Rainbow Six serisi ilk çıktığı zaman büyük ses getirmişti. Tom Clancy temelli
oyunda, plan yapıp en ince ayrıntısına kadar çoğu şeyi düşünüyorduk. Görevden
önce silah seçimi yapmak ve ekipmanları belirlemek gibi ayrıntılara dalıyorduk.
Aradan zaman geçti, Rainbow Six serisi için yeni oyunlar çıktı. Diğerleri gibi
onlarda kaliteli yapımlardı ve hayal kırıklığı yaratmadılar. Ancak oyunun asıl
konusunu ve temelini ise Tom Clancy oluşturuyordu. Çünkü senaryo ona aitti ve
bizleri güzel bir konu bekliyordu.
Dönüşüm
Rainbow Six serisinden uzun zamandır haber çıkmıyordu. Yapımcı firma Lockdown’ı
duyurarak sessizliği bozdu. Diğer oyunlardan çok daha ayrıntılı ve kaliteli bir
yapımın geleceğini söylediler. Oyun duyuruldu ve geliştirilmeye başlandı, kısa
bir süre sonra da demo’su yayınlandı. Demo’lar genel olarak tam sürüm için
ipuçları taşırlar. Oyunun tamamında neler olacak? Bizleri neler bekliyor gibi
bazı sorulara cevap verirler. Hataları olsa da, bunlar bir nebzeye kadar sineye
çekilir. Bakalım Rainbow Six demo’da nelerle karşılaşacağız?
532 MB büyüklüğündeki demo indikten sonra, büyük bir heves ile kurmaya başladım.
Sorun çıkarmadan kısa bir install sürecinden sonra, sonunda Rainbow Six –
Lockdown karşımda duruyordu. Demo versiyonunda “MD1: South Africa” adında tek
bir görev bulunuyor. Son zamanlardaki demo’ların boyutu büyük, ancak içeriği
ufak oluyor. Eh bari iki bölüm olsaydı diye, içimden geçirmedim değil.
Yapımcılar bir tane koymuşlar, e artık bize de bunu oynamak düşer diyerek
başlıyoruz. Kısa bir yükleme ekranından sonra, helikopter ile bir otoparka
iniyoruz. Yapmamız gereken otoparkta bulunan terörist grubunun üyelerini
temizlemek.
Yeni grafikler açmış
Oyuna girer girmez en büyük güzelliği grafiklerde görüyorsunuz. Gerçekten de
görsellik olarak Rainbow Six değişmiş. Silahların ayrıntısından modellemelere
kadar çoğu hoş olmuş. Çevre kaplamaları da yeterli derecede kendini
hissettiriyor. Tam sürüm olarak piyasaya çıkan pek çok oyundan daha kaliteliler.
Demo versiyonu olmasına karşın böyle güzel grafikler, kısa bir sürede
yükleniyor. Bu da çok daha güzel bir özellik.
Sesler diğer oyunlar gibi. Yapımcı firma önceki yapımlarda, sesler konusunda bir
hayli başarılıydı. Son oyunun bu kısa sürümünde yine başarılılar. Farklı
silahlar ile ateş ettiğiniz, ekrana bakmadan sesten bunu anlayabiliyorsunuz.
Seslendirmeler de her zamanki gibi güzel. Müzikler ise Rainbow Six için yetiyor,
artıyor bile. Teknik olarak ses ve grafikten geçen Rainbow Six, fiziki açıdan
ise sınıfta kalıyor. Ölüm şekilleri gerçekçi bir şekilde yansıtılsa da, ölen
kişiler yerde buz tutuyor ve öylece kalıyorlar. Örneğin F.E.A.R.’da, cesetlere
ateş ettiğiniz zaman hareket ediyorlardı. Lockdown bu konuda oldukça kötü,
grafiklerin ve seslerin yarattığı o atmosferi biraz olsa da bozuyor. Umarım tam
sürümünde bu sorun olmaz.
Yapay Zeka
Her şeyden önce oyundaki yapay zeka beni memnun etti. Takım arkadaşlarınız
olsun, düşmanlarınız olsun, akıllılar. Takım arkadaşlarınıza verdiğiniz emri
direk olarak yapıyorlar. Oraya buraya takılıp kalmıyorlar. Her tarafı kontrol
ediyorlar ve dikkatli davranıyorlar. Duvara dayanıp ilerliyorlar ki, keklik gibi
ortada değiller asla. Saklandıkları yerden ateş edip, yaralanmamaya
çalışıyorlar. Düşmanlarınızda sazan değil. Onlarda saklanıp ateş ediyorlar, bazı
zamanlarda ise, bir yerden çıkıp başka bir yere saklanmaya gidiyorlar. Burada
şaşırdım resmen, ve öylece durdum. Çünkü her oyunda böyle yapay zekaya
rastlanmıyor. Bunu son olarak F.E.A.R ve bir kaç oyunda daha gördüm. Tam sürümde
de böyle olacağı için süper bir Rainbow Six bizi bekliyor diyebiliriz.
Arayüze bakalım
Menü sade ve yalın bir biçimde, ayarları vs… birbirine karıştırmıyorsunuz. Her
şey açık ve anlaşılır olarak hazırlanmış. Bazı oyunlarda öyle bir menü
yapıyorlar ki, ufak bir ayarı bulmak sabır istiyor. Ancak buna Rainbow Six’de
rastlamıyoruz. Görevlere başlamadan önce her zamanki gibi ekipmanlarımızı
seçiyoruz. Ayrıca belli bir plan da belirliyoruz. Planı iyi ayarlayın derim,
demin bahsettiğim gibi oyunda iyi bir yapay zeka mevcut. Takım arkadaşlarınızın
da zekası iyi olmasına rağmen, yanlış bir plan ile görevi kaybedebilirsiniz.
Tek görev olan South Africa’yı biraz zorlanarak ta olsa geçebildim sonra da demo
bitti. Ancak beni bir hayli sardı, uzun zamandır güzel bir taktik – aksiyon
oyunu oynamamıştım. Rainbow Six – Lockdown, demo ile bana zevkli bir oyun
sağladı. Sınırlı versiyonu bu kadar iyi olan bir oyunun, tam sürümünü artık
heyecan içinde bekliyorum. Umarım yukarda bahsettiğim ufak sorunda düzeltilirse,
işte o zaman bir klasik ile karşı karşıya kalacağız.
