Silent Storm
Kim yaptı bakayım bu oyunu?
Silen Storm sıra tabanlı (turn based) taktik/strateji oyunlarının son
temsilcisi. 2.Dünya Savaşı sırasında gizli silahları bulmak ve yok etmekle
görevli özel birlikleri yönettiğiniz bir oyun. Bu tarzdaki oyunlardan
efsaneleşen JA (Jagged Alliance) ile turn based denince ilk akla gelen UFO
serisinin her ikisinden de bazı özellileri bünyesinde barındıran bir oyun. Oyunu
Nival Interactive adli Rus firmasınca geliştirmiş. Nival firması sıra tabanlı
oyunlar konusunda tecrübeli bir firma. Etherlords serisinin yaratıcısı. Oynamış
olanlar bilir ki JA, özellikle 2.si, oldukça zor ve çok iyi dizayn edilmiş
senaryolara sahipti. Zira Shaun Lyng’in katkıları oyuna iyi yönde etki etmiş ki
oyun JA’ın tadını anımsatıyor. Oyunun yayımcı firması Avusturalya’lı JooWood
firması.
Tetiği çekmeden önce bir düşünmek lazım
Pek tabii ki oyun günümüz teknolojilerini de sonuna kadar kullanmış. Bu yeni
teknolojiler oyuna tam ve gerçek 3D özellikleri, her şeyin hasar alabildiği bir
ortam, gece, sis, kar vb. efektlerin eklenmesini sağlamış. Oyun sırasında sağ
fare tuşuna basılı tutarak fareyi hareket ettirdiğinizde kamera açınız her yönde
hareket edebiliyor. Böylece askerleri tam olarak istediğiniz yere götürebiliyor
veya belli bir noktayı daha detaylı olarak inceleyebiliyorsunuz. SS2 Direct X 8
üzerine kurulu bir motora sahip. Grafikler tam etkileşimli bir ortama uygun
olacak şekilde tasarlanmış. Bir varilin patlamasıyla oluşabilecek zincirleme
reaksiyonlar ve çevredeki nesnelerin bundan etkilenimi oldukça güzel
hazırlanmış. Bir sütunun yıkılması balkonun çökmesine, varsa altındakilerin
yaralanmasına kadar her detay oyunda mevcut. Fizik kurallarına uygun olması için
ciddi cabalar gösterildiğini oyunu oynadığınızda anlayacaksınız. Bu durum
oyuncuyu daha dikkatli olmaya zorluyor. İstemeden hurdaya çevirdiğiniz
merdivenden dolayı tüm bolümü baştan oynamanız gerekebiliyor.
Kapılar, camlar görebildiğiniz her şey zarar görebiliyor. Böylece oyuncu bölümü
dizayn edenin değil kendi istediği karar verdiği yolla amacına ulaşabiliyor.
İllaki çitin etrafından dolaşmak yerine makineli tüfekle bir iki el ateş etmeniz
size kestirme bir yol sağlıyor. Tabi bunu yaparken mermilerin arkadaki adamınızı
vurmaması sizin becerinize ve planlamamanıza bağlı. Oyun grafiksel olarak
gerçekten iyi.
Oyunda Axis ve Allies olmak üzere 2 farklı görev paketi bulunuyor. 24 adet
liner olmayan görev içeriyor. Options menusünden ekran, ses ayarlarını yaptıktan
sonra görev paketlerinden birini seçiyor (axis yada allies) ve özel
birliklerinden birini oluşturup, verilen görevleri tamamlamaya çabalıyoruz. Her
iki tarafta savaş öncesinde ve sırasında düşmanın gizli silahları hakkında bilgi
edinmek ve bunlara sabotaj düzenleyerek yok etmeye çalışıyor. Bu özel kuvveti
oluşturmak için seçebileceğimiz 40 farklı kadın ve erkek karakter bulunuyor.
Ayrıca bu askerler 30 farklı millette mensuplar. Her birinin farklı yetenekleri
dışında farklı özgeçmişleri var. Her asker içinde 6 farklı konuşma seti
oluşturulmuş. İlk başlarda eğlenceli olsa da bir süre sonra bu konuşmalar sıkıcı
bir hal alıyor. Seslendirmeler biraz basit. Müziklerde sizi oyunun havasına
sokacak güçte değil. Dolby Surround 5.1 desteklemesi ile bu durum inanılmaz bir
tezat oluşturuyor. Oyun içinde 3 farklı zorluk mevcut. Zorluk seviyesi arttıkça
düşmanlarınızın sağlıklarının artmasının yanı sıra daha agresif oluyorlar. Quick
save slotlarının sayısı da 3 adet. Böylelikle en son 3 quick saveden herhangi
birini yükleyerek “tüh keşke save etmeseydim” derdiniz pek olmuyor.
İllaki bir kahraman lazım
Oyuna başladığınızda bir kahraman yaratabiliyor yada hazır olanlardan seçerek
başlıyorsunuz.
Kahraman askerimizin profesyonelitesinin dışında sesi, üniforması, saçı, başı
vb. özellikleri isteğinize göre düzenleyebiliyorsunuz. Ardında bir karargahta
oyuna başlıyorsunuz. Karargah 2 katlı. İlk katta ki dosya odasından takımınız
için askerler seçebiliyorsunuz. Askerler 6 farklı sınıftan oluşuyorlar. Bunlar
asker, keskin nişancı, araştırmacı, bombacı, mühendis ve doktor. Oyundaki ilginç
noktalardan biride bu askerlerden bombacı ile mühendisler.
Bombacılar el bombalarını daha verimli kullanıyorlar. Ayni el bombasını ki
bombanın ağırlığı atış menzilini ciddi biçimde etkiliyor daha uzağa ve daha çok
hasar verecek sakilde atıyorlar. Bir bombanın kişiye göre hasar oluşturması
ilginç geldi bana. Mühendisler da kasaları açmak, patlayıcıları yerleştirmek ve
kurmak gibi kimseye nasip olmayan yeteneklere sahipler ama eline silah verince
dağa tasa ateş ediyorlar. 2. katta yaralanan askerleriniz için bir oda ve
cephanelik bulunuyor. Cephanelikte nerdeyse bir tek nükleer füze hariç her
silahı ve cephaneyi bulabiliyorsunuz. Oyunda 2. Dünya savaşında kullanılmış 75
gerçek silahın yanında prototip silahlar ve hatta sopalar mevcut. Nival firması
Blitzkreig’i de yapan firma. Deneysel ve prototip silahlar konusunda araştırma
ve yoğun bilgiye sahip oldukları için bu tür silahları seçerken de dizayn
ederken de zorlanmamışlar. Pek tabi ki deneysel ve prototip silahların
cephanelerini bulmak zor. Kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Görev
sırasında öldürdüğünüz askerlerden kalan yada sandıkların içinde bulduğunuz
silah ve cephaneyi de kullanabiliyorsunuz. Görevlere 1. kattaki demir kapıdan
çıkarak başlıyorsunuz. Bir Avrupa haritası yardımıyla (Global map) görev
bölgelerine ulaşıyorsunuz. Bölgeye ulaşınca yeni bir harita beliriyor. Yeni
haritada ise esas görev yeri ve onun dışında anlık görevleri beliriyor. Anlık
görevler (Random Events) yardımıyla ekibe hızla yetenek puanı kazandırarak
askerleriniz yeteneklerini geliştirebilirsiniz. Görev bölgesinde iken
istediğiniz bir yerde kamp kurarak elinizdeki malzemelerle askerlerinizi
iyileştirebilir, silah cephane dağılımını tekrar ayarlayabilirsiniz. Bölgeden
çıkmak içinse sol üstteki uçak ikonuna tıklamanızla ekip oraya hareket ediyor
daha sonrada genel harita yoluyla ya karargaha yada diğer bir bölgeye
geçebiliyorsunuz. Esas görevlerin üzerine fareyi getirdiğinizde bir açıklama
ekranı beliriyor. Görevle ilgili bilgileri bu şekilde alabiliyorsunuz. Pek tabi
ki esas görevler düşman sayısı bakımından da harita büyüklüğü bakımında da anlık
görevlerden de daha zor ve büyük.
Alınan yetenek puanları ile seviye atladığınızda yetenekleri Diablo 2’deki
gibi ağaç yöntemi ile seçiyorsunuz. Toplam 50 adet ikincil yetenek mevcut.
Birçok yetenek ortak olsa da her sınıf için farklı yerlerde ve bölümlerde
bulunuyor. Bazı yetenekler ise sadece o sınıfa ait ve seviye ulaştığında
almanızı tavsiye ederim. Diablo 2’dekiyle ayni olan bir diğer husus da yerdeki
objeleri ve silahları ALT tuşuna basılı tutarak görebiliyor olmanız. Oyunun
oynanışı oldukça pratik sayılmasa da kullanışlı. Altta kendi adamlarınızın
isimleri bulunuyor. Birini seçmenizle beraber solda askerinizin portresi, ortada
elindeki aktif silahlar (hem sağ hem sol el), en sağda da kontrol menusu
bulunuyor. Bu menü ile çökme, kalkma, yatma, koşma vb. hareket ve duruşlar
dışında ateş etme mod’larının seçimi bulunuyor. Ekranın sol üst kösesinde ki
menü düğmesiyle menüye ulaşabilirsiniz. Hemen sağındaki “Leave” düğmesi görev
alanından ayılmanızı sağlıyor. Bu düğmede 3 renk olabiliyor ve tıkladığınızda
duruma göre görevin bitmediğini yada normal olarak çıkış menüsünü acıyor. Bu
düğme kırmızı ise görevin tamamlanmadığı, gri ise tamamlanmış sayılacağı,
yeşilse görevin tamamlandığını gösteriyor. Ortada ise sıranın karşınızdakinde mi
yoksa sizde mi olduğunu anlamını sağlayan bir bar var. Bu bar düşmanda iken
soldan sağa doluyor. Dolduğunda sıra size geçiyor. Birde bu bar rakibin yada
sizin sıranızdayken diğer tarafın bir askeri tarafından görüldüğünüzde
“Interrupt” yazısıyla parlıyor. Bu durumu birazdan açıklayacağım. “Objectives”
ile görevdeki amaçları ve bittikçe de üstlerinde kalemle çizilmiş olanları onun
sağında da “Jornual” ile görevler sırasında bulduğunuz ipuçları diyaloglar ve
yardim menüleri bulunuyor. Askerinizi bir yere gitmesi için tıkladığınızda
oluşan yollar 3 renk. Yeşil ile o noktaya ulaşıldığında ateş etme imkanınız
olduğunu, sarı ile hareketlerinizde bir kısıtlama (2 el ateş edememe gibi,
çökerseniz ateş edemeyeceğiniz gibi…) kırmızı renkle de bir sonraki sırada o
noktaya gidebileceğiniz anlatılıyor.
İşaretlediğiniz noktada kaç Action Point (Hareket Puanı) ile
ulaşılabileceğinizi görüyorsunuz. Yani planlama ve hareketlerinizi aklınızdakine
ne kadar uygun olduğunu veya mümkün olduğunu kolaylıkla anlayabiliyorsunuz.
Tabii ki hareket puanlarınızın hepsini kullanmak zorunda değilsiniz. Kalan
puanlarınızı klasik “Saved AP” (sıra rakibinizde iken hareket edebime)
durumunuzu ayarlayabiliyorsunuz. Eğer düşmanlar sizin görüş alanınıza girerse
yada sız onlarınkine girdiğinizde üst ortadaki barda “Interrupt” yazısı çıkıyor.
Bu durumda kalan AP’leri kullanabiliyorsunuz. AP’iniz yetiyorsa ateş edebilir
yada kaçabilir vb. şekillerde bu AP’leri kullanabilirsiniz. Eski UFO serisi ve
benzeri oyunlarda düşmanla illaki göz teması kurmak gerekirdi. Bu oyunla beraber
gelen sesin yönüne göre (ayak sesi vb.) düşmanlarınızın pek tabi ki onlarda
sizin yerinizi fark edebiliyor olması düşmanlarınızı kırmızı gölgeler halinde
görebildiğiniz bir anlatım kullanılmış. Kırmızı gölgelerin üstünde de kulak
sembolü görülüyor. Anlıyorsunuz ki o kişinin orda olduğunu çıkardığı seslerden
anlıyorsunuz. Oyundaki hemen her şey etkileşimli olduğu için ahşap bir binadan
gelen sesin kaynağına ateş ederek zarar verebiliyorsunuz ama önemli birini de
vurabilirsiniz. Nitekim oyunda NPC olarak sivillerde var. Oyunda bir kaç yerde
bu NPC’ler ile diyaloglara giriyorsunuz.
Oyundaki yeniliklerden biri de askerlerin aldıkları yaraya göre kan
kaybederek sıra başına sağlık kaybı (oyunda Vitalt Point olarak geciyor), geçici
olarak kör veya sağır olma, kol yada bacaktaki yara ateş etkinliği kaybı,
hareket hızında azalma gibi yan etkilere maruz kalmaları. Bu etkiler soldaki
portenin sağındaki kutularda beliriyor. Etkilerini ve ne kadar süreceklerini
fareyi üstünde tutarak öğrenebiliyorsunuz. Duyamayan askerinizi istemeden
düşmanların kucağına yollamanız içten bile değil. Bir başka güzel yenilikte
hedefin 6 farklı bölgesine (kollar, bacaklar, gövde ve bas) nişan alabilmeniz. 8
ile başa, 4 ve 6 ile kollara, 1 ve 3 ile bacaklara, 5 ile de gövdeye nişan
alabiliyorsunuz. Pek tabi ki spesifik bir atışın sonuca ulaşma ihtimali daha
düşük. Bu yenilik size keyif verirken benzer bir duruma düştüğünüzde kanayan
yaraların AP’inizi düşürmesi ve askerinizin ölmemesi için yaraya bandaj
uygulamak üzere doktorun koşturası canınızı biraz sıkabilir. Adamlarınız görev
sırasında tüm sağlıklarının bittiği bir durum olursa korkmayın. Görevi
tamamladıktan sonra adamlarınızı sırtlayın ve görevi sonlandırın yada görev
sırasında ekranın kenarına taşıyın. Böylece adamlarınız karargaha geri götürüp
iyileştirebilirsiniz.
Her sınıf askeriniz tüm silahları kullanabiliyorlar. Ancak kullanabilme
dereceleri sınıflarıyla oldukça bağlantılı. Bir doktorun gayet rahat ağır
makineli kullanması pek gerçekçi olmasa da şimdiye kadar çok sık gördüğümüz bir
durum. Ama bu oyunda bu durum gayet gerçekçi olmuş. Elbette yüksek seviye doktor
yeteneği gerektiren ekipmanları da diğer elemanlarınız kullanamıyor.
Aptal Düşmanlar Geçmişte Kaldı
Düşman yapay zekası da oldukça iyi. Hatta bu tür oyunlar arasında türünün en
iyi örneklerinden denilebilir. Oyunda üç ana davranış tabanı kullanılmış. İlk
seviye AI askerlerin her birinin kişisel davranışlarını belirliyor. Düşmanların
her birinin becerilerini reaksiyonel tepkileri (adam size mg42 ile mermi
yağdırırken siz onu vurunca “Ben sana zarar vermek istemedim” gibi anlamsız bir
ifadenin de sebebi) ve davranışları düzenliyor. Bir üst seviyedeki yapay zeka
ise düşmanın grup olarak hareketlerini yönlendiriyor. Takım halinde saldırı ve
savunma, taktiksel yaklaşımlarını, pozisyon alışlarını, moral gibi değişkenleri
düzenliyor. Düşman da sizinki gibi taktikler uygulayabiliyor bu sayede.Yüksek
bir noktadan adamıyla sizi gözleyip saldırısını yada savunmasını buna göre
yapıyor. Eğer gözcüyü vurursanız diğerleri saklanacak yer arayışına giriyor. 3.
seviye yapay zeka bir düşman subay ve en üst seviyedeki askerler için
geliştirilmiş. Bu karakterler gruba liderlik ediyor ve hareketlerini yönetiyor.
Alanla ve askerlerinin durumu ile bilgilere sahip olan bu karakterler sizin
hakkınızda bilgiye sahip olamıyorlar. Kısacası PC sizin hakkınızdaki her şeyi
bilerek hile hurda yapmıyor.
Oyun genel olarak iyi olmasına rağmen JA gibi bir hit ile kıyaslandığında pek
tatmin edici değil. Ancak oyunun bazı hatalarını görmezden gelirseniz 40 saat
civarındaki ortalama bitirme süresi, 2 farklı görev paketinden oluşması, titiz
bir oyun oynama anlayışı gerektirmesi ile bu türü sevenlerin beğeneceği bir
oyun. Karşılıklı konuşmalar seslendirmeye hiç önem verilmediği için kötü olmuş.
Konuşmalar sırasındaki altyazı senkronizasyonu zaman zaman kaybolduğu için
ortaya biraz komik biraz can sıkıcı hal çıkıyor. Grafikler ise daha öncede
söylediğim gibi oldukça hatta bu tür bir oyun için fazla iyi.
Son olarak, MX kartlarla da oyunun oynanması mümkün olsa da GeForce 3 ve
Radeon 8500’in üstünde bir kart olmadan oyunu oynamak için grafikleri oldukça
yüksek miktarda kısmak gerekiyor. Keza oyun bazı durumlarda eş zamanlı olarak
akıyor, ancak adamlarınızı bırakın kontrol etmeyi seçmeniz bile oldukça zor
olabiliyor. Bu sebeplerden dolayı 1Ghz’in üstünde bir işlemci şart denilebilir.
Daha düşük sisteme sahip kullanıcılar için real-time modunu kapatmanızı tavsiye
ederim.