Total War ismi usta oyunseverlere; gücü, gerçekçiliği, zekâyı ve zorluğu
temsil eder. Shogun: Total War ile oyun dünyasına bomba gibi düşen, zamanın
savaş oyunlarının bir kenara itilip, yepyeni bir oyun sistemini insanlara
benimseten Creative Assembly çalışanları, öğrenmesi oldukça sancılı geçen
oyunları hakkında hem olumlu hem de olumsuz pek çok eleştri almışlardı. Daha
sonraları çıkarttıkları Medieval: Total War ile hem daha geniş bir kitleye hitap
eden, hem de çıtayı iyice yukarı çeken bir oyunla tekrar karşımızdalardı. Açık
söylemek gerekirse ikinci oyun ilki kadar büyük ilgi toplayamadı. Özellikle
grafik motorunun hiç değiştirilmemesi ve oyunun sanki bir ek paket kıvamında
olması fanatiklerinin moralini bozsa da insanlar oynamadan edemedi.
Aradan uzun zaman geçti, Total War’un en son versiyonu Rome:Total War duyuruldu.
Defalarca screenshotları yayınlandı ve ne yalan söyleyelim, hepimizin ağızının
suyu aktı. Rome: Total War, daha evvel hiç ismini duymamış, Total War’un
anlamını bile bilmeyen oyunculara dahi, “Bu oyunu mutlaka oynamalıyım” dedirten
görüntülere sahipti. Tek bir savaş alanında 10 binlerce farklı askerin ve
birimin birbiriyle amansız mücadelesini izlettiren görüntüler ve başarılı
olacağına kesin gözüyle bakılan grafik motoru herkes için merak konusuydu.
Nihayet, piyasaya çıkmasına bir ay gibi kısa bir süre kala yayınlanan demosu ile
birlikte vaadedilenlerin en azından %80’lik bir kısmını karşımızda görünce ne
diyelim, oyunu tadından yiyemedik.
Gücün ve başarının simgesi, Total War
Bilmeyenler için kısaca anlatalım. Total War; savaş meydanını, şu ana kadar
hiçbir oyunun yapamadığı kadar gerçekçi ve acımasızca yaşatan bir oyun.
Gerçekçi; çünkü her birimin moralini, durumunu ve konumunu sürekli kontrol etmek
gerekli. Acımasız; çünkü sayısal üstünlüğün, başarılı savaş taktiği karşısında
hiçbir şey olduğunu ispatlayan bir oyun. Sadece canlı savaş sisteminin üstünlüğü
ile değil, filmlerde ve tarih kitaplarında eşine rastlayabileceğimiz büyük savaş
taktiklerini gerçek anlamda uygulayabildiğimiz (daha doğrusu uygulamak zorunda
olduğumuz) bir oyun. Askerlerin çeşidi, konumu, morali ve daha pek çok şeyin
hesaba katılıp ciddi anlamda kafa yorarak düzenlenmesi gereken savaş alanlarına
daha hakim olabilmek için çoğunlukla zamanı durdurarak askere taktik verilen
gerçek zamanlı ve sıra tabanlı strateji oyunun mükemmel bir karışımı.
Vaadedilenlerin gerçekleştirilmesi; Rome Total War’un gelmiş geçmiş en
gerçekçi savaş oyunu olabilmesi için Creative Assembly çalışanları çok akıllıca
bir yol izlediler; oyunculara kulak verdiler. Daha evvel çıkarttıkları Shogun ve
Medieval oyunları ile ilgili tüm yorumları ve eleştirileri bir kenara not alan
yapımcılar, sözlük anlamı ile “kusursuz” bir oyun yapabilmek için ciddi anlamda
çalıştılar. Shogun’daki zor öğrenme aşamasını sıkı tuttukları tutorial bölümü
ile aşmaya çalışırken, Medieval’daki yeninelemeyen grafik motorunu tamamiyle
elden geçirdiler. Öncelikle oyunun daha kolay ve daha anlaşılabilir
kılınabilmesi için oyuncuya sürekli yardımcı olacak advisor sistemini
getirdiler. Demosunda rastlayacağınız ve kiminizin sinir olacağı, kiminizin ise
dualar edeceği bu geveze yardımcımız, bize oyun ile ilgili hemen her ayrıntıyı
veriyor. Oyunun ilerleyen kısımlarında ise farklı taktikleri öğretmekle kalmayıp
yeni stratejiler üretebilmemiz için ufkumuzu geliştirecek bilgiler aktarıyor.
Moral; bir ordunun herşeyidir.
Total War’un en önemli özelliklerinden biri de; askerlerin moralidir. Her ne
kadar genel strateji ve sayısal üstünlük asıl başarı unsurunu belirlese de,
askerlerin moralini üst düzeyde de tutmak bir o kadar önemlidir. Söz gelimi
Rome: Total War’da oyuncuların göz bebeği olan filler düşman askerlerinin
aralarına dalması durumunda yer birliklerinin kolayca korkup kaçmasına sebep
olacak. Ön cephesini ve kanatlarını başarıyla korumakta olan tarafın, sadece bir
bölük askerinin bile moralinin bozulup yerini terk etmesi dağılan stratejinin
bir anda çökmesi ile sonuçlanabilir. (Boşuna en gerçekçi ve en acımasız oyun
demiyoruz.)
Zorluk seviyeleri konusunda ufak bir açıklama getirmek yerinde olacaktır.
Rome:Total War ile birlikte ilk defa bir strateji oyununda çift zorluk seviyesi
seçimi devri başlıyor; battle ve ramp campain zorluk seviyeleri. Battle zorluk
seviyesi tahmin edeceğiniz gibi savaş meydanı üzerindeki askerin kapışması
esnasında geliştirilen taktiklere yapay zekânın nasıl karşılık verdiği. Ramp
Campain zorluk seviyesi ise; savaş meydanının dışında ve genel harita üzerinde,
generallerin savaş öncesi ve sonrası verdikleri kararların ne kadar zorlayıcı
olduğu belirliyor. Kısacası Rome: Total War ile hiç yapmadığımız kadar zor
stratejik kararlar vereceğiz.
Hiç bir savaş meydanı göze bu kadar hoş gelmemişti
Sırası gelmişken, istisnasız herkesin hayran olacağı grafik motorundan bahsetmek
istiyorum. Yıllarca gördüğümüz, hatta “Yok canım bu kadar da olmaz!” dediğimiz
tüm grafiklerin, ekran görüntülerinin oyunun demosunda bizzat yaşayıp, oynayan
ve izleyen herkesin hayran kaldığı asker ve harita modellemeleri tek kelime ile
muhteşem. Savaş alanını tepeden kontrol ederken yakınlaşıp her bir askerin
kiminle ve nasıl savaştığını, kimin başarısız olup kimin ezici üstünlük
sağladığını en ince ayrıntısına kadar görebiliyorsunuz. Her birimin kendine has
ölüm animasyonu olduğu gibi düşmanına göre de farklı ölüm şekilleri oluyor.
Örneğin bir okçu birliği karşı okçu birliği tarafından aldığı ok yarası ile
ölünce sadece olduğu yere devrilirken, hızla gelen süvari birliği tarafından
bozguna uğratıldığında geriye doğru sürükleniyor. En güzeli ise filler
tarafından sağa sola fırlatılan askerler (tabi sizin birliklerinin mensupları
değilse!).
Oldukça büyük olan haritaların üzerindeki doğal engebeler, ağaçlar, dereler ve
köprüler sadece grafiklerin biraz daha iyi ve gerçekçi görünmesini sağlamıyor
aynı zamanda farklı taktikler ve stratejiler uygulamamıza imkân tanıyor.
Herşeyin bir bedeli olduğu gibi Rome: Tota War’u da gerçek anlamda ve görsel
zenginliğini yaşayarak oynayabilmemiz için güçlü bir sisteme ihtiyacımız olacak.
Tüm grafik seviyeleri minimuma indirilip rahatça oynanabilmesine karşın, bu kez
de görüntülerin dibe vurması oynayanın moralini bozabilir. Oyunu hakkıyla
oynayabilmek için en az 2 Ghz’lik bir işlemciye 512 Mb’lık RAM’e ihitiyacımız
olacak.
Rome: Total War, ismine yaraşır kalitede ve kendisinden beklenilenlerin tam
karşılığı olan bir oyun olacak. Internet üzerinden indirip oynanabilen ve oyunun
savaş kısmı hakkında olumlu etkiler bırakan demo, beklentilerimizi gerçekten
karşılıyor. Özellikle multiplayer moduyla büyük başarı yakalayacağı iddia
ediliyor. Önümüzdeki ay piyasada olacak olan bu mükemmel oyunun demosunu indirip
oynaduıktan sonra beklemekten başka yapacağımız birşey yok. Zaman ne kadar da
yavaş geçiyor değil mi?