Oyun İncelemeleri

Room Zoom: Race For Impact

Vızıltıya benzeyen motor sesleri, mermerin üzerindeki lastik gıcırtıları,
kitap kapaklarından rampalar ve araçların birbirlerine tuzak kurmalarını
sağlayacak enerji paketleri. Bütün bunlar size hangi oyunu anımsatıyor? Elbette
Re-Volt… 99 yılının yaz aylarında piyasaya çıkan, uzaktan kumandalı araçların
birbirleriyle amansız mücadelesini sergileyen ve eğlence dozajı tavana vuran bir
oyundu. Sadece eğlenceli değil aynı zamanda dönemin en iyi grafiklerine sahip
oyunlardan biriydi. “Peki bütün bunların Room Zoom ile ne alakası var ?” diye
sorarsanız, verilecek cevap belli; Room Zoom, Re-volt isimli oyunun başarısız
bir taklidi.

‘Sadelik’ Room Zoom’un ruhunda var…

Techno müziklerden oluşan ve oyun içi görüntülerini izlettiren basit açılış
videosundan sonra, oldukça sıradan ve sade yapılmış bir menü ile karşılaşıyoruz.
‘Single’ ve ‘Championship’ seçeneklerinden birine tıklayıp oyuna başlayınca; 4
tanesi seçilebilen, 12 harita ve yine 6 tanesi kullanılabilen, 16 araç arasında
dilediğimizi seçiyor ve oyuna giriş yapıyoruz. Araçlar birbirlerinden; hız,
dayanıklılık, ağırlık, hakimiyet ve hızlanma gibi kriterlerle ayrılıyorlar.
Yarış içerisinde önem verdiğiniz özelliğin hangisi olduğunu belirledikten sonra
kendinize en uygun olan aracı seçip son olarak da yapay zekânın derecesini de
belirleyerek yarışa başlıyorsunuz.

Room Zoom’un haritaları; oyuncaklarla kaplı çocuk odalarından, şampuan ve
deterjan kutuları gibi engeller içeren banyolara, patlayıcı tüpler içeren
araştırma labaratuarlarından, çevreyen tahta parçaları ve talaşlar yayılmış
marangoz atelyesine kadar çeşitlilik gösteriyor. Görüntüsü, oynanabilirliği ve
kontrolleri ile vasatı aşamayan oyunun, harita dizaynları oldukça başarılı.
Özellikle ev içi geçen bölümlerde; kitaplar, saksılar ve karton kutular gibi,
günlük hayatta çok sık karşılaştığımız cisimlerin akıllıca dağılımı pistlerin
eğlenceli olmasını sağlıyor. Öyle ki pistlerin yapısı bir grup çocuğun
hazırladığı izlenimi veriyor. Haritaların çok büyük olmaması, hatta atılacak iki
turda kolayca ezberlenebilecek kadar kısa olması eksi olarak görülebilir.
Pistler pek çok cisim içerdiğinden ve her çarpışma sonucu cisimlerin yeri
değiştiğinden, karışık görünüme sahip olan pistlerde en büyük yardımcımız yol
boyunca çizilmiş olan oklar olacaktır. Yarış esnasında okları kaybetmeniz yoldan
çıkmış olduğunuzu belirttiğinden, hemen ‘R’ tuşuna basmalı ve piste geri
dönmeliyiz.

Oyuncak arabaların silahı ‘Power-up’lar

Harita üzerindeki cisimler ise yarışın en acımasız ve en önemli unsurunu teşkil
ediyor. Çünkü Room Zoom’da başarılı olmanın sırrı başarılı sürüşten çok,
power-up’ları (enerji paketleri) ve hareketli cisimleri akıllıca kullanmaktan
geçiyor. Çevrede göreceğimiz hemen her cisim, çarpmamız halinde, hızımıza ve
yönümüze bağlı olarak hareket ediyor. Özellikle büyük cisimleri hemen yanımızda
devam etmekte olan rakibimizin önüne ittirmek ya da arkamızdan gelenlere yolu
kapatmak için üst üste duran kutuları yıkmak akıllıca çözümler olabilir.

Tıpkı Re-Volt oyununda olduğu gibi Room Zoom’da da power-up’lar büyük önem
taşıyor. Power-up’lar sayesinde rakibimize roketler gönderebilir, minik bombalar
atıp yoldan çıkarabiliriz. Eğer elektrik gücünü alabilirseniz, yol üzerindeki
bazı patlayıcı cisimleri kullanarak birkaç arabayı birden yol kenarına
yollayabilir, buz enerjisine sahip olursanız, rakibinizi bir buz kütlesine
dönüştürebilir, manevralarını kısıtlayabilirsiniz. Son olarak, kalkan gücü ile
tarafınıza gelecek bir atağı bertaraf edebilir ve hızlanma enerjisini de yarışın
sonlarına doğru kullanarak finişe ön sıralarda varabiliriz. Power-up’ları en
verimli kullanabilmek için yarışlar başlamadan evvel izlenen demoyu çok dikkatli
izlemeli, her paketin nerede olduğunu az çok ezberlemeliyiz. Çünkü attığımız her
turun sonunda tüm power-up’lar yenileniyor.

Yeni bir şey var mı? Yeni bir şey?

Ekran görüntülerinden anlaşılmasa da ‘bayağılık’ Room Zoom’un grafiklerini
tanımlamak için en uygun kelime olacaktır. Çevre ve araç modellemesinde büyük
sorunlar olmasa da dokuların detaysızlığı hemen göze çarpıyor. Silahların
efektleri abartı denilecek derecede olsa da grafiklere artı yönde pek bir şey
katmıyor. Sesler ve müzikler, oyunun kalitesini arttırmak adına hiçbir şey
sunmuyor. Oyuncak araçların çıkardığı vızır vızır sesler yerine tipik motor
seslerinin konulması tek kelime ile fiyasko.

Oynanabilirlik ve yapay zekâya göz atarsak; garip bir durumla karşılaşıyoruz.
Bir kere rakip araçlar bir birleriyle yoğun mücadelelere girişmelerine rağmen
hiç hata yapmıyorlar. Elbette birbirlerine enerji topları atarak yoldan
çıkartıyorlar ama bunun dışında hiçbir zaman yol çizgisinden çıkmıyorlar. Bir
diğer ayrıntı ise atılan enerji toplarının kesinlike hedefini bulması. Kullanan
açısından iyi olsa da, önde giden hiçbir araç 10 sn.’den fazla yerini
koruyamıyor. Son olarak oyunun multiplayer moduna imkân tanımaması oldukça kötü.
Konsol versiyonların bulunan çoklu oyuncu modunu PC versiyonunda göremeyince
şaşırmamak elde değil. Çoklu oyuna izin vermeyen, farklı bir oynanabilirlik
sunmayan ve göze de hoş görünmeyen bir oyun ne kadar tercih edilir; karar
sizin…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu