Punch-Out!!
Oyun dünyasının 20 yılını, aklınızda canlandırın. Nereden nereye geldik değil
mi? Hareket sensörlü konsollar ile tenis oynayabiliyor, denge tahtaları ile sörf
yapabiliyor. Piyasaya sürülen yapımları oynamayı bırakın, resmen yaşıyoruz.
Bundan 20 yıl önce, tarihin en iyi spor oyunlarından birisi piyasaya sürülmüştü.
King Hippo adındaki devi yenmek için saatlerimizi oyun salonlarında
geçiriyorduk. Çikolata renkli obsesif Doc Lous’i kum torbasına çeviriyorduk.
Takvimler 2009’u gösteriyor. Wii’nin uzaktan kumandalı kontrolleri ile artık dev
ekranda boks yapabiliyoruz ve bir efsane küllerinden yeniden doğdu. Punch-Out
bir kez daha bizimle. Onca yeniliğine rağmen, kendisini efsane yapan saf keyif
faktöründen de vazgeçmemiş. Şimdi emrimizde Wii’nin efsanevi Balance Board’u da
var.
Davut, Golyath’a karşı
Yapımın konusu ise değişmemiş. 17 yaşında, Bronx’ta büyümüş Little Mac’i kontrol
ediyorsunuz. 1.55 boyunda ve 50 kilo olan karakterin; bırakın ringe boksör
olarak girmek, salona seyirci olarak alınmasına bile izin verilmemeli.
Düşmanlarınız mı? Shaquille O’Neal benzeri, kas yığını devasa insanlar. 13 adet
boksör var ve çoğu 20 yıl önceki NES sürümünden alınmış. Great Tiger, Soda
Popinski ve Bald Bull adındaki eski tanıdık rakipler ile dövüşeceksiniz. Onların
birbirinden kaliteli saldırıları ile yüzleşeceksiniz. Bald Bull’un hızlı
saldırıları gözlerinizi yuvalarından uğratacak. Eski tanıdıkların, pek çok yeni
numarası var. Wii’nin güncel Super Punch-Out’dan kopup gelen birçok düşmanla da
yüzleşmek zorundasınız. Deli İrlandalı Aran Ryan, 200 kiloluk Bear Hugger,
bunlardan yalnızca ikisi. Disco Kid adında, eğlenceli yeni rakiple de karşı
karşıya kalabilirsiniz.
“İri kıyım rakiplerinizin belli zayıf noktaları bulunuyor.”
Oynanış her zaman olduğu gibi rahat; hatta olağanüstü bile denebilir. Araya
giren bir şey yok. Yumruklardan kaçın ve aparkatları, kroşeleri sallayın. Siz ne
kadar hızlıysanız, kontrol ettiğiniz ufaklık da o kadar hızlı. Düşmanlarınız,
sizin asla olamayacağınız kadar güçlüler. Fakat siz onlardan çok daha zekisiniz.
Bear Hugger’ı ele alalım. Yavaşlığından faydalanıp iki fiske vursanız dahi
delirmek gibi bir özelliği var. Sonra da arkanızdan, çığlık atarak koşmaya
başlayacak. Onu olabildiğince koşturun, sizden çok kendisine zarar vereceği
kesin.
Kazanma reçetesi belli. Rakibinizin hareketlerini iyice ezberleyin ve uyum
sağlayın. Belki bu kazanmak için tek kriter değil, ama kesinlikle en
önemlilerinden. Rakipleriniz zaman zaman da olsa, kendi hareketlerinin
kombinasyonlarını değiştirebilir. Her şey sizin hafızanıza bağlı olacak. Çabucak
uyum sağlamak, Punch-Out’un gidişatını değiştirip kazanmanızı sağlayacaktır.
Uyum sağlayamazsınız, yüzünüzde pek hoş bir görülmeyen bir morluk olacaktır.
Elbette kaçıp, arkadan saldırabilirsiniz, ama bu tür bir zafer ne eğlenceli ne
de onurlu sayılabilir.Her boksörün zayıf noktası var. Zamanlamanızı iyi ayarlamanız yapımın kilit
noktalarından biri. Mükemmel zamanlama ile bonus toplayabilir ve oyunun gizli
kalmış güzelliklerini ortaya çıkartabilirsiniz. Zayıf noktaya bir örnek vermek
istiyorum. Mesela Disco Kid adındaki çok konuşan velet, sizi kışkırtamaya
çalışıp duracak. Alay ettiği anlar, aslında onun en zayıf zamanları. Tuhaf
gevelemelerine başladığında, okkalı bir yumruk savurun. Onun çenesini
kapattığınız an, Punch-Out’un en huzurlu zamanı olacaktır. Düşmanlarınızdan pek
çoğu iyi zamanlanmış kroşelerle nakavt olabilir.
Hulk ezer, Hulk parçalar
İşinizin, 13 rakibinizi mağlup edince biteceğini sanıyorsanız kesinlikle
yanılıyorsunuz. Unvanı kazanmak onu korumaktan çok daha kolay. Kemeri
kazandığınızda, eski rakiplerinizden çok daha güçlü rakiplere karşı unvan
maçları yapmak zorundasınız. Daha önce mağlup ettikleriniz bile, her nasılsa
eskisinden daha güçlüler. Zayıf ellerinizden dayak yedikleri için epey
hırslanmışlar. Glass Joe denilen şahısı ele alalım. Nereden öğrendiyse yepyeni
hareketler öğrenmiş, üstüne üstlük bir de koruyucu kask takmış.
“Zamanlamanızı iyi ayarlayıp rakiplerinizi yenebilirsiniz, yoksa nakavt olabilirsiniz.”
Punch-Out’u arkadaşıyla paylaşmak isteyenlere ise harika bir haberimiz var.
Seriye ilk defa çoklu oyuncu desteği getirilmiş. Arkadaşınıza karşı dövüşmek çok
keyifli. Üstelik kim daha çok darbe indirirse, bir süreliğine Hulk’a dönüşüyor.
Darbe indirilen kişi sizseniz, kaçmakta fayda var. Exhibition modu ayrıca
geliştirilmiş. Söz gelimi Bear Hugger’ı beş farklı yolla dövmek zorundasınız.
Bunlardan biri bile yeterince zor, lakin bunu başarırsanız bazı bonuslar
kazanacaksınız.
Pek çok Wii oyunu gibi, Punch-Out da farklı kontrol seçeneklerine sahip.
Bunlardan sadece birisiyle tam anlamıyla rahat ediyorsunuz, Wii Remote ve
Nunchuk. Elbette Wii Fit Balance Board sahibiyseniz, ondan da
yararlanabilirsiniz lakin bunu tavsiye etmiyorum. Balance Board bir şekilde,
oyunun yalın kontrollerini toza dönüştürüyor ve keyif faktörünü azaltıyor.
Balance Board kontrolleri için, ürünün belki de tek ciddi zayıflığı dememiz
mümkün. Bazen de Wii Remote hareketlerinizi geç kavrıyor, fakat bu hemen hemen
her Wii oyununda rastlanılan bir sorun.
Zümrüdüanka yükseliyor
Punch-Out tam anlamıyla gerçek bir klasiğin, yeni tekniklerle buluşması olmuş ve
klasiğin hakkını fazlasıyla veriyor. Eski keyif öğeleri aynen korunmuş ve üstüne
yenileri eklenmiş. Absürd olsa bile iki kişilik modu ayrı bir zevk öğesi haline
geliyor. Bu haliyle Punch-Out tarihin en heyecanlı spor oyunlarından biri olmayı
sürdürüyor.