Lunaparka girdim ve ısınma turları atmak için, ilk olarak çarpışan arabalara
bindim. Bol bol çarptım başkalarına, çok zevkliydi. Ondan sonra “Balerin Kız”ı
gözüme kestirdim, biraz başım dönecekti ama olsun, hemen bilet aldım ve kendimi
onun kollarına bıraktım. Dön dön bitmiyordu. Neyse, eninde sonunda durdu. Hala
aksiyon istiyordum. Bu sefer de; hem yükseklere çıkmak, hem de biraz daha dönmek
için, “Dönme Dolap”a doğru yol aldım. Artık başım iyiden iyiye dönmeye başlamış,
midemden de garip garip seslerin geldiğini hissediyor olmuştum. Uslanmak
bilmiyordum, buradan inip “Gondol”a binecektim. İner inmez, “Gondol”un yolunu
tuttum. Yavaştan yaylanmaya başladık ve yükseklik kazanıp aşağıya aniden inince
yine içim bir tuhaf olmaya başladı. Artık gözümü kapatıyor ve elimde ağzımı
tutuyordum. Buradan indikten sonra, son bir maceraya daha katılmak istiyordum; “Kamikaze”.
Tepelerde dönüp dönüp duracaktım ama bunun sonucunu hiç düşünmüyordum. Buradan
da “Kamikaze”ye bindim. Baş aşağı saniyelerce duruyor, bir de üstüne üstlük
dönmeye devam ediyorduk, yükseklik de bu işe tuz biber ekiyordu. “Kamikaze”den
indikten sonra uğramam gereken son bir durak daha olduğunun farkına vardım;
lavabo!
Heyecan dorukta
Roller Coaster serisi kendisini ilk olarak 1999 yılında tanıttı. Oyunda lunapark
kurmaktan ziyade, kendi roller coaster’larımızı tasarlayabiliyor ve bunları
parkımızda kullanabiliyorduk. Tasarladığımız roller coaster’lar ile
ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor ve daha fazla misafir, bunun sonucunda da para
kazanmak için uğraşıyorduk. Hem böyle bir imkanımızın olması, hem de bu imkanı
değerlendirmek için oluşturabileceğimiz değişik şekillerin olması, Roller
Coaster Tycoon’u sevdirmişti. Oyuncular, kendi coaster tasarımlarını oluşturmak
için uzun süre uğraştılar. Zaman geçtikçe, karşımıza Roller Coaster Tycoon 2
çıktı. İlk oyundaki tüm güzellikler ve roller coaster yaratma olayı, kendisini
oldukça geliştirmiş ve karşımıza daha güzel bir şekilde çıkmıştı. Roller Coaster
Tycoon 2 de popüler oldu ve ilki gibi uzun süre oynanmaya devam etti. En sonunda
yapımcılar, Roller Coaster Tycoon 3’ün yapımını duyurdular. Roller Coaster
Tycoon 3, seriye farklı bir bakış açısı getirecekti. Tamamen 3D bir hal alacak
ve yarattığımız tüm atraksiyonları detaylı bir şekilde test edebilmemize olanak
tanıyacaktı. En sonunda beklediğimiz gün geldi çattı ve Roller Coaster Tycoon 3
bizlerle birlikte oldu. Oyun, birkaç eksik dışında yine görevini başarı ile
yerine getiriyor.
Roller Coaster Tycoon 3, artık 3D olayına girmiş durumda ve üstelik iyi
denilebilecek grafikler ile karşımıza çıkıyor. Öncelikle teknik detaylardan
bahsedersek, oyuna eklenen 18 yeni senaryo var ve bu senaryolar içerisinde bize
üç zorluk seviyesinde üç görev veriliyor. Bunları başarı ile yerine getirdikçe,
bir diğer senaryoya geçebiliyor, daha da önemlisi kilitli olan yeni senaryoları
da aktif hale getirebiliyoruz. Tabii, ilerledikçe, senaryolar içerisinde başarı
sağlamamız gereken görevlerin seviyesi de zorlaşıyor. Bu senaryolarda, genelde
bir kısmı hazır bir parkımız ve kısıtlı miktarda da paramız oluyor. Bu şartlar
altında, işin geri kalan kısmını kendimizin başarması gerekiyor. Ziyaretçilerin
ilgisini çekebilecek, ne kadar çok atraksiyon oluşturursak, o kadar fazla para
kazanabiliyor ve parkımızı daha ilginç hale getirebiliyoruz. Senaryolar
içerisinde başarmamız gerekenler arasında; belirli bir ziyaretçi rakamına
ulaşma, lunaparkın temizliğini sağlama, gereken roller coaster’ları oluşturma ya
da değeri belirli miktarda olan bir park yaratma gibi istekler oluyor. Bunları
başarmak da aslında o kadar kolay değil. Senaryoların yanında, oynayabileceğimiz
bir Sandbox bölümü var ki, burası oyuna alışmak için birebir. Bize bomboş bir
alan ve sınırsız para veriliyor. İstediğimiz tasarımları ya da roller coaster
şekillerini oluşturabiliyor, parkı istediğimiz dizaynda oluşturabiliyoruz.
Burada yaptığımız çalışmaları, senaryolar içerisinde uyguladığımız faydalı
sonuçlar alabiliyoruz. Tutorial bölümünden sonra, bence senaryolara geçmeden
önce bu bölümde alıştırmalar yapın ve kendi dizaynınızı oluşturun. Tutorial’ı
pek yeterli bulmadım. Daha detaylı bilgi verilmesi ve tutorial’ın parça parça
bölümlere ayrılmaması daha iyi olurdu. Örneğin; dizayn için ayrı tutorial,
kamera açılarını öğrenebilmek için ayrı tutorial oynuyoruz. Bunların dışında,
yapımcılar bize kendi senaryolarımızı yaratabilme imkanını da vermiş. Bu yüzden
de oyuna, harita ve senaryo editörleri entegre etmişler. Bu da meraklıları için
iyi bir özellik.
Senaryolara başlamak için kariyer modunu seçiyor ve buradan senaryomuzu
belirleyerek giriş yapıyoruz. Kamera açıları ilk başta zorluk çıkartabilir,
hatta oyun ilerledikçe de buna devam edebilir. Yine de, başımızı ağrıtacak
düzeyde zor değil. Özellikle zoom yapabileceğimiz seviye gerçekten çok iyi.
Oldukça yüksekten bir kuşbakışı görüntüye geçebiliyor, ya da parkın içinde
dolaşıyormuş gibi içine girebiliyoruz. Bunlar, yaptığımız dizaynı ve
oluşturduğumuz düzeni daha yakından ya da uzaktan görebilmek için çok işe
yarıyorlar. Bunların dışında, kamerayı sağa sola da rahatlıkla çevirebiliyoruz.
Parkımıza gereken öğeleri yerleştirmek için, sol tarafta bulunan menüyü
kullanıyoruz. Daha doğrusu, her türlü gerçekleştirebileceğimiz işlem için buraya
başvurabiliyoruz. Yapabileceğimiz çok çeşitli öğeler var. Çocuklar için
oluşturabileceklerimiz, daha heyecana dayalı olanlar, su üzerinde
gerçekleştirilebilecek atraksiyonlar ve oyunun can damarını oluşturabileceğimiz
değişik tarzdaki roller coaster’lar bulunuyor. Her öğe, kendi içinde de
ayrılıyor ve böylece farklı türde birçok atraksiyondan faydalanabiliyoruz.
Parkla ilgili binaların yanında, insanların çeşitli ihtiyaçlarını
karşılayabileceği, örneğin; yiyecek, içecek, ATM, ilk yardım, lavabo gibi yerler
de yapmamız gerekiyor. Hatta bunlardan kazanabileceğimiz paralar da hiç yabana
atılır cinsten değiller. Oluşturduğumuz atraksiyonlar için bilet fiyatlarını da
kendimiz belirleyebiliyoruz. Bu, yiyecek ve içerecek fiyatları için de geçerli.
Hepsi bizim kontrolümüzde, hatta yiyecek konusunda hamburgerin içinde
kullanabileceğimiz malzemeyi de belirleme şansına sahibiz.
Bol ayrıntılı bir park
Roller Coaster Tycoon 3’teki en vurucu özellik olarak, Coaster Cam olayı
gözüküyor. Yarattığımız tüm etkinliklere bizzat kendimiz de katılabiliyoruz.
Yani, oluşturduğumuz roller coaster’a, dönme dolaba ya da bunun gibi tüm
atraksiyonlara kendimiz de katılabiliyoruz. İnsanın, kendi oluşturduğu roller
coaster’a binmesi oldukça eğlenceli oluyor. Dizayn konusunda bize fazlaca
ayrıcalık tanınmış. Binaların yanında, çevreyi güzelleştirebilmek için etrafa
yerleştirebileceğimiz birçok öğe bulunuyor. Parkımızın temizliği ve göze hoş
gelmesi bakımından, bunlardan da faydalanmak önemli. Oluşturduğumuz her binanın
rengini, şeklini, uzunluğunu kendimiz ayarlayabiliyoruz. Tabii, önemli bir durum
da giriş çıkışlar. Bir atraksiyonu oluşturduktan sonra, onun giriş ve
çıkışlarını da tayin edip, ondan sonra ziyaretçilerin beğenisine sunmak
gerekiyor. Giriş çıkışların hangi temalara sahip olacağı da bizim kontrolümüzde.
Mesela, normal bir çıkışın yanında, daha maceraperest ya da bilim-kurgu vari
çeşitlerden de faydalanabiliyoruz. Bize sunulan değişik opsiyonların yanında,
binalar hakkında bilgiler verilirken de bol ayrıntıya girilmiş. Kapasiteleri,
hızları, bakım zamanları, tamirata ihtiyaçları olup olmakları, bu bilgilerden
sadece ufak bir kısmını oluşturuyor. Bu detaylar içinde de bizim kontrolümüzde
olan birçok öğe var. Bir cihazın, ne kadar sürede kontrolden geçeceği gibi
özellikleri de kendimiz belirleyebiliyoruz. Finansman bilgileri de önemli. Bazı
şirketler ile anlaşmalar yapabiliyor ve böylece mali durumuzda pozitif yönde
değişiklikler yaşıyoruz.
Eğer bir lunapark oluşturuyorsak, içinde çalışan bir personel de olmalı. Bu da
tamamen bizim kontrolümüzde. Kiralayabileceğimiz temizlik görevlileri,
tamirciler ve insanları eğlendirmek için civarda duran görevlilerimiz bulunuyor.
Özellikle tamircilerin rolü büyük, çünkü aletlerimiz sık sık bozulabiliyor.
Sadece atraksiyonlar değil, ATM’ler ve yiyecek-içecek kısımlarında da problemler
oluşuyor. Bu yüzden, bol tamirci tutmak mantıklı olacaktır. Bu arada, personeli
kiraladıktan sonra hiç ilgilenmemek olmuyor. Onların mali durumları ile
ilgilenmek ve isteklerine cevap vermek durumundayız. Aksi taktirde, mutsuz
oluyorlar ve işi bırakabiliyorlar. Buna da dikkat etmemiz gerekiyor. Buna
paralel bir durum, ziyaretçiler için de geçerli. Roller Coaster Tycoon 3’te
ziyaretçilerin düşünceleri ve istekleri de oldukça önemli. Bu yüzden sık sık,
onların düşüncelerini kontrol etmeli ve parkımıza buna göre şekil vermeliyiz.
Onları parkımızda ne kadar uzun süre tutarsak, o kadar fazla kar ederiz. Onların
istekleri ya da ters giden bir durum olduğu zaman, ekranın üst bölümünde mesaj
olarak bildirimler yapılıyor. Parkımıza ödüller de verilebiliyor, bu da
popülaritenin artmasına yardımcı oluyor. Tabii, ödüllerin yanında, hayal
kırıklığı yaratan bir park olduğumuzda da, bu ziyaretçilerden gizlenmiyor, onlar
da buna göre davranıyorlar.
Roller Coaster Tycoon 3’ün en kasan noktalarından birisi de roller
coaster’ları oluşturmak. İlk olarak yollarını dikkatli bir şekilde oluşturmalı
ve güzel bir şekil vermeliyiz. Yarım bırakılmış bir roller coaster’ın açılması
ya da yanlış dizayn edilmiş bir bağlantı, bir zevkle bu atraksiyondan
yararlanmak isteyen ziyaretçiler için hüsranla sonuçlanabiliyor. Bunun için
dikkatli olmamız gerekiyor ve bu konu üzerine iyi yoğunlaşmak lazım. Eskiye göre
sanki biraz daha kolaylaşmış gibi, ama ben yine de roller coaster oluşturma
konusunda sıkıntı yaşadığımı söyleyebilirim. Hele bu özellik, oyunun can
damarını oluşturuyorsa, o zaman işimiz biraz daha zorlaşıyor. Bunların dışında,
parkımızı şendirebileceğimiz çeşitli ışık gösterileri yapabiliyoruz. Havai
fişekler ile ortam şenlenebiliyor. Üstelik, ne şekilde olacağı ve hangi
renklerin ağırlı olarak kullanılacağı da tamamen bizim kontrolümüzde. Roller
Coaster Tycoon 3’ün, dizayn ve atraksiyonlar konusunda oyunculara tanıdığı
esneklik gerçekten hoş.
Bir strateji oyununa göre Roller Coaster Tycoon 3, grafikleri ile alkışı
hakediyor. Parkın içine kadar zoom yaptığınızda, ne demek istediğimi daha iyi
anlayacaksınız. Etrafta gezen insanlar, çalışan atraksiyonların animasyonları ve
oyun içindeki cıvıl cıvıl ortam, grafiksel olarak çok iyi aktarılmış. İnsanın,
bu denli renkli bir atmosferi gördüğü zaman gözü gönlü açılıyor ve yaptığı işten
çok daha fazla zevk almaya başlıyor. Sesler ise biraz daha vasat kalmışlar,
müzikler de keza öyle. Müzik konusunda şöyle bir seçeneğimiz de var, oyun
içindeyken kendi müzik klasörümüzü tanıtarak, kendi müzik parçalarımızı da
dinleyebiliyoruz.
Roller Coaster Tycoon 3’ün en önemli eksisi, alışma süresinin uzun oluşu. Eğer
ilk defa Roller Coaster serisine giriş yapıyorsanız, işiniz biraz zor. Soldaki
menüyü kullanmak aslında kolay gibi gözükse de, bazı binalara tıkladığınız zaman
çıkan menülerde, yapmak istedikleriniz için kullanacağınız opsiyona hemen
ulaşamıyorsunuz, Tutorial da biraz zayıf kalınca, kendi çabanızla işin içinden
çıkmanız gerekebiliyor. Eksi sayılabilecek bir diğer durum da, roller coaster
dizaynı. Daha kullanıcı dostu bir şekilde hazırlanabilir ve böylece daha
sağlıklı olabilirdi.
Haydi çıkalım artık!
Roller Coaster Tycoon 3, serinin müdavimleri için harika bir devam oyunu. Yeni
başlayanlar içinse alışması zor bir yapım. Menülerinin zaman zaman karışması ve
roller coaster yaratımının pek basit olmayışı, Roller Coaster Tycoon 3’ü
kullanıcı dostu olmaktan uzaklaştırıyor. Yine de hoşça vakit geçirmek ve
eğlenmek için oynanabilecek bir oyun. Kafanızda değişik tarzda lunaparklar varsa
ve bunları heyecanlı roller coaster’lar ile süslemek isterseniz, Roller Coaster
Tycoon 3’ü oynamanızda hiçbir sakınca yok.