi
başlığın böyle olmasına bakmayın, oyuncu insana kaç insan tahammül
edebilir ki? Empati yapalım, düşünün bakalım sevgilinizin yanındasınız, o
sürekli olarak oyun oynuyor, onu hobisinden mahrum etmekte
istemiyorsunuz fakat size ilgi göstersin de istiyorsunuz. Ne
yapacaksınız dırdır ediyorsunuz doğal olarak. Laf sokmalar, türlü türlü
imalı bakışlar, belki oyunu bittikten sonra kısa bir trip seansı. Eğer
bunlara maruz kalan kişiyseniz, kusura bakmayın çekeceksiniz. Size
tahammül eden insan bulmuşsunuz bir de şikayet mi ediyorsunuz?
5. Player 2 Sevgili
Bir önceki sayfada verdiğim örneğin gelişmiş versiyonu player 2 sevgili. Size ve oyuncu yapınıza tahammül edebilen sevgilinin bir üst versiyonu bu. Düşünsenize, sizinle oyun oynayan, oyun oynarken sizinle oynamasa bile sorular soran, sürekli olarak Tekken’de sizi yenen bir sevgili herkese nasip olmaz.
Sanırım sizi olduğu gibi kabul eden, hatta sizin gibi olan ve sizi bu yüzden seven başka bir insan oldukça nadir bulunan bir şey. Bunu sevgili ile sınırlamayalım tabii, arkadaş olabilir, hatta anneniz babanız olabilir. Kızlı erkekli, erkekli erkekli, kızlı kızlı hatta kızlı kızlı erkekli oynamak, şüphesiz oyunun yanında giden en güzel şey!
