Tam Çözüm

Runaway 2: The Dream of The Turtle

1 – TRAPPED IN THE JUNGLE

Uçak yere çarptığında kendinizi bir ormanın içerisinde buluyorsunuz ve nerede olduğunuz hakkında herhangi bir fikriniz de yok. Kontrol size geçtikten sonra hemen kapının sağ tarafında yerden cam parçasını (Shard of glass) alın. Sağ taraftaki kutuların içinden de bir tane oyuncak köpek (Capote puppy) alın. İçerisinde piller var; envanter ekranına geçiş yapın ve inceleyin. Brian oyuncak köpeğin içerisinde bir su tankının olduğunu fark edecek. Tekrar oyun ekranına dönün ve kapının sol tarafındaki, üzerinde Keep Close yazılı dolabı açmaya çalışın. Kilitli olduğunu fark ediyorsunuz. Buranın yine hemen sol tarafında, yerde Gina’nın saç tokası (Gina’s hair clip) var; onu alın. Pilot kokpitinin içerisine girin. Buraya geldiğinizde Brian otomatik olarak uçağın pilot koltuğuna oturacak. Brian’ın sol tarafındaki cepten büyüteci (Magnifying glass), sağındaki orta cepten de dürbünle (Binoculars) viski şişesini (bottle of whiskey) alın ve içeriyi inceleyin. Brian’ın sol kolunun alt tarafına denk gelen kola dikkat edin; kolu çektiğinizde uçağın ön tarafındaki kapak açılıyor. Bulunduğunuz yerden çıkın ve sonrasında da uçağın arka tarafındaki kapıdan da çıkarak ormana ayak basın. Açılan kapağın olduğu yere gittiğinizde siz oraya varmak üzereyken kapandığını görüyorsunuz. Geldiğiniz yolu tekrar geri dönerek uçağın kokpitine girin. Kolu tekrar çekin ve bu kez orada Gina’nın saç tokasını kullanın. Uçaktan tekrar dışarı çıkın ve kapağın içerisinden su tankını (Tank of water), aletleri (Tool) ve kayganlık önleyici spreyi (Anti-slippage spray) alın. Bu arada ağaçların tepesinden bir şeyin düştüğünü görüyorsunuz. Yerden Otto’nun pilotluk lisansını (Otto’s pilot license) alın. Ekranın üst tarafında, uçağın giriş kapısı hizasında ağaçların tepesini (Treetop) görebiliyorsunuz. Burada dürbünü kullandığınızda, ağacın dalına asılı şekilde Otto’nun çantasını görüyorsunuz. Şimdilik burada yapabileceğiniz herhangi bir şey yok.

Ekranın sağ tarafına doğru ilerleyin ve diğer ekrana geçiş yapın. Bir bataklığın kenarında küçük bir maymun görüyorsunuz, sizi fark ettiğinde kaçıp gidiyor. Sağa doğru ilerlediğinizde buradan tırmanarak çıkabileceğinizi düşünüyorsunuz, ama denemeye kalktığınızda, kahramanımız tehlikeli olduğu için o taraftan gitmeyi reddediyor. Hemen yan tarafta da bir bataklık var. Bataklığın içerisine dikkatli bir biçimde baktığınızda, taşların yakınında Otto’nun gözlüklerini (Otto’s goggles) yakalayabiliyorsunuz. Almaya çalıştığınızda Brian, etraftaki bir ağaçtan bir dal kopararak gözlüğü olduğu yerden alıyor. Envanterinizin üzerinde gözlüğü incelediğinizde kahramanımız gözlük üzerindeki kayışı (Strap) fark ediyor. Kayışı çıkartmak için envanterinizde gözlük ile kırık cam parçasını birleştirince, kayışı elde ediyorsunuz. Kayışla dal parçasını birleştirin ve sapan (Silngshot) yapın. Uçağın olduğu yere geri dönün ve ağacın tepesinde sapanı kullanın. Brian yerden bir taş alıp Otto’nun çantasını (Otto’s bag) yere düşürüyor. Envanterinizin içerisinde Otto’nun çantasını inceleyin ve içerisinden kırık anahtar parçalarını alın. Anahtarı uçağın çıkış kapısının yan tarafındaki dolabı açmak için kullanacağız, ama bu şekilde değil. Güneş ışığını bunun için kullanabiliriz. Dışarı çıkın ve büyüteçle güneş ışığını kullanın. Fakat kahramanımız bu halde kullanamayacağını söylüyor. Envanteriniz üzerinde alet parçasını büyüteç ile birleştirin ve sonrasında da herhangi bir güneş ışığı üzerinde kullanın. Brian oluşturduğu bu aleti yere saplıyor; böylelikle alt tarafına anahtarı yerleştirebiliyoruz. Anahtarı büyütecin üzerinde kullandığınızda, bir süre sonra elinizde iki parçası birleştirilmiş bir anahtar elde ediyorsunuz. Anahtarı götürüp uçağın içerisinde kullanın. Fakat bu kez de parçaların birleştiği yerdeki erimiş plastik parçaları anahtarın yuvasına girmesini engelliyor. Envanteriniz üzerinde kırık cam parçası ile anahtarı birleştirdiğinizde Brian gereksiz parçaları ayıklıyor. Sağlam anahtarı tekrar dolabın üzerinde kullanın. Açılan dolabın içerisinden kahramanımız otomatik olarak sadece kar ayakkabılarını (Snowshoes) alıyor.Burada yapabileceğimiz herhangi bir şey kalmadı. Soldan ilerleyerek maymunun olduğu ekrana gelin ve bataklığın sol tarafındaki büyükçe taşın üzerine tırmanmaya çalışın. Denediğinizde kahramanımız, taş kaygan olduğu için yarı yolda yere düşüyor. Envanterinizden kayganlık önleyici spreyi çıkartıp, taşın üzerinde kullanın, bu kaymanızı önleyecektir. Tekrar taşın üstüne çıkmayı deneyin. Bu kez de ilerlediğinizde az önce yolunuza çıkan maymun sizi yere düşürüyor. Tekrar deneseniz de yine aynı şey başınıza geliyor ve ilerlemenizi engelliyor. Bu ekrana her girişinizde az önce tırmandığınız taşın ön tarafında maymunun bir oyukla uğraştığını fark edeceksinizdir. Envanterinizde su tankı ile oyuncak köpeği beraber kullanın ve sonrasında da maymunun olduğu yerde köpeği kullanın. Oyuncağımız yapısı gereği içerisine konan suyu doğal ihtiyaç giderme şeklinde kullanıyor ve maymun da yere dökülen suyu yalayarak içiyor. Ama ardından sinirleniyor ve köpeği bataklığa fırlatıyor. Aynı şeyi viski ile kullanmak işe yarayabilir. Uçağa tekrar geri dönün ve içeri girin, arka taraftaki kutuların içerisinden bir tane daha köpek alın, en sonunda da maymunun olduğu ekrana geri dönün. Viski şişesi ile köpeği envanterinizde birleştirin ve az önce maymunun olduğu yerde kullanın. Köpeğimiz yine kendisine düşen görevi yerine getiriyor, fakat bu kez az önce içerisine viski koyduğunuz için yere de viski döküyor. Maymunumuz saklandığı yerden çıkarak yerdeki viski birikintisini içiyor ve kendinden geçip yere yığılıyor. Brian da saklandığı yerden çıkarak hem oyuncak hayvanı, hem de maymunu oldukları yerden alıyor. Maymun derdinden de kurtulduğumuza göre yolumuza devam edebiliriz. Taşın üzerinden tırmandığınızda kahramanımız ağaçların tepesinden ilerleyerek bulunduğu yerden kurtuluyor. Sağ tarafa doğru ilerleyerek ormandan dışarı çıkın. Bu kez de karşınıza derin bir vadinin üzerine kurulmuş güvensiz bir asma köprü çıkıyor. Hemen kenardaki işareti okuyun ve envanterinizden kar ayakkabılarını çıkartıp köprü üzerinde kullanın. Brian tam bu durumda yanında gereksiz gördüğü eşyaları çıkartıyor ve cebinde sadece maymun kalıyor. Bundan sonra karşınıza çıkan videoyu seyredin ve ilk bölüm bitiyor.

2 – SURFIN’ MALA

Etrafına Amerikan ordusunun konuşlandığı bir bölgeye geliyorsunuz. Tiki Şelaleleri askeri bir kampa dönüştürülmüş. Bölgeye gelir gelmez kahramanımız oradan sorumlu Albay Kordsmeier’in yanına götürülüyor, öncesinde ise albayın oğlu Leslie ile konuşmanız gerekiyor. Leslie olan biteni babasına haber vermek üzere oturduğu masadan kalkınca Brian oradakinin yazdığı kağıtlara bakıyor ve ikisinin yazı karakterlerinin birbirine çok benzediğini fark ediyor. Sonrasında albayın yanına çağrılıyoruz. Kendisiyle bütün konularda konuştuğunuzda Gina’yı görmediğini öğreniyoruz. Fakat buna rağmen Brian Gina’nın kampta bir yerlerde olduğunu düşünmeye devam ediyor. Kahramanımız bir şekilde içeri sızmak zorunda ve bu konuda neler yapabileceğini düşünmek zorunda. Konuşmamız bittiğinde çıkıyoruz ve tekrar başladığımız noktaya geri dönüyoruz. Soldan ilerlediğinizde yolunuz Luana Beach’e çıkıyor. Burada birden fazla yerleşim yeri var. Öncelikle sağ tarafa doğru ilerleyerek barın olduğu yere gelerek bardaki kızla konuşun. Kendisinin ismi Lokelani. Size Kaimi olarak sesleniyor. Kendisiyle bütün konularda konuşun. Size bu sırada bütün eski erkek arkadaşlarından söz ediyor. İlerleyen bölümlerde yardımcı olması açısından kimin kim olduğunu not almanızı öneriyorum. Kendisi ayrıca ada üzerinde yaşayan diğer insanlardan, bir rahipten, tek ayağı olmayan Kai adındaki birinden, sörf yapmayı seven ve sürat motoru olan Knife adındaki genç bir adamdan ve onun küçük çocuğu Koala’dan söz ediyor. Daha sonrasında da eski mesleği ve GreasePaint Pro adında bir grafik programını kullanmadaki ustalığını anlatıyor. Burada bütün konuşmalarınızı bitirdikten sonra sağ taraftan, yerdeki puro ağızlığını (Cigar holder) alın. Barın sağ tarafından da karatahta ve tebeşiri (Chalkboard and chalk) alın. Bardan çıkın ve bu ekran üzerinde dağların olduğu yere tıklayarak Alaula Cove’a gelin. Sörf tahtasının üzerinde türlü türlü hareketler yapan Knife ile bütün konularda konuşun. Kendisinden sürat motorunu almayı deneyin ve oğlu Koala hakkında kendisinden bir takım bilgiler elde edin. Çok sinir bozucu bir çocuk olduğunu ve sabah saatlerinde bir yerlerden bir el oyun konsolu bulduğunu, evde kendi kendine meşgul olduğunu öğreniyorsunuz. Konuşmanız bittiğinde sağ taraftaki kulübenin soluna asılı halatı (Rope) ve merdivenlerin yan tarafından da talk pudrasını (Talcum powder) alın. Hamakta yatmakta olan Kai ile konuşun. Konuşmamız sırasında büyük babasının doktor bir cadı olduğunu ve ölüleri tekrar hayata döndürme konusunda uzmanlaştığını öğreniyorsunuz. Kendisiyle bütün konularda konuştuktan sonra sahile yakın yerde duran kumdan yapılmış kaplumbağayı inceleyin. Burada şimdilik yapabileceğimiz herhangi bir şey yok. Soldan ilerleyerek bir ekran ileriye gidin. Burada Knife’ın sürat motorunu görüyorsunuz. Onun yanına gidin ve rıhtımın uç tarafındaki alet çantasını (Tool box) alın.Bir ekran geriye gelin ve Knife’ın arka tarafındaki yolu takip ederek Luana Beach’e geri dönün. Burada gidilebilecek birden fazla mekan var. Visitor Center’ın merdivenlerinin yan tarafında bodrum girişi var (Basement entrance). Öncelikle oraya gidin ve tahtayla kapatılmış girişin hemen yan tarafındaki çöp tenekesinin içerisinden tereyağı paketini (Butter) alın. Geri gelerek tekrar ana ekrana çıkın ve kıyıya doğru ilerleyin. Kıyıya yakın yerde Bucking Bronco adında üzerine jetonla binilebilen bir boğa var ama bozuk olduğu için çalışmıyor. Burada yapabileceğimiz herhangi bir şey olmadığı için geri dönün ve buranın hemen karşısında kalan yerdeki Surf Shack’e gidin. İçeride üzerinde kahverengi bir tunik giymiş bir rahip var. Yüzü karanlık ve seçilmiyor. Kendisiyle konuşmaya çalıştığınızdaysa sorduklarınıza karşılık olarak evet veya hayır manasında kafasını salladığını fark ediyorsunuz. Kendisine karatahtayı verin ve konuşmayı sürdürün. Bütün konularda konuşurken tebeşiriniz bitiyor ve sorularınızın bazıları yanıtsız kalıyor. Tekrar kontrolü ele aldığınızda bulunduğunuz yerin girişine asılı demir halata (Cable) dikkat edin. Bulunduğu yerden çıkarmaya çalıştığınızda diğer ucunun bir yere bağlı olduğunu anlıyorsunuz. Demir halatın kulübenin alt tarafından içeri doğru gittiği kısmına dikkat edin. Orayı kullanmaya çalıştığınızda Brian alt taraftan içeri süzülüyor ve halatı kurtarmaya çalışıyor. Ama sıkıştığı için hemen geri çıkıyor. Envanterinizdeki tereyağını burada kullanın. Bu kez rahatça halatı elde edebiliyorsunuz.

Tekrar sahile geri dönün ve Visitor Center’in olduğu tarafa doğru gidin. Buranın arka tarafında, gizlendiği için biraz zor fark edilen bir asker arabası var. Oraya gidin ve asker O’Connor ile konuşun. Konuşmanız boyunca kendisi ağaçlara çok iyi tırmandığından ve asker kampına kendilerinin dışında sadece Profesör Pignon’un giriş yapabileceğinden söz ediyor. Bunun hemen sonrasında da okuduğu kitabın arasından Profesör Pignon’un fotoğrafını çıkartıp size gösteriyor. Ve ayrıca nasıl tebeşir yapıldığını da bize söylüyor. Envanterinizi açın ve talk pudrası ile puro ağızlığını birleştirin. Birleştirdiğiniz bu ikiliyi de daha sonrasında ekranın sağ tarafındaki palmiye ağacının kovuğu üzerinde kullanın. Sonrasında Brian gayet güzel bir biçimde tebeşiri oluşturmuş oluyor. Tekrar bara dönün ve Lokelani ile Bucking Branco hakkında konuşun. Lokelani de size sörfü tarif ederken, tıpkı Knife gibi denge ve önsezinin ne kadar önemli olduğundan söz ediyor. Bu yüzden Brian öncelikle Bucking Bronco’yu tamir etmeli. Surf Shack’e geri dönerek rahiple tekrar konuşmaya çalışın ve tebeşiri kendisine verin. Burada kendisine onun dilsiz olup olmadığını sorduğunuzda ilk Runaway’den Joshua’yı hatırlıyor ve kendisiyle daha önceden tanıştıklarından bahsediyor. Uzun bir konuşmanın ardından Joshua, kahramanımıza adadan kurtarması karşılığında Bucking Bronco’yu tamir edeceğinin sözünü veriyor. Bucking Bronco’ya geldiğinizde Joshua sizden gres yağı ve alet takımı istiyor. Kendisine tereyağını ve alet çantasını verin. Joshua onu tamir etmeye çalışırken biz de Bucking Bronco’ya elektrik sağlamaya çalışalım. Bodruma giriş yapılan yere tekrar gelin ve buradaki tahtanın üzerinde demir halatı kullanın. Halatı Brian kendisi çekmeye çalıştığında gücü yetmiyor ve bırakıyor. Daha güçlü ve sürekli bir çekiciye ihtiyacımız var; bu yüzden O’Connor’ın aracını kullanabiliriz. O’Connor’ın yanına gidin ve envanterinizden halatı çıkarıp kendisine verin, sonrasında da ağaca tırmanmasını isteyin. O ağaca tırmanırken siz de fırsattan istifade ederek öncelikle kitabın arasından Pignon’un fotoğrafını (Photo of Pignon) alın, hemen sonrasında da arabayı kontrole geçirin. Burada araya bir video giriyor ve kahramanımız hemen geriye giderek halatı arabanın arkasına takıyor, kilidi açtıktan sonra da arabayı eski yerine çekiyor. O’Connor aşağı indikten sonra kendisiyle konuşun ve herhangi bir şey fark edip etmediğini öğrenin. Neyse ki fark etmemiş. Geri gidip bodruma girin. Merdivenlerden aşağı indikten sonra ön tarafında büyükçe bir yengeç heykelinin arkasında kalan küçük odaya girin. Brian içeriden metal dedektörü (Metal detector) buluyor. Bodrumun sol tarafına baktığınızda elektrikle ilgili çeşitli manivelaların olduğunu görüyorsunuz. Seafood Kahuna ve Visitor Center kollarını aşağı indirin, Bucking Bronco’yu yukarı kaldırın.İşinizi bitirdikten sonra bodrumdan yukarı çıkın ve Bucking Bronco’nun olduğu yere gelin. Joshua işini bitirmiş durumda. Brian’ı Bucking Bronco üzerinde kullanın ve araya giren videoyu seyredin. Alaula Cove’a gidin ve Knife ile “If I told you how you could start sufing” konusunda konuşun. Tekrar Bucking Bronco’nun olduğu yerdeyiz. Knife eğlenmeye başlamış vaziyette ve bu durumda kendisinden sürat motorunu istediğimizde bize vermeye razı oluyor. Yalnız askeri kampın içerisine sızma olayının nasıl gerçekleşeceği hala belli değil. Asker O’Connor, Profesör Pignon’un geleceğinden söz etmişti ve onda da bir fotoğrafının olduğunu biliyoruz. Ayrıca Lokelani de daha önceden Hollywood setlerinde makyöz olarak çalışmış ve iyi kullanabildiği bir fotoğraf işleme programı var. Kendisini Profesör Pignon’a benzetebilirse ve fotoğrafı da son haline uydurabilirse içeriye girebileceğini düşünen Brian bunun için kendini Lokelani’nin ellerine adamak istiyor. Ama bunun için fotoğrafa ihtiyacı var. Sahilin yukarı en uç noktasında şimdiye kadar gitmediğimiz bir yer daha var. Burası turistlerin hatıra için fotoğraf çektirebilmeleri için oluşturulmuş bir yer. Kafaların yerleştirilebileceği tahta perdenin arkasına geçtiğinizde yeni bir ekran daha açılıyor ve buraya jetonunuzu yerleştirebiliyor veya çektirdiğiniz fotoğrafı alabiliyorsunuz. Ama çalıştığına dair herhangi bir belirti yok. Bara geri dönüp Lokelani ile bilgisayar programı hakkında konuşun ve “Use the GreasePaint Pro to make me somebody” seçeneğini seçin. Konuşmanızın ilerleyen kısımlarında fotoğraf makinesini kullanmak için jetona ihtiyacımız olduğunu öğreniyoruz. Bu arada Brian fotoğraf makinesinin olduğu yerde hala jetonların olabileceğini düşünüyor. Fotoğraf standının olduğu yere gidin. Tahta perde ile fotoğrafçının arasındaki ahşap iskeleye baktığınızda Brian alt tarafı görmeye çalışıyor ama karanlık olduğu için bir şey seçemiyor. Yanımızdaki maymun burada işimize yarayabilir. Envanterimizden maymunu seçtikten sonra onu ahşap iskelenin üzerinde kullanın. Maymunumuz oranın altına giriyor ve nihayet bir jeton (Token) elde ediyor. Ama maalesef bunun karşılığında sizden bira getirmenizi istiyor.

Geri dönüp Lokelani ile konuşun ve kendisinden bira isteyin. Lokelani ise bunun üzerine kendisini dinleyip dinelemediğimizi merak ederek Brian’ı bir testten geçireceğini söylüyor. Test olarak da eski erkek arkadaşlarının isimlerini soruyor. Sırayla vermeniz gereken cevaplar şöyle: “Central European that looks like the Colonel – Milo” “Polnesian dude – Lopati” “Indian origin – Tiroo” “Brian – Russell”. Sonrasında hem Lokelani’nin güvenini, hem de birayı kazanıyorsunuz. Birayı aldıktan sonra fotoğraf standının olduğu yere gidin ve birayı ona verin. Karşılığında jetonu elde ediyorsunuz. Elektrik olmadığı için şimdilik fotoğrafınızı çektiremiyorsunuz; geri dönüp bodruma girin ve içeride sol tarafa ilerleyerek elektrik şalterlerinin olduğu yerde Lokelani’s place’i aşağı indirip Surf Pix’i yukarı kaldırın. Buradan çıkarak fotoğraf standına gidin ve tahta perdenin arka tarafına geçerek jeton atın. Brian yanına Gina’yı da çağırıyor ve beraber fotoğraf çektiriyorsunuz. Fotoğrafı alın ve daha sonrasında tekrar bara gidin. Lokelani ile konuşarak kendinizin olduğu fotoğrafı ve önceden de O’Connor’dan aldığınız Pignon’un fotoğrafını ona verin. O bir taraftan fotoğraflar üzerinde çalışmak için kendi kulübesine gidiyor, Brian da otomatik olarak bodruma inerek onun evinin elektriğini geri getiriyor. Brian tekrar geri dönüyor ve barda beklemeye başlıyor. Bu sırada da serinlemek için bira almaya karar veriyor ama ağzından bira kelimesi çıkar çıkmaz maymunumuz ortaya çıkarak Lokelani’nin papağanını korkutuyor ve o da gidip az önce O’Connor’un çıktığı ağaca konuyor. Hemen arkasından da Lokelani ortaya çıkarak Brian’a fotoğrafı veriyor (Doctored photo).Lokelani ile konuştuktan sonra O’Connor’un yan tarafındaki ağaca gidin ve üzerine tıklayın. Brian otomatik olarak O’Connor’dan kuşu yere indirmesini istiyor. Kahramanımız bu arada da az önce karşısındakinden aldığı fotoğrafı kitabın arasına koyuyor, ama O’Connor beklenmeyen bir şey yaparak kuşu vurarak yere indiriyor. Kuşu yerden aldıktan sonra (Aolani) Alaula Cove’a gidin ve Kai ile büyükbabasının doktor cadı olmasıyla ilgili konuda konuşun. Bu arada onun uzmanlık alanının kümes hayvanları olduğunu, ama olmayan bacağının yerine kullandığı takma bacağının kayıp olduğunu öğreniyorsunuz. Aolani’yi Kai’e verdiğinizde hayvanı inceliyor ve tamamen ölmediğini fark ediyor. Bize yardım edecek ama gerekli kulübenin nerede olduğunu tam olarak bilmediğini, buna karşılık kuzeybatıda bir yerlerde olabileceğini söylüyor. Buradan ayrılarak askeri kampın olduğu yere gidin. Giriş kapısının hemen önündeki askerle konuşarak albayla görüşmek istediğinizi söyleyin. Sizi içeri alıyorlar. Leslie oturduğu masanın başından ayrıldıktan sonra not defterine yoğunlaşarak üzerine “Locate hut in the northwest part of the island yazın. Albay sizi yanına çağırdığında ise herhangi bir konuda konuşun ve konuşmayı hemen bitirin, ardından da dışarı çıkın. Dışarı çıktıktan sonra aynı işlemi tekrarlayarak yine albayın yanına gitmeyi deneyin. Bu ikinci gidişinizde Leslie koordinatları da tekrarlıyor ve Brian bunları aklında tutuyor. Leslie içeri gittiğinde Brian unutmamak için defterden bir kağıt kopartarak üzerine koordinatları yazıyor ve keşke bir GPS’i olsaydı diye aklından geçiriyor. Albayla yine herhangi bir konuda konuşun ve buradan çıkın. Luana Beach’e gelin ve O’Connor ile GPS hakkında konuşun. Kendisinde bir tane olduğunu ama sabahleyin bir çocuk tarafından çalındığını öğreniyorsunuz. Alaula Cove’a geri dönün ve kulübenin içerisine girin. Yatağının üzerinde küçük bir çocuğun el konsoluyla oynadığını görüyorsunuz, ama aslında o bir GPS. Bu noktada maymunumuza tekrar görev düşüyor; envanterimizden maymunu çıkartarak çocuğun üzerinde kullanın. İtiş kakışın arasında GPS yan taraftaki pencereden aşağı düşüyor. Dışarı çıkıp GPS’i (GPS) yerden alın.

Envanter ekranı üzerinde koordinatların yazılı olduğu kağıtla GPS’i birleştirin. Brian yönergeleri izleyerek bir kulübeye varıyor. İçeri girip etrafa bakın. Tekrar geri dönün ve Alaula Cove’da Kai ile konuşun. Suyun kıyısındaki kumdan yapılmış kaplumbağanın üzerinde metal detektörünü kullanın ve takma bacağı (Bogus leg) alın. Bunu Kai’e verdiğinizde gidebiliyorsunuz. İçeri girince Kai ile konuştuğunuzda büyü kitabının kayıp olduğunu öğreniyorsunuz. Kendisiyle tekrar konuştuğunuzda metal bir kapağa sahip olduğunu ve mezarın içerisinde olabileceğini söylüyor. Kapının sağ tarafından kürek olarak kullanmak için kaplumbağa kabuğu alın ve kulübeden dışarı çıkın. Sağ tarafa doğru ilerlediğinizde oranın bir mezarlık olduğunu fark ediyorsunuz. Mezarlar üzerinde metal dedektörünü kullandığınızda Brian hepsi üzerinde araştırma yapmaya başlıyor ve nihayet birini buluyor. Mezar üzerinde kaplumbağa kabuğunu kullanın ve yerde bir çukur açın; Brian mezarın içerisinden büyü kitabını buluyor. Kai’ye götürüp verdiğinizde kendisi papağanı tekrar hayata döndürüyor ve böylece Lokelani’ye tekrar kendimizi ispat etmiş oluyoruz. Ardından da Lokelani makyaj yeteneğini kullanarak bizi Profesör Pignon’a benzetiyor ve böylelikle askeri kampa girebilmek için önümüzde herhangi bir engel kalmamış oluyor

3 – SIMPLER THAN AN AMEBA

Askerler sizi Profesör Pignon’a benzetiyorlar ve sonrasında size tahsis ettikleri çalışma odasına geçiyorsunuz. Buraya Tiki tapınağı diyelim. Masadan kalktıktan sonra odanın sağ tarafına doğru ilerleyin ve masanın üzerinden plastik torbayı (Ultra strong plastic bag) alın. Geri dönerek odanın en soluna gidin ve kutuları inceleyin, kamerayı (socket cam) alın. Masanın sağ tarafındaki merdivenleri kullanarak üst kata çıkın. Sağ taraftan ilerleyerek rampanın sonuna gidin ve sola dönün, yine rampanın en ucuna kadar gidin, oradan da duct tape’i alın. Bulunduğunuz katın orta kısmının alt tarafında kalan, sizin hareketlerinize göre hareket eden kameraya dikkat edin ve envanterinizden kamerayı çıkararak burada kullanın. Brian ardından aşağı inerek kameranın kendisini çekmesini sağlıyor; bu şekilde kendisini sürekli masa başında çalışıyormuş gibi gösterebilecek. Zemin katta sol tarafa doğru ilerleyin ve kapıdan geçerek yan taraftaki odaya girin. İçeride büyükçe bir cam küp içerisinde bir bowling topu var. Küpün üzerinde kredi kartı girişi gibi bir bölme var, oraya dikkat edin ve sonrasında bu odadan geri çıkın. Sağdan ilerleyin ve merdivenin sağ tarafında kalan kapıdan geçerek içerisinde heykellerin bulunduğu bir odaya gelin. Bu sırada ortadaki heykelin arka hizasında kalan odadan birkaç kişinin birbirleriyle konuştuğunu duyuyorsunuz. Onları dinledikten sonra yanlarına gidin. Biraz sonrasında oradan kovuluyorsunuz. Kontrol tekrar size geçtiğinde heykelin sağ tarafındaki kapıdan geçerek dışarı çıkın. Burada O’Connor’ı fark ediyorsunuz. Arkadaşıyla telsiz üzerinde konuşuyorlar. Kendisiyle konuştuğunuzda size bir zarf veriyor ve sizin adadan ayrılmamanız gerektiğini söylüyor. Tekrar tapınağa geri dönün ve cebinizdeki zarfı açın. İçerisinden Pierre’in yüzüğü (Pierre’s ring) ve bir mektup çıkıyor. Yüzüğü masanın üzerindeki evrak çantasında kullanın. İçerisinden otomatik olarak kart (Card), eldiven (Catalyzing glove), güneş gözlüğü (Sunglasses) ve lazer kalem (Neuralizer) alıyorsunuz.

Geri gelip dışarı çıkın ve O’Connor ile tüm konularda tamamen konuşun. Sizin Pignon olmadığınızı bildiğini söylüyor. Lazer kalemi O’Connor üzerinde kullandığınızda işe yaramadığını görüyorsunuz. Bu arada lazer kalemin içerisinden üç tane bilye (3 small marbles) düşüyor. Brian O’Connor’a bu konuda kimseye söz etmemesini emrediyor. Tekrar içeri girin ve tapınağın olduğu odaya gelin. Soldan ilerleyerek bowling topunun olduğu odaya gelin. Kart yuvasına az önce evrak çantasının içerisinden aldığınız kartı yerleştirin. Küp yok oluyor. Bowling topunu kaldırmayı denediğinizde çok ağır olduğunu fark ediyorsunuz. Envanterinizden bilyeleri çıkartıp topun üzerinde kullanın. Top yükseliyor ve üzerinde elinizi yerleştirebileceğiniz bir bölme ortaya çıkıyor. Eldiveni burada kullanın. Hemen sonrasında topun arka tarafında iki tane kara delik açılıyor. Kara deliğin birine elinizi soktuğunuzda diğerinden çıktığını fark ediyorsunuz. Ama bunları aslen ne için kullanacağınızı bilmiyorsunuz. Odadan dışarı çıkın ve bilgisayarı kullanarak bowling topu hakkında bilgiler edinin. Bu arada topun tekrar cam küple kaplandığını görüyorsunuz. Bowling topunun gerçek adının AMEBA olduğunu ve nasıl kullanıldığını öğreniyorsunuz. Brian bir kroki çiziyor. Tekrar AMEBA’nın olduğu odaya gelin ve aynı işlemleri tekrarlayarak topu tekrar ortaya çıkarın, ardından da eldiveni kullanın. Burada ortaya çıkan kara delikleri bir yerden başka bir yere ışınlanmak için kullanıyorsunuz. Açılan ekrandan Alaula Cove’a gitmeyi seçin. Joshua’yı ilk ziyaret edişinizde Koala ve maymunumuzu masa tenisi oynarken görüyorsunuz. Joshua ile konuşun ve AMEBA hakkında neler bildiğini sorun. Konuşmayı bitirdiğinizde topu tekrar Alaula Cove’a gitmek için kullanın. Burada küçük maymunumuza bir diş operasyonu gerçekleştirilmek üzere olduğunu görüyorsunuz. Joshua ile konuşun ve konuşmanız bittikten sonra odadan çıkın, odanın sağ tarafındaki kapınn yan tarafındaki merdivenlerden yukarı çıkın. Soldan ilerleyin ve iskeleye dikkat edin. Bir kontrol mekanizması fark ediyorsunuz ama anahtara ihtiyacımız olduğu için aktif hale getiremiyoruz. Tekrar AMEBA odasına gidin ve topu tekrar ortaya çıkarın, peşinden de tekrar Joshua’nın yanına gidin. Kendisiyle maymunun diş ameliyatının nasıl geçtiğini konuşun ve ondan dişçi aletlerini (Dental instruments) alın.Konuşmanız bittikten sonra geri gelerek AMEBA odasından geri gelin, sağ tarafa ilerleyin ve merdivenleri kullanarak üst kata çıkın. Sola doğru yürüyerek asansörün olduğu yere gelin ve panelin üzerinde dişçi aletlerini bir maymuncuk olarak kullanın. Platform yükseliyor ve heykelin ağız tarafına geldiğinde duruyor. İçeri girin. Hemen yanınızda büyükçe bir gülle görüyorsunuz; belli ki birinin üzerine düşmüş. Taşın üzerindeki şapkayı kaldırınca hemen altında bir tarantula ortaya çıkıyor. Taşın alt tarafındaki iskeletin bacaklarına bakın ve taşı inceleyin. Yerdeki çantanın içine bakın ve içerisinden Stenchazol’u, çantanın yan tarafından da kırbacı (Whip) alın. Sağ tarafa doğru ilerleyin ve kapıdan geçin. İçeri girdiğinizde albayı Tarantula adında sarışın bir bayanla konuşurken yakalıyorsunuz. Konuşmayı dinleyin ve albayın planlarıyla Gina’nın başına nelerin geldiğini öğrenin. Brian gölün dibinde bir uzay gemisinin bulunduğunu anlıyor. Bu arada konuşmadan Tarantula’nın örümceklerinden birinin kayıp olduğunu öğreniyorsunuz. Az önce şapkanın altında sizi korkutan örümcek o olabilir. Odadan çıkmadan önce etrafı inceleyin ve siyah takım elbise giyinmiş adamları, eldivenleri ve etraftaki diğer yapılara dikkat edin. Sonrasında geri gelin ve taşın yanına gidip şapkanın üzerinde plastik torbayı kullanın. Böylelikle torbanın içerisine örümceği hapsetmiş oluyorsunuz. Tekrar sağdan ilerleyin ve Tarantula’yı gördüğünüz ekrana gelin. Kendisi örümceklerinin nasıl yemeklerden hoşlandığı tarzında şeylerden bahsediyor. Örümceği pencere üzerinde kullanarak serbest bırakmaya çalıştığınızda Brian bir plan kuruyor.

Odadan ve heykelin içinden çıkın, ardından da aşağı inin. Bilgisayarın olduğu odada sağ taraftaki kapıdan geçerek küçük heykelin olduğu odaya gelin. Heykelin arka hizasındaki odanın kapısı üzerinde Stenchazol’u kullanın. Şişe açılmıyor. Envanterinizde dişçi aletlerini Stenchazol üzerinde kullanın ve sonrasında tekrar kapı üzerinde kullanın. Tekrar tapınağın olduğu yere gelin ve iskeleye çıkıp asansörle heykelin ağzından içeri girin. Sağdan ilerleyin ve kapıdan geçtikten sonra önünüzdeki boşlukta örümceği kullanın. Tarantula örümceği yakalamak için bulunduğu yerden ayrıldığında Brian otomatik olarak içeri atlayıp sandığın içerisinden bir tane eldiven (Glove) alıyor. Bu arada albay aralarında bir casus olduğunu söylüyor ve Brian’ı yakalamak için koşarak uzaklaşıyorlar, arkalarında da telsizi düşürüyorlar. Ön taraftaki boşluğa tıkladığınızda Brian otomatik olarak telsizi (Walkie talkie) ele geçiriyor. Odadan çıkın. Çıkar çıkmaz da albayla Tarantula’yı odanın zemininde onları görüyorsunuz. Dışarı çıkın ve heykelin sol kulağı üzerinde kırbacınızı kullanın. Bu sırada Brian O’Connor’un yardımını istiyor. Kırbacı kullandıktan sonra kahramanımız kaçıyor ve Joshua ile beraber Knife’ın sürat motorunu kullanarak uzaklaşıyorlar.

4 – HE WHO KNOWS DOES NOT SPEAK

Alaskya’ya geliyoruz. İçeri girebilmek için Joshua’dan parolayı istediğiniz sırada kendisi yanındaki bir çalının üzerindeki meyveyi yiyerek kendinden geçiyor ve hafızasını biraz kaybediyor. Ardından bir kulübeye geliyorsunuz. Joshua ile parola hakkında konuştuğunuzda hatırlayamadığını görüyorsunuz. Sola doğru ilerleyin ve çekmecenin içerisinden bıçağı (Knife) alın. Joshua’nın önünde oturduğu şöminenin üzerindeki raftan yağ tenekesini (Oil dispenser) aldıktan sonra sağa doğru ilerleyin ve yatağın yan tarafındaki odunlardan (Firewood) bir tane alın. Kulübeden çıkın ve girişin hemen solunda duran benzin bidonunu (Gas tank) alın. Ekranın alt satırına fareyi yaklaştırdığınızda başka bir yere gidebildiğinizi gösteren ok işaretiyle karşılaşıyorsunuz, ona tıklayın. Sola doğru ilerlediğinizde başı olmayan bir ayı kostümü giymiş Ben Wazowski adında ayı araştırmacısıyla karşılaşıyorsunuz. Onunla Joshua’nın yediği meyvenin neler yaptığı ve çaresinin ne olduğu konusunda konuşun; kahramanımızın somon balığı bulması gerekiyor. Kendisinden ayı pençeleri ve ayıların nasıl balık yakaladığı hakkında bilgiler edinin ve tüm konularda konuşun. Yerdeki sırt çantasının içerisinde ayı pençeleri ve bir şişe parfüm var. Ben aynı zamanda ayıları uyarabilecek parfümler imal edebiliyor. Konuşmayı bitirdikten sonra tekrar Joshua’nın yanına dönün ve tekrar onunla konuşun. Konuşurken Trantor’un yok edilmekte olduğu konusunda kendisini uyarın ve balık yemesi konusunda ikna etmeye çalışın. Bu sırada kendisinin suşi yemeyi sevdiğini öğreniyorsunuz.

Tekrar Ben Wazowski’nin yanına dönün ve onunla suşinin nasıl yapıldığı konusunda konuşun. Kendisinin bilmediğini, Profesör Simon’un aşçısının bilebileceğini ama onun da bugün izinli olduğunu öğreniyorsunuz. Bu sırada Ben bize Archibald adında yeşil renkli birinden söz ediyor ve onun bilebileceğini düşündüğünü söylüyor. Archibald ile ilgili bütün başlıklarda konuştuktan sonra soldan ilerleyin ve diğer ekrana geçin. Ekranın hemen sağ üst tarafında Profesör Simon’un evini, onun solundaki ağaçların arasında da bir ağaç ev fark ediyorsunuz. Ağaç eve gidin ve merdivenlerden yukarı çıkın. Kapının solundaki hokey sopasını (Hockey stick) ve yatağın baş ucunun hemen alt tarafındaki elektrikli testereyi (Chainsaw) alın. Az önce aldığınız hokey sopasının yan tarafında kalan gitara tıkladığınızda Brian’ın aklına bir fikir geliyor ve balkona çıkarak şarkı söylemeye başlıyor. Bu sırada da kafasına bir şişeyle vurularak yere düşürülüyor. Hemen aşağı inerek Archibald ile tanışıyor. Kendisiyle suşi yapıp yapamayacağı konusunda konuştuğunuzda para karşılığı nihayet ikna edebiliyorsunuz. Fakat bazı şeylere ihtiyacı var. Bunlar kürdan, balık, bamboo mat, nori algae ve 1000 dolar. Konuşmanızın sonunda Archibald size gereken aletleri topladığınızda kendisini çağırabileceğiniz bir düdük (Whistle) veriyor ve uzaklaşıyor. Merdivenlerden yukarı çıkın ve kapının üzerine Japonca harflerle bir şeyler yazılmış kilimi (Bamboo mat sign) alın. Hemen sağ tarafta parfüm şişeleri var; birini almaya çalıştığınızda kahramanımız üzerinde pheromones of female bear in heat yazanı alıyor. Yan taraftaki kapıdan geçin ve az önce Archibald’ın bize fırlattığı şişeyi (Bleach) alın. Yan taraftaki varile bakın ve üzerinden hortumu (Rubber tube) alın. İçeri girin ve merdivenlerden aşağı inerek ağaç evin yan tarafındaki baltanın üzerinde envanterinizdeki odunu kullandığınızda kürdan (Chopsticks) elde ediyorsunuz. Ben’in yanına gidin ve çantasının yan tarafındaki bitkiden Nori Algae alın.Envanteriniz üzerinde elektrikli testereyi incelediğinizde çalışması için benzin ve yağ karışımına ihtiyacı olduğunu görüyorsunuz. İçeri girmeyin ve sağ tarafa ilerleyerek kulübenin arka tarafındaki kamyonun yanına gidin. Kamyonetin arka kasası üzerinde envanterinizdeki benzin bidonunu kullanın; Brian hortum yardımıyla kamyonetten benzin çekiyor ve bidonu dolduruyor. Envanteriniz üzerinde benzin bidonu ile yağ tenekesini kullanın, sonrasında da benzin bidonuyla elektrikli testereyi birleştirin. Testeremiz çalışıyor. Ben’in olduğu ekrandan geçin ve soldan ilerleyerek bir sonraki ekrana geçin. Burada yukarıya doğru ilerlediğinizde ağaç eve gidiyorsunuz, ama oraya gitmeyin; yine soldan ilerleyin ve donmuş nehrin üzerinde elektrikli testerenizi kullanın. Bunun üzerine yan taraftan bir kutup ayısı geliyor ve sizin açtığınız deliği kendisi için balık avlamak üzere kullanıyor. Geri gelin ve içinde Joshua’nın bulunduğu kulübeye gelin, ama içeri girmeyin. Yine sağdan ilerleyin ve az önce içerisinden benzin çektiğiniz kamyonetin üst tarafındaki geyik heykeli üzerinde elektrikli testereyi kullandığınızda heykelin kafasını (Moose head) elde ediyorsunuz. Brian otomatik olarak boynuzları çıkartıyor ve onları da yanına alıyor. Pet şişeyi kafanın üzerinde kullanın ve onu da beyaza çevirin, sonrasında da bıçağınızı kafa üzerinde kullanarak göz delikleri açın. Ben’in yanına gidin ve beyaza boyayıp göz deliği açtığınız geyik kafasını ona verin. Bunun üzerine parfüm sıkıp ayının yanına gidiyor. O gitmişken siz de envanterinizdeki parfüm şişesini Ben’in çantasındakine tıklayarak değiştirin. Kendisi mutsuz bir biçimde geri dönüyor. Ben ile tekrar konuşarak tekrar ayının yanına gitmesini söyleyin. Bu kez işe yarıyor. Donmuş gölün yanına gidin ve Ben’in bıraktığı ayı pençesini (Bear claw) hokey sopasını kullanarak alın. Deliğin yanına gidin ve pençeyi üzerinde kullanın; işe yaramıyor. Envanterinizde pençe ile hokey sopasını birleştirin; sonrasında da bu ikiliyi götürüp nehir üzerindeki delikte kullanın. Kahramanımız sudan balık çıkartıyor ve yerden alıyor.

Ağaç evin olduğu yere gidin ve evin bacağı ile az önce Archibald’ın gittiği yer arasında düdüğü kullanın. Archibald geldiğinde kahramanımız topladığı bütün parçaları veriyor. Onunla konuşun ve suşiyi ne kadar zamanda bitireceğini, bitirdiğinde de kulübeye getirip getiremeyeceğini sorun. Archibald kabul ediyor ama bu Brian’a cep telefonuna mal oluyor. Aradan bir süre geçtikten sonra Archibald hazırladığı yemeği kulübeye getiriyor ve Joshua da yemeğini yiyip parolayı hatırlıyor. Bunun sevinciyle içeriden çıkarak hoplaya zıplaya suyun kenarına kadar koşuyor ve orada da ufak bir buz kütlesi kırılarak kıyıdan açılıyor. Kontrol tekrar size geçtiğinde sağdan ilerleyerek kamyonetin ön tarafındaki zinciri kullanın. Bu sırada kamyonetin çalışır vaziyette olması gerektiğini anlıyorsunuz. Kapıyı açıp içeri girin ve motoru çalıştırmayı deneyin. Ama çalışmıyor. Ön tarafa gidip kaputu açın ve kaputun üzerinde hokey sopasını kullanarak sürekli açık kalmasını sağlayın. Profesör Simon’un evine geldiğimizde uzun bir konuşmaya tanık oluyorsunuz. Trantor gezegeninin dünyaya etkileri ve kendi inter galaktik hayvanat bahçeleri için hayvanları toplamaları anlatılıyor. Gina vurulduktan sonra onlar tarafından kurtarılmış. Brian ve Joshua Profesör Simon’a yardım etmeyi kabul ediyorlar ve bunun üzerine Brian da eski arkadaşı Sushi’den yardım istemek üzere bilgisayarın başına geçiyor. Konuşmanın sonunda Tarantula’nın buradaki casusu Archibald’ın bizi ele verdiğini fark ediyoruz ve keskin nişancılarla bulunduğumuz ev kurşunlanıyor ve kahramanlarımız gizli bir geçitten kaçmak zorunda kalıyorlar.

5 – SHIPPED TO THE PAST

Bölüme bir yatın içerisinde başlıyorsunuz ve bu kez Brian’ın da hafızasını yitirdiğini görüyoruz. Sağ taraftaki kapıyı ve tuşları incelediğinizde bir parolaya ihtiyacınız olduğunu görüyorsunuz. Soldaki koridordan ilerleyerek üzerinde Neptune Suit yazan odanın solundaki dalış takımını inceleyin, onun da hemen solundaki silindirik sütuna tıklayın. Sütunun bir asansör olduğunu göreceksiniz. Asansöre girdiğinizde yukarı çıkıyorsunuz. Sushi ile konuşun ve neler olup bittiğini öğrenin. Şifreli kapı hakkında konuştuğunuzdan emin olun. Bunun sonucunda şifreyi öğreniyorsunuz. Şifremiz 0512. Şimdilik şifreli kapıdan geçmeyip bu ekran üzerinde aşağıya tıklayın ve yatın terasına çıkın. Karşınızda eski dostunuz Rutger’i görüyorsunuz. Etrafı inceleyin ve onunla konuşun. Konuşma sırasında hafızamızı Rutger’in bize verdiği şeylerin yok ettiğini öğreniyoruz. Sandalyenin yanındaki telepatik başlığı almaya çalışın. Kapının sol tarafındaki bahçe malzemelerini inceleyin ve bir poşet kum (Sand) alın. Cankurtaran simitlerinin sol tarafındaki nargile benzeri şeye bakın ve buzdolabının yan tarafından fırçayı alın. Geri gelin ve asansörden aşağı inin. Neptune Suit odasına girin ve Saturn ile konuşun. Trantonite’in nötrino saldığını öğreniyorsunuz. Brian dedektör yapmayı öneriyor ve Saturn de detaylar üzerine çalışıyor. Saturn bunun üzerine ihtiyacı olan malzemeleri su tankı (Water tank), telepatik başlık (Telephatic helmet) ve dergisinden alınan nötrino taraması hakkında bir makaleyi istiyor. Geri dönüp şifreli kapıya gelin ve tıklayın. Brian otomatik olarak şifreyi giriyor. İçeri girdiğinizde merdivenlere oturan Camille ile tanışıyorsunuz ve konuşmanız bitince peşinden aşağı iniyorsunuz. Camille aşağıda Dean’i kameraya çekiyor. İşi bittikten sonra kontrol size geçiyor. Dean ile bütün konularda konuşun. Geri dönün ve soldan ilerleyerek merdivenlerden yukarı çıkın. Kapının yan tarafındaki cam dolaplarla kapatılmış acil durum gereçlerine bakın. Açmak için anahtara ihtiyacımız var. Merdivenin hizasındaki arka tarafta yer alan kapıdan tuşları kullanarak geçin. Kargo odasına gelmiş bulunuyoruz. Aşağı inin ve büyük su tankı ile sağ tarafındaki panele bakın. Tankın sol tarafında zeminden ilerleyen bir hortum ve ucunda da vana var. Vanayı kullanarak suyu boşaltın. Şimdi içerideki tuzlu suyu boşalttık; ihtiyacımız olan şey taze su.

Sağa doğru ilerleyin ve 2 numaralı kargo kapısını inceleyin. Hemen sağındaki kırmızı tuşa basarak açmaya çalışın; ama siz elinizi çektiğiniz anda hemen kapanıyor. Envanterinizdeki fırçayı çıkartıp kapı üzerinde kullanın. Bu sayede içeri girebiliyorsunuz. Brian kargo odasını araştırıyor ve içeride işe yarayabilecek sadece plastik çubuk dolu bir paket (Plastic ties) buluyor. Az önce geldiğiniz merdivenlerden yukarı çıkarak tekrar şifreyi girin ve dışarı çıkın. Sushi’nin yanına gidin ve kendisiyle acil durum gereçlerini almak için gerekli anahtar hakkında konuşun. Konuşmanın sonunda anahtarı (Glass case key) alıyorsunuz. Bu arada anahtarın öteki kopyasını da az evvel Joshua’nın aldığını öğreniyorsunuz. Geldiğiniz yolu tekrar geri giderek acil durum aletlerinin bulunduğu yere gidin; bunu yapmak için önce asansörden aşağı inin ve koridorun en sonundaki şifreli kapıdan geçin. Geldiğinizde aletlerin yerinde yeller estiğini görüyorsunuz; burayı inceleyin. Yan taraftaki merdivenlerden aşağı inin; sağdan ilerleyin ve arka taraftaki küçük depodan iki tane dalış tüpü hortumunu (Diving tubes) alın. Envanteriniz içerisinde bu hortumları plastik çubuklarla beraber kullanın. Brian daha fazla hortuma ihtiyacı olduğunu anlıyor. Kutunun içerisinden daha fazla hortum alın. Bu işlemi Brian otomatik olarak gerçekleştirecek ve uzunca bir hortum oluşturmuş (Makeshift hose) olacak. Geldiğiniz yoldan geri dönerek soldan ilerleyin ve merdivenlerden yukarı çıkın, ardından da az önce içerisinde su tankını boşalttığınız depoya girin, etraftaki cisimleri inceleyerek biraz zaman geçirin ve buradan çıkın. Merdivenlerin başında yine Camille’i otururken bulacaksınız. Kendisiyle bütün konularda konuşun. Camille’de Dean için getirdiği iki şişe şarap var ama Dean şu anda ortalıkta görünmüyor. Camille ile dergi hakkında konuştuğunuzda Dean’in sayfaları yemeğini sarmak için aldığını öğreniyorsunuz. Aşağıda yeni bir çekim daha var. Çekim bittikten sonra Dean ile konuşun. Yemeğini çekim bittikten sonra yiyeceğini söylüyor. Konuşmayı tamamen bitirin ve soldan ilerleyip merdivenlerden yukarı çıkın, depo odasına tekrar girin, merdivenlerden aşağı inip yine biraz zaman geçirdikten sonra geri çıkın. Camille’i yine merdivenlerde otururken buluyorsunuz. Kendisiyle konuşun. Size iki şişe şarap veriyor ve yine aşağı doğru koşarak uzaklaşıyor. Soldaki kapıdan geçerek bölüme başladığınız yere gelin. Şifreli kapının sol tarafından uzanan, üzerinde STATEROOMS yazan koridor üzerinde şarap şişelerini kullanın. Kahramanımız yine kendisinden geçmiş bir şekilde içeriden çıkıyor ve sanki biraz hafızasını yitirmiş gibi. Şimdi iki tane boş şarap şişemiz var. Burada Joshua’nın sesini duyuyorsunuz.Saturn’un olduğu odaya gidin ve masanın üzerinden Sketch Pad’i almaya çalışın. Üzerinde sadece bir tane sayfa kaldığı ve kendi çalışmalarını yazabileceği başka bir yer olmadığı için vermeyi reddediyor. Masadan biraz uzaklaştığınızda üst kata çıkan merdivenlerin yan tarafında bir heykelcik görüyorsunuz. Heykeli inceleyin. Brian heykelin tuttuğu çatalı (Trident) alıyor. Envanterinizde içi boş şarap şişelerini kum ile birleştirin ve sonrasında bu ikiliyi de plastik çubuklarla beraber kullanarak bir kum saati (Hourglass) elde edin. Daha sonrasında da kum saatiyle az önce heykelden aldığınız çatalı birleştirerek watch-fork oluşturun. Watch-fork’u götürüp Saturn’e verdiğinizde yaptığınız icat hakkında notlar tutuyor ve gidip yeni bir not defteri getiriyor. Bu sefer not defterini (Sketch pad) vermeye razı oluyor ve envanterinize eklenmiş oluyor. Masanın uç tarafındaki kalemlikten gazlı kalemi (Pen-marker) alın. Dışarı çıktığınızda Joshua’nın sinsi bir şekilde depoya doğru gittiğini görüyorsunuz. O tarafa doğru gidin ve Dean ile Camille’in çekim yaptığı yere inin. Dean’e not defterini verin. Böylece laflarını unutmamış oluyor ve çekimi tamamladığı için yemek yemeye gidiyor, sonuçta da size gereken sayfayı (Article) veriyor. Saturn’un yanına gidin ve Rutger’e göndermek üzere olduğu mesaj hakkında konuşun. Buradan sonra bir süre boyunca Saturn ile Rutger arasındaki mesajlaşma trafiğini yönetmek durumunda kalıyoruz. Rutger’in yanına gittiğinizde “I bet you don’t know what Saturn just said to me” cümlesini, Saturn’ün yanına gittiğinizde ise “Rutger just said something lovely about you” diyerek bu mesajlaşmaları yönetiyorsunuz. Sırasıyla şu şekilde iki karakter arasındaki gidip gelerek konuşmaları gerçekleştirin:

Rutger – That his hat is off to you, and not to pout.
Saturn – He’s sad that your techno-art doesn’t get more deserved air time on TV.
Rutger – When he listens to reggae, that he gets so happy he starts to flap his wings like a duck.
Saturn – He feels like a wacko for not having gone to the Burning Man Festival with you.
Rutger – The day Jamaica wins the bobsled medal, he’ll buy you an Olympic-sized bong.

Telepatik başlığı elde ediyoruz. Brian ve Saturn kargo odasında çalışıyorlar ve su tankını doldurup gerekli işlemleri gerçekleştiriyorlar. Brian su altına inip vericiyi yerleştiriyor ve sonrasında yukarı çıkıp başka bir görev için tekrar aşağı iniyor. Geminin arka tarafında akrep iğnesi gibi bir yapı var, burası likenlerle kaplanmış ve temizlenmesi gerekiyor. Yukarı çıktıktan sonra kargo odasına gidin ve merdivenin hemen altındaki alet kutusunu araştırarak içinden testereyi (Saw) alın. Sağdan ilerleyin ve kargo kapısını açık tutan fırça üzerinde testereyi kullanarak bir parça fırça (Piece of broom) elde edin. Yukarı çıkın ve kapıdan çıkmak için şifreyi girmeyi deneyin. Garip bir şekilde kabul etmiyor. Aşağı inin ve fırçayla desteklenen kapının hemen solundaki diyafonu kullanarak olan biten hakkında Sushi’den bilgi alın. Her şeyi Joshua’nın yaptığını öğreniyorsunuz. Diyafonun yan tarafındaki kırmızı etiketli düğmeyi kullanın ve üst panelin açılmasını sağlayın. Su tankının ön tarafındaki merdiveni tırmandığınızda panelin üstüne ve buradan ilerleyerek Rutger’in olduğu yere çıkıyorsunuz. Bu arada kahramanımız 2 numaralı odanın üstündeki panelin de açıldığını görüyor. Sushi ile neler olduğunu konuşuyorsunuz. Tekrar konuşun ve su altına tekrar inmek istediğinizi söyleyin. Brian aşağı inip araştırıyor ama aradığını bulamayıp yukarı çıkıyor. Kahramanımız geminin içerisinde olabileceğini düşünerek tekrar aşağı iniyor ama araştırmak istediği kapının sıkı bir şekilde kapalı olduğunu anlıyor. Yukarı çıktığımızda Joshua’nın kargo odasında yine ortalığı karıştırdığını öğreniyoruz. Sushi bize neler olduğunu anlatırken bir levyeden söz etmişti; bu işe yarayabilir. Kargo odasına indiğinizde 2 numaralı odanın girişini tutan fırçanın yok olduğunu görüyoruz. Kapının sağ tarafındaki kırmızı tuşa basın; levye içeride ama alamıyoruz. Su tankının hemen sağındaki kırmızı tuşa basın ve üst panelin açılmasını sağlayın. Fırçanın yanı sıra merdiven de ortadan yok olmuş; buna rağmen yukarı çıkmayı deneyin, haliyle çıkamıyorsunuz. Geri gelin ve Rutger’in bulunduğu yere kadar gidin. Buraya geldiğinizde bazı sesler duyuyorsunuz. Joshua elindeki baltayla yatın tepesindeki anteni koparmaya çalışıyor. Ekranın sağ alt tarafına fareyi getirdiğinizde Brian bu taraftan 2 numaralı kargo odasına gidebiliyor. İlerliyor ama gitmek istediği yer tamamen çivilerle dolu olduğu için aşağı atlamak istemiyor, bunun üzerine geri dönüyor. Geri dönüp Saturn’ün yanına gidin. Saturn ile ne yapmakta olduğu konusunda konuşun ve masanın üzerindeki mıknatısı (Electro magnets) alın. Kargo odasına geri dönerek tavanda açık durumda olan panelde mıknatısları kullanın. Brian yukarı tırmanıp 2 numaralı kargo odasına geçiyor ve levyeyi ele geçiriyor. Ardından tekrar denizaltına dalış yapıyor.

6 – THE HIDDEN BEACON OF AVERNUS

Bir gemide hapsedilmiş şekilde uyanıyor ve zindandan çıkartıldıktan sonra kaptan Inigo Malantunez Gonion ile tanışıyorsunuz. Bir odaya getiriliyorsunuz ve burada Camille ile karşılaşıyorsunuz; ikinizin de ayakları zincirlenmiş bir halde ve hareket etme imkanınız yok. Konuşmanız bittikten sonra sol taraftaki haritaya saplanmış biçimde duran mektup açacağını (Dagger-letter opener) ve diviti (Paperweight) alın. Ayağınızdaki zincir üzerinde mektup açacağını ve diviti kullanarak kurtulmaya çalışın; işe yaramıyor. Camille ile tüm konularda konuşun ve kendi hikayesiyle Malantunez hakkında bilgi öğrenin. Sonrasında Camille’in başının hizasında, ekranın ortasında duran tahta üzerine dikkatlice bakın. Bir çivi göreceksiniz; dikkatli bakınca fark ediliyor. Üzerinde mektup açacağını kullanın. Böylece Brian bileğindeki zincirden kurtulabilmek için çiviyi kullanabileceğini düşünüyor. Mektup açacağını Camille üzerinde kullanın. Camille mektup açacağıyla çiviyi (nail) yerinden sökerek Brian’a veriyor. Bu arada kapıda bizi bekleyen korsanı görüyoruz. Kendisi kapının arkasından gelen sesleri Devil Dog’un çıkardığını sanıyor ve aralarında konuşmak üzere bir işaret dili geliştiriyor. Envanterinizden çiviyi çıkararak kelepçenizin üzerinde kullanın. Sonunda özgürüz.

Tekrar geri dönüp dışarı çıkın. İki korsanın konuştuğunu duyuyorsunuz. Yanlarına biri geliyor ve konuşma sona eriyor. Kontrol tekrar size geçtiğinde sol taraftaki çekirdek kabuklarına bakın. Brian üç tane çekirdek (3 sunflower seeds) alıyor. Sağ taraftaki pencereye dikkatlice baktığınızda pervazın kırık olduğunu fark ediyorsunuz. Kırık yer üzerinde envanterinizdeki mektup açacağını kullanın. Böylelikle ikinci çivinizi (nail) elde etmiş oluyorsunuz. Ayrıca yere düşen tahta parçası (board) da cebinize ekleniyor. İçeri girin ve kapının yan tarafında duran papağanla konuşun. Tüm konularda konuştuktan sonra ona envanterinizdeki çekirdekleri verin. Size bazı bilgiler veriyor ama bunlar yeterli değil, daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Camille’in hemen arkasındaki dünya atlasının yanına gidin ve onu çevirin. Başlangıç noktasının İspanya olduğunu görüyorsunuz. Yerkürenin sağ veya sol tarafına tıklayıp döndürdüğünüzde İspanya üzerine her geldiğiniz an bir tık sesi duyuyorsunuz. Ekranın dış tarafına tıklayarak bu ekrandan çıkın ve sol taraftaki harita masasının üzerindeki boş şişeyi (Bottle) alın. Sağdaki dolabı inceleyin; içerisinde çeşitli sertifikaların olduğu küçük dolaplar var. Burada bir işimiz yok. Hemen sağ tarafta, yerde bir vazo var. İsterseniz içerisine tükürebiliyorsunuz. Üst tarafındaki kavanoza bakın. İçerisindeki ejder dilini (Seven tailed dragon’s tongue) alın. Sağdan ilerleyip kapıdan dışarı çıkar çıkmaz sizi bekleyen korsan önünüzü kesiyor. Kendisiyle ne konuşursanız konuşun, sizi tekrar içeri gönderiyor. Envanterinizden ejder dilini çıkartıp kapının demir parmaklıkları üzerinde kullanarak bağlayın. Bağladığınız bu dilin üzerinde de diviti kullanın. Artık dışarı da çıkabilirsiniz. Brian otomatik olarak dili tekrar envanterine ekliyor. Dışarı çıkın ve yerden diviti tekrar alın. Dışarı çıktıktan sonra odanın sol dibindeki bayan elbisesini, duvara asılı korsan bayrağını, korsan iskeletini ve varili inceleyin. Varilin içerisi su dolu. İskeletin solundaki kapıyı açın. İçeriden bir kılıç girip çıkmaya başlıyor. Envanterinizdeki tahtayı kılıcın üzerinde kullanın. Kılıç sorunu ortadan kalkıyor ve kahramanımız Demon Dog’u alıyor. İçeri girip etrafı inceleyin. Her taraf altın ve değerli eşya dolu. Yığın üzerine tıklayın ve bir tanesini almaya çalışın. Brian bir tane heykelcik (Golden idol) alıyor. Geldiğiniz yerden dışarı çıkın. Odanın sağ arka tarafında, merdivenin arka tarafında bir koridor uzanıyor. Oradan ilerleyin ve sizi zindandan dışarı çıkaran korsan, Husky Hound ile konuşun. Burada kendinize istediğiniz ismi seçebiliyorsunuz.Onunla konuşun. Kendisinin burada çeşitli görevleri var. İçeri girebilmek için bazı sertifikalara ihtiyacınız var ve bunları alabilmek içinse üç tane testten geçmeniz gerekiyor (Korsan gemisindeyiz; üç test size bir şey hatırlatıyor mu?). Vahşilik testinden geçebilmek için öncelikle Husky Hound’un solundan gidin ve köşedeki sandığın içini inceleyin. Sağ taraftan ilerleyin ve öteki ekrana geçiş yapın. Korsan iskeletinin yanındaki varilin üzerinde envanterinizdeki maymunu kullanın. Bir şey yapamıyorsunuz. Geri dönün ve Husky Hound’un yanında işe yarar bir şey bulamadığınız sandığın içinden sabunu alın, sonra geri dönüp sabunu içi su dolu varile atın ve maymunu da varilde kullanın. Artık maymunumuz temiz. Geri dönün ve Husky Hound üzerinde maymunu kullanarak ona gösterin. Yağmacılık testinden geçmek içinse envanterinizdeki altın heykelciği kullanın. Klasik Ruffia Tarihi hakkındaki testi geçmek içinse Husky Hound’un sorduğu sorulara sırasıyla şu şekilde cevap verin:

1 – Long John Silver
2 – Doctor
3 – By inventing turtle-surfing, as everyone knows.

Dördüncü ve son soru ise biraz uzun ve bulmacanın asıl zor olan kısmı. Bulmacada aynı haritaya ait dört farklı korsanın bulduğu birer kağıt parçasından söz ediliyor. Bu haritayı bir şekilde birleştirmeleri lazım ama sadece bir tahta bacakları var. Bu bulmaca boyunca Husky Hound’un size sorduğu soruları sırasıyla cevaplamanız gerekiyor. Doğru cevapların sırası:

1 – Henry Wobblins and Diego el Cojuelo
2 – Henry
3 – Joao de Passoromo and Jean L’Eclope
4 – Diego el Cojuelo

Konuşmayı tamamladıktan sonra Camille’in olduğu odaya gelin. Zincirle bağlı olduğunuz yerin üst tarafındaki dolabın içerisinden bir tane sertifika (Certificate). Aldığınız bu sertifikayı götürüp Husky Hound’a verin. Husky Hound kağıdı imzaladığında artık lisanslı bir korsansınız. Envanterinizdeki boş şişeyi Husky Hound üzerinde tıklayın ve bir şişe grog elde edin. Geri dönüp hazine odasına gidin ve hazine üzerine tıklayın. Hazineden arta kalan bir senet (Voucher for huge treasure) oluyor. Alt kata inip huniyi (Funnel) alın. Camille’in olduğu odaya gelin ve soldan ilerleyerek balkona çıkın. Ekranın sağ üst köşesine doğru olan tarafta sallanmakta olan şişeye baktığınızda erişemediğinizi hatırlıyorsunuz. Pencere üzerinde tahta parçasını kullanın. Brian otomatik bir şekilde yanındaki iki çiviyi ve diviti kullanarak tahtayı eski yerine çakıyor. İçi grog ile dolu olan şişeyi tepedeki boş şişeyle kullanın. Brian yukarı çıkıp şişenin içini grog’la dolduruyor ve korsanların fark etmeleri için aşağıdan sesleniyor. Korsanlar böylelikle tekrar çekirdek yemeye başlıyorlar ve sol taraftaki içi çekirdek kabuğu dolu yere tekrar kabuklar ve içi dolu çekirdekler düşmeye başlıyor. Kabukları inceleyin ve içinden dolu olanlar olup olmadığına bakın. Eğer ilk seferde bulamazsanız içeri girip tekrar balkona çıkın ve yine inceleyin. Brian en sonunda 5 tane çekirdek elde ediyor.

Çekirdekleri aldıktan sonra içeri girip papağanın üzerinde bunları kullanın. Papağanımız tekrar konuşmaya başlıyor. Sözlerini tamamladıktan sonra sağ tarafa doğru ilerleyin ve Camille’in arka tarafındaki dünya atlasının üzerine gelin. Atlasın üzerine tıklayın. Burada öncelikle Japonya’ya (Japan) kadar atlası sağ tarafa doğru döndürün; bir klik sesi duyacaksınız. Ondan sonra sola tarafa doğru döndürün ve Avrupa üzerinden geçerek Newfoundland’a gelin; yine bir klik sesi duyuyorsunuz. Yine sağa döndürün ve Yunanistan’a (Greece) gelin. Atlasın alt tarafı açılıyor ve Brian taşı alıyor. Sonrasındaki videoyu tamamen izleyin ve oyunu bitirin. Runaway 3…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu