Oyun İncelemeleri

Prototype

Bilim adamları geçmişten günümüze iyi ya da kötü niyetli muhtelif deneyler yapmıştır. Bu olayların resmedilişinde, ilgi uyandırması açısından kötü olanlar hep baz alındı. Bilimsel hatalar, film ve oyun sektörü için son yıllarda hep ilgi uyandırıcı bir alan oldu. Birileri bir yerde hata yapacaktır ve bu dünyanın sonunu getirecektir… Sinema ve oyun sektöründe benzeri örneklerin çok olduğu virüs vakaları, bu sefer de yeniden karşımıza çıkıyor, ancak Prototype ismiyle farklı bir şekilde…

İyi mi? Kötü mü?

Deney gazisi ve aynı zamanda bizim kahramanımız olan karakterin adı Alex Mercer. Onun sıra dışı özellikleri daha da güçlü hale getirilmek istenirken, ortaya büyük bir vaka çıkmıştır. Alex’te kullanılan bu virüs insanlar için kötü bir kaderin başlangıcı olacaktır. Şehre büyük bir hızla yayılan salgını önlemeye çalışmak ve yapana hesap sormak hedefimiz haline gelmiştir. Alex Mercer virüse karşı bağışıklıdır ve bu virüs kendisine büyük güçler katmıştır. Öyle ki, bir bina boyu sıçrayabiliyor, her yere tırmanabiliyor, Wolverine gibi pençelere ya da bir tankı patlatması için balyoz ellere sahip olabiliyor.

“Yerden kazıklar çıkartıp, toplu katliam yapabilirsiniz.”

Böyle bir olay nerede olur? Tabii ki Amerika’nın New York şehrinde gerçekleşir. Yapımı açtığımda gözüme görünen grafikler hiç ilgi çekici değildi. Tekrar grafik ayarlarına dönüp açılası daha fazla detay arıyordum, fakat görsellik böyleydi. İnsanı başlangıçta soğutan eski nesil grafiklerle yapımcılar büyük hata yaptılar. Oyunda New York’un bir bölümü yer alıyor. Şehrin büyüklüğü, kalabalığı ve güzelliği ekrana yansıtılmaya çalışılmış, fakat bu görsellikle pek ilgi çekici görünmüyorlar. Başlangıçta bu yüzden soğuduğum Prototype’e, oynanabilirliğin iyi olacağı umuduyla devam ettim.

Karakterimiz çok iyi sıçrama, tutunma ve vurma özelliklerine sahip, virüs kendisine güçler katmış. Yapımdaki sağlık arttırma detayı iyi düşünülmüş. Alex’in bir sağlık barı var. Bu bar aldığımız yaralar sonucu düşerken; ihtiyacımız olan virüslü bir insan ya da canavar bulup onu öldürmek. Onları öldürdüğümüzde sağlığımız artıyor. “Virüslü insanı nasıl fark edeceğiz?” gibi bir düşünceniz de olmasın. Virüslü insanları termal olarak görebildiğiniz bir özelliği aktif hale getirebiliyorsunuz. Bu sayede sağlık barınızı artırabilecek insanları kolaylıkla fark edeceksiniz. Karakterimiz ayrıca istediği insanın kılığına girebilme yeteneğine sahip. Birçok görevi düşman kılığında tamamlayacağız. Yapacağımız iş sadece kılığına girmek istediğimiz insanı öldürmek olacak.

Prototype’te deneyim puanı yer alıyor. Düşman öldürdükçe ve etraftaki objelere zarar verdiğimizde puan kazanıyoruz. Daha sonrasında bunları özel güçlerimizi açmak için harcıyoruz. Yeni combolar kullanabiliyoruz. İlerde açılabilecek yeteneklerde, bize çok yardımcı olabilecek özellikler yer alıyor.

“Düşmanlarımız arasında ordu ve virüse yakalanmış insanlar dışında, yaratıklar da bulunuyor.”

Etrafı dağıtmakta özgürsünüz

Oynanabilirlik kendini biraz tekrar eden cinsten olabilir, fakat hikaye ve özgür oynanış sizi yapıma bağlıyor. Askeriyenin içine sızmak için, belli başlı komutanları kaçırıp, öldürüp, kılıklarına giriyoruz. Girişi özel olan binalara girebiliyoruz. Kılık değiştirme işi sadece bu tür görevlerde değil, kovalamaca yaşadığımız sahnelerde de büyük iş görüyor. Helikopterler ve tanklar sizi kovalıyorken kendinizi bir an kaybettirdiğinizde, kılık değiştirip onların sizi görmemesini sağlıyorsunuz.

Görevleri yapıyorken, askerlerin telsiz konuşmalarını duyuyor olmamız hoş bir ayrıntı. Sizi vurduklarında, ateş ettiklerinde ya da kaçırdıklarında tepkiler veriyorlar. Şehirde gün geçtikçe virüs yayılıyor ve insanlar zombi şeklinde New York’u alt üst ediyorlar. Yapımcıların bu detaylar üzerinde çok durduklarını hissedebiliyorsunuz. Siz görev peşindeyken ya da geziniyorken, askerlerin virüslü insanları öldürdüğünü, şehrin çeşitli bölgelerinde virüslü insanların başkalarına saldırdığına tanıklık ediyorsunuz. Binaların üstlerinde geziniyorken, yukarıdan şehri izlemek gerçekten etkileyici bir his bırakıyor. Özellikle de şehrin içler acısı durumda olduğunu görmek…New York’un belirli bölgeleri güvenli bir şekilde askeriye tarafından korunuyor. Ancak gün geçtikçe kontrol kaybediliyor ve virüs yayılmaya devam ediyor. Asıl amacımız virüsün kahramanımıza nasıl ve kim tarafından enjekte edildiğini ortaya çıkarmak, fakat şehirde virüsün yayılmasını engellemek de bize düşüyor. Yayılan virüsü bir nebze olsun yavaşlatmak için çeşitli görevleri yerine getiriyoruz. Binaları kontrol altına alan yaratıkları öldürüyoruz, virüslü su depolarını patlatıyoruz. Yaratıkları öldürmek sonuçta hem askeriyenin, hem de bizim görevimiz arasında; fakat askerler bazen onları vurmak, yerine Alex’e ateş etmeyi tercih edebiliyorlar. Bu her ne kadar sizin onların da düşmanı olduğunuzu gösterse de, “Virüslü olanları öldürmek öncelikli olarak düşünülmeli” tezini ortadan kaldırıyor. Prototype’te bu unsur beni biraz sinir etti. Bunun aksiyonun bol olması için yapıldığını düşünsem de, insana saç baş yoldurmuyor değil. Bir oyuncu her zaman oyunlarda bol aksiyon isteyebilir, fakat aynı zamanda mantıkta bekler.

“Oyunda gördüğünüz her yerin tepesine çıkabiliyorsunuz. Havada kısa bir süreliğine de süzülebiliyorsunuz.”

Farklı olgular

Yapımda görevleri yerine getirirken birçok nesneyi kullanmak zorunda kalıyoruz. Özellikle helikopterleri ya da tankları vurmak kendi başımıza zor bir iş. Şehirde gezinmekte olan bir aracı helikoptere fırlatıp, onu düşürebiliyoruz. Bize saldırı halinde bulunan askerlerdeki bazukaları alıp, araçları yok edebiliyoruz. Bunların yanı sıra tankların içine girip verilen görevi yapabilir ya da bize zorluk çıkaran düşmanlarımızı ortadan kaldırabiliriz. Önümüze tankla ya da helikopterle geçmemiz gereken görevler de çıkmıyor değil. Görevleri yaptıkça geçmişten bazı olayları hatırlıyoruz ve bize virüsün nasıl enjekte edildiğini çıkarmaya çalışıyoruz.

Ara videoların iyi hazırlandığını belirteyim. Sinematiklerdeki görsel kalite ve yaşananlar, insanı sürükler nitelikte. Prototype’te hoş bir ayrıntı da dikkat çekiyor. Menüde WEB” adlı bölümde, bulduğunuz tüm ipuçların bir arada olduğu bir ağ sistemi görünüyor. Burada sizin olayları hatırlama esnasına ait videolar var ve bunlar bir ağ şeklinde sıralanmış, sizin olayı çözmenizde son noktaya getirmeye yardımcı oluyorlar. Görevler arasında çıkan istatistik ise, durumun ne kadar içler acısı olduğunu, virüsün nasıl hızla yayıldığının bilgisini bize iletiyor.

Sönük kısımlar

Teknik detaylara göz attığımızda seslendirmeler ve ses efektleri iyi düzeyde denebilir. Telsiz konuşmaları yapımda heyecanı yükselten bir unsur. Müzikler de Prototype’in içeriğine uygun ayarlanmış. Fizik motorunun iyi entegre edilmiş olduğu hemen dikkatleri çekiyor. Çok detaylı bir fizik motoru bizi karşılıyor olmasa da, yeterince kaliteli olduğu aşikar. Kahramanımız güçlü bir bünyeye sahip olduğu için, yere düştüğünde etraftaki nesneler kırılıyor. Binada yukarı tırmanırken koştuğunuz yerlerde camlarda çatlaklar oluyor. Etraftaki her nesne sizin hareketinizden etkileniyor. Çevrenizdeki çoğu objeyi tutup fırlatabiliyorsunuz. Yapımda grafiklerin zayıf olduğunu başta söylemiştik. Özellikle efektler aşırı derecede sönük kalıyorlar. Patlamalar çok kötü. Yansıma, gölge efektleri yok denecek kadar zayıf. Eğer bu saydığımız etkiler oyunda daha kaliteli olsaydı, Prototype çok iyi yerlerde olacaktı.

“Prototype’te aksiyon durmak bilmiyor, her an her yerde rakiplerinizle kapışabilirsiniz.”

Kontroller çok rahat, oynanabilirliği artıran bir yapıya sahip. Zaten yapımın başında her küçük Tutorial’lar şeklinde her nesne ya da özellik tanıtılıyor. Oyun kolay anlaşılır bir içeriği ve istediğimizi yapabilme özgürlüğünü bize sunuyor. Oynanma süresinin artması açısından bize puan kazandıran yan görevler de bulunuyor. Yan görevlerde süreyle yarışıyorsunuz. En iyi süreyi yaptığınızda, derecenize göre altın, gümüş ya da bronz puanları kazanıyorsunuz.

Yapım bizi oynanabilirliği ile bilgisayar başına kilitliyor. Grafikler başarısız olabilir, fakat aksiyonun yüksek seviyede seyretmesi, dövüşlerdeki çeşitlilik ve özgür bir oynanışa sahip olması Prototype’i oynanır kılıyor. Ucu açık biten oyunun devamı umarım gelir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu