Pool of Radiance: Ruins of Myth Drannor
Bu yazı Ozan Uzun ve Fatih Arpacı tarafından hazırlanmıştır.
Büyücü Shal ustasının intikamını almaya çalışmaktadır; ama önce katili bulmalıdır. Kompleks bir karakter olan eski ranger yeni hırsız Ren sevgilisinin suikastçisini aramaktan başka amacı olmayan bir kaybedendir.
Rahip Tarl elinde tanrısının çekiciyle, yaşayan ölülerle savaşacaktır……
“Başını kaldıracak vakit bulduğu anda güç sopasını Yarashın yanındaki balığımsı yaratığa sonrada Yarasha doğrulttu ,ve anlaşılmayan sözcükler mırıldandı. Şimşekler havayı deldi ve hedefine ulaştı. Yaratık paramparça oldu , patlamanın etkisiyle Yarash havaya fırladı. Basit bir büyüyle dengesini sağladı ama bir şimşek daha onu yakaladı ve duvara büyük şiddetle çarptı. İki büyücünün……..”
“Tarl bekledi ve Tyr in çekicini tekrar ejderhaya doğru fırlattı. Tam o anda ejderha kafasını ona doğru uzattı. Parlak yeşil şimşek ve çekicin mavi ışığı bir an ini aydınlattı.Ejderha çekicin ona çarpışından sonra toparlandı ve yeşil parlak şimşek Tarlı yakaladı. Rahibin bedeni dev bir çekiçle vurulmuş gibi geriye uçtu. Etinin yanık kokusu ini sardı. Tyr’ın çekici…..”
“Ren bir dağcının kazmalarla dağa çıkışı gibi iki kılıcıyla ejderhanın sırtını delik deşik etti. Dev kuyruk neredeyse onu uçuracaktı fakat Shal’ın büyülerinin bir tanesi ejderi oyalarken boynuna çıkmayı başardı. Tüm gücüyle ejderin omuz tendonlarına kılıçlarını batırmaya başladı.”
Pool of Radiance denen romanın yıllar önce bir bilgisayar oyunu yapılmıştı. SSI klasiklerinden olan bu oyun oldukça da tutulmuştu. Fakat bu oyuna özel ilgimin sebebi ilk oyunu oynamış olmam değil; ilk okuduğum fantasy romanının bu olmasıydı. Fakat sonra oyunu oynama gafletinde bulundum. Oyunun romanla alakası yok. Tuhaf bir gelecekte geçiyor. Önce Pool of Darkness zannettim ama değil. Birisi uydurmuş bir şeyler… Karşımıza ilk önce demo çıkıyor; Elmnister’ı görünce heyecana kapılabilirsiniz ama kapılmayın.
Programcılar böyle bir oyun yaparak ne umdular acaba çok merak ediyorum. Daha da uzatmadan oyunun konusuna geçiyoruz.
Çok kötü bir “şey” New Phlan şehrinin altındaki orijinal Pool of Radiance’yi etkilemektedir ve oradan bir güç dalgası hızla yayılmaktadır, dalganın dokunduğu her yaratık undead’e dönüşmektedir. Biz de oyuncular olarak kendi halinde takılan bir grup olarak gezinirken her zaman olduğu gibi kendimizi bu konunun içine bir yerinden dahil buluruz ve o “şey”i araştırmaya başlarız.Bu yazı Ozan Uzun ve Fatih Arpacı tarafından hazırlanmıştır.
Grafikler:Oyunun grafik ara yüzü bir 3D motor kullanılarak hazırlanmış, oyunda ortamlar 2D olarak gerçekten güzel çizilmişler, ancak gel gör ki 3D olarak çizilmiş olan karakterler o ortamların üzerinde emanet gibi duruyorlar. Sanki ekranın üzerine yapıştırılmış gibiler. Ayrıca oyunun menü arayüzleri 2D olarak hazırlanmış ve (Oyun WinFast GeForce2 MX SH Pro + 900MHz Celeron + 256Mb RAM ile oynandı) oldukça takılarak işliyor. Şu zamanda çıkmış olan bir oyun için oldukça başarısız grafiklere sahip. Bu oyunu IceWind Dale, Baldur’s Gate gibi oyunlarla karşılaştırmak o oyunlara saygısızlık olabilir ama, kamera açılarının o oyunlardaki gibi olduğunu söylemek için ufak da olsa bir karşılaştırma yapayim…
Ses: Oyunda sesler de oldukça başarısız, özellikle kavga anlarında vuruşlarda çıkan alakasız sesler oyundan iyice soğumamıza neden oluyor.
Oynanabilirlik: Oyunun içinde eğer kısa yolları kullanmıyorsanız her türlü etkileşimi yapmak için sağ tuş ile açılan dropdown menü’yü kullanmak zorundasınız. Oyunda her hareketinizi bir turn mantığı ile gerçekleştirmek zorundasınız, envanterinize ulaşmak veya bir yeteneği seçip, hangi büyüyü kullanacağınıza karar vermeniz için oldukça kısıtlı zamanınız var. Bu menü oldukça ağır çalışıyor ve size sunulan turn zamanının yarısı zaten mönünün scroll yapmasını beklemekle geçiyor. Bu da oyunun zaten zor olan oynanışını iyice çekilmez bir hale sokuyor. Karşınıza oyunun konusunun da verdiği doğayla türlü türlü undead yaratık çıkıyor, insanından orc’una her türlü undeadle karşılaşıyorsunuz. Benim gibi masa başı veya kart oyunlarıyla pek haşır neşir olmayan RPG’yi de bilgisayar oyunlarından takip eden birisiyseniz 3th edition kurallarına alışmakta da zaman kaybedeceksiniz demektir…
Konusu zaten sıkıcı olan oyunda questleriniz de oldukça zayıf, konuyla bağlılığı olan questleriniz az sayıda, oyunda kolay kolay deneyim de kazanamıyorsunuz. Diyaloglar çoooook az sayıda ve oldukça cansız. Sizin diyaloglarda konunun ilerleyişini etkileyecek hiçbir inisiyatifiniz yok, sadece “Bu neymiş bu neymiş” diye diyalog seçeneklerini seçiyorsunuz. Hele ki düşmanla karşılaşmanızda diyaloglarla zekanızı kullanıp onu alt etmek gibi bir şeyle de pek karşılaşmıyorsunuz, her durumda illa savaşmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu oyuna bir RPG oyunu havasını veren tek şey karakterlerinizin deneyim kazanıp seviye arttırıp istediğiniz classlarda multi-class seçip veya belli bir class’ı geliştirerek yeni yetenekler kazanıyor olmanız. Bu yetenekler sürekli aktif olan yeteneklerin yanında seçimlik yetenekler olarak da bulunabiliyorlar.
Genel: Kısa ve öz; bu oyunu almayın paranıza yazık. Oldukça sıkıcı, oldukça yüksek donanım gerektiren, gereksiz bir oyun…
Not: İnatla oyunu almış birisiyseniz oyunun 1.3 yaması 19 Aralık 2001’den beri var… https://www.poolofradiance.com/patch/index.html adresinden edinip oyunu birazcık daha iyileştirebilirsiniz.