Konsolların bir hayli yaygınlaşmasıyla beraber PC oyunculuğunun
zayıfladığından dem vurulur oldu. Halbuki işin aslı öyle değil. Doğru şartlar
oluştuğunda, PC’de oyun oynamanın keyfi yadsınamaz derecede büyük. İnce eleyip
sık dokuyarak sizler için bir liste hazırladık. Eğer aşağıda okuyacaklarınızdan
biri bile eksik ise, oyun keyfinize farkında olmadan ket vuruyorsunuz demektir.
MADDE 1: Performans
Biri karşınıza çıkıp da, “Konsollarda sabit olup, bilgisayarlarda bir türlü
stabil olmayan şey nedir?” diye sorarsa, yanıtı “Performans”dır. Zira
konsolların güncellenemeyen yapısı nedeniyle, makine bir defa üretilir ve
oyunlar onun yeteneklerine göre dizayn edilir. Halbuki PC öyle mi? Siz bu yazıyı
okurken, birileri yeni ekran kartları geliştirmek için bilgisayarlarla dolu
tesislerinde ter akıtıyor. Bunun anlamı şu: Bilgisayar sistemleri asla yerinde
durmaz! Yeni RAM’ler, işlemciler, anakartlar ve daha birçok bileşen, her geçen
gün marketlerde kendilerine yer buluyor… Dolayısıyla oyun yapımcılarının
sınırları çok geniş. Hal böyle olunca, Crysis’ler, GTA IV’ler geliştirilip, en
yeni sistemlerin bile canına okunuyor. Bir hevesle kurduğunuz oyun ya sistem
yeterli gelmediği için çalışmıyor ya da çalışsa bile sıklıkla tekliyor,
kullanıcıyı canından bezdiriyor. Demek ki PC oyuncusuna ne gerekiyor? Elbetteki
performans! Maalesef size kötü bir haberimiz var. Zira yüksek performans,
cüzdanınızın şişkinliğiyle tamamen doğru orantılı.
“Oyunların yüksek sistem ihtiyaçlarını karşılamak için PC’nizin bir hayli hızlı olması gerek.
“MADDE 2: Güç Kaynağı
Farz edin ki, GTA IV’de zorlu bir görev yapıyorsunuz; başarmanız an meselesi ya
da Football Manager 2009’da, üçüncü lig takımıyla AC Milan’ı kupada alt etmek
üzeresiniz. Yani olasılık açısından baktığınızda öyle kolay kolay olacak bir
sonuç değil bu sizinki. Düşünün, bitiş çizgisine birkaç adım mesafede zafer
sarhoşluğu yaşayan Hussain Bolt gibisiniz. Aman tanrım! Kader ağlarını örüyor ve
yere kapaklanıyorsunuz! Oyunun en kritik anında elektrikler gidiyor. Hem de siz
kayıt (Save) yapamadan! Zorlu görevi ya da o destansı maçı tekrar oynamak
zorundasınız. Hadi GTA’da elbet tekrar oynayıp geçersiniz de, Football Manager
2009’da az önce bahsettiğim kurguyu yaşamak biraz zor. Hiç yoktan hayatınız
boyunca yüzünü görmediğiniz insanlara rencide edici sözler sarf etmek
durumundasınız. Öyleyse PC oyuncusuna ne gerekiyor? Elbetteki sağlam bir güç
kaynağı. Hani size birkaç dakika verse bile kafi olanlardan. Yani elektrik
kesildiği andan itibaren kısa süre içinde kayıt yapıp, bilgisayarı kapatmanız
için ufak bir müddet. Daha fazlası değil. Ayrıca düşen voltaj problemlerini de
bu tür bir güç kaynağı ile çözebilirsiniz. Bu sayede ufak bir servet ödediğiniz
sisteminizi olası elektrik kaynaklı sorunlardan korumuş olursunuz. Bizce,
elinizde anakart ile teknik servisin yolunu tutup, “İyi günler, bu yandı”
dediğinizdeki surat ifadenizi şimdiden bir düşünmenizde yarar var. Demedi
demeyin.
“Iron Man’i kahraman yapan, göğüs kafesindeki güç kaynağından başkası değildir. Siz de kahraman olabilirsiniz!”MADDE 3: Save Game Yedekleri
İnternet’te ne zaman ne olacağı hiç belli olmuyor. Dört bir yan virüs ve
trojan’lar ile çevrili. Dolayısıyla sisteminiz, siz farkında olmadan onlarca
virüsün işgali altında olabilir, trojan’lar vasıtası ile hacker’lerın oyuncağı
haline gelebilir… Hal böyle olunca da masum ve savunmasız PC’niz bir daha
açılmamak üzere çökebilir. Peki çözüm ne? Eğer donanımsal bir hasar yoksa,
genellikle kesin çözüm format’tan başka bir şey değildir. Öyleyse Red Alert 3’ün
güzelim kayıt dosyalarına elveda demekten başka çare yok! Bunun anlamı şu, oyuna
baştan başlayacaksınız. Sonunu bildiğiniz onca görevi tekrar oynayacaksınız!
Hadi Red Alert 3’te bu durum bir nebze olsun katlanılabilir fakat aynı kurguyu
bir de GTA IV’de yaşadığınızı düşünsenize? Eğer kalbiniz bu güçlüğün de
üstesinden gelirse, size bir daha karada ölüm yok demektir(!) Öyleyse PC
oyuncuları için ne gerekiyor? Elbetteki Save Game yedekleri! Bir CD’ye ya da USB
disk’inize aldığınız yedekler sayesinde yaşayacağınız iç huzuru, yedi cihanı
dolaşsanız, hatta Tibet’te 7 yıl bile yaşasanız bulamazsınız! Yalnız burada
farklı bir problem baş gösteriyor. Artık oyunların kayıt dosyalarını bulmak
eskisi kadar kolay değil. Eskiden yapımın klasörünün içinde bulurduk Save
Game’leri. Şimdiyse birçok yapımcı My Documents’in (Belgelerim) içerisine bir
klasör açıp, kayıt dosyalarını buraya koymayı tercih ediyor. Yöntemler bu
kadarla da sınırlı değil. Documents and Settings klasörleri mi dersiniz,
Application Data’lar mı? Kayıt dosyası bulmak için ciddi bir araştırma yapmak
gerek.
“Artık disket kalmadı belki ama biz bir zamanlar yedeklerimizi 1.44 MB’lik bu ufak medyalara koyardık.”
MADDE 4: Klavye & Fare + Gamepad
PC kullanıcılarının bazen en büyük avantajı, bazen ise en büyük dezavantajı,
klavye ve fare ikilisidir. FPS oynarken nasıl rahat ediyorsanız, kimilerine göre
futbol simülasyonu oyunlarında tam bir azap çekiyorsunuz. PES 6 oynadığınızı
düşünün. Kaleci ile karşı karşıya kalmanız için önünüzdeki tek engel göbekteki
defans oyuncusu. Onu çalımlarsanız, kaleci insafınıza kaldı demektir! Ancak
klavyede çalım hareketlerini yapabilmeniz için, standart konrtollerin
haricindeki birçok tuşa basmanız gerek. Kısıtlı süre içerisinde, doğru tuşlara
doğru sırayla basmaktan daha zor ne olabilir (Belki Ninja Gaiden serisini
bitirmek)? Vakit az, basılacak çok tuş var ve o sırada yapay zeka da çözüm
üretmek için düşünüyor! Sonuç muhtemelen rakip defans oyuncusuna topu teslim
etmek ve onu kahraman ilan etmek olacaktır. Halbuki bir gamepad aparatınız olsa,
o kısıtlı sürede bir değil, iki defa çalım atıp, kalecinin üzerinden meşin
yuvarlağı kolaylıkla aşırtırdınız… Neyse ki bu gamepad denen meredi PC’lerde
de kullanabiliyoruz. Dolayısıyla hiçbir kontrol probleminiz kalmadı demektir!
Hem de sadece bir yeşil banknot ile bu hakimiyete sahip olabilirsiniz.
“Klavye, fare ve gamepad, sizin sanal dünyadaki eliniz, ayağınız, her şeyinizdir… “
MADDE 5: Anlayışlı Ebeveynler ve Komşular
Geldik en kritik maddeye. Bu maddenin hayatınızda bir karşılığı yoksa, o zaman
diğer dört maddenin de geçerliliği kalmıyor. Zira birçok aile büyüğü, PC’yi
pahalı bir oyuncak olarak nitelendirdiği için, belli bir yaştan sonra da
oyuncaklarla oynanmadığından ötürü, bilgisayar başına her geçişinizde eleştiri
oklarının hedefi olabilirsiniz. Halbuki onlara bilgisayarı ve özelliklerini
anlatmanız için anlayışla sizi dinlemeleri gerekir. Sadece dinlemeleri de
yetmez, oyunların başında uzun müddet vakit geçirmenize de göz yumuyor olmaları
lazım. Hatta “Yemek hazır!” şeklindeki seslenmelere geç yanıt vermelere, sabaha
kadar oynanan oyunlardan sonra, uzun uyku molalarına da ses çıkarmamaları şart.
Yani tam bir ütopyadan bahsediyoruz. Özgür bir oyuncu olabilmeniz için gerekli
olan bir başka faktör de anlayışlı komşular. Aslında hiç komşunuzun olmaması,
olabilecek en güzel şeydir. Zira bu sayede istediğiniz kadar sesi açıp, gümbür
gümbür F.E.A.R. 2: Project Origin oynayabilirsiniz. Ancak yan dairede
birilerinin olması, bu isteğinizin tatlı bir rüya olması demektir. Demek ki
oyuncuya ne gerekiyor? Anlayış timsali ebeveynler ve sağır komşular.
“İyi niyet timsali insanlar bile, çıldırınca bambaşka bir hal alabilir. Seri katiller boşuna seri katil olmuyor(!)”
Sonuç
Bu 5 maddede belirtilen koşullar yerine getirilirse, PC’nizin başında maksimum
keyif yaşamanızın önüne hiçbir şey geçemez. Zira ihtiyaç duyacağınız en önemli
bileşenlere sahipsiniz demektir. Bunlardan biri bile eksik olduğu takdirde,
içinizde bir burukluk, bir tat alamama, bir serzeniş doğup büyüyecek ve en
sonunda sizi yok edecek bir canavara dönüşecektir(!) PC oyuncuları için mutluluk
çok uzak değil, yeterki isteyin…
