Kimseyi affetme.
Asla vazgeçme.
Günümüzde Türk filmlerinin birçoğundan kaçan sayısız insan tanıyorum. Gerek konusu olsun, gerekse görsellik olsun bir türlü beğenmiyorlar. Nedenini kendileri de bilmiyor aslında. Ortaya atılan bir teori var ve sadece “beğenmiyorum işte” demekten öteye gidilemiyor. Oysa aralarında başarılı olan sayısız film var. Genelde dram ve komedi üzerine başarılı işler yapan Türk sineması, aksiyon ve korku olduğunda kimi zaman topallayabiliyor.
5 Mayıs günü Warner Bros. Türkiye’nin düzenlediği Panzehir’in ön gösterimi sayesinde, Türk sektörüne yeni giren bir aksiyon fiminin tadına vardım. Panzehir filmi hakkında birkaç detayı araştıranlar az çok bilirler; Cüneyt Arkın bu sefer kötü adam. Hatta akıllardaki en önemli soru; Cüneyt Arkın ölüyor mu veya dayak yiyor mu? Hani genelde kötü adamlar ya ölür ya da dayak yerler ya… Biz yıllardır Cüneyt Arkın’ı yıkılmayan adam olarak tanıdık ve hep yenen taraftaydı. Doğal olarak insanın beklentisi bir hayli artıyor ancak biz şimdilik ünlü oyuncuyu bir kenara bırakıp, 9 Mayıs tarihinde vizyona girecek olan Panzehir filmi hakkında biraz daha detay verelim.
Panzehir; aksiyon, macera ve polisiye türlerini bir araya getiren bir film. Yönetmen koltuğunda Alper Çağlar oturuyor ve konusu da bizlere bir tetikçinin hikayesini sunuyor. Manevi babası (Cüneyt Arkın) tarafından ihanete uğrayan tetikçimizin adı Kadir. Kendisi yeraltı dünyasının en korkulan adamı ve İblis Kadir olarak biliniyor. Hedefini hiçbir şekilde kaçırmıyor ancak bir gün aşık oluyor ve aşkı için de hayatını değiştirmek istiyor. Gelin görün ki bağlı olduğu aile, onu kimseye kaptırmak istemiyor ve rakiplerini ortadan kaldırmak için Kadir’e pis bir oyun oynuyorlar. İhanete uğrayan Kadir’in kurtulabilmesi için ise sadece altı saati var, eğer zamanında manevi babasının dediklerini yapmazsa hem sevdiği kadını bir daha göremeyecek, hem de ölümün tadına varacak.
Filmin başrollerinde; Edoardo Costa, Cüneyt Arkın, Emin Boztepe, Florence Eugene, Tolga Akdoğan, Christina Gottschalk ve Levent Can gibi isimler yer alıyor. Özellikle filmin fragmanını ilk izlediğinizde bol aksiyonun var olacağını düşünürsünüz. Bu durumda sizlere tavsiyem, büyük beklentiler içerisine girmeyin. Zira tüm film boyunca bir kere araç patlıyor ve o da bilgisayar efektiyle yapıldığı biraz fazla belli oluyor. Tabii ki tek efekt yüzünden tüm filmi çöpe atmak büyük haksızlık olur. Açıkçası konusu ve işleyişi bana biraz Baskın 2 filmini hatırlattı. Birilerini sürekli döven ve her şeye rağmen direnen adamın hikayesi… Az biraz esinlenme var demeden edemeyeceğim, belki de ilham alınan nokta o taraftır. Özellikle Panzehir’e uyarlanan belirli müzikler ve geçişler var ki, “olmuş bu” demeden edemeyeceğim. İnsanın içini kıpır kıpır yapan ve kimi zaman titreten o melodiler, oldukça başarılı. Arada kimi zaman tipik Türk esprileri ve samimi konuşmalar olsa bile, insanı düşündüren noktaları da mevcut.
Panzehir, belki arşivlerinizde yer almayacak ancak aklınızın bir köşesinde kalabilecek bir yapım. Kimi zaman yakın çekimde kullanılan detaylara dikkatli baktığınızda işi iyi yapan bir ekibin olduğunu göreceksiniz. Çok kötü bir film olarak değerlendirilemez ve aksiyon sahnelerinde son derece iddialı bir çıkış yakalamış. Herkese hitap etmemesi, zaten aranızdan bazılarını bu filmden itecek.
Panzehir hakkında arada yayımlanan oldukça ilginç bilgiler de mevcut. Mesela dövüş sahnelerinin çekimleri sırasında, vatandaşlar olanları gerçek sanıp birkaç kere polise ihbarda bulunmuşlar. Dahası diğer ilginç bir bilgi ise Cüneyt Arkın ve kendisi gibi oyuncu olan oğlu Murat Arkın’ı ilk defa aynı kadroda görüyoruz. Her ne kadar bir oyuncu olmasa bile Emin Boztepe, birçok Hollywood filminde rol almış ve Wing Tsun ustalarından biri olark tanınıyor. Ayrıca daha önce FBI, US Marine ve SWAT gibi kurumlara da ders vermiş. İyi seyirler.
