Shank
Biraz değişikliğe ihtiyacımız vardı doğrusu. Ya da şöyle diyelim; geçmişe dönmeye ihtiyacımız vardı. Braid’in çıkmasıyla birlikte basit, ama yaratıcı fikirler doğrultusunda hazırlanan oyunlarla karşılaşmaya başladık. Kullanılan yöntemler ve görseller o kadar etkileyici olabiliyordu ki, bu tarz yapımlarla rahatlıkla saatler geçirebiliyorduk. Shadowground’un yapımcısından son olarak çıkan Trine’ı da sözlerime dahil etmek istiyorum. Her yönden başarılı bir üründü.
Bu kez yanlış Meksikalıyı seçtiler
Şu an elimizde bulunan yapım ise, Shank. Üzeri acı Meksika sosuyla kaplı, ucu yanmış ve sararmış kâğıtlardan tasarlanmış bir dünyada, bir intikam için verilen kanlı bir mücadele. 2D olarak tasarlanan oyunda, Shank isimli dövüşçü bir kimliğe sahip karakterimiz var. Günün birinde ondan hayli iri ve kötü huylu bir düşmana sahip oluyor. Değer verdiği kadın kaçırılırken, Shank de bir güzel pataklanıyor. Bunların tek bir karşılığı, cevabı olabilir, o da intikam almak.
İntikam yolunda yemin eden kahramanımız Shank, bıçaklarını kuşandığı gibi yola çıkıyor ve işe en yakındaki bardan başlıyor. İlk tespitte her şeyi hallettim derken, aslında büyük bir yanılgı içine düştüğünü anlıyor ve başarılı olabilmek için aslında çok şey yapmak gerektiğinin farkına varıyor. Eskiden Cadillac & Dinosaurs veya Final Fight oynamışsınızdır. Ekranda belirlenen kısıtlı alan boyunca ilerler, önünüze gelenleri pataklar ve bu sırada en az hasar alarak yola devam etmeye bakarsınız. Bölümlerin belli başlı noktalarında abartı karakterler de gelir. Bunlar hem güç, hem de boyut olarak normal karakterlerden daha farklıdır.
Alışıldık ayrıntılar
Sağ üst köşede ilginç isimleri ve güç barları yer alır. Bunları öldürdüğünüzde de genellikle bazı ekstralar alırsınız; sağlık artırıcı içecek, ya da geçici süreliğine kullanılabilir Minigun gibi. Bölüm finalinde de sizi bir boss bekler. Oyunumuzda boss olarak nitelendirebileceğimiz şahıslar, Shank’ın en büyük düşmanına ulaşması için birer basamak görevi görüyor. Her birini öldürmek için kolay yöntemler var. İlk seferde başarılı olamazsanız, oyun size yardım ediyor ve ne yapmanız gerektiğini ekranın alt köşesinde yazılı ibarelerle size tarif ediyor.
Shank, oldukça kanlı bir oyun. Kullandığımız bıçaklar, elektrikli testere, shotgun, uzi gibi silahlar, çok kısa süre içerisinde etrafın kan gölüne dönüşmesine sebebiyet veriyor. Bunca şiddet unsuruna rağmen hiç bir parçalanma efektinin olmaması da ilginç olmuş. Adam dövüp stress atmak isteyenler için güzel bir seçenek olan Shank, zaten senaryo konusunda bize çok da derin detaylar sunmuyor. Eğer daha fazla eğlenmek istiyorsanız, bu sefer yapmanız gereken oyunu co-op olarak oynamak. Madem hikâye yok, madem bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlıyor, o halde alacaksınız bir arkadaşınızı ve beraber yollara düşeceksiniz. Oyunun co-op modu eğlenceli. Onca adama karşı iki kişi saldırmak, tek kişiye nazaran tabii ki daha fazla avantaj demek. Üstelik ağır yara aldığınızda da birbirinize yardım ederek ayağa kalkabiliyorsunuz. Co-op modunun da, tek kişilik senaryo modu gibi işliyor olması güzel bir düşünce.
Keşkeler silsilesi
Gelelim teknik yönlere. Başlarda da biraz bahsettim, bana göre Shank’ın en iyi yönünü görselleri oluşturuyor. Karakter tasarımları, kullanılan renkler, kısacası oyunun görsel tarzı çok iyi. Yerine göre verilen ışık efektleriyle birlikte görsellik üst noktalara erişiyor. Karakter sesleri de olumlu yönde etki ediyor, ancak müziklerin baydığını söylemeliyim.
Son vuruşu yaparken, “keşke oyunda görselliğe gösterilen özen, hikâye ve oynanış yapısına da yansıtılsaydı” demeden edemiyorum. Bu haliyle pek uzun soluklu değil.