Red Faction Guerilla, serinin ilk iki oyunundan farklı olarak türü FPS’den (First Person Shooter), TPS’ye (Third Person Shooter) dönüşmüş. Kontroller kolay ve alışması zaman almıyor. Kamera kontrole zorluk çıkarmıyor ve oyunun dinamizmine zarar vermiyor.
Gerilla savaşı başlasın
İlk iki oyundaki hikayenin devamını istikrarlı bir şekilde getiriyor. Mars’da işçi ayaklanması Ultor’un madenlerinden koloni yerleşimlerine sıçramış ve gerilla savaşı düzenini almış. Biz de altı parçaya bölünmüş Mars kolonisinin altı farklı bölgenin özgürleşmesi için mücadele eden bir şehir gerillası rolüne bürünüyoruz.
Mars’da kontrolü ele geçirmek için üç farklı fraksiyon var:
Red Faction: İlk Red Faction oyununda Parker isimli madenci ile adını duyurmuş gerilla organizasyonu.
EDF (Earth Defence Forces): Mars’ı kontrol eden sömürgeci konseye bağlı güvenlik ve asayişten sorumlu ordu.
Marauders: Bonus Missions’lar ile açıklanan cult benzeri fraksiyon.
Amacımız ise Mars’ın EDF’ten özgürleşmesi için EDF’in bölgedeki etkinliklerine son vermeye çalışmak. Bunun için propaganda öğelerini (reklam panoları, anıtlar vb.), askeri hedefleri (askeri üstler, kontrol noktaları, garajlar, rütbeliler, ikmal istasyonları, depolar vb.) ve belirli sivil nitelikli hedefleri (köprüler, tesisler vb.) yok etmeliyiz. EDF kontrolündeki noktalara saldırılara destek vermeli, konvoylardan bilgi çalmalıyız. Araç kaçırmak başlıca görevlerimiz olsa da, patlayıcılarda uzmanlaşmamızı (demolotion masters) sağlayan oyun içi yan görevler de mevcut.
Silahlardan ne haber?
Zengin bir silah koleksiyonu var oyunun, ama yanımızda dörtten fazla silah taşıyamıyoruz. Temel silahımız balyoz ve türevi taş kırma aletleri olmakla birlikte, kullanabileceğimiz uzaktan kumandalı patlayıcı, roketatarlar, nano silahlar, akıllı mermili silahlardan basit makineli tüfeklere tatmin edici bir silah koleksiyonumuz var. “Guerilla Handbook” silahlar için iyi bir kaynak, cephane ise her sektörde farklı noktalarda bulunan cephane sandıkları sayesinde giderilebiliyor, moral seviyemiz arttıkça bulacağımız cephane miktarı da artıyor. Silahların kullanıma açılması için görevleri tamamlamamız gerekiyor, kullanıma açılan silahlara satın almak ve geliştirmek (upgrade) için hammadde (scrap metal) gerekiyor.
Hammadde elde etmek için: Görevleri tamamlamak, Ore kristallerini parçalamak, araçları ve binaları yok etmek, yan görevleri (demolotion master, EDF’in kontrolündeki noktaları ele geçirmek, mevzi koruma, araç teslimatı) yapmak.
Serbest bir oynayışa sahip ve GTA serisine benziyor ama özel yapan özelliği ilk oyundan beri var olan Geo-Mod teknolojisi ve bu teknoloji 2.0 sürümüne gelmiş. Geo-Mod: Etraftaki binaların ve arazinin parçalanabilir olmasını sağlıyor, ilk Red Faction’da bu özellik sayesinde kapı anahtarına gerek kalmaksızın kendi yolumuzu açabiliyorduk, ama artık açık alanlarda mücadele ettiğimiz için buna gerek kalmadı. Yine de binaların çöküşü keyifli oluyor. Geo-Mod etkisini binalarda zevkli bir şekilde gösterirken, yer şekillerinde etkisi olmaması bir eksi. Araç sayısı ortalama, bölgeler arasında araç yoğunluğu farklı. Sürüş dinamikleri ile fizik kuralları iç içe gidiyor, örneğin; köprüden farklı araçlar ve farklı hızlarla atlamanın verdiği hasar farklı. Fizik kuralları oyunda eğlencenin dozunun artmasına neden oluyor, etrafta yıkılan binalar görmek gerçekten keyifli ve bu oyundaki gerçeklik öğesini artırıyor.
Savaşa başlama zamanıdır
Savaş mantığı tamamen gerilla savaşı üzerine dayanıyor, o da şöyle oluyor: Örneğin, bir noktaya sabotaj yapılacaksa ve moral desteğimiz de yüksekse, saldırı sırasında halk destek çıkıyor ve daha çok adam, moral ve hammadde kazanıyoruz. Ayrıca cephane sandıklarından daha çok cephane kazanıyoruz. Moral kazanmak için bölgedeki EDF etkinliği azaltılmalı ve EDF propagandasını engellemek için reklam panoları ve bölgedeki sabotaj görevleri tamamlanmalı.
Savaş dinamikleri EDF’in profesyonel ordusuna karşı vur-kaçlar ve şaşırtma taktikleri üzerine kurulu, direkt mücadele intihar anlamına geliyor.
Grafikler, gölgelendirmeler açısından dinamik ve koyu tonlamalar Mars’ın çorak toprakları atmosferini gerçekçi yapıyor. Yeryüzü şekilleri de bunu destekliyor. Grafikler günümüz standartları karşısında kaliteli bir örnek olarak adından söz ettirebilecek durumda. Sesler atmosferi tamamlama görevini başarıyla yapıyor, seslendirmeler başarılı ve sıkmıyor.
Bonus görevlerinde farklı bir fraksiyon ile de oynama şansı olması oynama süresini uzatıyor, Wreck Crew modu, farklı modlar ile Geo-mod teknolojisinin imkanılarını denemek oluyor aynı ilk oyundaki glasshouse gibi ve skorumuzu diğer oyuncularla karşılaştırma imkanımız var. Genel olarak başarılı bir oyun olarak karşımıza çıksada klasik olmayı kaçıyrıyor.
