Günümüzde teknoloji ilerledikçe, bilgisayar donanımlarının güçlenmesiyle birlikte önce 2K ve ardından 4K çözünürlük kullanılmaya başlandı. Philips bir adım ileriyi ve profesyonelleri düşünerek 5K monitörünü piyasaya çıkardı. Philips, 275P4VYKEB isimli ekran kartlarını ve cüzdanları fazlasıyla zorlayacak 5K çözünürlüğe sahip bir monitör ile karşımıza çıkıyor. 5K demişken 2K’nın dört katı piksel arındırdığını belirtmeliyim. Monitörde, 2K; 2560×1440 pikselin çarpımı olan 3.686.400’ın dört katı 5120×2880 yani 14.745.600 piksel bulunmakta. Bu arada dört katı diye tabir ettiğimiz kısım çarpılmış toplam piksel değil. 2560’ın iki katı 5120 ve 1440’ın iki katı 2880, bu ikisinin iki katı olduğu içinde dört katı deniliyor. İlk başta 5K deyip 4K ile çok farkı yoktur desek bile hesaplamaları yapınca arada ki farkın uçurumlar kadar olduğunu söylemek mümkün. Oyun ve günlük kullanım gibi işler için monitör almayı düşünüyorsanız bu ürünü tercih etmeyebilirsiniz ama 27 inçlik bu monitör profesyonel kullanım için kurtarıcınız olabilir.
Tasarımına değinecek olursak sade, şık, metalik bir görünümlü plastik olduğunu söyleyebilirim. 5K çözünürlüğün yanında dahili LED göstergeli 2.0 megapiksellik kamerasının ve mikrofonunun olduğunu vurgulamak gerekir. Tasarıma girmişken bağlantılarını da belirtelim. İki adet Display Port’u olduğunu söylemeliyim. 5K 60Hz istiyorsanız iki bağlantı girişini de kullanmanız gerekiyor, bunun dışında 4K 60Hz için tek DP bağlantısı yetiyor. Üç adet USB 3.0 bağlantısı var ve bunlardan biri hızlı şarj destekliyor. Son olarak bir adet kulaklık girişi de bulunmakta.
Ekran teknolojisi olarak PLS LED geniş ekran teknolojisi kullanan monitör, bu sayede kullanıcılara 178 derecelik görüş açısı sağlıyor. Böylece neredeyse her açıdan, hatta 90 derecelik pivot modunda bile rahatlıkla TV izleyebilirsiniz. Genelde kullanılan TN panel teknolojisine göre çok daha kaliteli ve canlı görüntüler elde edebilirsiniz. Bu da profesyonel kullanıcılar için önemli bir özellik olarak haneye ekleniyor.
Bir diğer önemli özelliğe gelirsek (benim en çok hoşuma giden özellik) 12 bit dâhili işlemci ile birlikte gelen 10 bit renk desteği. Zaten böyle profesyonel kullanım amaçlı bir monitör için olmazsa olmazlardan biri. Bu renk desteği 1,074 milyar rengi beraberinde getiren en önemli özellik. Bunun yanında Profesyonel endistüri standartlarıyla uyumlu olduğunu önemle vurgulamak gerekir. Kısacası %99 AdobeRGB ve %100 sRGB standartlarıyla uyumlu. Bu sıra dışı renk hassasiyeti ve fabrika çıkışlı renk stabilizasyonu sayesinde rahatlıkla çalışmalarınızı yapabilirsiniz. Özel renk ayarları ile kendi standartlarınızı yakalayabilir ve PerfectKolor teknolojisi sayesinde çok daha kolay çalışabilirsiniz.
Philips’in önemli teknolojilerinden biri de SmartUniformity. Ne olduğu kısmına gelirsek LCD ekranlardaki parlaklık ve renk dalgalanmalarında bariz sıkıntılar olduğu bir gerçek. Bu özellik sayesinde parlaklık ve renkler daha stabil oluyor ve iş odaklı kullanıcılar için büyük ayrıcalık tanıyor. Bu özelliğin genel olarak fotoğrafçılık, tasarım ve baskı işleriyle uğraşan kişiler için önemli olduğunu vurgulayabilirim. Renk hassasiyetini ölçüp en iyi görüntüyü kullanıcıya yansıtmaya çalışır.
Biraz da ergonomik yapısından bahsedelim. Ergonomi açısından kullanıcıya iyi bir özgürlük sağladığını belirtmeliyim. Bu özelliğe Philips, SmartErgoBase adını vermiş. Monitörünüzü belirli açılarda hareket ettirebilirken sağa ve sola 65’er derece de döndürebiliyorsunuz. Dikey olarak da 90 derecelik döndürme açısına imkân sağlıyor ve bu sayede pivot şeklinde kullanabiliyorsunuz. Durum böyle olunca da uzun metinleri ve benzeri şeyleri okumayı daha kolay kılıyor. Yükseklik ayarı olarak 15cm’ye kadar istediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Yani bu konuda da epey bir avantaj sağlıyor ve TV misali kullanıma olanak sağlıyor. Monitörün eğilme açılarına bakarsak eğer -5 ile 20 derece arasında kafanıza göre ayarlayabilirsiniz. Ayrıca VESA ile duvara monte edip kullanabilirsiniz.
Bir diğer önemli özellik ise hoparlörleri. DisplayPort üzerinden ses bağlantısı olduğu için hoparlör olmazsa olmaz. Ayrıca üzerindeki kamera ile görüntülü konuşma yatığınız sıra da harici hoparlörünüz yoksa bir işe yaramazdı. Bu monitörde de iki adet stereo hoparlör bulunuyor. Oyun açısından pek tatmin edemediğini söylemeliyim, ne de olsa stereo hoperlor. Yani 7.1 veya 5.1 gibi performans vermesi imkânsız. Bu nedenle First Person Shooter tarzı oyunlarda ses kasacağınız zaman eksik kalıyor. Fakat film ve günlük müzik ihtiyacı için yeterli kalite ve seviye de ses veriyor.
Değinmem gereken son önemli özellik olarak da USB 3.0 ile birlikte geliyor olması. Bu sayede anakartınızda USB 3.0 girişi kalmadığı zamanlarda monitörünüzü kullanabiliyorsunuz. Telefonlarınızı ya da USB ile şarj edilen her şeyi rahatlıkla masanızın üstünde şarj edebilirsiniz. Ayrıca Sync-N-Go teknolojisi sayesinde bant genişliğinin boşalmasını beklemenize gerek kalmıyor. Geriye dönük uyumluluğu sayesinde de USB 2.0 girişine sahip cihazlarınızı da rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Özetlemek gerekirse Philips öne çıkan birkaç teknolojiyi harmanlayıp tam anlamı ile profesyonel kullanım için kaliteli bir monitör tasarlamış. Fiyatı en can alıcı noktası olarak göze çarpıyor. Tam olarak 2000 dolardan satışa çıkan ürünü almak epey zor olacak. Evinizde oyun ve multimedya gibi kullanım için almayı düşünüyorsanız gereksiz olabilir. Çünkü günümüzde 4K’da zorlanan ekran kartları 5K’yı hiç kaldırmaz. En iyi ihtimalle çift ekran kartı kullanmanız gerekir. Kısaca 4K’da 8 milyon küsur piksel var iken 5K’da bu 14 milyonlara çıkıyor. Neredeyse iki katı, bu yüzden çok üst düzey bir sistem toplamanız gerekecektir. Profesyonel kullanıcılar içinse hiçbir şekilde sizi üzmeyecektir. Hatta kullandıkça çıkan görüntülerden mest olabilirsiniz. Çok canlı, net ve kaliteli görüntüler sizi bekliyor.
