Oyun İncelemeleri

Real War

İlk başta biraz tuhaf geldiğinin farkındayım. Verdiğim notu kastediyorum.. Grafik 80, Oynanış 80 ama Genel 40! Nasıl yani? Sabredin sayın okuyucu, devamını okuyun..

Simon&Schuster kitap yayımcılığıyla uğraşan bir şirket. Aslında holding demek daha doğru. Ecnebi memleketlerde, kitap yayımcılığıyla para kazanılabildiğinden bu tür oluşumlar bize tuhaf geliyor ama, Stephen King, Dean R. Koontz gibi yazarların yayımcısıysanız, hiç sorun değil.. Özetle, kitapçı bu şirket! Bizimkilerden tek farkı, para kazanıyor olması.. Son iki üç senedir de, adına yaptığı “Interactive” eklemesiyle e-book, bilgisayar oyunu gibi sektörlere de el attı. Real War, bu girişimlerin bir sonucu.

Konu ilginç, ilk defa Ruslara (ya da o adı taşımamasına rağmen kızıl renginden hangi millet olduğu anlaşılabilen düşmanlara) karşı savaşmıyoruz! (Nedense iyilerin rengi de hep mavidir..) Şöyle oluyor efendim, bildiğiniz gibi Soğuk Savaş bitti. Amerika kazandı, Rusya için The End yazdı. Peki şimdi düşman kim olacak? O habire üretilen savaş makineleri, mermiler, askerler heba mı olacak? Elbette hayır, bu sorun için size vaktiyle yine ABD’nin besleyip büyüttüğü terörist grupları sunuyorum, kesin çözüm! Artık yeni düşmanımız teröristler.. Her nasılsa, bu teröristler (oyundaki isimleri ILA oluyor) aralarında birleşip bir ordu kurmuşlar, canım dünyamızı tehdit ediyorlar. Ve elbette, ABD işe bulaşıyor. Oyundaki göreviniz, (ABD’yi seçerseniz) dünyanın çeşitli yerlerinde ILA’ya karşı savaşmak. ILA’yı seçerseniz de tam tersi.. (Bu arada ILA’da da dehşet bir Rus aksanı var, hayret yani!)

Çok güzel bir demoyla başlıyor oyun. (Hala görüntülerin gerçek mi yoksa demo mu olduğunu tartışıyoruz, anlayın yani.) Arayüz de güzel.. İlk görev yüklendiğinde grafik kalitesine şaşmamak elde değil. Oyun 2D bir strateji, ancak grafikler mükemmel. Yüksek çözünürlüklerde, Sudden Strike’a kafa tutabilecek kalitede görüntüler veriyor. İnanmazsanız screenshot’lara bakın. Şimdi niye grafiğe 80 puan verdiğimi anladınız mı? Daha fazla bile verilebilirdi aslında, ama “kanaatten” notu biraz kırdım. Zira, oyundaki tek güzel şey grafikler.

Standart bir RTS’de olduğu gibi, ilk göreviniz bina inşa edip üretime geçmek. Arayüz güzel kotarılmış. Kontrollerde de bir problem yok, daha önce bir rts oynadıysanız bunu da oynarsınız, oynamadıysanız, on dakika içinde öğrenirsiniz. (Oynanışa yüksek puan vermemin sebebi de budur sayın okuyucu..) Peki problem ne?

İlk salaklık, kaynak üretiminde ortaya çıkıyor. Üretim yapmak için paranızın olması gerekiyor, bunu da maden kazarak bilmem n’aaparak değil, “supply depot”lar kurarak elde ediyorsunuz. Her supply depot’a, yaklaşık iki dakikada bir helikopterle para geliyor. Sorun şu ki, supply depot’lar çok ucuz ve bir sınırlaması da yok. İsterseniz otuz tane de kurabilirsiniz ve sınırsız paraya sahip olursunuz. Dört tane supply depot bile yetiyor, resmen hile yapmış gibi oluyorsunuz, sınırsız para! Siz parayı tüketene kadar yenisi geliyor, onu harcamaya başlamadan bir diğeri.. Üstelik vakit de almıyor. Hem ucuzlar hem de çabucak kuruluyorlar..

Fakat bunu bir kenara bırakalım. Diğer salaklıkların yanında, sözünü bile etmeye değmez. Oyunda her iki taraf için de, aşağı yukarı 20 tane görev var. Aslında bu sayı yeterli, ve fakat problem şu ki çok çabuk bitiyorlar! Örnek mi istiyorsunuz? Vereyim efendim.. ABD tarafının üçüncü görevinde, amacınız kimyasal silah üreten bir laboratuarı bulmak ve bombalamak. Ben iki üç tane asker verecekler, onlarla haritada dolaşacağım, laboratuarı bulunca da gizlice gireceğim falan diye beklerken, söz konusu mekanın burnumun dibine olduğu ortaya çıktı. Şöyle map’i bir göreyim diye sağa sola bakınırken tesadüfen bir binanın üzerine geldim ve o binanın laboratuar olduğunu bağıran bir yazıyla karşılaştım. Ulan hani araştıracaktım? Diyelim ki ballıyım, oyunda fog of war mevcut, bari binayı gözükmeyen bir yere koysaydınız! Hayır, fog of war olmasına rağmen nedense haritanın sol alt tarafı (Allah’ın bir hikmeti olsa gerek) görünüyor ve söz konusu bina da burada. Üzerine bir füze salladım ve görevi 45 saniye gibi bir sürede bitirdim. Load zamanı daha fazlaydı..

Oyundaki birimler de bir tuhaf. Feci halde dengesizler.. Örneğin barracks kurabilmenize ve asker üretebilmenize rağmen üretmiyorsunuz, çünkü hiçbir işe yaramıyorlar. Tank falan üretmeniz daha mantıklı, zaten düşman da öyle yapıyor, neredeyse oyun bitecek, düşmanın asker ürettiğini hiç görmedim. Bir işe yaramıyorlar ki! Ateş güçleri çok düşük, zaten herhangi bir aracın altında hemen eziliyorlar. Rütbe kazanma gibi bir durum söz konusu değil, çünkü buna yetecek kadar hayatta kalamıyorlar! Hava güçlerinde de bir dengesizlik söz konusu.. Düşmanın hava güçlerine karşı kullanabileceği iki üç tip aracı var, bunları ürettiğiniz kara araçlarıyla yok ederseniz, bütün bir üssü tek bir helikopterle yok edebilirsiniz! Kabul, bu diğer stratejilerde de mümkün. Ama bu kadar kolay değil.. Çünkü düşman..

Yapay zekaya sahip değil. İlginçtir, herhalde bir strateji oyununda ilk defa yapay zeka yerine script kullanan bir düşmanla karşı karşıyayız. İlk anlarda bin tane tank üretmesine rağmen üstüme nedense sadece bir tanesiyle saldırmasını ve diğer tankları hareket bile ettirmemesini, hasar gören binaları onarmamasını falan yapay zekanın kötülüğüne bağlamıştım ama, öyle değilmiş. Bir görevi üç kez üstüste oynadım, hepsinde de aynı dakikada, aynı yerden ve aynı birimle saldırıya geçti. Kullanmadığı tanklar bile aynı yerdeydi! Merak etmeyin, tam bir eşitlik söz konusu çünkü sizin birimleriniz de aynı salaklıkta davranıyor. Kendilerine saldırılmadığı veya “patrol” emri vermediğiniz sürece hiçbir şey yapmıyorlar! Bir görevde düşman kampındaki katliamla yakından ilgilendiğim için kendi üssüme dönemiyordum. Ve fakat on tane tankı da orada bıraktım ki, saldırı olursa müdahale etsinler. Üssüme geri döndüm ki ne göreyim, amanın, tek bir tank üç tane binamı yıkmış, dördüncüsünü yıkmak üzere, o binanın hemen yanında da on tane tankım tren seyreder gibi durumu izliyorlar! Ayrıca ne doğru dürüst yol bulabiliyorlar ne de emirlerinizi takıyorlar.. Gayet lakayit bir ordu bu ABD ordusu! Helikopterlere karşı tek silahım olan “füze fırlatıcılı” araçlarıma helikopterlere saldır emri veriyorum, iki tane sallıyorlar, sonra artık sıkıldıklarından mıdır nedir, ilgilenmiyorlar! İşin yoksa tekrar o gerzek aracı bul, içindekileri kurşuna diz, tekrar emir ver, ohoo.. Hani “tekrar oynanabilirlik” falan denir ya, bu oyun için söz konusu değil. Hangi tekrar oynanabilirlik? Bir kez oynamak bile insanı yeterince sıkıyor!

Özetle, tarihteki en dangalak yapay zekayla (pardon, script’le) karşı karşıyayız ve ben eminim ki, eline mouse geçiren bir şempanze bile rastgele tıklamak suretiyle bu oyunu bitirebilir. O güzelim grafikler, o patlamalar, birimlerin şahane animasyonları oyunu kurtarmaya yetmiyor, çünkü bunlardan başka bir şeye sahip değil oyun. Açıkçası bu grafiklerle doğru dürüst bir strateji yapacak olan firmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Bu oyunun patch’le falan kurtarılacak hali yok, zaten ölü doğmuş! Aslına bakarsanız multiplayer’ı (neticede gerçek bir insana karşı oynadığınız için) zevkli olabilir, ve fakat o da sorunlu.. Makinelerden en az ikisi göçmeden (lan üzerinden) bir oyun başlatamadık bile. Neticede..

Oyunun grafiklerine 80, oynanışına 80 vermeme rağmen genel notunun 40 olmasının sebebi bunlardır, arz ederim sevgili okuyucu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu