Makale

Remastered Oyunlar – Nesiller arası köprü

Oyun endüstrisi gün geçtikçe gelişmekle birlikte oyunculara daha iyi grafiklerle süslenmiş, daha iyi oynanışla sunulmuş ve hikayenin de ilgi çekici bir şekilde işlendiği oyunları sunuyor. Ancak, her ne kadar oyun endüstrisi bu şekilde gelişse de, biz oyuncuların hoşuna gitmeyen gelişmeler de oluyor. Bu tür gelişmeler nelerdir? Diye sorulduğu takdirde aklınıza indirilebilir içeriklerin (DLC) geleceğini tahmin edebiliyorum. İndirilebilir içerikler son 2 – 3 senedir oyun endüstrisini şekillendiren olaylardan biri olmakla birlikte çoğu oyuncularında dikkatini çeken, hoşuna gitmeyen gelişmelerden sadece biri. Bugünkü yazının konusuna geçmeden önce, bu konudaki fikirlerimi söylemeden, eleştirmeden edemeyeceğim.

İndirilebilir içeriklerin son zamanlarda en çok tepki çektiği oyunlardan birisi de DICE’ın geliştirdiği ve EA’in piyasaya sürdüğü Star Wars Battlefront’tur. 10 sene önce çıkan Star Wars Battlefront 2’den çok daha basit ve tek düze olan bu yeni Battlefront, daha oyun resmi olarak satışa sunulmadan bizlere sahip olduğu Season Pass’tan bahsedip, oyuna gelecek eklentilerden ve de fiyatından bahsediyordu. Bu fiyat neredeyse oyunun kendi fiyatına eş değerdi. EA’in karar verdiği bu oyun satış politikası fazlasıyla çirkin olmakla birlikte ‘yine de’ oyuncular tarafından hem reddediliyor hem de kabul ediliyor. İşin tam da burasında, içinden çıkılmayacak bir döngüye giriyoruz aslında. Her ne kadar bu durum oyun endüstrisini kötü etkileyen durumlardan sadece biri de olsa, bugün yazacağım yazı bir başka konuya değiniyor.

Yazacağım bu yazının amacı, sizlerle bu konuyu tartışmak ve analiz ederek iyi ve kötü yanlarından bahsetmek. Elbette, gerçekleşen her durumun artısı ve de eksisi vardır. Aynı ‘Remastered’ oyunlarda olduğu gibi.

Öncelikle Remastered ve Remake arasındaki farkı sizlere anlatmak istiyorum. Remake, daha önce yapılmış bir eserin, ürünün temel alınarak yeniden geliştirilip sunulmasına denirken, Remastered kavramı ise, üretilen bir eserin görsel ve işleniş açısından daha iyi bir şekilde sunulmasına deniyor.
Aslında Remake kavramı son yıllarda oluşmuş bir kavram değil, ancak remastered kavramı son birkaç senedir oyuncuları rahatsız eden popüler konulardan biri. Bunun sebepleri de oyun şirketlerinin yeni oyun yapmak yerine, eski oyunları hatta bir jenerasyon önceki konsol için piyasaya sundukları oyunları görsel ve oynanış açısından geliştirerek tekrar piyasa sürmesidir. Ancak, bu işi hem layığıyla yapan hem de kolay para kazanmak için yapan oyun şirketleri, ne yazık ki var.

Örneğin, Resident Evil: HD Remaster GameCube için geliştirilen Resident Evil: Remastered’ın HD görselleriyle sunulmuş halidir. Peki bu oyun neden başarılı bir remastered oyunu? Hem GameCube’a çıkmış olan Resident Evil’ı PC, PlayStation ve Xbox gibi platformlara getiriyor, hem de görselleri geliştirerek bizlere sunuyordu. Üstelik çok da makul bir fiyatla.

Peki, kötü remastered nedir? Hangi oyunlardır? Bu konuda deneyimlerimi, kendi fikirlerimi size sunmakla birlikte, işaret oklarımı DmC Devil May Cry: Definitive Edition, Heroes of Might and Magic III: HD Version ve God of War III Remastered gibi oyunlara çevirmeden edemeyeceğim. Peki bu oyunlar neden remastered oyunlar arasında kötüler?

Öncelikle Heroes of Might and Magic III ve  Grim Fandango’yu karşılaştırmak istiyorum bu konuda. Her iki oyun da Remastered versiyonlarını 2015 yılında bizlere sunarken, Grim Fandango aldığı puanlar ve olumlu yanıtlarla sınıfı geçerken, Heroes of Might and Magic III: HD Version sınıfta kaldı. Bunun sebebi aslında çok basit. Grim Fandango oynanış, görseller ve müzikleri açısından daha iyi bir kaliteyle karşımıza gelirken, HoMM III ise kötü HD görselleri, yetersiz çevrim içi oyun modları, eksiklikleri ve hataları ile karşımıza geliyordu.

Öte yandan DmC Devil May Cry: Definitive Edition, bizlere görsel olarak 1080p ve 60fps oynanış dışında hiçbir şey sunmuyordu. Aynı oyun, ancak içinde Capcom’un DmC için geliştirdiği DLC paketleriyle birlikte ve fiyatı yaklaşık olarak 40 – 50 dolar arası. Daha önce yapılmış bir oyun için tekrardan oyunculardan 40 – 50 dolar almak oyun endüstrisi için nasıl zararlı bir harekettir, bunu sizlere bırakıyorum ve örneklerime birazcık daha devam etmek istiyorum.

Deadpool’un 2013 yılında piyasaya sürülmüş video oyunu. Microsoft Windows, PS3 ve Xbox 360 için satışa sunulan ve Activision tarafından geliştirilen bu oyun, pek de yüksek notlar alan ve göze çarpan bir oyun değildi. Ancak geçtiğimiz ay, tam olarak 60 dolarlık bir fiyatla ve sadece 1080p, 60fps bir oynanış sunarak bizlerin karşısına çıkan Deadpool kesinlikle oyun endüstrisine vurulan bir darbe niteliğindedir. Unutmadan bahsedeyim, Deadpool Remastered, DLC’leri ve iki adet alternatif kostüm ile bizlere sunuluyor.

Oyun endüstrisinde gerçekleşen bu olaylar kafamızda daha keskin hatlarla şekilleniyor, ciddi bir soruyu sormanın vakti geliyor. Oyun şirketleri neden remastered oyun yapıyorlar? Capcom gibi bir şirket, yepyeni bir Devil May Cry oyunu geliştirmeyerek neden bizlere hem DmC hem de Devil May Cry 4’ün Remastered halini sunuyorlar? Bu sorunun birden fazla cevabı olmakla birlikte, oyuncuların nostalji sevgileri üzerinden yararlanma ve yeni oyun fikri edinememe diyebiliriz.

Ne yazık ki bu hareketle birlikte Capcom, yeni bir Devil May Cry serisi için kolları sıvayacağına oyuncuların sevdiği oyunları tekrardan ısıtıp önlerine yüksek bir fiyatla sunuyor ve insanların nostalji duygularından besleniyorlar.

THQ’nun batması ile Darksiders serisinin artık yapılmayacağı, geliştirilmeyeceği söylenirken, Darksiders 2: Deathinitive Edition olarak karşımıza çıkması da oyun şirketlerinin yeni bir oyun geliştirme riskini almaması için örnek olarak gösterilebilir. Peki oyun şirketleri neden risk almıyor?

Gittikçe gelişen teknoloji ve beklentiler ile artık her oyunun geliştirilme maliyeti milyon dolarlara ulaşırken, o oyunun satmaması veya tepki görmesi o şirket için kıyametin habercisidir. Yeni jenerasyon konsollar için lisans maliyeti, işçi, program, geliştirme, satış maliyeti derken bütçe oldukça büyüyor ve patlamaya hazır bir bomba oluyor. Bu riski almak istemeyen oyun şirketleri de yepyeni bir oyun ve senaryo üretmeden, insanların nostalji duygularından kaymak ve bal ile besleniyorlar.

Remastered fikri, belki de ‘eski jenerasyonla yeni jenerasyon arasındaki köprü’ olma fikriyle yaratılmış olsa da, her oyun şirketi bizlere bunu sunamıyor. Bunun sebebi de 2 sene öncesiyle şimdiki zamanın arasında bir köprü oluşturmalık bir süreç olmaması diyebiliriz. Yoksa hiçbir oyuncu, Resident Evil 3: Nemesis’in veya Silent Hill’in Remastered’ına hayır demez diye düşünüyorum. Ancak Resident Evil 6’nın PlayStation 4 veya Xbox One’a remastered olarak gelmesi fikrine sıcak bakmayabiliriz ve bunda da fazlasıyla haklıyız. İki veya üç sene önce çıkan bir oyun remastered olmamalı da o yüzden!

PlayStation 4 kullanıcısı olarak, PlayStation 4’e’ Remasterstation ‘denilmesine hem gülüyorum hem de haklı buluyorum. Bir oyun sitesine veya herhangi bir satış yerine gittiğiniz vakit gözünüze DmC oyunları dışında Borderlands: The Handsome Collection, God of War III Remastered, Dark Souls II: Scholar of the First Sin, Darksider 2: Deathinitive Edition, Last of Us: Remastered ve Uncharted: Nathan Drake Collection gibi oyunlar çarpıyor. Ne yazık ki, bu oyunların çoğu bu yazıda bahsettiğim gibi ‘yetersiz’ remastered iken, kimisi de başarılı Remastered’lar ve bu konuda da oku Naughty Dog’a yöneltmeden edemeyeceğim.

Neil Druckmann, Naughty Dog’un yaratıcı yönetmeni, remastered işleminin oldukça zor olduğunu, hatta adeta cehennem gibi olduğundan bahsediyor. Keşke bir tuşa bassak ve oyun PS4 için uyumlu olsa, ama hayır oturup her sahneyi, her anı yeniden şekillendirip yeni jenerasyon için düzenliyoruz, sanki yepyeni bir oyun yapıyoruz, diyerek remastered evlerini bizlere kısaca özetliyor.

Last of Us Remastered ve Uncharted: Nathan Drake Collection’ın remastered oyunlar olarak  oyuncular tarafından başarılı bulunduğu söyleyebilirim. Gerek oynanış, gerek görsel olarak bir üst seviyeye taşımakla birlikte ücretleri de diğer remastered oyunlara kıyasla daha makul denebilir.
Açıkçası, remastered oyunlar konusunda Nintendo’yu başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Nintendo 3DS için piyasaya sürülen The Legend of Zelda: Ocarina of Time ve Majora’s Mask 3D eski jenerasyon ile yeni jenerasyon arasında birer köprü oluşturmakla birlikte hem Zelda serisini merak edenler hem de eski hayranları için oynanabilecek birer oyundular.

Peki remastered oyunların oyun endüstrisine faydaları neler? Her ne kadar durum oyun şirketleri için karlı gibi görünse de, kimi zaman oyuncular için de karlı olabiliyor. Bu tür oyunların arasında Metal Gear Solid HD Collection bulunuyor. PlayStation 2’ye çıkan MGS 2: Sons of Libery ve MGS 3: Snake Eater, PS Vita ve PS3 için özel olarak piyasaya sürülen MGS HD Collection ile seriye başlamak isteyen oyuncular için köprü niteliğindeydi.

Piyasaya sürülen bu remastered oyunları, elbette yine geliştiren ekip oyunculara sunmuyordu. Bluepoint Games gibi oyun şirketleri, sırf oyunları remastered etmek üzerinde çalışıyor ve onlara verilen görevleri yerine getiriyorlardı. Bluepoint Games hangi oyunları mı geliştirdi? God of War Collection, The Ico & Shadow of the Colossus Collection, Uncharted: The Nathan Drake Collection ve şu anda da Gravity Rush Remastered üzerinde çalışıyorlar. Bu işten hem Sony, hem Naughty hem de başarılı remastered ürettiği için Bluepoint Games karlı çıkarken, oyuncu kitleleri de ikiye bölünüyor.

Bluepoint Games’in teknik yönetim şefi Marco Thrush ise verilen her görevin ayrı bir zorluğu olduğundan bahsediyor. ‘Öncelikle remastered edilecek olan oyunu, aynı atomu parçalar gibi parçalıyor ve ardından yapboz yapar gibi yeni jenerasyon için düzenleyerek yapıyoruz. Böylelikle oyun hem sorunsuz bir şekilde oynanabiliyor hem de yepyeni görseller ve oynanış ile oyuncuların karşısına çıkıyor. PlayStation 4 ve Xbox One’ın çıkışı ile artık remastered oyunları sunmak da zorlaştı. Oyuncuların beklentileri oldukça fazla iken, onlara aynı oyunu sunamayız. Geliştirilen oyun hem orijinal oyun gibi olmalı, hem de oyunculara yeni bir deneyim sunmalı ve kesinlikle 1080p ve 60fps olarak çıtayı yükseltmeli.’

Remastered oyunlar ne zaman iyidir, ne zaman kötüdür kanısına yavaş yavaş gelirken kendi açımdan da fikrimi belirtmek istiyorum. Genelde her oyunu orijinal platformunda oynamayı tercih etsem de, kimi zaman oyun sitelerinde koleksiyonluk oyunların dudak uçuklatan fiyatlarını görüp remastered oyunlara yönelebiliyorum.  Bu oyunlar, ya geçmiş ile şimdiki zaman arasında bir köprü oluşturmalı, veya benim daha önce oynayamadığım bir oyun olmalı. Öbür türlü, aynı Borderlands: Handsome Collection veya Deadpool örneğindeki gibi, yüksek fiyatlarla satılan bir para tuzağı olabiliyor ve oyuncuların canını sıkabiliyor.

Bir oyunu Remastered yapmak, o oyunu baştan yepyeni bir jenerasyon için geliştirmek anlamına gelse de, bu işi tamamen başarılı şekilde yapan oyun şirketlerinin sayısı oldukça az. Rare Replay ile Battletoads gibi oyunları Xbox One’da oynayabiliyorken, öte yandan da Heroes of Might and Magic III: HD Version ile de hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz.

Remastered oyunlar’ın özünde amacı eski jenerasyon ile yeni jenerasyonu birleştirmek olsa da, bu amacı kolay yoldan para kazanmak, oyuncuların nostalji duygularından yaranmak için yapan şirketler de mevcut. Bir önceki jenerasyonun oyunlarını şimdi jenerasyonda oynamayı çoğu oyuncu ister, ancak bu oyunların fiyatları aşırıya kaçtığı vakit o zaman oyuncuların tepki göstermesi kadar da doğal bir şey yok.

Bu yüzden remastered geliştiren oyun şirketlerinin yapması gereken düzenli bir maliyet hesabı ve arz talep ilişkisinden doğan uygun bir fiyat aralığı. Böylelikle oyunculara hem makul fiyatta oyunlar sunulabilir hem de remastered kavramına duyulan ilgi de artabilir. Ancak, daha geçen sene hatta çıkışı üzerinden 1.5 sene geçmiş oyunlar yeni oyunmuş gibi satışa sunulursa, hem remastered kavramı hem de bu oyunlar tepki çekerek oyun endüstrisinin yüz karası olurlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu