Project Cars 2
Yarış tutkunlarının uzun yıllardır beklediği köküne kadar simülasyon arayışına ilaç olma iddiası ile duyurulan ve yayınlanan ekran görüntüleri ile adeta ağzımızı açık bırakan Project Cars, ilk oyunu ile hatrı sayılır bir başarı elde etmiş olsa da, özellikle kariyer mod’unda bulunan sıkıntılar dolayısı ile eleştiri oklarına da hedef olmuştu. Özellikle Gran Turismo’nun GT mod’una alışkın kullanıcıları doyurmayan kariyer mod’u, Project Cars 2’nin duyurusu ile birlikte yapımın oynanışını beğenen oyuncuları heyecanlandırmış, bu sefer olacak mı sorularını kafalarda dolaştırmaya başlamıştı. Geçtiğimiz haftalarda satışa sunulan Project Cars 2, benim gibi simülasyon oyuncularını memnun etmeyi başarmış mı, gelin birlikte inceleyelim.
Öncelikle ilk oyundan farklı olarak oldukça kapsamlı bir kariyer mod’u ile karşımıza geliyor Project Cars 2. Oyun içerisinde takip edebileceğiniz birbirinden farklı yarış disiplinleri mevcut. Hangi motorsporuna ilgi duyuyorsanız, oyun içerisinde tam olarak karşılığını bulamasanız bile benzerini bulmanız mümkün. Ayrıca oyun içerisinde isteidğiniz takım için de yarışabiliyorsunuz. Kariyer mod’unun size istediğiniz farklı yarış disiplinini seçme seçeneği vermesi oldukça hoş olmuş. Örneğin ralli’den hiç haz almayan bir oyuncu, farklı bir yol izleyerek oyundan sıkılmadan oyununa devam edebiliyor.
Oyunun çevirim içi alt yapısı da keza geliştirilmiş. İlk oyunda bulunan ve hayli can sıkan bağlantı sorunları, 2. oyunda neredeyset amamen çözülmüş. Yine dilediğiniz tipte yarışları çevirim içi arenada yapabiliyor, oyundan keyif alabilyiorsunuz. Oyunun çevirim içi şampiyonaları da profesyonel oyuncular ile oynamak için hazırlanmış. Ancak şampiyonalarda karşılaşacağınız rakiplerin büyük çoğunluğu sağlam direksiyon setlerine sahip olduğu için, eğer bir direksiyon setine sahip değilseniz sıkıntı yaşayabilirsiniz. Konu direksiyon setinden açılmışken, ilk oyunda hayli eleştiri alan gamepad ile oynama konusuna da değinmek istiyorum. İlk oyunu oynayanların hatırlayacağı üzere Project Cars 2’yi Gamepad ile oynamak tam anlamı ile işkenceydi. İkinci oyunda durum biraz daha düzelmiş olsa da, hala daha çok ama çok zor. Bunda oyunun gamepad optimizasyonu da sorumlu tutulabilirken, farklı problemler de göze çarpıyor. Oyunun oynanışı konusunda bazı sorunlar mevcut.
Project Cars’ın bir simülasyon olduğu aşikar. Ancak simülasyonun dozajı biraz kaçırılmış desek de haklıyız. İlk oyunda da karşımıza çıkan aracın yola neredeyse hiç tutunamaması ve sanki yağ dökülmüş bir yolda sürüyormuşsunuz hissi, ikinci oyunda da karşımıza çıkıyor. Logitech’in başarılı direksiyon setlerinden Logitech Momo ile yaptığım testlerde, ne kadar dikkatli kullanırsam kullanayım, aracın kontrolünü kaybetmek çok ama çok kolay olmuş. Üst seviye araçlarda yüksek hızlarda kontrolün kolay kaybedilebilmesi anlayış ile karşılanabilir, ancak düşük hızlarda ve düşük seviye araçlarda dahi kontrolün bu kadar zor olması, oyunun sürüş fiziklerinde bir sorun mu var sorusunu aklınıza getiriyor. Tüm sürüş yardımlarını açmış olsanız dahi, Project Cars 2, oynaması çok zor bir oyun. Gran Turismo Sport’u da oynamış biri olarak bu zorluğun beni oyundan oldukça soğuttuğunun da altını çizmem gerekiyor.
Araç sayısı bakımından ise Project Cars 2 rakipleri Gran Turismo Sport ve Forza Motorsport 7’nin arasında bir konumda yer almış. Oyunda toplam 197 adet araç bulunuyor. Bu sayı Gran Turismo Sport’un 162 araçlık koleksiyonundan fazla olsa da, Forza Motorsport 7’nin 700 araçlık araç sayısından hayli düşük. Araç sayısı bakımından Forza Motorsport 7, rakiplerine üstünlük sağlıyor. Oyundaki araç çeşitliliği ise hayli yüksek, süper yol araçlarından tutun, klasik yol araçlarına, özel modifiye edilmiş yarış arabalarından, ralli araçlarına kadar birbirinden farklı araçlar sizi bekliyor.
Pist tarafında da Project Cars 2 yeterli diyebileceğimiz 60 adet pist ile bilrikte geliyor. Ralli keyfi yaşayabileceğiniz toprak pistlerden tutun da , Formula X araçları ile yolların tozunu attırabileceğiniz Monca pistine kadar birbirinden farklı yarış alanları oyuncuların hizmetine sunulmuş durumda. Pistlerin detayları ise yine Project Cars 2’nin öne çıkan başarılarından biri. Tüm pistler gerçeğine bire bir olarak lazer ile taranmış ve oyuna aktarılmış. Oyunun Live Track 3.0 özelliği ile yağmur yağdığında suların birikebileceği yerler bile gerçeğine uygun.
Yağmurdan konu açılmışken oyunun birbirinden farklı hava durumlarına sahip olduğunu da belirtelim. Dinamik olarak değişebilen bu hava durumları, yarışa güneşli başlayıp kar fırtınasına bile dönüşebiliyor. Yağmurlu ve karlı havalarda ise araçların yol tutuşu ciddi şekilde azalıp, sürüş yeteneklerinizi sonuna kadar zorlamanıza yol açıyor. Hava koşulları kötü iken dikkatli olmakta fayda var. Hava şartları ile birlikte oyundaki zaman da dinamik. Yarış öncesi yapacağınız ayar ile saat kaçta yarışa başlayacağınızı ve zamanın ne kadar hızlı akmasını istediğinizi seçebiliyorsunuz. Bu da oyunun dinamik yapısına katkı sağlıyor.
Yapay zeka tarafında ise Project Cars 2’nin bazı sorunları mevcut. Yarışı başlatıp aracı kenara çektiğinizde, yapay zekanın sürekli olarak aynı tur süresini yaptığını görmek gerçekten sinir bozucu bir durum. Ayrıca en iyi yarış süresini yapıp yarışa en önde başladıktan sonra ilk virajda arkanızdan size yapıştıran yapay zekalar oyundan soğutan cinsten. Ancak bu gibi sorunların güncellemeler ile çözülebilmesi olası. Bu yüzden biraz sabır demek başka bir çaremiz yok.
Grafikler konusunda ise Project Cars 2 rakiplerinin gerisinde kalmış. İlk oyunundaki o iddialı konumunu kaybeden yapım. Özellikle ışıklandırma kalitesi bakımından hem Gran Turismo Sport’un hem de Forza’nın yanına yaklaşamıyor. Ancak yağmurlu havalarda oluşan atmosfer etkileyici gözüküyor. Sesler tarafında ise Project Cars 2 rakipleri arasında en iyisi diyebiliriz. Müziklerin de gaza getirici olması yapımın olumlu yönlerinden biri.
Uzun lafın kısası Project Cars 2 ilk oyunun üzerine koymayı başaran bir yapım olmuş. Sürüşte oluşan sıkıntılar ve yapay zeka problemleri çözülür, oyun içeriksel olarak desteklenmeye devam ederse güzel işler başarabilir. Ancak Project Cars 2’den tam olarak keyif alabilmek için bir direksiyon setiniz olması gerektiğini de aklınızdan çıkarmayın.