Yıllardır eskimeyen oyun serilerinden birisi olan Tomb Raider serisi, 2013 yılında alınan bir karar ile baştan başlatılmış ve tamamen yeni bir konsept ile karşımıza çıkmıştı. Gerçi tamamen yeni bir konsept demek ne kadar doğru olur tartışılır zira yine Lara Croft olarak maceradan maceraya atılıyoruz yeni seride de. Öncekilerden farkı, Lara Croft’un artık profesyonel değil, acemi-sıradan bir kaşif olması. 2013 yılında Tomb Raider adı altında çıkan oyun oldukça sevilmiş ve her platformda bolca oynanmıştı. Oyunun bu büyük başarısı ve hikayesinin devamlılık potansiyeli sebebi ile yapımcı firma Crystal Dynamics radikal bir karar alarak oyunun devamını getirdi.
Rise of the Tomb Raider adı altında çıkan bu yeni oyun, geçtiğimiz senenin Kasım ayında Xbox One’a öncelikli olarak çıkarılmıştı. Diğer oyun platformu kullanıcıları tarafından çok fazla olumsuz yorum alması sebebiyle biraz pişman bile etmişti hatta yapımcı firmayı. Xbox One’a çıkışından yaklaşık 2 ay sonra şimdi Rise of the Tomb Raider PC platformuna da geldi ve oyunculara sunuldu. Bu inceleme oyunun sadece PC versiyonu ile alakalıdır ve PC’de sistemindeki performansının bir incelemesidir. Oyunun sitemizce yapılan ayrıntılı ve asıl incelemesini buradan okuyabilirsiniz.
Yeni nesilde görebileceğiniz en iyi görsel tecrübelerden birisi
Rise of the Tomb Raider, gerek yapım aşamasında, gerekse Xbox One’a çıkışında genellikle tek bir konu ile gündeme geliyordu. Grafikleri. Bunun sebebi aslında yapımcı firma Crystal Dynamics’in de yaptığı tanıtımlarda ağırlıklı olarak grafiklere önem vermesiydi. Zaten oyunun öyle kusursuz ve derin bir hikayesi de yok. Bir Tomb Raider oyunundan bekleyeceğimiz ve aslında zaten bir Tomb Raider oyununun ihtiyaç duyacağı bir hikaye kalitesine ve uzunluğuna sahip yeni oyun.
Peki grafik kalitesi gerçekten de Crystal Dynamics’in abarttığı kadar iyi oldu mu? Bunu en iyi PC platformunda anlayabiliriz. Günümüzdeki konsol ve PC tartışmalarını bir yana bırakırsak, artık oyunlardaki görsel kalitenin sınırlarını zorlamamızın tek yolunun PC’de oynamak olduğu aşikar. Yani gerçek grafik kalitesinden ziyade, bir oyunun görsel olarak en yüksek tatmin seviyesine ulaşması için artık bilgisayarda oynanması gerekiyor. Rise of the Tomb Raider, grafiksel yönden gerçekten tatmin edici bir oyun olmuş. Üstelik bu görsel kaliteyi iyi ayarlar yaparsanız ortalama bir sistemde bile yakalayabiliyorsunuz. Çünkü oyunun ince grafik ayarları neredeyse tamamen ışıklandırmalarla ve gölgelendirmelerle alakalı. Sitemizde yayınlanacak olan grafik karşılaştırma videosunu izleyince de zaten değişen grafik kalitesinin çok da büyük bir etki yaratmadığını fark edeceksiniz. Oyunda bulunan çoğu grafik ayarı tamamen atmosferi zenginleştirmeye yarar olmuş.
Grafiklerde tarafımca hoş karşılanmayan bir nokta, uzak mesafelere bakarken ortaya çıktı. Oyunun Sibirya bölümünde bir tepede dururken çok uzaklarda bulunan dağlara bakınca, dağlarda kırılmalar olduğunu, hatta farklı açılardan bakınca dağların direkt olarak yok olduğunu fark ettim. Bu oyunun bana verdiği gerçekçi atmosferi oldukça aza indirgedi doğrusu. 2016 senesinde çıkan bir oyunun PC versiyonunda bu tür bir makyajlama hatası olması pek affedilebilir türden değil. Tıpkı bu dağ problemi gibi, biraz uzak mesafedeki ağaçlara bakınca da bu tür ufak problemler ile karşılaşabiliyorsunuz. Daha oyunun ilk bölümlerinden birisi olan Suriye’de mağaradan çıktığınız anda sizi mükemmel ışık efektleri karşılıyor. Fakat bu ışık efektlerinin hemen ardından karşıda duran ağaçların karıncalı olduğunu görmek pek iç açıcı olmuyor doğrusu.
Grafikleri genel olarak cidden harika gözüken bir oyundan tam görsel kalitesini almak için de haliyle iyi bir bilgisayara ihtiyaç duyarsınız. Oyunun sistem gereksinimlerini gördüğümüzde doğrusu biz oyuncuları bir korku kaplamıştı. Tavsiye edilen sistem gereksinimi böyleyse, kesin oynayamayız biz bu oyunu diyen birçok oyuncu ile karşılaştım. Ama hiç de öyle korktuğumuz gibi olmadı. Rise of the Tomb Raider, günümüzde “ortalama” sayılabilecek bir oyun bilgisayarında bile sadece birkaç ayardan feragat edilerek iyi bir performans ile oynanabiliyor. Üstelik birkaç paragraf önce bahsettiğim gibi, oyundaki ayarlarda çok büyük kaplama değişiklikleri yapmadığınız sürece grafiksel kalitede pek bir değişim olmuyor. Yani oyun bilgisayarınızda kasıyorsa, birkaç ışıklandırma ve gölge ayarıyla oynayarak performansı stabil bir hale getirebiliyorsunuz. Özellikle günümüzdeki bilgisayar ve bilgisayar bileşen fiyatlarının oldukça yüksek olduğunu düşünürsek, Rise of the Tomb Raider’ı halihazırda elinizde bulunan bir bilgisayar ile kalitede çok bir kayıp yaşamadan oynayabiliyorsunuz. Zaten denediğim üzere tüm ayarları en düşüğe alsanız bile bir önceki nesil konsollarındaki kaliteye ulaşıyorsunuz.
Grafiklerden ziyade, bir PC oyununda önemli olan şeylerden birisi de kontrollerdir. Hele ki önce konsola çıkarılmış, daha sonra PC platformuna gelmiş bir oyundan bahsediyorsak çok çok önemlidir. Rise of the Tomb Raider, kontrol konusunda hiç başınızı ağrıtmıyor. Tıpkı ilk oyunda olduğu gibi rahat bir kontrol şemasına sahip. Ayrı bir kontrol cihazı kullanmak istemeyen oyuncular klavye ve mouse yardımıyla rahatlıkla oynayabileceklerdir.
Son sözlerime gelecek olursam Rise of the Tomb Raider, yeni nesilde görülebilecek en iyi görsel tecrübelerden birisini sunuyor biz oyunculara. Karakter animasyonları bir yana, oyunun atmosferi, ışıklandırmaları ve çevre tasarımları ilk oyundan sonra büyük gelişme kat etmiş. Bu görsel kaliteyi de çok iyi işlenmiş bir optimizasyon ile bize sununca, Crystal Dynamics, Xbox One zamanında yaptığı hatayı telafi etmiş oldu.
