Puzzle Quest 2 – PC İnceleme
Biraz gecikmeli de olsa sonunda Puzzle Quest 2’yi oynama fırsatım oldu, evet hem de bayağı bir oynadım. İlk Puzzle Quest oyununu denemiş olanlar beni anlayacaktır, tüm sadeliğine karşın, başına oturduğunuzda kalkmanız epey zor olan bir yapımdı. Mütevazi bir yapımcı, basit grafikler, sade oynanış, bir tutam puzzle, bir tutam da RPG ve sonuç olarak uzun vakitler yiyen bir oyun. 2D grafiklere ve izometrik kameraya sahip olan ilk oyun oldukça beğeni toplamıştı. Puzzle Quest 2’de ise durum biraz değişmiş ama oynanabilirlik konusunda ilk oyundan aşağı kalır yanı da yok.
Yeni oyunumuzda grafikler ve çizimler çok daha canlı, çok daha renkli. Her yer anime havasında ve tüm basitliğine rağmen kendini sevdiriyor. Evet en başından belirtelim, Puzzle Quest üzerinizde ya bağımlılık yaratacaktır ya da hiç sevmeyeceksinizdir. Şu görevi de yapayım, şu hazineyi de alayım derken o troll senin, bu goblin benim kovalarken zaman çabuk geçiyor çünkü. Başlamadan önce seçebileceğiniz 4 ana karakter sınıfı var; Assassin, Barbarian, Sorcerer ve Templar. Karakterin cinsiyetini ve ismini de seçtikten sonra Single Player olarak oyuna başlayabiliyorsunuz. Oyun RPG teması üzerinden ilerleyen bir puzzle olduğu için karakter sınıfları vesaire gereksiz gözükebilir, ama oldukça önemli. Tıpkı normal bir RPG gibi karakterimizin statları, skilleri ve itemler oluyor. Yanlış bir karakter yapılandırması sonucu savaşları kaybetmeniz de olası. Uzaktan bakınca sanırım basit gözükecektir Puzzle Quest, ama “Defeat” yazısını da bolca göreceksiniz. Yeni başlayanlar için tavsiyem Barbarian sınıfını seçmeleri, kafanızı karıştırmayacaktır.
Bu görev senin, ona sahip çık!
Oynanış, “görev al, tamamla” mantığı üzerinden ilerliyor. Derin bir senaryo zaten yok. Bu nedenle İngilizce bilmeyen arkadaşlar hiç zorlanmayacaktır. Yapmanız gereken, kafasında “Soru İşareti” olan NPC’lerden görevi almak ve diğer soru işaretine ilerlemek. Ana görevlerin yanında yan görevler de bulunuyor, daha doğrusu mini oyunlar veya hazine bulmacaları. Genel olarak hepsi eğlenceli şeyler. Puzze’ları zaten ilk oyunu oynamış olanlar hatırlayacaktır, sıra tabanlı olarak renkleri eşleştiriyoruz, kuru kafaları bir araya getirdiğimizde ise düşmana belirli bir hasar veriyoruz. Tabii ki aynı şekilde o da size karşılık veriyor. Buna ek olarak oyunda bir Spell Book’umuz, dolayısıyla çeşitli yeteneklerimiz de bulunuyor.
Bunları da gerekli şartları yerine getirdiğimizde savaş içinde kullanıp düşmana karşı avantaj sağlayabiliyoruz. Görevler sonunda genelde Gold, XP, çeşitli materyaller ve seçmeli olarak bir item alınıyor. Materyaller demişken, bunlardan belirli bir sayıda toplayınca silahlarınızı, zırhlarınızı ve benzeri yönlerimizi geliştirebiliyoruz.
PC’nin yanında XBOX 360 ve Nintendo DS için de çıkan Puzzle Quest 2’de Campaign Modu, Mini Games, Tournament Mode ve Multiplayer mod da bulunuyor. Mini Games adından da anlaşılacağı gibi içinde ufak bulmacaları barındıran bir mod. Biraz zaman öldürmek için fena değil. Tournament Mod’unda ise farklı takımlar, yaratıklar seçip bir turnuva yaratabileceksiniz. Elbette asıl vaktiniz kendi karakteriniz üzerinde, campaign’de geçecektir. Oynanabilirlik, dediğim gibi gerçekten milyon dolarlar harcanan, grafik harikası birçok oyundan daha iyi. Bu aralar zaten düşük bütçeli, basit oyunlar oldukça öne çıktı. Puzzle Quest olsun, Shank olsun.
Kişisel düşüncem bağımsız firmaların, böyle oyunların desteklenmesi yönünde. Sırrını çözemediğim bir oynanabilirlik söz konusu çünkü, başından kalkamıyorsunuz. Bilmiyorum belki de daha bir “old school gamer(!)” olduğum için ilgimi çekiyorlar. Oynanabilirlik olsun, sesler olsun, oyunun uzunluğu olsun yine oldukça tatmin edici. Görevler de oldukça orijinal tasarlanmış. Kendilerini tekrar etmiyorlar yani. Eski sistemli bilgisayarlarda da rahatlıkla çalışıyor olması bir diğer artısı. Tabi eksik yönler de yok değil, ama bunlar Puzzle Quest 2’ye gölge düşüremiyor. Nedir bunlar? Örneğin basit grafikler benim için bir sorun teşkil etmese de bazı oyuncuları açmayabilir veya senaryonun basitliği hardcore RPG’cileri sıkabilir. Biraz da atmosfer olarak, bunca korkunç yaratık var, ama daha karanlık bir ortam yaratılabilirdi bence. Kısacası puan kırmak oldukça zor Puzzle Quest’ten.
Sonlara gelirken, pek söylenecek söz de yok aslında. Anlayabilmeniz için oynamalısınız çünkü. Menüleriyle, grafikleriyle, oynanışıyla kısacası her yönüyle çok basit tasarlanan Puzzle Quest 2, bu yönünü avantaja çevirerek eğlenceyi maksimuma çıkarmış bir yapım. Nacizane tavsiyem silah sesinden, şiddet ve gürültüden sıkılanlar için, biraz kafa dağıtmak isteyenler için Puzzle Quest 2 ideal bir oyun. Üstelik fiyatı da gayet ucuz.