Oyun Ön İncelemeleri

Rainbow Six: Lockdown

Tom Clancy imzası taşıyan, taksiksel aksiyon oyunlarının atası Rainbow Six, muhteşem bir dönüş yapmak için kolları sıvamış durumda. İçerdiği gerçekleçilik ve her admımızı düşünerek atmamız gerekliliğini bize hatırlatan atmosferiyle, türünde ön ayak olmuştu. Yaptığımız herhangi bir hata ya da yanlış bir hareket, sonumuz anlamına geliyordu. Bir bakıma katı kuralları da vardı aslında, aşırı gerçekçilik olayına girildiği zaman, oyuncu belki de kendisini etrafı duvarlarla çevrilmiş olarak hissedebiliyordu. Yine de Rainbow Six, üyesi olduğu kurumun en sağlam üyesi olma özelliğini sürdürür. Rainbow Six: Lockdown, konsollar için daha önce piyasalara sürülmüş olmasına rağmen, PC’lere ayrı bir makyaj ile hazırlanıyor; oynanış, görünüm ve büyüklük olarak da iyiden iyiye farklılıklar içeriyor.

Tüm dikkatinizi göreve verin

Yine başarmamız gereken birbirinden zorlu görevler ve bu görevler için ziyaret etmemiz gereken mekanlar olacak. Avrupa’daki ülkelerden tutun da, Afrika’ya kadar uzanmamız gerekebilecek. Klasikleşmiş tarz burada da aynen devam ediyor ve başında bulunduğumuz timimizi yönlendirmek tamamen bizim görevimiz. Ana karakterimiz ile birlikte, emrimizdeki herkezin hayatından tamamen biz sorumluyuz. Lockdown’da çeşitli değişikliklere de gidilmiş. Eski Rainbow Six’lerde aynı göreve, birden fazla tim katılırdı ve biz yer duruma göre geçişlere yaparak diğerlerinin kontrollerini de ele alırdık. Burada işler biraz değişmiş, sadece birtek tim var ve biz de tamamen ondan sorumluyuz. Bunun dışında, başlangıçlarda hatırladığınız üzere bir plan haritası olurdu ve biz de bunun üzerinde çalışarak bölümler içerisindeki stratejilerimizi belirlerdik. Burada artık plan yapmak gibi bir durum söz konusu değil, nasıl olsa tek bir tim var diyerekten, yapımcılar buna gerek görmemiş olabilirler.

Başlangıçta yine silah seçimlerimizi yapıyoruz ve silahlarımızı, bölümün de şartlarına göre çeşitli aksesuarlar ile modifiye edebiliyoruz. Tüfeklerimize istediğimiz gibi dürbünler ya da ışıklar takabiliyoruz. Başladığımızda, komandolarımza istediğimiz emirleri verebilme yetkisine de sahibiz. Kendileri, yapay zekanın programlanmasına göre o anda yapmaları gereken şeyleri yapacak, kendilerini koruyacak ve bizlere yardımcı olacaklar. Ancak, bunun yanında kendi stratejilerimizi de devreye sokabilmemiz adına, onlara komut verebileceğiz. Bir kapının kilidini kırdırabilmek, bir odaya girmeden önce içeri sis bombası attırmak ya da kalabalık yerlerde el bombalarına başvurmak ve dahası için komutlarımız mevcut. Bölüm içlerinde, emrimizdeki komandoları seçtikten sonra, konuşlanmalarını istediğimiz rotaları mouse’umuz yardımıyla çizebileceğiz, bu sayede yine bir kontrol mekanizması daha elimizde olacak. Aslında, diğer Rainbow Six’lere göre gerçekçilik öğeleri biraz daha geri alınmış, ancak bunun yanında oyunculara daha fazla kolaylık sağlanmış durumda.

Oyuncu dostu

16 görev boyunca mücadele edeceğiz ve her bir görev de kendi içlerinde level’lara ayrılacaklar. Bir yerden başkasına ulaşmak bir level, buraya geldikten sonra buradaki görevleri başarmaya çalışmak da başka bir level’ı teşkil edecekler. Eskilerinden de alışkın olduğumuz, rehine kurtarma görevleri aynen burada da yerlerini koruyor olacaklar. Bilindiği gibi, önceki Rainbow Six’lerde tek bir kurşun bizi canımızdan etmeye yetiyordu. Yapımcılar, Lockdown’da bu konuda da toleranslı davranılacağını belirtiyorlar. Üç tane sağlık çizelgesi olacak, bu sağlık çizelgeleri bir yara aldıkça kaybolacaklar ve hepsi tükendiğinde de ölmüş olacağız. Ana karakterimiz öldükten sonra, maalesef diğer adamlarımız ile devam edemiyoruz ve bundan dolayı bölümü başa almamız gerekecek, o kadarcık da olsun. 

Konsollarda daha önce çıkmış olmasına rağmen, yapımın bir port görünümünde olmaması çok güzel birşey. Şöyle ki, grafiksel olarak oldukça ilerleme kaydedilmiş. Yüzeyler ve ışıklandırmalar gerçeğine son derece yakın olacak. Bunun dışında, daha da önemlisi, fizik kurallarının da gerçekçilik taşıması. Çevrenin aldığı hasarlar, canlı ve cansız objelerin gerçeğine uygun olarak hareket etmeleri, patlamaları ve düşmeleri göze oldukça hoş gelecekler. Düşmanlar ve adamlarımız da, vuruldukları yerlere göre reaksiyon gösterecekler. Ayaklarından vurulanlar, eskisi gibi öyle hızlı hareket edemeyecekler. 

Bölüm içi büyükleri de, konsoldakilere nazaran çok daha büyük olacak. Hatta, yapımcılar bu yüzden belki de level’lara ayırmışlar. Bu arada, bölüm içlerindeki level’larda başarı sağladığımızda, kendiliğinden kayıt edilecek ve bu sayede yaptığımız bir hata yüzünden ta bölümün başına dönmemize gerek kalmayacak. 

Ateş hattına giriş

Sadece tek kişilik değil, multiplayer modunda da Lockdown’ın iddalı olacağı belirtiliyor. Cooperative’in yanında, Team Adversarial, Rivalry, Retrieval, Free For All ve Terrorist Hunt mod’ları bulunacak. Ayrıca multiplayer moduna özel haritalar hazırlandığı da belirtiliyor. 16 kişiye kadar desteği olacak. Rainbow Six: Lockdown, konsollardan sonra PC’ye ayrı bir güzellikle geliyor ve onun bazı avantajlarını kullanmaktan da geri kalmayacak. Kendisi önümüzdeki aydan itibaren huzurlarımızda olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu