Röportaj

Paradise

Adventure oyunlarını ve adventure oyunu oynamayı seven, hatta sevmekten öte
hayatının bir parçası olarak onları gören herhangi birisi için bir adventure
oyunu oynamaktan daha güzel bir şey varsa, o da muhakkak iki tane adventure
oyunu oynamaktır. Hayal edilebilecek daha iyi bir ihtimal de, tahmin ediyorum
ki, elleri havaya kaldırarak eski Lucas oyunları kadar iyilerin yeniden
günümüzde de var olmasını dilemekten başka şey değildir bizce. Aslına bakarsanız
günümüz standartlarının da yavaş yavaş ona yönelmeye başlayacağına dair
umutlarımız yeşeriyor. Nitekim yeni kurulan firmalar ile birlikte önümüzdeki
günlerde karşımıza çıkacak olan oyunlar baz alınacak olursa, epey kaliteli ve
geçmişin güçlü oyunlarının benzerleri yine bizlerle olacak. Bu güzel gelişmeler
de pek tabi ki adventure meraklılarının işine yarayacak olsa gerek. Zira eski
güzel oyunları yâd etmek her ne kadar bizlere mutluluk verse de, artık yeni
soluklar arıyoruz.

Benoit Sokal ise günümüzün belki de yaratıcı en güçlü çizerlerinden. Onun
çizimleri sonucunda muhteşem Syberia dünyasını bilgisayarlarımıza konuk ettik.
Sonucunda karşılaştıklarımız da onun hayal gücü sonucunda oluşan inanılmaz doğa
manzaraları ve güzel bir hikâyeydi. Sırada, bambaşka bir firma ile gelecekteki
planları yer alıyor.


Tıpkı kendi gibi Microids’den ayrılan başarılı arkadaşları ile kurduğu White
Birds Productions şirketi yeni ufuklarına pupa yelken ilerliyor. İlk meyvelerini
ise Lost Paradise adlı bir adventure oyunu ile vermeye hazırlanıyorlar.
Adventure oyunculuğu için muhteşem bir görünüm niteliğindeki bu oyun sayesinde
Benoit Sokal’ın o inanılmaz yaratıcılığının parmaklarındaki kalemden dökülenler
ile birlikte bambaşka bir dünyayı daha kendimize mesken edineceğiz. Kendisinin
önceki oyunlarını dikkate alırsak Benoit Sokal’ın işte bu yeni oyununda da çok
eğlenceli bir senaryo yine bizlerle beraber olacak. Muhteşem grafikler ise tabi
ki bunun sadece bir yan etkisi olarak ortaya çıkacak. E, haliyle bu gelişmeye
kayıtsız kalamazdık ve Merlin’in Kazanı ile TrGamer’ı buluşturacak olan bir
röportaj ile Benoit Sokal’ı sizlere sunmayı düşündük.

Dilerseniz fazla vakit harcamadan kendileri ile yeni oyunları Lost Paradise
hakkında gerçekleştirdiğimiz röportaja geçelim. Röportajı TR Gamer’dan Hüseyin
Karaca ile beraber yaptık. Sorularımızı ise White Birds Production’dan Michel
Bams ve Benoit Sokal cevapladı. Kendilerine gösterdikleri ilgi ve bize
ayırdıkları zaman için teşekkür eder, Microids ile ilgili sorularımızı yanıtsız
bıraktıları için teessüflerimizi bildiririz 🙂

Öncelike bize biraz kendinizden ve White Birds Production’da ki
konumunuzdan bahseder misiniz?

Tabi ki. İsmim Michel Bams ve White Birds Productions’ın dört kurucusundan
birisiyim. Diğerleri Benoit Sokal, Oliview Fontenay ve Jean-Philippe Messian.
Firmamızda ben daha çok satış ve market işleriyle ilgilenmekteyim.

Hepimizi biliyoruz ki daha önce Syberia’da görev aldınız. Şimdi “Lost
Paradise”da Syberia’da çalışan ekipten kaç kişi çalışmakta. Bu ekip hakkında
bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Açıkçası ben, Amerzone ve Syberia yayıncının elinde iken Microids’e katıldım.
“Lost Paradise” da ise 35 kişi çalışmakta. Bunların bir kısmı White Birds
Productions’ta bir kısmıda diğer şirketlerde çalışmakta.

Bir süre önce bir röportajınızda Kate Walker oyunlarına devam etmek
istediğinizi okumuştuk. Syberia’nın haklarını almaya çalışacak mısınız? Daha
doğrusu Syberia’nın devamı gelecek mi?

Kate Walker’ın bütün hakları Microids’e ait. Benoit’in şu anda Kate Walker
üzerine yeni oyunlar yapmak gibi bir düşüncesi yok. Aynı şekilde White Birds’ün
de gelecek planlarında Kate Walker yer almamakta.



“Lost Paradise” üzerinde çalışmaya ne zaman başladınız? Gelecek planlarınızda
başka oyunlar ve özellikle farklı türlerde oyunlar var mı?

Firmamızı 2003 Ağustos’ta kurduk. Bu zamandan beri “Lost Paradise” üzerinde
çalışmaktayız. Tabi ki başka projelerimiz var. Bunların başında yeni macera
oyunumuz “Aquarica” var. Bunlarla beraber çocuklar için bazı oyunlar üzerinde
çalışmaktayız.

“Lost Paradise” in hikayesinden ve ana karakterinden bize bahseder misiniz?
Tabi ki. Oyun Afrika’da geçmekte. Ana karakterimiz Ann, acımasız bir diktatör
olan Rodon’un kızı. Rodon, Ann’i kralı olduğu ülkesine yani Maurania’ya çağırır.
Çünkü diktatörümüz kısa süre içinde öleceğini düşünmektedir ve kızını son kez
görmek ister. Ann ise bu daveti kabul eder fakat yolculuğu sırasında uçağı
düşer. Uyandığında ise hafızasını kaybetmiştir.

Bize biraz oyunun atmosferinden ve dünyasından bahseder misiniz?
Oyunun atmosferi hem gerçekçi hem de fantastik. Oyun içerisinde bir çok “gerçek
olabilecek” ve tam anlamıyla “fantastik” öğeler var. Hikaye, dört farklı
alt-dünya’da geçiyor. Çok fazla detaya girmeden kısaca bu dünyalar hakkında size
bilgi vereyim

1. Dünya – Palate: Bu dünya ülkenin kuzeyinde yer almakta. Ann, burada uyanıyor
ve yaşlı bir Prens’le tanışıyor. Bu garip Prens, Ann’in, bir siyah leoparı
doğduğu yere geri getirmesini istiyor.
2. Dünya – Baboab ağaçlarının üzerinde yaşıyan bir kabile. Bu kabile için
yeryüzünden gelen herşey bir tabu yani yasak. Bu yüzden kesinlikle yeryüzüyle
temasa geçmiyorlar.
3. Dünya – Bir elmas madeni. Yeryüzünün oldukça altında bir maden.
4. Dünya – Kral Rodon’un yaşadığı devasa bir gemi.

Oyunun arayüzü nasıl olacak? Syberia’adan alışık olduğumuz bir arayüz mü
göreceğiz?

“Lost Paradise”, klasik bir “point & click” macera oyunu. Bu yüzden bu türdeki
oyunlarla aşağı yukarı aynı arayüze sahip olacak. Tabi ki bazı yenilikler
katacağız.



Oyuncular oyun süresince farklı seçeneklerle hikaye akışını
etkileyecebilecekler mi? Yoksa doğrusal bir hikaye akışına mı sahip olacağız?

Hayır. Hikaye akışı tam olarak doğrusal olacak. Örneğin 1. Dünya’yı tamamlamadan
2. Dünya’ya geçiş mümkün olmayacak.

Oyun aksiyon öğeleri içerecek mi?
Hayır hiç içermeyecek.

Bir macera oyunu için en önemli unsurun birbiriyle çok iyi kaynaşmış bulmaca ve
hikaye akışı olduğunu düşünüyoruz (maalesef bunu yeni macera oyunlarında pek
göremiyoruz). Bu konuda bizce, siz Syberia ile çok büyük bir başarı yakaladınız.
Bu durumda “Lost Paradise” ın bulmacaları hakkında bize biraz bilgi verir
misiniz? Bulmacaların ve oyunun genel olarak zorluk derecesi nasıl olacak?
Açıkçası biz, eski Lucas oyunlarının, Syberia’nın, Longest Journey’in ve Myst’in
bulmaca kalitelerini yeni macera oyunlarında pek bulamadığımızı düşünüyoruz.

Bizim düşüncemiz bizim oyunlarımızın bulmaca ağırlıklı olmadığı. Bulmaca
ağırlıklı en iyi model ki bizimde çok saygı duyduğumuzu bir oyun, “Myst”. “Myst”
de bulmacalar çok zor ve herşey bulmacaları çözmek üzerine kurulu. Bizim
oyunlarımızda ve tabi ki “Lost Paradise” da ise olay “sırada ne var, ne
yapılacak” üzerine kurulu. Yani bulmaca değil, senaryo ağırlıklı. Sonuç olarak
bulmacaları hikaye akışının birer parçası olarak oluşturmaya çalışıyoruz.

Bu gerçekten zor bir iş. Çok fazla zaman ve düşünmek gerekiyor. Oyunumuzu
oynayacak oyuncular için optimum zorluk seviyesini gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Oyunun çok zor olması ya da çok kolay olması tabi ki kötü olur. Buna rağmen,
bazı hard core macera oyuncuları oyunumuzu kolay, bazı yeni macera oyuncularıda
zor bulacaktır 🙂 . Eğer bir sinema filminden 4-6 kez daha pahalı olacak şekilde
bir oyun satıyorsanız, oyununuzun o filmden en az 4-6 kez daha uzun sürmeli.
Sonuç olarak oyunumuz bundan çok daha uzun sürecek.

Sizinde bildiğiniz gibi Syberia fanlarının büyük kısmının favori karakteri
Oscar’dı. “Lost Paradise” da Oscar gibi bir ikinci karakter görebilecek miyiz?

Evet, fakat bu safhadayken bu konuda çok fazla bilgi vermem doğru olmaz.

Bir kaç ay önce birimiz Autumn Moon Entertainment (Bildiğiniz gibi eski Lucas
programcılarının kurduğu bir şirket ve “A Vampyre Story” üzerinde çalışıyorlar.)
ile bir röportaj gerçekleştirdi. Kendilerine yeni macera oyunları hakkında
sorulan bir soruya sadece bir kaç yeni oyunun onları etkilediği şeklinde cevap
verdiler. Bunların içerisinde Syberia’da vardı. Siz yeni macera oyunları ve eski
Lucas oyunları için ne düşünüyorsunuz?

Eski Lucas oyunlarını çok SEVİYORUZ!!!. Muhteşemler. Umarız gelecek aylarda
macera oyunları markette daha fazla yer bulurlar çünkü bunu gerçekten hak
ediyorlar. Bu arada biz “Runaway” i de çok sevdik.

Bir kaç gün önce Game Developer Conference 2005’deydiniz. İzlenimlerinizden
kısaca bahseder misiniz?

Orada bulunmak gerçekten çok güzeldi. Maalesef günümüzde macera türünün
potansiyel bir hit olarak kabul edilmediğine üzülmekteyiz. Lakin, bazı küçük
yayıncı firmalar bizim ürünlerimize daha fazla ilgi göstermekteler ve doğru
pazarlama yöntemleri izlemekteler. Zaten bu yüzden bizde Avrupa için “Micro
Application” ı seçtik.

Macera oyunlarının eski popülaritesini kazanması bir rüya gibi gözüküyor.
Teknolojininde gelişmesi ile yeni oyuncuların çoğu artık aksiyon oyunlarını
tercih etmekteler. Sizce neden macera oyunları teknolojinin gelişmesinden
yeterince faydalanamayarak aksiyon oyunlarının gerisinde yer aldı?

Herşey değişebilir…..Değişeceğini umut edelim.

Bu sorumuz Dreamcatcher ile ilgili. Eski macera oyunu şirketleri, macera
oyunları üzerinde çalışmayı bıraktıktan sonra Dreamcatcher belirdi.
Birimiz(Hüseyin) bu firmaya biraz diş bilese de diğerimiz(Erdem) salt macera
seven oyuncular için adeta bulunmaz bir hint kumaşı olduğunu düşünüyor. Dürüst
olmak gerekirse çok az oyunları incelemelerimizden geçer not almıştır. Siz
Dreamcatcher oyunları için ne düşüyorsunuz?

Dreamcatcher’ı eleştirmemiz pek doğru olmaz. Bir çok firma gibi onlarında iyi ve
kötü ürünleri var. Ancak, Amerika’da Syberia ile çok iyi iş yaptılar.

Son olarak bize oyun planlanan çıkış tarihini söyler misiniz?
Tabi ki. Oyun Avrupa’da bu yılın sonunda, Amerika’da ise 2006’nın ilk çeyreğinde
çıkacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu