Jerry Bruckheimer, günümüz Hollywood’unun en başarılı yapımcısı.
Çalışmaları arasında “Karayip Korsanları” üçlemesi ve iki “Büyük Hazine” filmi
var. Son yapıtı “Pers Prensi: Zamanın Kumları” ve her zamanki gibi bu filmde de
bol macera, komedi ve en gelişmiş özel efektler bizi bekliyor. Yeni film, aynı
adı taşıyan popüler video oyunundan ilham alınarak hazırlanmış. Filmde Jake
Gyllenhaal, tarihin akışını değiştirebilecek eski ve gizli bir nesne olan Zaman
Hançeri’nin kötülerin eline geçmesini engellemeye çalışan isyankar genç prens
Dastan’ı canlandırıyor. Dastan’a bu çabalarında yardımcı olan veya onu
engellemeye çalışan karakterleri Sir Ben Kingsley, Alfred Molina canlandırıyor.
Güzel ve alıngan Prenses Tamina’yı ise sinemaya yeni adım atan Gemma Arterton
oynuyor. “Pers Prensi”nin çekimleri Fas’ta birkaç ay boyunca egzotik mekanlarda
ve Londra yakınlarında “James Bond” filmlerinin çekildiği Pinewood Studios’un
platolarında gerçekleşti. Jerry Bruckheimer ile gişelerde fırtına gibi esecek
son filmi hakkında konuştuk.
MK: Siz, gidip seyretmek isteyebileceğiniz türde filmler yapmaktan
hoşlandığınızı söylemiştiniz. “Pers Prensi”nde sizi çeken neydi?
JB: Bolca entrika, dram, macera ve aşk dolu
harika, heyecan verici bir hikâye. Benim çok sevdiğim “Arabistanlı Lawrence”
gibi destansı filmlere gönderme yapıyor.
MK: Filmin esin kaynağı “Prince of Persia” video oyunuydu. Bu oyunu hiç
oynadınız mı?
JB: Evet, oynadım. Pek büyük bir video oyunu
tutkunu değilim, fakat bunun neden bu kadar popüler olduğunu anlayabiliyorum.
Farklı bir zaman diliminde egzotik, orijinal bir dünyada geçiyor ve oyunun
cazibesi burada. Oyunda farklı hedeflere ulaştıkça bir sonraki seviyeye çıkmak
istiyorsunuz.
MK: Jake Gyllenhaal ilk kez büyük bir aksiyon filminde baş rol oynuyor.
Prens’i oynayacak doğru aktörü bulmak sizin için ne kadar zor oldu ve Jake’i
doğru tercih kılan etkenler neydi?
JB: Oyuncu seçimi son derece önemli.
Filminizi batırabilir de, çıkarabilir de. Bu yüzden bu konuya çok kafa
yorarsınız. Fakat ben hep Jake’le çalışmak istiyordum. O müthiş bir aktör, çok
yakışıklı ve atletik. Prensi oynaması için onu mükemmel kılan şey ondaki
yoğunluk ve mizahın kombinasyonu. Jake, ayrıca çok çalışkan. Bu rol için gerekli
fiziksel forma ulaşmak için aylarca çalıştı. Ayrıca kılıç dövüşü ve binicilik
konusunda da çok iyi hazırlanması gerekti. Onun açısından muazzam bir eğitim
dönemi oldu.MK: Peki ya Gemma Arterton, Jake ile baş rolü paylaşan genç aktris? Keira
Knightly, Karayip Korsanları’nın ardından hemen büyük bir yıldız oldu. Gemma’da
da aynı potansiyel var mı?
JB: Kesinlikle. Bir dönem filmi için oyuncu
belirlemek zordur. Bazı insanlar çok modern görünümlüdür ve asırlar önce geçen
bir hikayeye uymazlar. Ancak bizim oyuncu seçme ekibi Gemma’yı getirdi, okuma
provası yaptık ve prova çekimi yaptık. Beyazperdede büyüleyiciydi. O çok özel
biri.
MK: Mike Newelll gibi bir yönetmenle çalışmak nasıl?
JB: Mike Newell muhteşem. Bu kadar büyük bir
filmi yönetmek için belli başlı yönetmenler gerekir ve o “Harry Potter ve Ateş
Kadehi” filmini başarıyla yönetmişti ve ayrıca son derece dayanıklı biri. Ayrıca
böyle bir filmi kotarabilmek için çok uzak görüşlü olmalısınız. Bu, kameralı bir
odadaki iki aktörün olduğu bir film değil. Hareketli çok şey var.
MK: Dediğiniz gibi, Pers Prensi çok büyük bir film. Onlarca farklı mekan,
büyük setler ve binlerce figüran var. Karayip Korsanları’yla kıyaslandığında ne
kadar büyük?
JB: Karayip Korsanları’yla doğrudan bir
karşılaştırma yapmak zor. Çünkü o filmlerde birkaç adada ve suyun üzerinde
çalışıyorduk ve bu her zaman zordur. Buna karşın Pers Prensi için sadece iki
ülkeye gittik, Fas ve İngiltere’ye. Yani Fas’ta zaman zaman 50 dereceyi bulan
sıcaklıkların getirdiği fiziksel zorluğun dışında pek de zor değildi.
MK: Daha serin bir yerde çekim yapmayı düşünmediniz mi?
JB: O benzerliği, o mekânda bulunmanın
sunduğu gerçekliği istiyorsunuz ve Fas’ta gerçekten çok güzel mekânlar var.
Ayrıca Londra ya da Los Angeles’ta bulamayacağımız harika Faslı figüranlar
vardı. Orada çok sayıda film çekildiği için pek çok yetenekli teknik eleman da
var.
MK: Filmlerinizi belli bir seyirci kitlesi için mi çekiyorsunuz acaba? Pers
Prensi kimler içindi sizce?
JB: Dilerim herkes içindir. Dediğim gibi çok
farklı unsurlar içeriyor; macera, komedi, aşk, dram ve çok iyi bir oyuncu
kadrosu. Bence eğlenmek isteyen, günlük hayatlarından birkaç saatliğine kopmayı
amaçlayan herkes “Pers Prensi”nin bunu onlara sunduğunu görecek.