Makale

Playstation 5’ten teknik detay anlamda neler beklemeliyiz?

Oyun dünyasının en ünlü markalarından biri olan PlayStation markası, ilk olarak piyasaya 3 Aralık 1994 yılında çıkmıştı. Oyun konsollarının altın çağı olan bu dönemde, hala daha hafızlarımızda yer edinen oyunlar, markanın dünya çapında bilinilirliğini de arttırmış, Selpak gibi oyun konsollarına kendi markasını sıfat haline getirmeyi başaran Atari‘yi tahtından etmişti. 2018 yılında ise hala daha dünya çapında en çok satan konsol, PlayStation olarak karşımızda duruyor. Bugün ise sizler ile birlikte, hem PlayStation tarihine kısa bir bakış atıp, hem de PlayStation 5‘in özellikle teknik anlamda bizlere neler sunabileceğine yakından bakacağız.

PlayStation 1 Teknik Detayları

PlayStation 1, 1994 yılından günümüze kadar toplamda 102 milyon adet satmayı başaran bir oyun konsolu olarak adını tarihe yazdırdı. Konsol içinde en çok satan yapım ise son oyunu ile beklentilerimizi pek de karşılamayı başaramayan Gran Turismo‘ydu. Gran Turismo, PlayStation 1‘de tam 10.85 milyon adet satmayı başarmıştı. Teknik anlamda bugün bizlere komik gelebilecek olan yalnızca 33.7 MHz hızında bir işlemciye sahip olan PlayStation 1, GPU tarafında ise en yüksek 640 x 480 piksellik çözünürlük sunan ve saniyede en fazla 620.000 poligon çizebilen bir ekran kartına sahipti. Bu kadar dar bir donanımda ise Final Fantasy 7, Gran Turismo ve MGS gibi grafik tarafında sağlam yapımlar ile karşımıza çıkması, hala daha bizleri şaşırtıyor.

PlayStation 2 Teknik Detayları

2000 Yılına geldiğimizde ise PlayStation 1‘in büyük başarısı sonrası Sony, PlayStation 2 ile karşımıza çıktı. Satışta olduğu süre boyunca 155 milyon gibi inanılmaz bir sayıda satış yapan PlayStation 2 konsolunda en çok satan yapım ise Grand Theft Auto: San Andreas‘dı. Teknik tarafta da ilk PlayStation‘a kıyasla 300 MHz’lik MIPS Emotion Engine işlemciye sahip olan olan PlayStation 2, 147 MHz’lik bir GPU’ya sahipti. Sahip olduğu donanım ile birlikte, CD’den DVD’ye geçiş yapan PlayStation 2, bu sayede içeriksel olarak çok daha yoğun ve dolu yapımlar ile karşımıza çıktı. PlayStation 2 döneminde teknik olarak bizleri etkileyen Black, Metal Gear Solid: Snake Eater, Shadow of the Colossus, Gran Turismo 4 gibi yapımlar piyasaya sunulmuştu.

PlayStation 3 Teknik Detayları

Yakın dönemin en efsane konsollarından birine geldi sıra. Teknik anlamda bile hala daha güçlü sayabileceğimiz, oyunları ile hala daha bizleri etkilemeyi başaran PlayStation 3, bu gücünün yanında fiyatı ile de çıktığı dönemde bizleri şaşırtmıştı. Önceki PlayStation‘lara kıyasla, 100 ila 200 dolar arasında daha pahalı bir şekilde piyasaya sunulan PlayStation 3‘ün bu kadar pahalı olmasının sebebi ise içerisindeki donanımın gücünden geliyordu. İşlemci tarafında 8 çekirdekli IBM’in geliştirdiği Cell işlemcisinden güç alan PlayStation 3‘ün her çekirdeği 3.2 GHz hızında çalışıyordu. Günümüzle kıyaslandığında hala daha belirli alanlarda çok hızlı bir işlemci sayabileceğimiz Cell, maliyetine oranla PlayStation 3‘ün fiyatını arttırmıştı. Ancak oyunlarda özellikle fiziklerin ön plana çıkarıldığı PlayStation 3 döneminde hala daha hafızalarımızda yer edinen sahneler ile karşılaşmıştık. GPU tarafında ise Sony seçimini Nvidia G70 mimarisini temel alan 550 MHz’lik RSX’ten yana kullanmıştı. Zamanının PC ekran kartına kıyasla RSX’i 7800 GTX ile denk sayabiliriz. Ancak işlemcinin vermiş olduğu müthiş işlem kapasitesi ile birlikte geliştiriciler PlayStation 3 ile harikalar yaratabildi. Konsol dünyasının PC’yi teknik anlamda geçtiği tek dönem de PlayStation 3‘ün ilk 3-4 yılı oldu diyebiliriz. 

PlayStation 3 dönemindeki oyunlar, ışıklandırma, gölgeler, kaplama kalitesi, fizik etkenleri ve çözünürlük tarafında öne çıkıyordu. Ancak PlayStation 3‘ün  gücünün hakkını veren firmalar ise Santa Monica, Naughty Dog ve Polyphony gibi az sayıda stüdyodan oluşuyordu. Bu geliştiricilerin karşımıza çıkardığı yapımlar ise günümüzde hala daha etkileyiciklerini korumayı başarıyor.

PlayStation 4 Teknik Detaylar

Takvimler 2013 yılını gösterdiğinde ise Sony karşımıza PlayStation 4 ile çıktı. Hala daha Sony‘nin en güncel konsolu olan PlayStation, satışa sunulmadan önce oyuncular tarafında tıpkı PlayStation 2‘den 3’e geçişte yaşanan nesil atlamasına benzer bir durum oluşturması bekleniyordu. Ancak PlayStation 4‘ün, 3’e kıyasla donanım tarafında pek de devrimsel bir atlama yapmaması, hatta yapısal itibari ile PC platformuna çok daha benzer bir donanım ile çıkması ki ilk çıktığı dönemde bile kendisinden güçlü PC’lerin piyasada bulunmasıyla ne yazık ki beklediğimiz sıçrayışı gerçekleştirememiştik. Yine PlayStation 3 gibi 8 çekirdekli bir işlemci ile çıkan PlayStation 4, 1.6 GHz’lik frekans hızı ile ilk bakışta PlayStation 3‘den geriye adım atmış gibi gözüküyordu.

Ancak PlayStation 3‘de kullanılan CELL işlemcisinin işlem kapasitesinin oyunlara programlanmasının zorluğu ve aslında kas gücünün simülasyon tarafında daha fazla kapasitesi sunması hesaba katıldığında, PlayStation 4‘ün düşük frekans hızlı işlemcisi, oyunlarda Cell’den çok daha iyi sonuçlar verebiliyor. PC tarafında AMD’nin FX 8000 serisine benzer bir mimari ile üretilen Jaguar kod adlı PlayStation 4 işlemcisine, yine AMD tarafından üretilen Radeon bir GPU eşlik ediyor. 800 MHz hızında çalışan PlayStation 4 GPU’su, PC tarafında AMD Radeon 7850’ye yada RX 270’e denk bir performans sunuyor da diyebiliriz. Ancak geliştiricilerin elinde tek bir cihaz olması ve oyunlarını tamamen bu konsola optimize edebilmesi ile birlikte Gran Turismo Sport, Uncharted 4, God of War gibi grafikleri ile aklımızı başımızdan alan oyunlar ile karşılaşabiliyoruz.

PlayStation 4‘ün grafiksel anlamda oyunlar kattığı birkaç özel alan var. Bunlardan en önemlisi ise özellikle ışıklandırma tarafında oyunların grafiklerini coşturan Global Illumination tekniği. Bu teknik veya efekt sayesinde oyunlarda cisme yansıyan ışıklar cisimden sekip, cismin rengi ile birlikte ortamı aydınlatabiliyor. Örneğin kırmızı bir paspas serili olan bir kapı girişine vuran güneş ışığı, paspastan sekip direk güneş ışığı almayan evin içerisine kırmızı ışıkla yansıyabiliyor ve ortamın gerçekçiliğine büyük bir katkı sağlıyor. Işıklandırma konusunda tek büyük gelişme Global Illumination olmadı tabii ki, havada toz ve duman partiküllerini de aydınlatabilen Volumetrik ışıklandırma gibi efektler ile de oyunların grafikleri gerçeğe daha yakın bir hale geldi. Özellikle The Division‘da etkisini yoğun şekilde hissettiğimiz bu efekt, Red Dead Redemption 2‘nin de teknik tarafta en güçlü olacağı konulardan biri olacak gibi gözüküyor. PlayStation 5’te ise karşılaşacağımız grafiksel devrimler, 3 ila 4 arasındaki geçişten daha belirgin olacak, çünkü artık karşımızda gerçekten de bir nesil atlattırabilecek yeni bir teknik var, Real Time Ray Tracing tekniği.

PlayStation 5’ten neler beklemeliyiz?

PlayStation 5‘in ne zaman çıkacağı hakkında hala daha kesin bir aralık yok. İnternet üzerinde 2019 dedikoduları yayılmış olsa da, şahsen 2020 yılından önce yeni bir PlayStation göreceğimize hiçbir ihtimal vermiyorum. Peki PlayStation 5 bizlere neler sunacak? Teknik anlamda PlayStation 4 ile arasında, PlayStation 3 ile 2 arasındaki devasa fark gibi bir fark olacak mı? Yoksa 3’ten 4’e geçiş gibi daha yumuşak bir geçiş mi olacak? Gelin cevabını tahmin etmeye çalışalım.

Öncelikle PlayStation 4‘ün çıkışı sonrasında PC donanımlarının gelişine bakmak gerekiyor. Hatta sadece PC değil, mobil taraftaki işlem kapasitesini de incelemek gerek. Buradan çıkaracağımız sonuçlar, PlayStation 5‘in teknik kapasitesine de ışık olabilir. Öncelikle son yıllarda PC tarafında GPU’ların gelişimine kısaca bir bakalım. PlayStation 4‘ün çıkış döneminde AMD tarafında en güçlü ekran kartı AMD Radeon R9 290X idi, Nvidia tarafında ise 780 Ti ortalığı kasıp kavuruyordu. PlayStation 4‘ün ekran kartı ise dönemin AMD Radeon 270’ine denk bir performans sunuyordu ki bu o zamanlar için dahi orta seviye bir GPU demekti. PlayStation 4‘ün çıkışı üzerinden dile kolay 5 yıl geçti. Bu süre zarfında AMD tarafında GPU olarak ciddi bir atılım olmasa da, Nvidia önce 900 serisi, sonra da 1000 serisi ile GPU’ların gücünü ciddi oranda arttırdı. Özellikle üretim mimarisindeki küçülmeler ile hem daha az ısınan, hem daha az güç çeken, hem de çok daha güçlü ve hızlı GPU’lar ile karşılaştık. İşlemci tarafında ise mevcut teknolojiler geliştirildi. Daha verimli, daha az güç harcayan ve daha hızlı CPU’lar ile karşılaştık. İşlem kapasitelerimiz büyük artış gösterdi. PlayStation 5‘e güç verecek olan donanımlar da çıktığı dönem için en üst seviyedeki PC’ler ile büyük ihtimal yarışamayacak, ancak konsolu PC’lerden ayıracak, grafiklerine büyük bir katkı sağlayacak bir farklılık olabilir. Gelin bu farklılığın ne olabileceğini detaylıca inceleyelim.

Geçtiğimiz aylarda ilk olarak Nvidia tarafından duyurulan RTX ve Microsoft’un DirectX RayTracing’i ile yeni nesilin neye benzeyeceği az çok ortaya çıkmıştı. Işıklandırma konusunda olduğu kadar genel grafiksel kalitede de oyunlara nesil atlatacak olan bu teknikler, AMD tarafından da özellikle Vulkan API’si için destek alıyor. Ancak destek ne kadar büyük olursa olsun, Real Time Ray Tracing kullanacak oyunlar, şuan piyasada olan ve hatta yakın dönemde piyasaya çıkacak tüm ekran kartlarını ciddi anlamda eritebilecek kadar yüksek bir performans ihtiyacı duyacak. Burada ise bir teorimiz var.

Mobil GPU’lar üreten PowerVR şirketi, 2016 yılında kendi içerisinde Real Time Ray Tracing hesaplamaları yapabilecek bir GPU duyurmuştu (Zamanında PhysX işlemlerini yapmak için satın alabildiğimiz Ageia PhysX kartlarını hatırlayın.) Yalnızca 2 Watt’lık güç çekerek saniyede 100 milyondan fazla ışık hüzmesini hesaplayabilen bu GPU’nun, geliştirilip konsollar için kullanıldığını düşünün. Sony tarafı, PlayStation 5 için yalnızca Ray Tracing işlemlerini hesaplayacak ayrı bir parça kullanıp, hem performans tarafında işlemci ve cpu’da çok üst seviyelere çıkıp maliyeti arttırmaktan kurtulabilir, hem de çip sayesinde Real Time Ray Tracing kullanıp beklenilen nesil atlamasını kolaylıkla gerçekleştirebilir. Bizler de PlayStation 5 ile birlikte, ışıklandırma tarafında çağ atlamış, filmlerde gördüğümüz CGI efektleri yaklaşmış, fotorealistik görseller ile karşılaşabiliriz gibi gözüküyor. Bakalım PlayStation 5 ile birlikte Sony, gerçekten beklediğimiz yeni nesil grafikleri bizlere sunmayı başarabilecek mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu