Sam & Max Episode 1: Culture Shock
2006 yılının son çeyreği, macera oyunlarının altın dönemini hatırlattı hepimize. Önce Broken Sword IV ile başladık. Aradığımızı çok bulamasak da özellikle İstanbul’da geçen hikâyesi ile çölde bir vaha (Bir maçta spikerin Ronaldinho hakkındaki acayip yorumu) gibi geldi bize. Kısa bir süre sonra Secret Files: Tunguska, çıtayı oldukça yükseltti ve bizi eski klasik “Icon Adventure” zamanına götürdü. Karakterlerin etkisizliği haricinde Tunguska bugünlere kadar yılın en iyi macera oyunu sıralamasında tartışmasız ilk sıradaydı. Ancak Tunguska tahtını koruyamadı çünkü Telltale Games bir efsane ile yani Sam & Max ile geri döndü.
MK ayrıcalıkları
Telltale Games, oyunun 17 Ekimde Gametap üzerinden oynanabileceğini duyurmuştu fakat bu şansı sadece Amerika ve Kanada vatandaşlarının kullanabileceğini öğrenince oyunun Telltale Games üzerinden satışa çıkacağı tarih olan 1 Kasım’ı beklemekten başka çaremiz kalmamıştı. Eylül’ün sonlarına doğru bu bir ay nasıl geçecek diye düşünürken Telltale Games bize öyle bir güzellik yaptı ki hemen Ekim ayının başında Episode 1’i tam sürüm olarak “Review Copy” adı altında MK’nın indirmesini sağladı. Bir süre Erdem’le birbirimize girdikten sonra bir iki morluk ve kaş göz açılması sonucunda bize kalan oyunu oynamak ve yapımcıların ayın 17’sine kadar koydukları yayın yasağını bekleyip yazmaya koyulmaktı.
Önce isterseniz Sam & Max’i bir hatırlayalım. Oyun 1993 yılında LucasArts tarafından geliştirilmişti. O tarihte çıkan bu oyunun ara yüzü hala birçok yeni macera oyununda benzer şekilde kullanılıyor. Hatırlarsanız LucasArts, klasiklerinin hemen hemen hepsinde SCUMM oyun motorunu kullanmıştı. Steve Purcell tarafından çizilen Sam & Max Freelance Police karikatürlerinden esinlenerek yapılan oyunda kahramanlarımız iki özel dedektif idi. Özellikleri ise birisinin kocaman bir köpek(Sam) ve diğerinin de hiperaktif bir tavşan(Max) olmasıydı. Sürekli takım elbise ve şapka giyen Sam, sakin bir kişiliğe sahipti ve takımın beyni görevini üstlenmekteydi. Max ise anadan doğma ortalıkta gezinmekte, arsızlık yapmakta ve olayları çözmede daha saldırgan yöntemleri seçmekteydi. Birbirinden eğlenceli espriler ve bulmacalar ile karşımıza çıkan Sam & Max: Hit the Road, LucasArts’ın en büyük klasikleri arasında yerini almıştı.
Sabır, yutmak için çok keskin bir bıçaktır küçük dostum
Yılan hikâyesine dönmüştü Sam & Max’in devamının geliştirilmesi. İlk başlarda Lucas, Sam & Max’in devamını yapacağını duyurmuş ve hatta çalışmalara başlamıştı. Ancak bir süre sonra oyunun iptal edildiği duyuruldu. Lucas’ın macera oyunları ile altın dönemini yaşadığı zamanlarda kadrosunda bulunan Bill Tiller ile yaptığım bir röportajda Sam & Max’in yapımına başlanıp sonradan neden iptal edildiğini sorduğumda cevabı Lucas’da ki yönetim zaafından dolayı bu iptal kararının hemen alınamamasıydı. Bill Tiller cevabında Lucas’ın, çok daha büyük bütçeli ve çok daha büyük(?) oyunlarla uğraşma kararı aldığını söylerken yaptığı göndermeyi ve sitemi anlamak hiç de zor olmamıştı.Sonrasında LucasArts’ın macera oyunlarını bir kenara itmesiyle firmadan ayrılan bazı yapımcılar kendi firmalarını kurdular ve macera oyunlarını devam ettirmek istediler. Bunlardan bir tanesi Bill Tiller’ın kurduğu Autumn Moon Entertainment firması ve büyük zorluklar da olsa “A Vampyre Story” nin yapımını sürdürmekteler. Bir diğer firma ise Telltale Games. Özellikle Bone serisi ile sükse yapan firma Hit the Road’ın yapımcılarından bir kaçını da bünyesinde barındırmakta. Bu sebeptendir ki LucasArts’dan, Sam & Max’in haklarını almak için uzun süre savaş verdiler ve sonunda istediklerini elde ederek bize yeni Sam & Max’i sundular.
Sam & Max Episode 1: Culture Shock
Yeni Sam & Max’de tıpkı Bone gibi bölüm bölüm karşımıza çıkıyor. İlk bölümümüzün adı tam olarak Sam & Max Episode 1: Culture Shock. Oyuna başladığımızda önce kısaca yapımcıların isimlerini gördükten sonra hemen kahramanlarımızın ofisine gidiyoruz. Oyun hemen klasik Sam & Max esprileri ile başlıyor. Sam, Max’in başının üstüne bir elma koymuş ve ateş etmeden hemen önce “Bu sefer çığlık atma Sam” diyor. Tam bu sırada çalan telefonla bir iş alacaklarını düşünen kahramanlarımız umutlanıyor ancak telefonlarını bulamıyorlar. Telefonun olması gereken yerdeki notu okuduklarında ofislerinde onlara eşlik eden iki dişli fare Jimmy’nin telefonu kaçırdığını ve fidye olarak da İsviçre peyniri istediğini öğreniyorlar.
Suç, mezar için çıkartılan bir davetiyedir
Bu kısa bulmacayı çözdükten sonra gelen telefonla kendilerine bir iş edinen kahramanlarımız hemen olaya el atıyorlar. İlk bölümde televizyonda bir yarışmada ünlenen üç küçük çocuğun kahramanlarımızın yaşadığı mahallede terör estirmelerini çözmeye çalışıyoruz. Bu üç çocuk oyunumuzun kötü adamı tarafından hiptonize edilmiş ve bize düşen de tabii ki çocukları kurtarmak ve kötü adama dersini vermek.
Oyuna başladığımda Bone’dan olsa gerek grafikleri hiç garipsemedim. Oldukça basit grafik ve çözünürlük ayarları oyunumuzda yerini almış. Karakterlerimiz üç boyutlu, oyun ortamı ise iki boyutlu tasarlanmış. Tek kelime ile mükemmel bir ara yüz var. Bildiğimiz “Point & Click” ara yüzü oyunda kusursuz kullanılmış. Oyun boyunca klavyeye dokunmamıza hiç gerek kalmıyor. Fare ile de farklı işleri yapmak için farklı seçenekleri seçmemize gerek kalmıyor. Eğer bir karakteri tıklarsak kahramanlarımız otomatik olarak o kahramanla konuşmaya başlıyor. Eğer bir televizyonu tıklarsak kahramanlarımız televizyonu açıp seyretmeye başlıyor. Envantere ulaşmak, menüye ulaşmak ve oyunu kayıt edip yüklemek, her birine oldukça kolay ulaşılıyor. Seslendirmeler içinde fazla söze gerek yok. Bütün karakterler dört dörtlük seslendirilmiş. Çocukların ve özellikle Bosco’nun seslendirmeleri oldukça etkileyici. Ancak oyunda biraz ağır bir İngilizce kullanılmış, o yüzden İngilizce bilmeyenlerin biraz zorlanacağını düşünüyorum.Self help for the helplessly selfish
Gelgelelim bulmacalara. Bulmacalar konusunda yorum yapmak oldukça zor. Oyunumuz eski Lucas oyunlarında ki bulmaca kalitesini korumakta. Öyle ortaya konulmuş sırf kapı pencere çekmece açmak için bulmacalar yok. Bulmacaların hemen hemen hepsi espri ağırlıklı. Ancak zorluk açısından bakacak olursak eski Lucas oyunlarındaki zorluğu bu bölümde bulmak pek mümkün değil. Oyun alanı oldukça küçük. Topu topu 8-9 farklı mekan var ve neredeyse her bulduğunuz nesneyi bulduğunuz mekanda kullanıyorsunuz. Yani oyundaki envanter bulmacaları fazlasıyla kolay. Bu bölümde zorlayıcı tek bulmaca var o da büyük kısmı diyaloglar üzerine kurulu bir bulmaca ve olayı tam olarak anlamadan sadece deneme yanılma metoduyla çözülmesi oldukça zor. Sam’in bir psikiyatra(Sybil) terapi yaptırdığı bu bulmaca aynı zamanda oyunun her oynayışında farklılık gösteriyor (Sadece birkaç farklı şekilde karşımıza çıkabiliyor). Eğer İngilizce’niz yeterli değilse bu bulmacanın çözümünde zorluk çekebilirsiniz ancak genel anlamda bulmacalar daha çok türe yeni başlayan oyuncular için gibi gözüküyor.
Karakterlere arasında Sam ve Max dışında üç sümüklü çocuk, bir psikopat karakter, dükkânının güvenliğini paranoya haline getirmiş bir market sahibi (Bosco) ve daha önce dövme yaparken şimdi psikiyatrlığa başlayan Sybil var. Her biri oldukça iyi tasarlanmış, çizilmiş ve seslendirilmiş.
Her güzel şeyin bir sonu vardır
Sonuç yorumlarına gelecek olursak, Sam & Max, kusursuz bir macera oyunu. Kusur olarak söyleyebileceğimiz tek şey oyunun çok ama çok kısa sürmesi. İlk bölüm 1-2 saatlik bir oynanış süresine sahip ancak yapımcılar oyunu bölüm bölüm çıkartacakları için bunu bir eksi olarak kullanmak mümkün gözükmüyor. Oyun toplam altı bölümden oluşacak ve her birinin ortalama 2 saat süreceğini düşünürsek aslında oyun 12 saatlik bir oynanış süresine sahip olacak. Bu bölümdeki bulmacalar için birisi haricinde kolay bulmacalar diyebiliriz ancak oyunun genelinde mi bu böyle olacak henüz bilemiyoruz. Eğer diğer bölümlerde bulmacalar gittikçe zorlaşmazsa oyuncular ciddi bir hayal kırıklığı yaşayabilir. Bu konuda Telltale Games ateşle oynuyor diyebiliriz çünkü Sam & Max gibi klasik olmuş bir yapımın devamını yapmak oldukça tehlikeli bir iş. Oyunun takipçilerinin ciddi beklentileri var. İlk bölümde kolay bulmacalar haricinde Telltale Games bu beklentileri sağlamış gibi gözüküyor ancak bu bulmaca meselesinden dolayı ciddi eleştiriler alacaklarından eminim.
Sam & Max Episode 1’i oldukça düşük bir ücret karşılığında 1 Kasımdan itibaren yapımcıların sayfasından indirebileceksiniz. Eğer gerçek bir macera oyunu oynamak istiyorsanız kesinlikle kaçırmamanızı tavsiye ediyorum.