Oyun Ön İncelemeleri

Silent Hill 4: The Room

Horror Adventure türünün tartışmasız en iyi serisi olan Silent Hill’in; ‘’The
Room’’ isimli dördüncü oyunu hakkındaki ilk bilgiler ve görüntüler nihayet
yapımcı firma Konami tarafından verildi.

The Room…

Bu bilgilere göre dördüncü oyun Silent Hill için yeni bir karakter olan Henry
Townshend etrafında gelişecek. Olaylar ise Henry’nin kendisini, lanetli apartman
dairesinde mahsur kalmış bir şekilde bulmasıyla başlıyor… Aradan geçen yaklaşık
bir haftalık süreden sonra Henry dairenin banyosunda daha önce fark etmediği
gizemli bir geçit keşfeder ve kapana kısıldığı bu apartman dairesinden
kurtulmanın tek yolunun bu geçit olduğuna karar verir. Tabii Henry bu gizemli
geçidin onu, kabuslarında bile göremeyeceği kadar korkunç yerlere götüreceğinin
bilincinde değildir…

Oyunun bu ilgi çekici başlangıcından sonra bizi yine iç karartıcı, ürkütücü
ve klostrofobik ortamlar bekliyor olacak. Özellikle oyunun değişim geçirmiş(Alternate)
bölümleri, oyuncuyu yine psikolojik olarak etkileyip ruhunu sıkacak kadar
karamsar atmosferlere sahip olacak.

Oyun yapısı bakımından The Room’da çok fazla bir değişiklik olmayacak fakat
bölümler arası geçişler genelde apartman dairemizin banyosunda bulduğumuz ve
daha başka yerlerde de karşılaşacağımız geçitlerle sağlanacak. En büyük yenlik
ise Henry’nin apartman dairesi gibi belli noktalarda kameranın birinci kişi
bakış açısından görünüm sağlayacak olması. Tabii bu belli yerlerin dışında
portalları kullanıp farklı mekanlara gittikçe tekrar eski, üçüncü kişi bakış
açısıyla oynamaya devam edeceğiz oyunu.

Verilen bilgilere ve ekran görüntülerinden elde edilen ilk izlenimlere göre
oyunun geçeceği mekanlar arasında hapishane, orman ve bir otel (büyük ihtimalle
‘’Hotel South Ashfield’’) bulunuyor. Ama bunların yanında alışıldık bir şekilde
kanalizasyon benzeri labirent yapılarla karşılaşırsak da şaşırmamalıyız. Tabii
buralarda radyomuzun bol bol zırlamasını sağlayacak yaratıklar da bize eşlik
edecekler. Duvarlardan fırlayıp üzerimize saldıracak ruha benzer yaratıklar,
çift kafalı ve bebeği andıran suratları olan yaratıklar, tekerlekli
sandalyelerle gezen ne olduğu belli olmayan şeyler, köpekler, cesetler ve tarif
edilemez şekillerdeki bir çok yaratık oyun sırasında bizi hiç yalnız
bırakmayacak ve bu şekilde içimizde sürekli bir huzursuzluk duygusu olacak. Yeni
silahların da bulunacağı oyunda real time silah değişimi yapabileceğiz; yani
menüye girmeden otomatik olarak silah değiştirebileceğiz, bu da oyunda büyük
kolaylık sağlayacak. Bosslar ve puzzle’lar ise yine büyük ihtimalle Action ve
Riddle zorluk seviyeleriyle kademe kazanacak; bunun yanında bazı puzzle’ların
eski oyunlardaki tarot ve burç bulmacaları gibi mistik tarzlı şeyler olması
muhtemel.

Yeni bir hikaye…

Önceki oyunlarda olduğu gibi oyun sırasında yine birkaç gizemli karakterle de
karşılaşacağız, oyunun senaryosunun şekillenmesini sağlayan bu karakterler her
zaman olduğu gibi bir taraflarıyla içinizde kuşku bırakacak, içlerinde gizli bir
şeyler saklıyorlarmış izlenimi verecekler. Ekran görüntülerinde gözüken sarışın,
uzun saçlı, genç adam daha ilk bakıştan şüphe uyandırırken, yine ekran
görüntülerinde rastlanan ve ilginç bir şekilde ikinci oyunun gizemli küçük kızı
Laura’yı fazlasıyla andıran küçük bir erkek çocuk göze batıyor. İlginçtir ki adı
henüz belli olmayan, pembelere bürünmüş genç bir kız da üçüncü oyunun baş
kahramanı Heather’a sima olarak yakın duruyor. Tabii belirtmekte fayda var;
yapımcılar The Room’un hikayesinin tamamen yeni olacağını ve eski karakterlerin
bu oyunda bulunmayacağını söylüyorlar. Fakat yinede eski oyunlardaki bazı
noktalara dokundurmalar yapılabilir, hatta kim bilir belki eski mekanlardan
bazılarına yüzeysel olarak gitme şansımız bile bulunabilir. Tabii bunlar birer
varsayım, çünkü bu konuda yapılmış resmi bir açıklama yok.

Silent Hill 3 grafik motoru üzerine kurulmuş bu son oyunda grafikler üçüncü
oyuna göre ilk bakışta çok da farklı olmayacak. Fakat yine de karakter
modellemeleri, texture’lar, ve animasyonlar tekrar elden geçirilmiş. Özellikle
de karakterlerin suratları yakın plandan bakıldığında çok daha gerçekçi
gözükecek.

Oyunun sountrack’lerini ise anlatmaya bile gerek yok aslında; Yamaoka Akira
bu işi yine inanılmaz bir şekilde başaracak kuşkusuz. Ki zaten bu adam her
defasında kendini aşan birisi. Fakat yinede müziklerin ve diğer ses efektlerinin
iç karartıcı ve atmosferi tamamlayıcı gerici müziklerden oluşacağı söylenebilir.

Akira Yamaoka : “Amacımız yine akıllarda yer edinebilecek bir Silent Hill
oyunu yaratmak”

2004’ün Eylül-Ekim ayları gibi piyasaya çıkarılması planlanan oyun
PlayStation 2’nin yanı sıra Xbox için de hazırlanmakta. Tabii bir süre sonra
oyunun PC için de çıkması muhtemel. Akira Yamaoka amaçlarının yine akıllarda yer
edinebilecek bir Silent Hill oyunu yaratmak olduğunu belirtiyor ve çalışmaların
bu yönde olduğunu söylüyor.

Özetle söylemek gerekirse Silent Hill 4: The Room kuşkusuz yine çok iyi bir
oyun olacak. Tek soru işareti ise oyunun atmosferinin önceki oyunlara göre ne
kadar iyi olacağı bence. İlk oyunun atmosferini yakalamaları bence imkansız; ama
en azından atmosfer ilk oyuna yakın bir seviyede olursa o zaman büyük başarı
olur…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu