Playstation Tarihi: El konsolları
Playstation markası PS1 ve PS2’yle oldukça tutulmaya başlandığında, Sony’nin el konsolu işine de el atması gerekliliği ortaya çıkmıştı. Ne de olsa insanlar her yerde Playstation oynayamıyordu. El konsolu piyasası, o dönemde Nintendo’nun egemenliğinde ve cep telefonlarının tehditinde bulunuyordu. Piyasaya Nintendo’nun egemenliğini yıkacak ve cep telefonlarının tehditiyle yarışabilecek bir konsol çıkmalıydı.
Sony ilk olarak taşınabilir bir Playstation geliştirdiğini, 2003’teki E3 fuarından önce özel bir basın toplantısıyla duyurmuştu. Ancak o zamanlar cihazın görünüşü ya da teknik detaylarıyla ilgili herhangi bir bilgi açıklanmamıştı. Bu durum o senenin E3’ünde de aynı şekilde devam etmişti. Cihaz o kadar abartıldı ki, Sony’nin o dönemdeki CEO’su Jose Villeta, PSP’den “21. yüzyılın Walkman’i” olarak bahsediyordu.
Cihazın ilk konsept görüntüleri 2002’nin Kasım ayındaki bir strateji toplantısından sızmıştı. Ancak görsellerde bir analog çubuğun bulunmaması, çoğu kişi tarafından endişeyle karşılanıyordu.
PSP resmi olarak 2004 senesinde düzenlenen E3 fuarında tanıtıldı. Tanıtılan konsolda analog çubuk bulunması ise endişelenenlere rahat bir nefes aldırdı.
PSP-1000
İlk açıklanan PSP’nin 4.3 inç’lik 16:9 TFT LCD ekranı, bu ekranda gösterebildiği 480×272 çözünürlüğü bulunuyordu. Kaz Hirai cihazda herhangi bir oyun göstermemiş ancak Spider-man 2 ve Final Fantasy VII: Advent Children’ın videolarını oynatmıştı. Stereo hoparlörleri de bulunan PSP, kulaklık çıkışına da sahipti. Konsol, oyunlarını UMD denilen özel disklerle satacaktı.
Konsolun asıl güçlü olan kısmı, PSP’ye özel olarak 99 adet geliştiricinin oyun üretecek olmasıydı. Sonrasında PSP üzerinde çalışan Metal Gear Acid ve Sony’nin geliştirdiği Wipeout Pure’un demoları gösterilmişti.
Takvimler 17 Ekim 2004’tü gösterdiğinde PSP’nin resmi çıkış tarihi de açıklandı. Playstation Portable, 12 Aralık 2004’te Japonya’da piyasaya çıkacaktı. Ne de olsa o dönem Japon firmalar, oyun ve cihazlarını ilk olarak kendi ülkelerinde çıkarmaya alışmıştı. Zaman geldiğinde 19.800 Japon yeni, yani o dönemin parasıyla 181 dolar’dan satışa sunulan PSP, ilk gününde 200 binin üzerinde satarak büyük bir başarı yakaladı.
24 Mart 2005’te ise konsolun ABD’de satışa çıkacağı açıklandı. Cihazın ABD’de sadece içerisinde ön izleme videoları ve temizleme bezi içeren Value Pack’i satılıyordu ki bu da 250 dolar gibi bir fiyat etiketine sahipti. İlk 1 milyon cihazın içerisinde, Spider-man 2 filminin yüklü olduğu UMD de bulunuyordu.
Cihaz Avrupa’ya ise Japonya’da ilk satışa çıktığından neredeyse 1 sene sonra piyasaya sürüldü.
Aradan 3 sene geçtikten sonra PSP, pazara oldukça alışmıştı. PS2’yle iyi bir ikili olan cihaz için artık yeni bir model gelmesi de gerekiyordu. RAM’i ve dahili hafızası 32 MB’tan 64’e arttırılan PSP 2000, Eylül 2007’de piyasadaydı. Video çıkışı da eklenen bu modelle birlikte, PSP keyfi artık TV üzerinde de yaşanabiliyordu.
PSP-3000
PSP gelişmeye devam etti ve Ekim 2008’de PSP 3000’le karşımıza çıktı. Daha parlak ve tepkime süresi daha düşük bir ekranla birlikte parlama engelleyici bir tabaka PSP3000’e eklenmişti. Dahili mikrofon, UMD kapısındaki daha ince yapısı, küçük geliştirmeler olsa da, PlayStation Portable sahipleri, ellerindeki cihazları değiştirmek isteğindeydiler. Ancak 2 sene önce Playstation 3 piyasaya çıkmış ve PSP giderek popülaritesini kaybetmeye başlamıştı. Bir diğer yandan ortaya çıkan daha güçlü cep telefonları, PSP kalitesine doğru ilerlemeye başlamışlardı.
PSP Go
Belki de Sony’nin tarihindeki en büyük hatalardan biri, Playstation 3 satışları iyiyken, PSP’nin şeklini ve yapısını değiştirerek piyasaya sürmekti.
E3 2009’da tanıtılan PSP Go, Sony’nin bu konsolla ne yapmak istediğiyle ilgili kafalarda soru işaretleri yaratmıştı. PSP Go, önceki PSP modelleri gibi üzerinde herhangi bir UMD slotu barındırmıyordu. Bunun yerine cihazda 16 GB’lık bir dahili hafıza yer alıyordu. Hafıza ek bir Memory Stick Micro’yla birlikte 32 GB’a kadar yükseltilebiliyordu. Oyunlar da sadece dijital olarak indirilebiliyordu. 2009’da dijital olarak oyun indirmek bugün olduğu kadar popüler bir durum değildi. Ayrıca ikinci el oyun piyasası da gelişmiş olan PSP, yeni konsolla birlikte oyuncuların tepkisini çekmişti.
PSPGo
Görsel olarak da değişen PSP, PSP Go ile birlikte kaydırıldığında ortaya çıkan tuşlarıyla çekici görünmesine rağmen, ergonomik olarak o kadar da başarılı bir cihaz olamadı. Daha küçük ekranı, analog çubuğun kötü pozisyonu ve daha birçok dezavantajıyla adeta hayalet bir PSP modeli oldu.
Zaten 20 Nisan 2011’deki açıklamayla birlikte Sony, PSP Go üretmeyi bitirdiğini ve bir sonraki el konsoluna odaklanacağını belirtti.
PS Vita
Haziran 2010’da ortaya çıkan söylentiler, Sony’nin bir 3D PSP geliştirdiği yönündeydi. Sony Worldwide Studios başkanı Scott Rohde, yaptığı açıklamada henüz bir “PSP2” açıklamaya hazır olmadıklarını ve yeni PSP’de oyunların sadece dijital olarak indirilmeyeceğini belirtmişti. Aslında cihazla ilgili ilk söylentiler 2009’a kadar uzanıyor. Dedikodularda Sony’nin neredeyse orijinal Xbox düzeyinde çalışacak bir el konsolu hazırladığı söyleniyordu.
Ekim 2010’da Sony’nin gizli bir toplantıda kod adı “Vita” olan bir prototip PSP2 gösterdiği söylentileri yayılmaya başladı. Söylentiler yeni cihazın hibrit bir oyun/akıllı telefon cihazı olacağı yönündeydi. Hatta cihazın analog çubuğu olmayacağı bile söylendi.
PS Vita
27 Ocak 2011’de Sony, Playstation Vita’nın piyasaya çıkacağını Playstation Meeting 2011’de doğruladı. Firmanın Vita hakkında “Playstation 3 kadar güçlü” açıklaması yaptığı iddia edildi, ancak Sony bu açıklamayı yalanladı.
6 Haziran 2011’de ise yeni konsolun isminin Latince’de “Hayat” anlamına gelen Vita ismiyle piyasaya sürüleceği açıklandı. Özellikle sanal gerçeklik, sosyal bağlanılabilirlik ve daha birçok özelliğiyle öne çıkacak olan konsolun, 17 Aralık 2011’de Japonya’da çıkacağı açıklandı. Dünyanın geri kalanında ise Şubat 2012’de piyasada olacaktı.
Cihazın belki de en büyük özelliği, 3G ağlara bağlanabilirliğiydi. Sonuçta mobil oyunculuk son dönemde özellikle güçlü telefon ve benzeri cihazlarla yükseliyordu. Bununla birlikte dokunmatik ekran ve touchpad’in yanında, iki adet analog çubuk da içeriyor olması, cihazın kontrol seçeneklerini oldukça arttırıyordu. Bununla birlikte oyunların da “Playstation Vita oyun kartı”yla birlikte geliyor olması, taşınılabilirliği oldukça yükseltiyordu.
PS Vita, Japonya’da çıktığı ilk birkaç günde 325 bin adet satıldı. Dünya çapında satış başladığında ise 1.2 milyon adet sattığı açıklanmıştı.
Vita’nın ömrünün ne kadar olduğu henüz bilinmiyor. Ancak sistem için yayınlanan oyunların neredeyse Playstation 3 kalitesinde olması, el konsolunun uzun bir süre daha bizimle olacağını ön görebiliriz.
Bakalım 20 Şubat’tan sonra Playstation tarafında ne gibi değişiklikler göreceğiz?