Kim olayı popüler etti? Hani ilk kim başlattı. Biraz araştırayım dedim, 1979’a kadar gidince kendime sakin olmam gerektiğini bir kez daha hatırlatmak zorunda kaldım. Dunjonquest isimli, Automated Simulation tarafından geliştirilen oyun, ilk episodic/bölümlerden oluşan oyunmuş. Sonrasında pek çok oyun bunu denemiş ama hiçbiri 2007’ye kadar öyle çok başarılı olamamış. Half-Life 2: Episode 1-2 bölümlerden oluşan oyunları popüler eden etken olmuş.
Bu olay gerçekten canımı sıkmaya başladı. Kendimden örnek vereyim: Tales From the Borderlands’in ilk bölümünü ben incelemiştim. Baktım güzel oyun, gittim kendime de bir tane aldım. Tüm sezonun parasını verdim ve beklemeye başladım. Her ay yeni bir bölüm beklerken, Game of Thrones çıktı, ikinci bölümü çıktı ama bizim oyundan haber yok. Belki ben bilinçsiz tüketici rolündeyimdir, bilmiyorum. Hani ben koca oyunun tamamına para veriyorum ve yapımcılar bana bölüm çizelgesi bile vermiyorlar. Bunun çok ciddi bir problem olduğunu düşünmekteyim. Eğer bölümlerden oluşan bir oyun yapıyorsan ve sezonu satıyorsan, tüm bölümlerin çıkış tarihini müşterinle paylaşman gerekiyor.
Bu noktada hızlı bir şekilde Resident Evil’a dönmek gerekiyor. Hani kimin fikriydi merak ediyorum. Resident Evil: Revelations 2 yeterince uzun bir isimken, Resident Evil: Revelations 2 – Episode 1: Penal Colony diye oyun yapmak kimin aklına geldi? Resident Evil serisinin bölümlerden oluşması ne kadar mantıklı? Tales From the Borderlands, Game of Thrones, Dreamfall Chapters’ı kesinlikle anlayabiliyorum, zaten dizi gibi oyunlar ama Resident Evil cidden ne alaka?
Bu durumda tek tesellimiz her hafta yeni bir oyunun çıkacak olması oluyor.
Bir oyun düşünün: Her saniyesiyle sizi geren, her açılan kapıyla kalbinizi gümbürdeten… Soluk soluğa kalmışken, kendinizi asla yenemeyeceğinizi bildiğiniz düşmanların arasında hayal edin. Muhteşem vuruş hissine rağmen, cephanenizin asla yetmeyeceğini bildiğiniz için kaçmaya çalıştığınızı tüm bunlara ekleyin. Gördüğünüz her daktilonun gerçek dünyada sıcak duşa tekabül ettiği bir oyun. Bulmacaları çözerken bulunduğunuz çevreyle tam etkileşime girebildiğiniz, efsaneler ötesi bir oyun.
Diyalogları ustaca yazılmış, her bir düşman özenle modellenmiş olsun. Grafikleri, kontrolleri sizi oyuna hapsedecek kadar kaliteli olsun.
Ne yazık ki bahsettiğim oyun bundan 11 sene önce çıktı ve ismi de Resident Evil 4’tü. Mikami elini ayağını markadan çektiğinden beri cidden Resident Evil serisi o şaşalı günlerini özlemekle meşgulüz. Tamam, serinin müdavimleri bir şekilde çıkan yeni oyunları sevebiliyorlar, hani kendilerini inandırabiliyorlar ama… Resident Evil gibi bir isimden bahsediyoruz. Oyun dünyasına damga vurmuş 10 kült oyunu saysak, rahat ilk beşe girebilecek bir isim.
Bu yüzden kimse kusura bakmasın, ben Resident Evil: Revelations 2’yi bir yere kadar kabul edebiliyorum.
Hikayemiz Resident Evil 5 ile Resident Evil 6 arasında yaşananlara odaklanıyor ve belki de serinin takipçilerini yedinci oyuna hazırlıyor. Bir akıl hastanesinde başlayan hikaye bol bol jumpscare ile devam ediyor. Resident Evil ruhuna başlı başına ters bir olgu olan anlık korkutmayı geçtim, yine de fena olmayan bir hikayenin bizi beklediğini söyleyebilirim.
Bunun en büyük sebebiyse iki başkahramanımız. Resident Evil 2’den hatırlayabileceğiniz Claire Redfield ve Moira Burton hikayenin merkezindeki iki ana karakterimiz. İkisinin de farklı özellikleri var –doğal olarak- ve duruma göre doğru karaktere geçip ilerleyebiliyoruz. Oyunun Co-op destekleyen yapısı sağ olsun istediğimiz an karakterler arasına geçiş yapabiliyoruz.
Claire düşmanla yüz yüze kapışmayı tercih ediyor. Moira ise, Claire düşmanları oyalarken gizli saldırılar gerçekleştirip tek atabiliyor. Tek başınıza oynarken bir ona bir şuna geçeyim derken cidden sinir oluyorsunuz ve oyunun kesinlikle co-op oynanması gerektiğine karar veriyorsunuz. Ardından en yakın arkadaşınızı arayıp, “Hacı gel Resident Evil oynayalım.” Diyerek evinize, yuvanıza davet ediyorsunuz.
O da ne? Resident Evil: Revelation 2 çevrimiçi/çevrim dışı co-op hikaye modunu içermiyor. Aslında oyunun çıkışından kısa bir zaman önce bu mod Steam sayfasında görünüyordu ama Capcom özür dileyerek co-op’u çıkarttıklarını açıklamıştı. Ne zaman? Oyun çıktıktan sonra. Teselli olur mu bilmiyoruz ama FluffyQuack, kontrol cihazı sayesinde hikaye için co-op modu hazırladı. Capcom’un değil de bir kullanıcının böyle bir işe girişmesi durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Gerçi Capcom Raid modu için çevrim içi co-op’un geleceğini açıkladı ama ne zaman? Tüm bölümler çıktıktan sonra… Bekleyelim bakalım.
Raid modu aslında Resident Evil: Revelations 2 için oldukça güzel bir yenilik. Burada zombilerle bol bol kapışıp en iyi zamanı/skoru elde etmeye çalışıyor ve yeteneklerimizi geliştirme şansı buluyoruz. Eh, Raid modu hayli eğlenceli olmuş, ne yalan söyleyeyim. Fakat en fenasından DLC koktuğunu söylememe gerek yok. Oyunun paket fiyatı şu an 50 TL gibi gayet uygun bir ölçüde. DLC kısmıysa gerçekten fena, daha ikinci bölüm çıkmadan, bir hafta dolmadan 3 DLC geldi ve onların toplam fiyatı 20 TL.
Resident Evil: Revelations 2 – Episode 1: Penal Colony, dört bölümlük maceraya biraz vasat bir giriş yapıyor. Grafikler, ses fena değil ama spin-off olsa da önde yazan ismin Resident Evil olduğunu ve bu ismin ne anlama geldiğini yapımcılara hatırlatmak gerekiyor. Yine de tam bir karar vermek şu anlık güç, belki diğer bölümlerle Revelations 2 bizi şaşırtır ve son yılların en iyi oyunlarından biri olur.
Belki… Ama şu haliyle değil, bu hali sadece oyunun hayranlarına hitap ediyor.
