Philips BDM3270 Quad HD Monitör
Teknoloji ilerledikçe yeni monitörler, daha yüksek çözünürlükler ve bu yüksek çözünürlük destekleyen yeni oyunlar çıkıyor. Teknoloji dünyası, kısacası evren misali gün geçtikçe yenilenip içerik olarak büyüyor. Biz teknoloji sevenler olarak da bu yeni ürünleri almak, kullanmak ve denemek istiyoruz. Çünkü çıkan her yeni ürün bizi heyecanlandırmaya yetiyor. Günümüzde en yaygın çözünürlük olan 1080p yerini yavaş yavaş 2k ve 4k çözünürlüğe bırakmaya başladı. Tabi ki de 4k şuan ki ekran kartları için biraz zorlayıcı olsa da 2k’ya olan geçiş çok daha kolay görünüyor. Hatta öyleki ekran kartı üreticileri bile yeni çıkan üst ve orta düzey ekran kartlarında tavsiye ettikleri çözünürlüğü 2k olarak göstermeye başladılar. Her ne kadar, bu ekran kartları ve monitörlerin fiyatları Dolar kurundan dolayı ülkemizde çok yüksek olsa da belirli bir kesimin alabildiği de aşikar.
Gelelim incelememizin konusuna, bu incelemede elimizde olan ürün Philips’in çıkardığı BDM3270 Quad HD monitör. Quad HD, kaç pikseldir nedir diye sorarsanız, HD Ready yani 1280×720 çözünürlüklü monitörün yaklaşık dört katı piksel yoğunluğuna sahip oluyor. Bu da demektir ki 2560×1440 piksel. HD Ready çözünürlüklü bir ekranda toplamda 921.600 piksel var iken Quad HD monitörde 3.686.400 piksel oluyor. Hal böyle olunca tabi ki de gereken ekran kartı performansı da katlanıyor. Yani sadece monitör almakla kalmıyor ekran kartı içinde ekstradan para harcamanız gerekiyor. Tabi ki de sadece oyun oynayacak kişiler için değil profesyonel kullanım içinde oldukça ideal. Ekranından ve çözünürlüğünden bahsetmişken büyüklüğüne de değinelim. 16:9 oranına sahip, 32 inçlik dev bir ekrana sahip. Anlaşılır bir biçimde söylemek gerekirse tam olarak 81.3 cm. Evlerimizde kullandığımız 82 ekran TV’ler ile aynı boyutta. Zaten iş için kullanacak kişiler için de en can alıcı noktalarından birisi bu. Çizim ve tasarım gibi profesyonel kullanım için alacak kişilere rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Monitörümüze daha yakından bakacak olursak güzel bir teknolojiyi de beraberinde getiriyor. Bu teknolojinin adı AMVA LED teknolojisi. Bu teknoloji çok alanlı dikey hizalama olarak da geçiyor. Monitörün yüksek statik kontrast oranı sayesinde daha parlak ve güzel görüntüler verebiliyor. İstediğiniz her uygulamada kullanabileceğiniz bir teknoloji. Bu teknoloji sayesinde 3000:1 ve dinamik olarak 50.000.000:1 gibi yüksek değerlere ulaşabiliyor. Bu teknolojiyi ister oyunlarda, ister zorlu uygulamalarda, isterseniz de video ve film izlerken istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz.
Bir diğer önemli özelliğe gelirsek ve belirtmeliyim ki benim en çok hoşuma giden özellik, 12 bit dahili işlemci ile birlikte gelen 10 bit renk desteği. Bu genellikle 4k Ultra HD monitörlerde olan bir özellik. 10 bit renk desteği 1,074 milyar rengi beraberinde getiren en önemli özellik. Genellikle Quad HD monitörler 8 bit renk desteğine sahip olup 16.7 milyon renk kapasitesine sahip olurlar. Philips bu alanda ekstra bir özellik ile birlikte gelip diğer modellerden hem multimedia için hem de profesyonel kullanıcılar için önemli bir adım atmış.
Philips BDM3270 isimli monitörümüzün bir diğer özelliği ise Flickerfree teknolojisi. Bu özellik sayesinde ekrandaki küçük büyük her türlü gözümüzü yoran titreşimleri yok etmeyi amaçlıyor. Titreşim olmadan oynadığınız oyunlarda, izlediğiniz filmlerde veya yaptığınız profesyonel işlerde daha keyifli bir kullanım sizleri bekliyor. Şahsen ben zamanında bu titreşimden çok çektiğim için, hatta ekran kartımdan mı, monitörden mi oluyor diye kafa patlatmaktan kendimi alamazdım. Philips’in bu teknolojisi sayesinde benim gibi görüntülerdeki titreşimlerden nasibini alan kullanıcılar rahat bir nefes alabilecekler.
Biraz da ergonomik yapısından bahsedelim. Ergonomi açısından belki de, bu kadar rahatlık sağlayan, kullanıcıya özgürlük veren bir monitör daha olmayabilir. Bu özelliğe Philips SmartErgoBase adını vermiş. Monitörünüzü istediğiniz şekilde hareket ettirebilirsiniz. Hatta kaç dereceye kadar döndüğünü bilmeden önce acaba bir bozukluk falan mı var diye düşündüm. Çünkü sağa ve sola 170’er derece döndürebiliyorsunuz. Dediğim gibi bu dereceyi bilmeden önce döndür babam döndür şeklinde oluyor ve ilginç geliyor. Dikey olarak da 90 derecelik döndürme açısına imkan sağlıyor ve bu sayede dikey bir konuma sahip oluyor. Durum böyle olunca da uzun metinleri ve benzeri şeyleri okumayı daha kolay kılıyor. Yükseklik ayarı olarak 18cm’ye kadar istediğiniz şekilde ayarlayabiliyorsunuz. Yani bu konuda da epey bir avantaj sağlıyor ve TV misali kullanıma olanak sağlıyor. Monitörün eğilme açılarına bakarsak eğer -5 ile 20 derece arasında kafanıza göre ayarlayabilirsiniz. Ayrıca VESA ile duvara monte edip kullanabilirsiniz.
Önemli özelliklerinde biride dahili hoparlör bulundurması. Bana kalırsa her monitörde olması gereken bir özellik. Sonuçta HDMI ve DP üzerinden ses bağlantısı da oluyor. Bu yüzden de en azından bu bağlantılara sahip olan monitörlerde dahili hoparlör bulunması gerekiyor. Bu monitörde de iki adet stereo hoparlör bulunuyor. Oyun açısından pek tatmin edemediğini söylemeliyim. First Person Shooter tarzı oyunlarda ses kasacağınız zaman eksik kalıyor. Fakat film ve günlük müzik ihtiyacı için yeterli kalite ve seviye de ses veriyor.
Gelelim belki de en farklı ve bu monitörde olan en önemli özelliğe. MultiView sayesinde aynı anda kullanabileceğiniz iki farklı bağlantıya izin veriyor. Yani kısacası bilgisayar kasanızı ve dizüstü bilgisayarınızı aynı anda bağlayıp ikisinin de görüntüsünü aynı anda alıp kullanabilirsiniz. Bu özellik genellikle TV’lerde karşılaşırız. Fakat Philips’in ekstra özelliklerinden biri duyduğunuz zaman ilgi çekecektir. Bu özelliği, her ne kadar kullanıp kullanmayacağınız size kalmış olsa da önemli artlardan biri olarak göze çarpıyor.
Bahsetmek istediğim son önemli özellik olarak da USB 3.0 ile birlikte geliyor olması. Bu sayede anakartınızda USB 3.0 girişi kalmadığı zamanlarda monitörünüzü kullanabiliyorsunuz. Bildiğiniz üzere telefonlarınızı da masanızın üzerinde rahatlıkla şarj edebilirsiniz. Ayrıca Sync-N-Go teknolojisi sayesinde bant genişliğinin boşalmasını beklemenize gerek kalmıyor. Geriye dönük uyumluluğu sayesinde de USB 2.0 girişine sahip cihazlarınızı da rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Bağlantı kısmına değindiğimizde olması gereken tüm bağlantılara sahip olduğunu düşünüyorum. iki adet USB 2.0, iki adet USB 3.0(sarı renkli olanı B.C.1.2), bir adet DVI-Dual Link, bir adet VGA, bir adet HDMI/MHL, bir adet de DisPlay Port, son olarak da kulaklık ve PC ses girişlerine sahip. Bu sarı renkli olan USB 3.0 ile birlikte Battery Charging 1.2 desteği geliyor ve bunun sayesinde hızlı şarj özelliğine sahip olan akıllı telefonların şarjı daha çabuk doluyor. HDMI/MHL girişi ise akıllı telefonunuzu kablo yardımıyla bağlayıp, telefonunuzdaki görüntüyü direk ekranınıza aktarabilirsiniz. Aynı zamanda telefonunuzun şarjını da doldurabiliyor.
Son cümlelere gelirsek, 4ms tepkime süresiyle birlikte 32 inçlik boyutuyla daha çok profesyonel kullanıcılar için yapılmış bir monitör olmuş. Getirdiği teknolojiler ile birlikte kesinlikle Quad HD alacak kişiler için düşünülmesi gereken bir ürün. Fiyat açısından, 2000 Lira’ya yakın bir etiket ile can yaktığını söylemeliyim. Bu fiyatlarda 4k monitör bulabilmek rahatlıkla mümkün. Fakat 4k için, incelememin başlarında da belirttiğim gibi ekran kartı olarak daha yüksek seviyelerde donanıma sahip olmak gerekir.