Oyun İncelemeleri

Scooby Doo! Who’s Watching Who?

Scooby Doo! Who’s Watching Who? ile çocukluğuma döndüm adeta. Tanıdık
simalarla karşılaşmak, eskilere taşıdı beni birden. Hani evvel zaman her gün
görüştüğünüz, ama zamanla ne olduysa araya mesafenin girmesi ile çok uzun
süredir görmediğiniz bir dostunuza sokakta rastlamak gibi bir duygu yoğunluğu.
Her ne kadar yapımı izlemek yerine oynamak farklı bir boyut olsa da durumu
yadırgamıyor, aksine hikâyeyi farklı açıdan görmekten zevk alıyoruz.

Scobyyy…

PSP platformuna konuk olan Scooby Doo ekibi ile her zamanki gibi maceradan
maceraya koşuyoruz. Başladığımız her bölüm TV’de izlediğimiz çizgi filmin bir
bölümü gibi başlıyor. Afacan köpeğimiz Scooby etrafta koşturup ipucu bulma amacı
ile her yeri koklayarak girişiyor işe. Scooby topladığı ipuçlarını zehir hafiye
Velma’ya getiriyor ve oda Scooby’i çok sevdiği Scooby krakerleri ile cesaretini
pekiştiriyor. Fred ile kötü adamın peşine düşen Scooby’nin araştırması Shaggy
ile Scooby’nin hayaletle karşılaşması ile de son buluyor. Tanıdık geldi değil
mi? Scooby Doo! Who’s Watching Who?, içerdiği birbirinden bağımsız bölümler
boyunca genel olarak ipuçlarını toplama, olayı çözme ve gerçeği açığa çıkarma
aşamalarında oluşuyor. Tabi her zaman olduğu gibi gerçeği açığa çıkartmak
karakterlerimizin kendine has yapıları ve abzürd durum komedileri şeklinde
gelişebiliyor.

Yapım boyunca oynanışın hayli açık olduğu görülüyor. Episode’un ilk bölümünde
Scooby karakterlerimizle yürüyor, onlarla konuşuyor ve her zaman olduğu gibi
hayalet ve gulyabanileri tuzağa düşürülme planlarından kendisini sıyırmaya
çalışıyor. Her ne kadar bu durum kendini tekrar ediyor gibi görünse de bölümler
çeşitli içeriklere sahip ve bulunması gereken onlarca şey var. Karavanla
kestirme yollardan gitmek, kovalama sahnelerini gerçekleştirmek en az TV’de ki
kadar hoşunuza gidecektir. Hatta çoğu zaman gerçekleştirdiğiniz sahneleri daha
önce izlediğiniz fikrine kapılmanız dahi olası.

…Dooooooooo

Play Station Portable’da üçüncü şahıs görüş açısı giderek daha fazla tercih
edilir oluyor. Özellikle First Person Shooter tarzı yapımlar için elverişsiz
gibi görünen tuş yapısı nedeni ile PSP’de bu tarz oyunların oynanamayacağı
düşünülüyordu. Yaygınlaşan yapımlar ile tek bir analog kol ile dahi iyi işler
çıkartılabileceği kanıtlandı ve Scooby Doo’da olduğu gibi bu tipte bir oynanış
için kullanım alanı doğdu. Yapımda olduğu gibi araştırmalar, araç kullanma
sahneleri ve aksiyon şaşırtıcı derecede hızlı ve kolay bir kullanıma sahip.
Scooby Doo’nun grafikleri de bir hayli güzel görünmekteler. Karakterler adeta
televizyondan kopya edilmiş gibiler. Kullanılan bir teknik sayesinde 3D ortam ve
karakterler çizgi film vari bir havaya bürünüyorlar. Grafiklerde zaman zaman
meydana gelen karelenme dışında göze batan bir hata bulunmuyor. Sevimli
karakterlerimiz adeta televizyondan fırlamışçasına el konsolumuzda
performanslarını sergiliyorlar.

Bölümler her ne kadar birbirlerinden bağımsız olsalar da, hemen her bölümde
kovalanması gereken bir kötü adam olması hikâyeyi çizgiselleştirebiliyor.
Yapımda karakterlerimizden bazıları için TV’de ki orijinal dublaj sanatçıları
kullanılmış. Her ne kadar bizdeki Türkçe seslendirmeden dolayı orijinal
seslerini duymamış olsak ta yapım için artı puan oluşturuyor. Sesler ve müzikler
de klasik Scooby Doo atmosferini tamamlamayı başarıyor. Neyin nasıl işlediğini
öğrenmek kısa sürüyor. Bölümler ise aşağı yukarı aynı şekilde gelişiyor. Bu
durum eğlenceli fakat bir süre sonra fazla kolay bir oynanışa dönüşüyor. Buna
rağmen karakterlerimiz ile el konsolumuzda vakit geçirmek gerçekten güzel
oluyor. Scooby Doo severlerin mutlaka denemesi gereken bir yapım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu