Başta Football Manager olmak üzere Total Club Manager ve bugünlerde beta demosu yayınlanan Championship Manager’in hakim olduğu piyasaya aslında çok eskilerden tanıdığımız bir isim girme çabasında. Premier Manager-1 dönemine göre çok başarılı bir oyundu. Hal böyle olunca yapımcılar seriyi devam ettirme kararı verdi ve PM-1’in ardından PM-2 ve 3 geldi. Sonrasında Championship Manager’in piyasaya dahil olmasıyla Premier Manager’in var olan oyuncu kitlesi gitgide zayıflamaya başladı. Böylelikle Premier Manager 1998/1999 sezonuyla beraber yeşil sahalara veda etti.
Aradan 4 yıl geçtikten sonra Premier Manager 03/04 piyasaya çıktı ve beklenilenlerin çok gerisinde kaldı. Bu fiyasko yetmezmiş gibi yeni oyunumuz PM 04/05’de rakiplerine göre her yönden çok zayıf kalan bir oyun olmaktan öteye gidemiyor.
Premier Manager’de İngiltere ve İskoçya’da 4, İtalya, İspanya, Almanya ve Fransa’da 2’şer adet lig mevcut. Oyunda kullanıma açık olan bu 6 ülkeden sadece 4’ünü seçip kariyerimize başlıyoruz.
İlk izlenim önemlidir
İlk olarak basit ama kullanışsız arayüz karşılıyor bizleri. Bunun üstüne başkan ve yardımcılarla yapılan muhabbet insanda hiç de iyi bir intiba bırakmıyor. Haberleri de okuduktan sonra yukarıda “Hub Menu” isminde bir sekme var. Burada taktikten finansa, antrenmandan transfere, fiksturden lig tablosuna kadar herşeyi bulabilirsiniz. Her menajerlik oyununda yaptığım gibi ilk olarak antrenmana tıkladım. Oyuna genel olarak hakim olan basit oynanış burada da mevcut ama bir bölümün basit olması ayrıntılarının az olması anlamına gelmemelidir. Topu topu 11 adet antrenman programımız var. Böylelikle Premier Manager 04/05 rakiplerine göre antrenman dersinden sınıfta kalıyor.
Fazla moralimi bozmadan taktik ekranına girdim fakat ne göreyim! PM-04/05 bir menajerlik oyunu olmasına karşın Fifa Football’dan daha fazla taktik ve strateji içermiyor! Hatta sırasıyla yapacağınız ayarlar şunlar; Formasyon, mentalite, paslar ve markaj. Böylesine önemli bir bölümün atlanması Premier Menajer için çok büyük bir eksi. Herhalde bu derstende kaldığını söylememe gerek yok.
Seslere bakıldığında her menü açılışındaki buton sesi bir süre sonra insanı usandırıyor. Maç içinde benzeri sözleri sarf etmek mümkün. Açıkcası böyle bir oyunda sesler muhteşem olsa ne olur olmasa ne olur?
Dersini hiç iyi çalışmamışsın Premier Manager!
Bu moral bozukluğuyla transfere şöyle bir göz gezdireyim dedim. Burada da sonuç değişmedi. Emsallerine göre yine çok basit bir sistem kullanılmış. Daha fazla beklemeden en çok merak ettiğim konuya yani maça geçmek istedim ve gözlerime inanamadım! Öncelikle oyunun maç motoru görünüş olarak CM ve FM’ye benziyor. Aslına bakarsanız bu motoru ilk kullanan Premier Manager serisiydi fakat bahsi geçen 2 boyutlu maç motoru Championship Manager ile meshur oldu diyebiliriz. Görünüş olarak benzediğini söylediğim bu motor içeriği bomboş! Yapay zeka saçma sapağan şekilde hareket ediyor. Yani sahada oynanan sporu biraz tarif etmek gerekirse; topu birbirlerine doğru iten zeka bakımından sınırlı daireler diyebiliriz. Hatta bazen topu öyle ıssız yerlere atıyorlar ki uzun süre birinin o bölgeye gidip topa müdahale etmesini bekliyorsunuz. Topun fiziksel hareketleri ise bir başka rezillik konusu. Top bazen adeta çimlere saplanıyor. Birde buna 90 dakika boyunca tahammül etmeyi düşünürseniz iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Dersini hiç çalışmamış olsa bile yapımcılar oyuna hız ayarı eklemeyi akıl etmişler fakat bu seferde gollerden hiçbir şey anlamıyorsunuz!
Sınıfta kaldın Premier Manager!
Genel olarak bakıldığında yapımcı ve yayıncı Zoo Digital Pub’ın başarılı olduğu tek konu Premier Manager ismini Gremlin Entertainment’den kullanım hakkını almasından ibaret. FM, CM ve TCM gibi rakipleri varken bu oyunun arkadaş ortamında isminin bile telaffuz edileceğini sanmıyorum. Eğer bir fubol severseniz Premier Manager’den uzak durmanız dileğiyle.
