Paradise
Önemli not: Oyunda gerçekten çok hata ve sorun var. Bu açıdan, muhakkak sürekli, sık kaydedin. Merak etmeyin, kayıt dosyaları ufacık. Ayrıca kısıtlama yok. Bir bölümde takıldınız, çözümde okuduğunuz şey gerçekleşmiyor mu? Bir ya da birkaç kayıt öncesine gidin, aynı yerleri tekrar oynayın. Büyük ihtimalle sorun çözülecektir.
Ben tam çözümü hazırlarken, Ubisoft oyuna güncelleme yayınlanacağını bildiriyordu. Muhtemelen siz okurken de çıkmış olur. Tavsiyem öncelikle onu kurmanızdır. Güncelleme yapmadan önce de yedek almayı unutmayın veya en rahatı olarak önce güncelleyin, sonra oynayın.
Bir video ile başlıyoruz oyuna. Kral kızını bekliyor görevini devretmek için. O sırada havalimanını ele geçiren asilerden pikeyle kaçan bir uçak görüyoruz. Sonunda vurulup düşüyor ve kontrol bize geçiyor.
Bölüm 1:
İran, Arabistan, Hindistan tarzı döşeli bir odada ayılıyoruz. Ne olduğumuz, kim olduğumuz konusunda hiç fikrimiz yok. Ekranın alt tarafına doğru ilerleyin, masanın üzerindeki zarfa bakın. İmleç değişecek. Mektubu okuyun. Madargane hastanesinde bulunduğunuzu, bir ekibin gelip kaza yapan uçaktaki kadını buraya getirdiği anlatılıyor. Psikolojik tedavinin ardından hatun bulunduğumuz yere getirilmiş ve özelliği olarak da göğsünde bir yara izi belirtilmiş. Camdan bakın ve Aicha ile tanışın. Bizim eşyalarımızın karıştırıcısı olur kendisi. Bize faydası, bulduğu ve karıştırdığı çantanın sahibinin Ann Smith olduğunu söylemesi.
Şimdi çantanıza bakın (farenizin sağ tuşu), büyüteci seçin, defterinizi inceleyin. Gerçekten çok farklı yaratıklarla karşılaşmak olası. Çantanızdan çıkın ve tekrar bir üst ekrana geçip kapıyı açın. Geldiğiniz odada tam karşınızda duran dolaba bakın. Alt rafta ortadaki yağ ile hemen onun sağında bulacağınız çakmağı alın. İlk odaya dönün, yanınızdaki boyun bağını (eşarp) Aicha’ya verip tüm seçeneklerle konuşun. Sonunda size hareme giriş anahtarını verecek. Dışarı çıkın ve hemen üstünüzde göreceğiniz kapıya ilerleyin. Hemen sağınızda bir lamba göreceksiniz. Önce yağı kullanın, ardından da çakmakla ışığı yakın. Aicha’nın verdiği anahtarla kapıyı açıp ilerleyin.
Yolu takip edin. Köşeyi döndükten sonra sağa devam edin, merdivenlerden inin. Havuz başına geldiğinizde, Madame Souafi ile karşılaşacaksınız. Bütün şıklarla konuşun. Hemen her konuda bilgisi olduğunu göreceksiniz. Şimdi onun arkasından başlayarak, ufak ufak tüm odaları gezin. Tam arkasına geçtiğinizde, bir şahin kafası büstü göreceksiniz. Sağında kolunu indirebildiğiniz ama çalışmayan bir aletin olduğu oda var. Solunda ise kocaman bir makine bulacaksınız. Makinenin tam ağzında bir bez parçası var. Onu alın. Buradan çıkıp tam sola giderseniz, ufak bir tel kulübe gibi yapıya geleceksiniz. İçinde birkaç tane bayan resmi var, o kadar. Tekrar sola gidin (şu anki ekrandan çıkmadan) ve imlecin değiştiğini görün. Baktığınız zaman, iki tane çuvalın asılı durduğunu göreceksiniz. Buradan çıkıp sola devam ederseniz, bir dev gibi kuş kafesi ile karşılaşacaksınız. Şimdi, havuzun oraya geri dönün. Geldiğiniz yönün tam tersine doğru, havuzun arkasına ilerleyin. En arkadaki kapıdan çıkın. Fıskiyeli bir odaya geleceksiniz. Soldaki aralıktan geçin ve bahçeye çıkın. Hemen sağdaki bankın altından sopayı alın. Şimdi sola doğru devam edip bahçıvanımız Mustapha ile konuşun. Verdiği bilgilerden sonra, sola devam edin ve ekranın sonuna geldiğinizde de yukarıya doğru ilerleyin. Yerde bir su birikintisi olan ekrana geldiğinizde, bir kere daha ilerleyip bir sopa daha bulun. Sopayı bulduğunuz ekranda, yukarı gitmeden önce sağa devam edin ve kafese gelin. İçerideki leopara bakarken Aicha gelecek ve vahşi hayvandan sakınmanız gerektiğini bağıracak. Şimdi yukarı devam edin ve prensin favorisi ile konuşun. Muhabbetiniz bittikten sonra tekrar yukarıya (sola doğru) devam edin ve küçük binaya girin. İçeride soldaki masada bir tarif kitabı var. Onu inceleyin ve sağdaki masadaki alete yaklaşın. Altın rengi şişeyi alın ve hemen arkasındaki masadaki aleti de inceleyin. Şimdi giriş merdiveninin tam arkasındaki yere çıkın ve teleskopa benzer aleti kullanın. Bir ağaçta asılı meyveyi görün ve buradan çıkın. Tekrar prensin favorisine gidin ve tüm şıklarla konuşun. Konuşma bitince, kalkıp kafesin olduğu yere gidecek. Ardından havuza geri dönün ve merdivenlerin orada Aicha ile konuşun. Ona prensin favorisi olma isteğinizden ve ancak öyle buradan çıkabileceğiniz düşüncesinden bahsedince işine geri dönecek. Bahçeye geri dönün ve tam tepeden gördüğünüz ekranda sağdaki aralığa girin. Üçüncü kez bir sopa alacaksınız. Bu sopaların üçünü de birbiriyle kullanın. Sonra tekrar en sona, bahçıvanın olduğu ekrana gidin ve yukarı ilerleyin. Bu uzun sopayı ağaçla kullanın. İki parça meyve düşürecek, onları alın. Şimdi tekrar Aicha’ya dönün ve tüm şıklarla konuşun. Prens ile ilgili konuşmaya başlayınca, favorinin hep aynı siyah elbiseyi giydiğini ve onu alarak büyük adım atacağımızı fark ediyoruz ama bir sorun var ki bu giysi prensin favorisinin odasında ve bir sandıkta duruyor. Hem odası, hem de sandık kilitli. Kilitlerin şifresini de favori bayan ve Souafi biliyor sadece.
Şimdi kuş kafesinin olduğu yere gidin ve prensin favorisi ile konuşun. Sizden bir ricası olacak. Canı çok tatlı istediği için yardım isteyecek. Şimdi havuzun arka tarafına geçin ve oval koltuğun olduğu yerde, kenarda duran kavanozu alın. Bir ekran sola gidin ve kavanozu suyla doldurun. Sonra kafesin oraya giderken gördüğümüz çuvallara bakın tekrar. Önce sağdakine kullanın ve tel kulübenin yükseldiğini görün. Ona bakın ve tatlıları alın. Bunları götürüp bayana verin. Tabi ki doymadığını söyleyecek ve daha fazlasını isteyecek. Hemen kavanozu tekrar dolduruyoruz ve geri geliyoruz. Gene çuvalların oraya girin ve bu sefer soldakine kullanın. Böylece kulübe biraz daha yükselecek. Tekrar içine bakın ve diğer raftaki yiyecekleri de alıp hatuna götürün. Hepsini yiyecek ve tahmin edin ne olacak? Evet, hala doymadı ve daha fazlasını istiyor. Şimdi çuvallara geri dönün ve sağdaki kolu çekin. Bunu yapınca, kulübe tamamen düşecek. Tepesine çıkın ve ortaya çıkan yiyecekleri de alın ve kadına götürün. İnanılmaz ama gerçek, sonunda doydu!
Gerçi doydu da, bela bitmedi. Şimdi de bizden bir buhar banyosu istiyor. Hadi buna da şükür, ayak işlerini yaparak buradan çıkabileceksek, o da kabul. Konuşmaya başlayın ve sonunda bir madalyon alacaksınız. Bunun işlevi, suyu ve buharı tam küçük hanımın istediği ayara getirmek.
Şimdi öncelikle ana ekrana dönün ve soldaki odaya girin (makine kapağından kirli paçavrayı aldığımız oda) ve sağda duvarda asılı duran mekanizmaya bakın. Madalyonu tepesine takın ve kolu indirin. Size bir kart verecek. O kartı alın. Ardından makineye geri dönün ve sağdaki demir kola paçavrayı sarın. Paçavra üzerinde önce yağı, sonra da çakmağı kullanın ve buhar üretmeye başlayın. Şimdi buradan çıkın ve sağdaki odaya girin. Merdivenlerden çıkın ve aletin üzerinde kartı kullanın. Eğer göremezseniz, kartı koyacağınız yer, mekanizmanın sağ üst tarafında, borunun hemen yanında. Kartı koyduktan sonra kolu kaldırın. Şimdi de buradan çıkın ve duvardaki mekanizmaya bakın. Işıkların düştüğü noktaları düzenlemeniz lazım. Kolları birkaç kez çevirerek bunu başarabilirsiniz zaten. Sonra bir kısa video girecek ve prensin favorisi buhar banyosuna başlayacak.
Merdivenlerden yukarı çıkın ve ortadaki kapının önünde duran hasır kutuya girin. Souafi gelecek ve odayı kontrol edecek biz saklandıktan sonra. Onun kapıyı açmak için kullandığı kombinasyonu kullanarak girmeliyiz biz de. Kombinasyonu zaten gösteriyor ama olur da kaçırırsanız diye, üç kuş kafasından en soldaki sola, ortadaki sağa, en sağdaki ise sağ alta doğru bakacak. Bu şekilde kapı açılıyor. İçeri girince odanın sol üst tarafında, duvara bütünleşik gibi duran kolu çekin. Bunu yapınca Aisha gelecek ve size kıyafeti verip odasına götürecek. Şimdi onunla tüm şıkları kullanarak konuşun. Parfüm konusunu da gündeme getirin. Daha sonra yeterli bilgiyi alamayacağınızı anlayınca, havuz başına dönün ve Souafi ile konuşun. Tüm şıkları bitirdiğinizde, kendi odanıza doğru gidin ama odanız girmeden bir alt ekrana geçin. Burada bizim işimize yarayacak olan çiçeklerin açtığı bir ara videodan sonra, koruma ile konuşmaya çalışıyor ama ağzımızın payını alıyoruz. Ardından odanıza dönün ve uyuyun (yatağa tıklayın). Siz uyurken kontrol kaplana geçecek. İstediğiniz kadar gezinin, sıkıldığınızda, “ESC” tuşu ile bölümü kapatın ve normal oyuna geri dönün.
Uyandıktan sonra doğruya bahçeye gidin. Leoparlı bölümü oynadıysanız, bahçede gezerken baktığı özel bir nokta dikkatinizi çekmiştir ya da belki çekmedi ama gene de keyifliydi gezinmek. Dikkat etmediyseniz, bahçe girişinde, hemen sağdaki bankın (ilk sopayı aldığımız bank) ayağının dibinde bir çiçek bulacaksınız. İşte aradığımız öz bu. Önce bahçenin en sol tarafına gidin. Hiç kullanmadığımız bir alet olduğunu fark edeceksiniz bahçıvanın yanında. Ona bakın ve kolu iki kere çevirin. Bu şekilde kapı açılacak ve balıkların oradan girmesi sağlanacak. Eğer tüm balıklar gelmiyorsa, bahçıvanın tam yanındaki heykelin kolunu çekin ve yem bırakın. Böylece tüm balıklar gelecektir. Hepsi içeri girdikten sonra, tekrar makineye dönün ve açtığınız gibi kapatın girişi. Şimdi de doğruca yukarıdaki laboratuara çıkıyoruz. Önce, ortadaki makineye meyveleri koyun. Aleti çalıştırınca, toz elde edeceğiz. Bu masanın arkasındaki tezgâha geçin. Önce şişeyi, sonra tozu ve çiçeği koyun ve çakmağınızla yakın alttaki ocağı. Sonunda parfümü elde edeceğiz. Alın ve bahçeden çıkın. Aisha ile konuşun ve odanıza dönüp giyinin. Artık prensin yanına girebilirsiniz. Onunla bütün şıklar hakkında konuşun, kızmadan cevap verecektir. Muhabbet bitince de, bahçenin oraya gidin ama bahçeye girmeden, fıskiyeden sola dönün. Kapıyı açın ve kasabaya çıkın.
Bölüm 2:
Çöldeyiz ve buradan çıkmanın bir yolunu bulmak lazım. Öncelikle sağa doğru ilerleyin ve ekranı kaydırın. Arkada gidebileceğiniz iki tane kapı var. O yöne doğru ilerleyin. Bir malzeme mağazasına geleceksiniz. Ann’in dediğine göre, orada her şey satılıyormuş. Siz sağa devam edin ve ikinci aralığa çıkın. Perdeyi kaldırdığınızda, bir direksiyon ve benzeri aletler göreceksiniz. Bu bir garaj olmalı diye söylenecek Ann. Ekrandan çıkın ve aşağıya inip sağa doğru devam edin. Yolun sonunda ekran değişince, her tür ülkede karşılaşacağımız bir satıcı bizi tutacak ve halı satmaya kalkışacak (zaten şu anda bir halı istiyorduk bizde, hiç merak etme). O gittikten sonra yola devam edin. Bir alt geçitten ilerleyeceksiniz. Aşağıya devam edin ve ilerideki depoya girin. Benzin istasyonu gibi bir mekân burası. İçerideki tamirci ile konuşun. Bir araç istediğinizi ilettiğinizde, maalesef hiçbir aracın kalmadığını söyleyecek. Birazcık daha ısrar ederseniz, çok eskilerden kalmış ve hareket etmesi mümkün görünmeyen bir tane olduğunu söylüyor. Aküsü, fanı ve tekerlekleri yokmuş maalesef ve bu yüzden imkânsızmış. Haliyle de bize bu parçaları bulmaya çalışmak düşüyor. Hemen bu garajda sağa ilerleyin ve oyunun başında içinde bulunduğumuz uçağa varın. İçine baktığınızda, bir akü bulacaksınız. Bu ilk parçamız. Bunun dışında koltuktan bir tane yay, torpidonun üzerinden de bir kâğıt parçası alacaksınız. Kâğıdı okumaya çalışın ama maalesef yandığı için pek bir şey ifade etmeyecek. Şimdi buradan çıkın ve yerdeki gaz pompasını alın (uzun bir demir gibi görünüyor). Bu ekrandan çıkın ve yukarıya devam edin. Arabanız ve mekanik üstadının birlikte olduğu ekranda, önce mekanikle tüm şıkları konuşun. Sonra arabanızı inceleyin ve aküyü içeri yerleştirin. Arabanın içine bakarken, sağ alt köşeye konulacak. Sonra dışarı çıkın ve arabanın önündeki ipi kullanın. Buradan da çıkın ve altından geçtiğimiz geçide dönün. Altından ilerleyin ve sağdaki yola girin. Burada solda kalan dükkâna girin. Bir berbere denk düştük. Tüm şıklarla konuştuğunuzda, solda gördüğünüz fana ihtiyacınız olduğunu söyleyeceksiniz, o da karşılık olarak yaylı ve gürültüsüz serinleme aletini çalıştırırsanız alıp gidebileceğinizi iletiyor. Hemen berber koltuğunu arkasına bakın. Yayı eksik bir ayak mekanizması var. Kolu kaldırın, yayı da altına geçirin ve berberden övgüyü kapın. Şimdi fanı alabiliriz. Önce fana bakın, sonra düğmesinden kapatın. Ardından da önce ağızlığını çıkarın, sonra da fanı alın. Şimdi çok kötü bir video girecek ve halı almadığımız namussuz satıcı, bizim gidiş biletimizi tamir edecek olan mekanikçiyi öldürecek. Şimdi, tamirciye gittiğimiz yola dönün. Hani şu geçitten ilerlediğimiz. Tamirci için aşağıya gitmiştik, şimdi de yukarıdan devam edin. Sürekli ilerleyin ve bir video izleyeceksiniz. Video geçtikten sonra, sağa devam edin ve güvenlik görevlisine gelin. Şehirden çıkışlar durduruluş ve sadece özel izin kâğıtları ile yola devam edebiliyoruz. Görevli bize imzalanması ve fotoğraf yapıştırılması gereken kâğıtları veriyor. Bir de bu çıktı başımıza ya, hadi hayırlısı. Yol yakınken, önce fotoğraf işini halledelim (imza işi prense ait olunca tabi, onu sona bırakmak lazım). Berbere geri dönüp ama bu sefer berbere değil, onun tam karşısındaki dükkâna girin. Burası bir kafe. Arkaya doğru ilerleyin ve kafenin sahibi ile konuşun. Fotoğraflardan bahsettiğinizde, şehirde fotoğrafçı kalmadığını ve bu yüzden işimizin zor olduğunu söylüyor. Zira fotoğrafları çeken kişi kardeşiymiş. Neyse ki iyi niyetli biri ve ricamızı kırmayarak bize dükkânın anahtarını hemen geri getirmemiz şartıyla veriyor. Kendi söküğümüzü dikeceğiz kısaca. Bu arada limanda bize gereken araç parçalarını bulabileceğimizi de ekliyor.
Geçide geri gidin ve onun altındaki kapıyı anahtarla açın. Stüdyoya geldik. Kapının yanındaki kutuya bakın ve kolu indirin. İkinci kez indirdiğinizde, karanlık odadaki kırmızı ışıklar yanacak. Bu da fotoğraf filmimizi basabiliriz demek. Ekranın üst sol tarafındaki alete filmi koyun. İçeri deli halı satıcısı tekrar girecek ve bizi sabote edip -birileri uyuz karakterleri vursun- kaçacak. Kovalasak bile yakalayamayacağız. Geri dönün ve kolu tekrar aşağıya indirin. Ardından odaya geri dönün, filmi koyduğunuz aletteki zamanlayıcıyı çalıştırın ve filmi geri alın. Sağdaki alete gidin ve alt tarafından bir fotoğraf kâğıdı alın. Onu makinenin tablasına koyun. Filmi ortadaki boşluğa yerleştirin ve sağdaki düğmeye basın. İşi bitince resimleri alın ve sağdaki hazneye bırakın. Biraz sonra fotoğraflarınız hazır. Bunu da hallettiğimize göre, limana gidebiliriz. İzin kâğıtlarını aldığımız adamı hatırlayın, onun arkası liman. Oraya gidin ve herkesle konuşun. Babanızın gemisinden ve onun ihtişamından, inanılmazlığından bahsedecekler. Halkta aslında korkuyla karışık da olsa, krala bir saygı, sevgi ya da en azından bir güven duygusu mevcut. Son konuştuğunuz kişi Aisha’nın kardeşi çıkıyor. Sevimli aile, hemen bize yardım ediyor ve limandaki tekerlekleri garaja götürmemize yardım ediyor sağolsun. Şimdi garaja geri dönüyoruz (geçitten aşağıya devam). Bayan, cesedi görüp zıplıyor ama tabi biz korku nedir bilmediğimiz için arabanın yanına gidiyoruz. Şimdi tekrar arabanın motoruna bakın ve vantilatör fanını akünün üzerine (sağ üst taraf) yerleştirin. Araca girin ve kontağa basıp indirin. Bu ekrandan çıkın ve pompayı sağdaki varile yerleştirin. Bir kere boruya tıklayın ve pompaya boruyu takın. Ardından tekrar tıklayın ve benzin alın. Sonra da arabaya girin ve saraya dönün.
Şimdi işin son aşaması olan imza kaldı. Öncelikle prense gidin (kısa yol olarak, bahçeden çıkınca havuz tarafına değil, tam arkanızdaki konuşan hatunların yanındaki kapıyı kullanabilirsiniz). Yolculuk eşinizi almanız için (leopar) bir anahtar verecek. Hemen bahçeye geri dönün ve kontrollerin zorluğuyla bir kere daha tanışın. Şimdi, üst katta prensin favorisiyle konuştuğumuz yerdeki kafesin kapısındaki anahtar deliğini kullanın önce. Kafes ufak bir tur attıktan sonra, sağa doğru “kafes içinde” ilerleyin. Oradan çıkmayacaksınız ama ok işareti gözükmeden yürümeniz lazım. Böylece kontrol odasına geleceksiniz. Burada bayağı bir deneme yanılma yaptım, siz de biraz uğraşırsanız çözülüyor. Ok işaretli olan kolu oynatıyoruz ve sağdaki kolu çekiyoruz. Amacımız leoparın kafesinden çıktığında yürüyeceği ve kamyonete girebileceği düzlemi yaratmak. Birkaç kere deneyin, korkmayın. Ben üçer, dörder kere denedim, sonunda açıldı.
Leoparı aldıktan sonra, prense geri dönün ve konuşun. Kâğıtlarınızı da imzalayacak. Artık “aracımıza binebilir ve mutlu yarınlara yelken açabiliriz” diye düşünüyorsanız, unutun gitsin. Bahtımız kara bizim. Önce uçak, asiler, vurulan tamirci dedik, şimdi de trafik kazası! Muhakkak bir yerlerde nazar değmiş bize, çok açık.
Bölüm 4:
Ağaçlar üstündeki köye geldik, gezintiye başlayalım. Hemen önünüzdeki kavanozların arasından çubuğu alın. Sola doğru gidin ve yolun ortasındaki kolu inceleyin. Çantanıza bakıp cam parçası ile çubuğu kullanın. Yaptığınız aleti de kol üzerinde kullanın ve yolu düşürün. Aynen aşağıya devam edin ve vardığınız yerdeki kütüğe çıkmaya çalışın. Ufak bir kütük, gözünüzden kaçabilir. Çıkamayıp düştükten sonra evi inceleyin ve cam parçalı sopanızla duvarda delikler açın. Yeterli sayıda delik açıldığında, Ann yukarı çıkacak. Biraz yürüyün, sakar Ann tekrar yuvarlanıyor.
Köyün yaşayan kısmındayız. İnsanlarla konuşmaya çalışın. Garip bir dilleri var ve sürekli yılan gibi tıslıyorlar, kesinlikle anlaşılması mümkün değil. Önünüzdeki ikiliyle ve arkadaki adamla konuştuktan sonra, sağdaki eve girin. İçeride kraliçe ile biri daha var. Siz konuştukça, kraliçe tıslayacak, adam da onun tıslamalarını çevirecek. Bu şekilde öğreniyoruz ki leoparımız maalesef büyük kötülükler getirmiş ve yarın sabah infaz edilecek. O yakalanmadan önce bulmalı ve bu insanlara bırakmamalıyız. Konuşma bittikten sonra bizi sokan yılanın etkisi ortaya çıkıyor ve yığılıp kalıyoruz. Uyandığımızda bir şifacının yanındayız. Onunla konuşun ve olaylar hakkında bilgi alın. Anlattığına ve gördüğüne dayanarak, bizim Rodon’un çocuğu olduğumuzu belirtecek. Göğsümüzdeki leopar yarası da bunun kanıtı tabi. Biz her ne kadar hatırlamasak ve inanmasak da, o epey bilge olduğundan kabul ediyoruz haliyle.
Şimdi işimiz leoparı bulmak. Buradan çıkın ve yolda ilerleyip ilk düştüğünüz mekâna gelin. Adamla konuştuğunuz yoldan devam edip ileride göreceğiniz merdivenle yukarı çıkın. Bir çocuk size el hareketleri yapacak, onunla konuşmaya çalışın. Sağa doğru devam edin ve başka bir çocuğun durduğu eve gelin. Çocukla konuştuktan sonra içeri girin. Yerdeki mallara bakın ve arkadaki Hindistan cevizlerini alın. Hepsini alabiliriz. Bir de kancayı alarak buradan çıkıp geri dönün. Sonra yukarıya doğru devam edin ve evinin önünde dikilen adamla tüm şıkları konuşun. Genelde hep tıslamalar alıyoruz cevap olarak ama sessizlikten iyidir. Konuşmalar bitince yukarıya devam edin. Tabelaya bakın ve kabilenin bungee meraklısı olduğunu öğrenin. Bir de liste yapmışlar “zayıf adam” ile “şişman adam” arasındaki ağırlığa göre. Dünya’nın her yerinde ayrım var azizim, yapacak bir şey yok.
Eve girdiğinizde, garip bir aletle karşılaşacaksınız. Önce aletin bize en yakın kısmının üzerine çıkın. Ağırlığımızı ölçecek ve Hindistan cevizi olarak bir değer verecek. Bizim ağırlık karşılığımız iki buçuk Hindistan cevizi. Bir sağdaki alete geçin. İki kere ceviz koyun ve sağdaki kolu çekin. Bu şekilde iki tam ağırlığı karşılayacaksınız. Sonra üçüncü cevizi koyun ve tam ortasını işaretleyip bıçağı indirin. Böylece yarım ağırlık daha edineceksiniz. Sağdaki alete geçin ve kolu çevirin. Burmalı bir sopa alacaksınız. Buradan çıkın ve bir önceki çocuğun olduğu ekrana geçin. Görüntüyü sola doğru kaydırıp yoldan devam edin. Bir kadınla karşılaşacaksınız, konuşmaya çalışın (konuşmak derseniz) ve soldaki evin oraya gidin. Evin önündeki dalların arasından bir bitki alıyoruz. Şimdi aynen geri dönün ve merdivenlerden aşağı inin. Merdivenden indiğiniz ekranda, sola doğru giden yola girin. En sonda dikilen bir adam var. Yine konuşamıyoruz ama önündeki ağaç, bize yardımı olacak bir diğer bitki. Merdivenin sağından yürüyerek geleceğiniz ekranda soldan devam edin. Bir ev ve dikilen adamı göreceksiniz ekranda. Burası balıkçının kulübesi. Eve girdiğinizde, kuyu gibi bir şey duruyor odanın ortasında. Siz devam edin ve adamla konuşun. Balık tutuyor gibi görünüyor. Tüm şıklarla konuşun, sizi bırakıp gidecek. Şimdi eve dönün, “Bay Günaydın” ile karşılaşacaksınız. Onunla da tüm şıklarla konuşun. Muhabbet bittikten sonra, biraz önceki yere dönün ve oltaya oturun.
Oltanın kullanımı biraz meşakkatli. Öncelikle sol ayağınız oltayı ileri, sağ ayağınızsa geri getiriyor. Soldaki kol sola, sağdaki kol sağa doğru çeviriyor. Amacımız bir balık tutmak. Ben balığımı kırmızı olanla tuttum. Rasgele bir bölüm olabilir, bilemiyorum. Oltanızı atın ve biraz bekleyin. Balıklarla birlikte biraz ileri, biraz geri gidin. Sağa sola kayarak ilgilerini çekebilirsiniz. Gerekiyorsa farklı yemleri de deneyebilirsiniz. Balık ağınıza gelip hoplayıp zıplayınca, bacaklarınızın arasına tıklayın ve videoyu izleyin. Ardından hemen yanınızdaki merdivenden aşağı inin. Dibe vardığınızda, Ann elindeki kancayı düşürecek. En sola kadar gelin ve Hindistan cevizleriyle yaptığımız elastik ipi burada kullanın. Aşağıya atlayacak ve kancamızı geri alacağız. Kancayı geri aldıktan sonra, ekranın ortasındaki ipe takın.
Yukarı çıkıp sağa devam edin. Üzerine binilebilen yaratıkların olduğu ekrana gelince, onların kafesinin içinden geçin ve aşağıya devam edin. Merdivenden çıkınca, prensin evini bulacaksınız. Onunla konuşun. Size davul, tombul yarasalar, onları yakalama yolları gibi bir sürü değerli bilgi verecek. Tüm şıklarla konuştuktan sonra, merdivenden bir sonraki ekrana geri dönün ve sağa doğru gidin. Evin önündeki kolu çevirin ve asılı olan testiyi yukarı çekin. İçinden bir şey alacaksınız. Hemen önünüzdeki yolun ortasında, aşağıya giden bir başka aralık var. Oradan aşağıya inin ve ağaca gömülü davula gelin. Soldaki ufak merdivenden çıkıp davulu inceleyin. Buna bir deri lazım -ki biz balığımızı hâlihazırda tuttuk-. Şimdi balıkçının evine geri dönün. Bay Günaydın ve balıkçı adamla tüm şıklarla konuşun. Sonra balıkçıya avladığınız balığı, iki farklı bitkiyi ve tombul yarasa yemeğini verin -yemek olup olmadığına emin değilim aslında, sadece o testiden aldığımız ve Yüzüklerin Efendisi filmindeki elf peksimetinin sarıldığı yaprak şeklinde olan materyal işte-. Evden çıkın, biraz turlayıp geri dönün. Derimiz hazır. Deriyi alıp davulun yanına dönün. Yırtık deriyle yeni olanı değiştirin ve prense gidip bunu haber verin. Prens sesleri duyduğunda kuşunu bırakacağını ve tombul yarasa avlayacağını söylüyor. Davula gidin, üst kata çıkıp üzerine tıklayın. Böylece davul çalmaya başlayacak ve tombullar ağaçtan çıkacak. Prensin kuşunu uçarken ve avlarken izledikten sonra, prense gidin ve asılı duran yarasa ölüsünü alın. Ardından balıkçının oraya gidin ve merdivenden aşağıya inin. Daha önceden kancayı asmıştık zaten buraya, şimdi de yarasayı asın. Solda, karışıklıktaki dalları alın. Sağdaki kolu çekip ağacın altındaki kapağı açın. Dalları buraya serip merdivenden çıkın. Biz çıktığımızda akşam oluyor ve uyuyoruz. Ardından kontrol leopara geçiyor. Gezinip sıkılınca oyuna geri dönün.
Uyandıktan sonra köye ilk girdiğiniz -düştüğünüz- yere geri dönün. Bizim şifacı orada. Birkaç ceset var önünde. Adamla konuşun ve muhabbetiniz biterken, yeni bölüme geçmiş olun.
Bölüm 5:
Geldiğiniz yeni yerde, hemen önünüzdeki kamyona ilerleyin. Arkasına geçin ve bir bidon alın. Sonra buradan çıkıp sağa doğru gidin. Büyük iskeleye girmeyerek yandaki yola sapıp, ufak iskeleden devam edin. Bidonu salın ön tarafına yerleştirin ve biraz sudan çıkmasına yardımcı olun. Aynı işlemi (kamyona git, bidonu al, yan yoldan gir, sala gel, bidonu koy) iki kere daha tekrarlayın ve salı sudan kurtarın. Gidip çekçeğinize tıklayın ve salın oraya gönderin. Şimdi gidip büyük iskeleye girin ve sala gelin. Bizim çekicinin ayağının altına, salın ortalarına doğru tıklarsanız video girecek. Bu arada bizim hanımın ne kadar şanssız olduğundan hiç bahsetmiş miydim?
Sudan kurtulduğunuzda, dümdüz ilerleyin. İki kişinin konuştuğu bir ekrana geleceksiniz. Burası kocaman bir maden şehri ve yaşayanlar madenci. Onların aralarında konuştuğu her şeyi dinleyin, sürekli tıklayın. Tekrar başa döndüğünüzde, sağdan devam edin. Sağ yolun sonuna kadar gidin ve şehrin içinde de aşağıya doğru yola devam edin. Sonunda balkonda duran bir adamı göreceğiniz sahneye gelince de bir ekran sola doğru gidin ve o adamın önünde durduğu binaya girin. Üstteki kapıyı açarak onun yanında bulacaksınız kendinizi. Konuşmaya başlayın ve tüm şıkları kullanın. Muhabbet bitince buradan ayrılın. Dışarı çıktığınızda bir video girecek ve amca bizi -aslında tam öyle denmese de- ispiyonlayacak. Biz umursamıyoruz tabi, o olmasa da şanssızın önde gideniyiz nasılsa, muhakkak kaza fırtınasında gemimiz karada bile batar bizim.
Kapı önünde oturan amcanın saçmaladıklarını dinleyin yavaş yavaş. 1095, Dada, yaratık diye bir söylenti halinde ama kimsenin anlamadığına eminim. Tekrar büroya girin, bizim adamla konuşun. Maalesef emir aldığını, bizi buradan çıkaramayacağını söylüyor ve kapıyı üzerimize kilitleyip gidiyor. Önce raftan kıyafetleri ve madenci eşyalarını alın. Tertemiz yapın o rafı. Sonra da soldaki panelin arkasına geçin ve kıyafetlerinizi değiştirin (paneldeki kırığa tıklayıp arkasına geçin, sonra çantanızdan kıyafetlere tıklayın ve paneli işaret edin). Kıyafet işini halledince, çantanızı açın ve biraz önce aldığınız sopalardan yeni olanı ile kazmayı birleştirin (miners knob). Şimdi ofisin tabanında sağ üst köşeye gidin. Tam çalışma masasının önünde bir zayıflık var. Bu noktayı yeni aletinizle kırın. Madenlere giden bir delik açılacak. Hemen arkanızda asılı duran gergedan kafasına tırmanın. Bizim adam gelecek ve sizin o delikten uçtuğunuzu sanıp gidecek. Şimdi aşağıya inip kapıdan çıkın, yolda adam sizi tanımasın. En başta iki adamın konuşmasını dinlediğiniz yere kadar geri gidin. Buradan sola girip asansöre ulaşın. Asansöre binin, soldaki düğmeyi kullanarak madenlere inin.
Madenlere varınca, sola doğru ilerleyin. Bir karavana geleceksiniz. İçeri girin ve adamla konuşun. Adamımız Bill, buranın senelerdir bekçisi, bakıcısı, her neyse. Hemen her şeyi biliyor ama zorlamadan söylemiyor. Onunla tüm şıklarla konuşun ve birçok gerçeği öğrenin. Ardından buradan çıkın ve yukarıdaki maden yoluna girin. Yerden ipi alın ve sola devam edin. Bir file geleceksiniz. Bağlı olduğu kalasa bakın. Maalesef yanımızda alet olmadığı için zavallıyı kurtaramıyoruz. Bill’e geri gidin ve fil hakkında konuşun. Muhabbet bitince Bill gidecek, biz de üzerimizi değiştireceğiz. İşimiz bitince hemen çekmeceye bakıyoruz ve diğer eşyaları alıyoruz. Bu ekrandan çıkınca da Bill gelecek zaten. Hemen filin yanına gidin ve İngiliz anahtarı yardımı ile zincirindeki vidayı sökerek onu kurtarın. Şimdi asansöre dönün, içindeyken tavanı işaretleyin ve bakın. Bir kapak göreceksiniz. Yukarı çıkınca, asansörü taşıyan iskelenin üzerindeki bir ufak noktaya dikkat edin. Oraya kazıkları yerleştirin. Hemen aşağıya inip asansörü çalıştırın. Çaktığımız kazıklara takılıp duracak biraz yükselince. Altına girin ve biraz önce aldığımız ipi kullanın. İp plakaya, oradan file gidecek. Fil de plakayı çekerek bize yardım edecek. Sonunda bir kandırmaca daha. En alt katmanlara inen asansörleri saklama kılavuzu karşınızda. Biz de neden diyoruz o fil sürekli orada.
Makinenin alt sağdaki düğmesini açın, kolunu en alta çekin. Bir anda madenlerin bilinmeyen tarafına gidin. Aşağıya inince yola devam edin ve Dada ile karşılaşın. Tüm şıklarla sohbet ettiğinizde, çıkamayacağımız bir kör kuyuya atılıyoruz. Kontrol tekrar leoparımıza geçiyor, onunla işimiz bitince de gelip dürterek uyandırıyor.
Uyandığınızda sola ilerleyin. Kapalı olan geçidin tam dibinde bir kırık lamba bulacaksınız. Onu alın ve hemen sağınızdaki ipe gidin. Yakından baktığınızda, kilidiyle bir tutulan halat olduğunu fark edeceksiniz. Lambayı onun üzerinde kulanın ve çakmağı yakın. İp kopacak, asansör aşağıya inecek. Asansöre binip bir üst kata çıkın. Sağda zümrütler, solda kutu içinde tel var. İkisini de alıp bir üst kata çıkın. Soldaki aleti kullanıp duvarda bir delik açın. Şimdi tavana bakın, bir yarasa göreceksiniz. Ona üç kere zümrüt fırlattığınızda, sağdaki kutuya konacak. Leoparımız her şeyi halledecek. Ardından en alta inin ve kırılan kutudan dinamit alın. Tekrar en üst kata çıkın. Zümrütlerle açtığınız deliğe dinamiti yerleştirin. Teli dinamite bağlayın, en alt kata inin. Sola doğru ilerlerseniz, patlayıcı kolunu göreceksiniz. Teli ona bağlayıp kullanın. Ortalık patlamaya ve su dolmaya başlayacak. Videoyla birlikte yukarı koşacaksınız. Merdivenden çıkıp Bill’in yanına gidin. Adam çıldırmış, yukarı çıkmak istemiyor. Neyse, onu bırakıyoruz ve asansörün sağındaki yolu takip ederek file geliyoruz. Onu kullanıp yukarı çıkın. Yaralı adamla konuşup şehirden çıkın.
Bölüm 6:
Bu bölüme de her zaman olduğu gibi başımızı belaya sokmuş şekilde başlıyoruz. Bir kafeste asılıyız, altımızda bir nöbetçi bekliyor, solumuzda da arı kovanı var. Bu kadarına da artık pes doğrusu. Neyse, maceracı ve bulmaca seven kişiliğimizi devreye sokuyoruz ve kafesi sallamaya başlıyoruz. Tam uçlardayken diğer yöne tek tıklama yeterli. Zaten birkaç denemede alışırsınız. Öncelikle sağa doğru gidiyoruz ve erişebileceğimiz yerdeki dalı alıyoruz. Ardından da sola doğru seğirtiyoruz ki o dalla arı kovanını dürtebilelim. Her şey düzgün giderse, kafesten kurtulup çadıra giriyoruz. Çadırdaki adamla tüm konuşmalar bitince, masanın üzerindeki kâğıtları alın. Ayrıca size telsiz verecek. Dışarı çıktığınızda öncelikle çadırın arkasına dolanın ve çalıların arasından diken alın. Bu ekrandan çıkıp çadırdan yukarıya doğru devam edin. Su kenarına gelince, sazlıklardan bir parça alın. Tekrar yukarıya ilerleyip ilk kafesli alana varın. Nöbet tutan askerle tüm şıkları konuşun. Arkada tutuklu olan adamla da konuşun. Bizim prensesliğimizden, kendisinin doktor olduğundan bahsedecek. Zaten yaşlı adam, iyi niyet gösterip dinleyin. Sonra sağa, ardından tekrar sağa ilerleyip gemiye varın. Üzerine çıkmak istediğinizde, çapa zincirindeki yılan yüzünden iş yatacak. Tutuklu doktora geri dönüp olayı anlatın. Bizden iki şey isteyecek. Ne mutlu ki biz onları önceden almıştık. Sazlar ve dikenler. Verin doktora gitsin, o da olur olmaz işler yapsın. Tekrar çılgın ve yaşlı olmasına veriyoruz. Neyse ki gidip yılan olayını hallediyor da, daha fazla bela edinmeden kurtuluyoruz kendisinden. Kocaman dostumuz da nehrin dibini boylayınca, gemi ile aramızda hiçbir engel kalmamış oluyor. Tıklayın, başlayın tırmanmaya. Tırmanma seansının en basit yöntemi -ki sanırım tek çözümü de bu- sağdan devam etmek, ortaya gelince sola kayıp, yukarı devam etmek.
Sonunda güvertedeyiz. Önünüzdeki duvarda yardım kutusuna bakın. İçinde bir duman bombası var. Onu alıp sola gidin. Gemi batmış ama hala ateş ediyor, garipliği bulun? Açık kapıdan içeri duman bombasını atın. İşte size iki tane gariplik. Şeker şeyler maşallah. İçeri girin ve namlunun arkasına oturun.
Öncelikle sağdaki kolu çekin ve aleti işler hale getirin. Yapmamız gereken, namluyu sola kadar çekmek ve bacayı vurmak. Zaten bir başka yere ateş etmeye kalkarsanız Ann sizi engelleyecektir. Bacayı vurduğunuzda, buradan çıkın ve duman bombasını aldığımız yerden sağa gidin. Merdivenlerden tırmanarak patlattığınız delikten içeriye girin. Girdiğiniz -hâlâ inatla düşüp kafanızı yarmadığınız- odada, soldaki kapının yanındaki düğmeye basın. Bir asansör, ne güzel! Hemen atlayın. Asansörden çıkınca yukarıya devam edin, ardından da sağdaki odaya girin. Tekrar sağa girin, kapının yanındaki bidonu alıp geri dönün.
Döndüğümüz yerde, sağda sarı bir panel var. Onun önüne gelin. Bu panel, yanımızdaki kömürleri taşımak için bir düzenek. Biraz akıl karıştırıcı ve zorlayıcı gibi ama idare ederiz.
Öncelikle sol üstteki düğmeyi çevirin. Sağ alttaki kol vagonu, soldaki kol ise süpürgeyi -en iyi terim bu oldu galiba- kontrol ediyor. Düğmelerden soldaki kömürü emiyor, sağdaki ise püskürtüyor. Ortadaki düğme de kömürü vagondan boşaltıyor. Önce vagonu buraya getirin. Ardından kömür çekip vagona boşaltın. Vagonu geri yollayın, sonra da orta düğme ile leoparın ağzına boşaltın. Leoparın ağzına gidin, tam önündeyken bir ufak robot çıkacak. Arkasındaki delikten gazı boşaltın, çakmağınızla elini tutuşturun. Sırtındaki düğmelere de basınca, kazanımız işlemeye başlayacak.
Şimdi buranın önündeki kontrol paneline geçiyoruz. Bu panelin amacı, ortamdaki suyu dışarı pompalamak. Sol üstteki düğmeye bastığınızda, her şey yoluna girecek. Merdivenlerden aşağı inin, aşağıya devam edip kapıdan çıkın. Sola doğru gidin ve deli büyücü doktorla karşılaşın. Tüm şıklarla konuşun. Sonuç olarak bizden bir heykel isteyecek. Sola doğru devam edin ve kocaman heykelli odaya gelin. Kapının yanındaki telefona bakın. Yanda duran kâğıdı inceleyin. Heykelin önündeki adamla konuşun. Bundan çıkıp ekranı ilerletince, telsizle konuşacaksınız. Telefon çalacak ve amca gidecek. Heykele yaklaşıp elini inceleyin. Yüzük niyetine bir materyal takılı durumda. Bıçağınızı kullanıp çıkarın onu. Sağdaki kapıya gidin, yüzüğü koyup kilidi açın. İçeri girip karşınızdaki masaya bakın. Asılı duran bebeklerle hisse senedi -ya da bir tür belge- alacaksınız. Bu ekrandan çıkınca şişman amca geri gelecek, hareket etmenizi engelleyecek. Masaya geri dönün, kutu bebeği çakmağınızla yakın. Böylece ondan da kurtulduk. Sola gidin, sol alttaki maskeyi alın. Doktorun yanına gidin, voodoo bebeğini verin. Asansöre binip diğer kata çıkın.
Geldiğiniz katta aşağıya devam edin.soldaki kapıdan girdiğinizde, kendi odanıza çıkacaksınız. Burada yatağın önünde duran sandığı açın, içinden oyuncağınızı alın. Geri dönün, asansörün oradan yukarıya ilerleyin. Arkanızda (ekrana göre) kalan manivelayı kullanın. İlerideki maymunlar kaçacak. Tekrar kolu döndürün, gaz duracak. Maymunların olduğu yere gidip soldaki odaya girin. Maalesef ki leoparımız hasta, deli doktor da tek şansımız. Leoparın arkasında, yerde duran tebeşiri alın. Leoparın tam sırtının üstüne gelen yerde imlecinizin değiştiği noktayı bulun. Düzgün tıklarsanız doktor bir şeyler söyleyecek. Oraya tebeşiri kullanın. Aynı şeyi leoparın karnının olduğu yöne doğru da yapın. İkinci bir şekil çizeceksiniz. Bu anlattığım şekiller mumdan dairenin dışında kalacak bu arada, içinde aramayın. Ardından dairenin içine tıklayın. Doktor yine bir şeyler söyleyecek, kocaman bir daire çizeceksiniz. Doğru yaptığınızda, doktor size bebekleri nasıl yerleştireceğinizi anlatacak. Kapı yönünü kuzey alırsak, kolları iki yana açık olan kuzey, tombul teyze doğu, diğer tombul da güney olacak. Hepsini koyduktan sonra, doktor kendinizden bir parça eklemenizi isteyecek. Odamızdan aldığımız diğer oyuncağı da batı kanadına bırakıyoruz. Ardından, aldığınız bonoyu -ya da kraliyet hazinesi kâğıdı, hâlâ tam olarak ne olduğundan haberim yok- leoparın önüne bırakıyoruz. Doktor gidip yılanı öldürecek. Onunla konuşun, istediği ilaçları almaya gidiyoruz. Buradan çıkıp aşağıya girin, yılanın kaçtığı kapının oraya çıktınız. Girin içeriye.
Şimdi aşağıya devam edin. Kapıdan girin, soldaki kamaraya ilerleyin. Bir ekran daha sağa devam edin. Dolaptaki kimlik kartını alın. Maymunun teki gelip sizi bir yere sürüklemeye çalışacak. Öncelikle dolabın altındaki kutuyu açın, içinden ilacı, temizleyiciyi ve sargı bezini (morphine, dressing, disinfectant) alın. Buradan çıkın, önünüzdeki koridorda sağdaki kapıya girin. Maymunlar delirmiş, televizyona asılı kalmışlar. Git ailene ekmek götür, bitli şey seni. Neyse, biz bir yukarıdaki odaya giriyoruz. Maskeyi kullanıp kamerayı çalıştırıyoruz. Böyle korkuturlar adamı işte diyerek bir önceki odaya dönüyoruz. Bir tanesi monitöre bakmıyormuş muhtemelen ki kaçmamış. Ona zümrüt verin, size gereken özel bir kart ile takas edecek. Deli doktorun yanına gidip bezi, ilacı ve temizleyiciyi verin. Biraz zaman isteyecek, onu yalnız bırakmamızı söyleyecek. Tabi burada sormazlar mı adama “ilaçları kullandıktan sonra, ne diye voodoo, çıplak, hurafeler diye atraksiyon yapıyorsun? Sanki ben bilmiyor muyum pansuman yapmayı?” diye? Şimdi sağlık kitini aldığınız odanın girişini gördüğünüz koridora dönün. Aşağıda bir sağa gidin, soldaki odaya girin. Mutfaktayız. Arka tarafa geçin, tezgâha bakın. Bir teneke açacağı alıyoruz. Onu konservede kullanın, konserveyi de tavayla. Maymunlar gelip yemeye başladıklarında, buradan da çıkıp yukarıda sağa gidin. Tepesinde kırmızı ışık yanan odanın olduğu koridora geleceksiniz. İçeri girin.
Soldaki dolabı açın, içinden kâğıdı alın. Ardından kapaktaki nota bakın. “2577”, yeni şifremiz. Hemen soldaki kapıya gidin, üstteki kilide rakamı girin, alttaki anahtar için de maymundan takasla gelen yeşil kartı kullanın. Hemen içeri girin. Masanın kenarından zarfı alın. Askerlere gönderilmiş bir koruma emri bu. Programdaki korunacak kişi de biziz. Ne kadar güzel. Masanın üzerinde bir harita var. Soldaki delikten aşağıya inin. Garip bir mekanizma davul çalıp duruyor. Sağdaki panele bakın, kolu kapatın ve sesi durdurun. Şimdi yukarı geri dönüp, odanın arka tarafına geçin. Merdivenden yukarı çıkıp ilerleyin. Geminin kaptanı gibi duran adamla konuşun. Kendisi babamızın sağ koluymuş. Muhabbet edip aşağıya geri inin. Maalesef amca kendini vuracak. Ann de geri gidip bir anahtar ile silahı alacak. Buna ölü soygunu denmez mi? En başa dönün, kendi odamızın olduğu yere girin (asansörün bir altı). Kapıyı amcadan aldığımız anahtarla açın. Videoyu izleyin ve bir silah sesi. Yaralı bir leopar ile geçmişini reddeden bir kız olarak, hikâyeyi havada bırakıp veda edin her şeye.