Silent Hill 2
Konsollarının dünya çapında bunca alıcısı ve seveni olmasının bence en büyük nedeni bazı oyunların sadece konsollar için üretiliyor olması. Bu tür özel oyunlar genelde platformlar arası geçişin havayı kaybettireceği ve teknik özellikler ileri sürülerek Pc için hazırlanmaz. Silent Hill konsollar için bir seri oluşturmuş ve ismini şimdiden oyun alemine kanıtlamış bir yapım. Pc için bu oyuna en yakın olarak çıkan Resident Evil serisi maalesef Silent Hill kadar geniş kitleye ulaşamadı. Kuşkusuz onu farklı kılan en önemli öğe Silent Hill’in çok sağlam hazırlanan konusu ve konunun ilerlemesi için hazırlanan inanılmaz kurgusudur.
Bir ölüden gelen mektup ile başlar her şey
Diğer oyun konsollarında Silent Hill 3 bile çıkmasına rağmen Pc için Konami ikinci oyundan başladı. Yazımın başında oyunun çok ilginç konular içerdiğinden bahsetmiştim. Silent Hill 2 serinin ilk oyunu ile konu olarak bağımsız hazırlanmış. Tek ortak noktaları olayların Silent Hill’de geçmesi. Bunun dışında konumuz şu şekilde: kahramanımız James Sunderland yıllar önce karısını kaybeder ve bundan dolayı kafayı hafif sıyırır. Geçen uzun yılların akabinde karısından yani Mary’den kendi el yazısı ile bir mektup alır. Mektupta karısı kendisini Silent Hill’deki özel yerlerinde beklediğinden bahseder. James ise bu mektubun ardından zaten hafif kontak oluşundan dolayı soluğu Silent Hill’de alır ve oyun başlar. Konu hakkında daha fazla bilgi vermek istemiyorum. Çünkü okuduktan sonra o olayları yaşamanın sizde hiçbir etkisi olmayacak.
Soğuk ve sisli bir kış günüydü
Oyunun içerdiği atmosfer gerçekten inanılmaz. Oynadığınız süre boyunca karşınıza aniden çıkan yaratıklardan çok ortam sizi korkutmayı başarıyor. Şehir komple dağılmış bir durumda zaten. Aynı şekilde evler, içerisindeki insanlar hemen hemen her şey tarih olmuş. Hoşuma giden bir diğer özellik ise karşınıza devamlı yaratık çıkmaması. Yani elimde silah önüme geleni vururum tarzı bir hava yok. Çoğu zaman konuyu anlamaya ve doğru şekilde ilerlemeye çalışıyorsunuz. Bunun için de bir çok yerde sizin çözmenizi bekleyen bulmacalar var. Ama bunlar sizi çok fazla yoracak türden bulmacalar değil. Akış size ilerlemeniz için daima yardımcı oluyor. Böylelikle ortalıkta devamlı birşeyler aramadan dur durak dinlemeden aksiyon yaşıyorsunuz. Konsoldan gelen bir oyun olduğu için çoğu oyuncunun aklına takılan save olayı istediğiniz her yerde ve her zaman kaydetmenize imkan verilerek giderilmiş. Çoğu oyuncunun Resident Evil’ı sırf save noktası olayından ötürü bıraktığını düşünürsek, doğal olarak bu da oyuna ciddi bir artı getiriyor.
Kalbi olanlara şiddetle tavsiye edilir
Silent Hill 2’nin aslında fazla eksisi yok. Var olan en önemli eksisi ise kontroller. Kaldı ki bir oyun için en önemli şey kontrollerdir. Aslında burada bulunan sorun bu tür oyunlarda hep var olan ve bir türlü aşılamayan bir sorun. Kamera sizi devamlı arkanızdan takip etmiyor. Durum böyle olunca da ara sıra geriye doğru koşarken yolunuz yerine kahramanımızın suratını izliyorsunuz. Dar odalarda da etrafa rahatça bakmak gerçekten çok zor oluyor. Sizi atmosfere sokan, ciddi şekilde geren en büyük olay sis efekti. Çoğu zaman önünüzü göremeden adım atmak ve karşınıza neyin çıkacağını bilemeden ilerlemek insanı gerçekten geriyor. Odalar ve iç mekanlar genelde aşırı sessiz ve aşırı normal. Oyun sizi bazı yerlerde eline öyle bir geçiriyor ki kapıları açmak için bile düşünür halde buluyorsunuz kendinizi. Karşılaşacağınız yaratıklarda oyunun konusuna uygun olarak oldukça bir sıra dışı. Bazılarının kafasının yerinde elleri, bazılarının ayakları, bazılarının ise hiçbir şeyi olmuyor. Atmosfer ve grafikler sizi içine hapsederker sesler de geride kalmıyor. Bazen olağan dışı sessizlikler olurken bazen yaratıkların ilerleme sesleri gibi unsurlar ortamı tamamlıyor.
Pc için Silent Hill oyununun çıkması gerçekten iyi oldu. Uzun zamandan beri bu tür bir oyun oynamamıştım. En son oynadığım Alone In The Dark 4 bile atmosferi ile beni bu kadar etkileyememişti. Konunun ileleyişine detaylı ve çoğu zaman korkutan grafikler, derinden gelen sesler eklendiğinde gerçekten elden bırakılmaz bir oyun oluyor. Özellikle karanlık bir odada kulaklık ile oynamanız tavsiye olunur.