Puppeteer (Ön İnceleme)
Şimdi yalan olmasın, benim Puppeteer’dan çok büyük bir beklentim yoktu. Hatta ön inceleme diski geldiğinde bir gıdım heyecanlanmadım, pek heyecansız bir şekilde oturdum konsolun başına, sonra da gerçekten çok heyecanlandım.
Puppeteer, kesinlikle alelade bir platform oyunu değil, sanırım bunu başından belirtmem gerekiyor. Hani ben sürekli olarak yazılarımda bir oyunun mekaniklerinin ve muhteşem grafiklerinin, sağlam bir görsel sunum ve sürükleyici atmosfer ile verilmediğinde bir işe yaramayacağından bahsederim ya, Puppeteer işte bu durumu birebir destekleyen bir oyun.
SCE Japan Studio’nun yapımı Puppeteer, PlayStation 3’e özel olarak geliştirilen bir oyun. Sony gerçekten kendi platformuna muhteşem değerler ekleme konusunda iyice ilerlemeye başladı. Journey ayarında sihirli bir macera sunan Pupeteer ise bu zincirin son halkası.
Gerçekten ilk saniyesinden itibaren sizi yakalayan bir yapımdan bahsediyorum, Bastion gibi, oyuncusu ile anında empatik bir bağ yaratan oyun, muhteşem atmosferi, karakterleri ve hikayesi ile gerçekten sizi birden bire alıp götürüyor.
Puppeteer’in çok güzel bir hikayesi var, ana karakterimiz kuklaya dönüştürülmüş ve kopuk kafasını arayan Kutaro diye bir çocuk. Kutaro’nun macerasının sunumu benim gördüğüm en çarpıcı yapılardan birine sahip. Hikayenin her farklı bölümü bir sahne olarak şekillendirilmiş durumda. Bu öyle güzel görsellerle ve iç içe geçmiş konseptlerle destekleniyor ki, gerçekten de her sahnede biraz durup çevrenize bakınıp detaylara gözünüzü gezdirirken buluyorsunuz kendinizi.
Oyunun çok basit bir mekaniği var, Kutaro’nun kafası olmadığı için, başka kafaları topluyor ve başka kafaları kullanarak çeşitli yetenekler ediniyor, iskelet kafası, örümcek kafası, (at kafası?) gibi değişik kafalara sahip olabilirken, oynarken “bu kafa ne kafası” diye sorduğum çok oldu. (Muhteşem kelime oyunum için alkış rica ediyorum)
Evet, Kutaro’nun kafası yok, kafası olmadan yaşayamıyor, bu yüzden idareten önünüze gelen kafaları takıp kullanıyorsunuz. Hasar aldığınız zaman kafanız düşüyor ve onu geri yakalamanız gerekiyor. Kafaların arasında sürekli olarak değişim yapabiliyorsunuz, her kafanın Kutaro’ya verdiği farklı özellikler mevcut, oyunda en az 100 kafa var.
Puppeteer’ın bir diğer özelliği, Kutaro’nun yanında bulunan Ying Yang isimli uçan kedi. Ying Yang oyun boyunca yanınızda uçup, sağ analog ile kontrol edebileceğimiz kankamız. Uçan bir kedi olduğu için size sahnelerde bulunan çeşitli sırları gösterebiliyor, çeşitli eşyaları almanıza yardımcı olabiliyor, bunun yanında sessiz Kutaro’ya sürekli olarak bir şeyler söyleyerek atmosferi canlı tutuyor.
Puppeteer, gerçekten çok yerinde, çok güzel bir “sleeper hit” olarak gelmeye hazırlanıyor, geldiğinde Journey modeli yüksek puanlarıyla dikkat çekip hak ettiği satış rakamlarına ulaşacağını düşünüyorum, fakat ulaşmazsa veya bir türlü tanınmayı başaramazsa, siz benim lafımı dinleyin ve Puppeteer ilk fırsatta satın alın!
Son yılların en yaratıcı oyunlarından biri olan Puppeteer, Braid, Bastion, Little Big Planet gibi oyunların oldukça güzel yanlarını almış ve bu yanları harika bir şekilde işlemiş unutulmaz bir platform olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor!