Shank 2
Klei Entertainment tarafından geliştirilip EA tarafından dağıtımı yapılan iki boyutlu aksiyon oyunu Shank’in ilk oyunundan sonra, kesmiş, biçmiş, ardımızda bir sürü leş bırakmış, intikamımızı almış ve işimizi bitirmenin verdiği rahatlıkla, bilinmeze doğru yola koyulmuştuk. İlk oyundan sonra ikinci bir oyun şahsen beklemiyordum çünkü hikayesi bitmişti. Ama oyun çok sevildiğinden midir bilinmez, ikinci oyun da çıkageldi ve sevenlerine yeniden merhaba dedi Shank.
Oyunu Tanıyalım
Hikayeye geçmeden önce kontroller ve menüden bahsetmek istiyorum. Oyunun menüsünde; “camping mod, survival mod, medals, rebel intel, leaderboards, player stats, help & options ve quit” seçenekleri var. Bu menülerden kısaca bahsetmek gerekirse camping mod, oyunun ana hikayesini oynayabildiğiniz oyun modu. Dikkatinizi çekti mi bilmem ama oyun menüsünde kayıtlı oyundan devam etmek için bir seçenek bulunmuyor. Hatırladığım kadarı ile bu kısım ilk oyunda da aynıydı. Eğer bir bölüme başladıysanız ve o bölümü bitirmeden oyundan çıkarsanız bütün ilerlemeniz silinecek ve bölümü baştan itibaren yeniden oynamanız gerekecek. Survival modu ile arkadaşlarınızla beraber oynayabiliyorsunuz (İster aynı PC’de arkadaşınızla, isterseniz de Origin’e bağlanarak Internet üzerinden). Medals başlığına girdiğimizde, öldürdüğümüz adamların sayısı, öldürme yöntemlerimiz sonucu elde ettiğimiz istatistikleri görüyoruz. Buradaki sistem archivement şeklinde çalışıyor. Rebel intel kısmında, oyunda karşılaştığımız boss karakterleri, öldürdüğümüz düşmanları, oyunda bize yardım eden arkadaşlarımızı ve bunun gibi çeşitli karakterleri kısa biyografileri ile beraber görebiliyoruz. Başlarda pek kabarık olmayan bu liste ilerleyen zamanlarda oldukça fazla kabaracak şekilde hazırlanmış. Leaderboards kısmından Origin hesabınız ile giriş yapıp oyunu oynayan ve aldığı puanlar ile liderler tablosuna yerleşmiş kişileri görebiliyoruz. Bu tabloya yerleşmek için yapmamız gereken, oyunda öldürdüğümüz düşmanlardan düşen elmasları toplamak. Player stats kısmından oyun boyunca öldürdüğümüz düşmanlarla ilgili kayıtları, öldürmekte kullandığımız araçları, multiplayer’da aldığımız eşyaları ve bunun gibi birçok istatistiği bulabiliyoruz. Help & options kısmının adından da anlaşılacağı gibi ayarları değiştirebiliyor ve yardım alabiliyoruz.
Menüyü bitirdikten sonra oyunun kontrollerine geçmek istiyorum. İlk oyunda kontroller alışılmışın dışındaydı. Hatta bana göre oldukça karışıktı. İlk oyunu oynayabilmek için kendime özel ayarlar yapmıştım. İkinci oyunda ise, daha rahat olduğunu söyleyebilirim. Yeni oyunda kontrollerin bir bölümü fareye atanmış. Klavye ise, yön belirlemek ve fare ile beraber kullanıldığında özel hareketleri yapmak için kullanılıyor. İlk oyunun aksine bu oyunda faremizi kullanabildiğimizden, artık ateş edebileceğimiz yeri faremiz ile belirliyor ve daha isabetli atışlar yapabiliyoruz. Ancak bazen sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Çünkü bazen fareyi bir tarafta unutup o tarafa arkanızı döndüğünüzde ve saldırdığınızda, karakteriniz hala farenin olduğu tarafa doğru yakın saldırı yapıyor. Oyunda bu olay beni çok rahatsız etti. Hatta çoğu zaman de ölmemle sonuçlandı.
Shank Geri Döndü
İkinci oyunun hikayesinin başlangıcında, bir otobüs yolculuğunda görüyoruz kahramanımızı. Henüz ne olduğunu anlayamadan ve hikayeyi öğrenemeden otobüs durduruluyor. İçerdeki herkes silah sesleri ile kaçışmaya başlarken Shank’in olduğu yerde kalması bir askerin dikkatini çekiyor ve asker Shank’in yanına gidip onu korkutmaya çalışıyor. Shank oldukça rahat bir tavır ile içkisini içmeye devam edince asker sinirleniyor ve hayatında yaptığı ve yapabileceği en büyük hatayı yapıp Shank’in içki şişesini kırıyor. Hemen sonrasında
savaşmaya ve maceramıza başlıyoruz. “Ne oluyor? Neden savaşıyoruz? Kiminle savaşıyoruz?” şeklinde sorular durmadan kafamızı kurcalıyor. Derken ilk oyundan tanıdığımız bir yöntem ile boss savaşlarının öncesine yada sonrasına koyulan ara videolar ile oyunun hikayesini anlamaya ve öldürdüğümüz karakterleri neden öldürdüğümüzü öğrenmeye başlıyoruz.
Geldiğimiz bölgedeki komutanlardan biri, kalbi ile ilgili sorunu olduğunu öğreniyor ve kendine uygun bir kalp bulmak için de yerli halka şiddet uygulamaya başlıyor. Halk buna karşı gelince, karmaşa da kaçınılmaz oluyor. İlk başta söylediğim otobüsü durdurma ve insanları yakalayıp götürme olayı da komutanın kalbi ile alakalı. Hikaye genelde bu senaryo üzerine kurulu. Biraz da Shank’ın aradığı bir arkadaşının da bu direnişçi grubun içinde olması ile alakalı.
Yeni oyunda değinmek istediğim birkaç nokta var. Bunlardan ilki oyundaki geliştirilmiş silah kullanımı ve saldırı şekilleri. İlk oyunda küçük bıçaklarımız ile düşmanlarımızı alt etmek oldukça hızlı, etkili ve eğlenceliydi. Aynı şekilde ikinci oyunda da küçük silahlarımızı kullanmak çok hızlı ve olması gerektiği gibi. Fakat her iki yapımda da büyük silahların yeterince hasar veremediği hissine kapıldım. Özellikle her taraftan gelen düşmanların arasına dalıp büyük silahlarımız ile hepsini biçememek oyunu kısmen eğlencesiz kılıyor. Onun dışında yeni eklenenler arasında hoşuma giden bir özellik olarak, gelen düşmanların ellerinde düşürülebilecekleri ve sonradan bizim alabileceğimiz silahlar var. Bu silahlar kısa süre sonra kırılıp gitse de hep aynı silahları kullanma gereksinimini ortadan kaldırmış ve farklı bir eğlence katmış. Bir başka güzel özellik ise, atağa karşılık verme olayı. Bazı düşmanlarımızın kafasında, bize saldıracakları zaman bir ünlem işareti beliriyor ve tam o sırada “e” tuşu ile düşmanı yakalamaya yeltenirsek, karşı atak yapıyoruz ve bize saldırmak için kullandığı silahı ile kendisini fena halde haklayabiliyoruz.
İlk oyunda oldukça kullanışlı olan savunma özelliğimiz vardı. Çok gerçekçi olmasa da gelen mermilerden ya da ataklardan korunmamızı sağlıyordu. Fakat yeni macerada bu özelliği göremiyoruz. Çok büyük olmasa da bir diğer eksik özellik, artık klavyenin fonksiyon tuşlarını kullanarak silahlarımızda değişiklik yapamıyoruz. Onun yerine silah seçimleri, bölüme girerken yapılıyor ya da istersek silahlarımızı oyun sırasında menüye girip Change Loadout butonu ile değiştirebiliyoruz. Silah seçiminin yanında, bölüme başlarken karakteriniz için değişik oyun içi görevler yapıp değişik kıyafetler de seçebiliyorsunuz. Shank 1’de yanımızda birkaç silah vardı ve bu silahlara yenilerini eklemek için boss savaşlarını kazanmamız gerekiyordu. Shank 2’de ise yeni silahları, genelde bize yardım eden insanlardan alıyoruz. Aslında bu olay gözüme battı. Çünkü ilerleyişimiz esnasında esir olarak bağlı duran adamı kurtardıktan sonra adamın sırtından bir motorlu testere çıkarıp vermesi yerine, silah deposunu göstermesi ve buradan istediğini al gibisinden bir olay ile silah edinmemiz daha mantıklı olurdu diye düşünüyorum.
Son Olarak
Oyunun grafikleri çizgi film şeklinde, ama hiç rahatsız olmayacaksınız. Fakat oynamadan önce Trine gibi bir görsel şölen beklemeyin, yoksa büyük hayal kırıklığı yaşarsınız. Sesler oldukça yerinde. Karakterlere uymayan ya da dengesiz çıkıp insanın can sıkan sesler yok. Oynanış olarak ilk oyundan daha rahat olsa da, biraz daha iyi olabilirdi diyorum. Şahsen en çok takıldığım nokta, oynarken farenin karakterin arkasında kalması ve karakterin istediğiniz yöne değil de arkasına dönüp saldırması. Bu kontrol sistemi pek hoş olmamış.