Oyun dünyasında satış yapmak her şeyde olduğu gibi reklama dayanır. Oyununuz ne kadar iyi veya ne kadar kötü olursa olsun iyi bir reklam size en azından maliyetinizi karşılamanıza yardımcı olur. İşte bu durumda da bazı oyunlar gözünüzün önünden ayrılmazken bazılarından haberiniz bile olmaz. Eskisine oranla inanılmaz geniş bir alana yayılan oyunlar hem platform hem de kitle olarak artık elimizin ulaştığı her yerde. Tarayıcı oyunları, bağımsız oyunlar, mobil oyunlar bu duruma örnek gösterebileceğimiz türlerdir.
PC ve konsol oyunları gibi büyük oyunlar ya da nam-ı diğer AAA oyunları bir yana dursun özellikle bu bahsettiğimiz oyunların sizlerin kulaklarına ulaşması tamamen bizlerin vazifesi. Bu durumda henüz çoğunluğun duymadığı ancak denemeye değer bulduğumuz oyunları sizinle paylaşmak istedik.
Bunlardan bazılarını görmüş denemiş hatta hayranı olmuş olabilirsiniz ancak çoğunluğun çok da haberi olmayan bu oyunlardan aklımıza gelen beş tanesini bir liste halinde sizlere sunuyorum. Her ne kadar içlerine genel olarak aldıkları puanları yazsam da bu kişisel bir yazı olduğu için benim hoşuma giden oyunlar olduğunu söylemek zorundayım. Dolayısı ile düşük puan almış bir oyun olması bazen “Yanlış anlaşılmış bir oyun” olması gerçeğini de doğruabilir.
İşte size adını hiç deneme fırsatı bulmamış olma ihtimalinizin mevcut olduğu ancak beğeneceğinizi düşündüğümüz oyun listemiz.
Cryostasis: Sleep of Reason (PC)
Action Forms’un geliştirdiği bu oyunun türü psikolojik korku. Aslında bir bakıma Amnesia ile benzetebileceğimiz oyun 2009 yılında ortaya çıkmıştı.
Birinci şahıs bakış açısı ile oynadığımız bu oyun 1981 yılında Kuzey Kutbu yakınlarında bulunan North Wind adlı Arktika sınıfı nükleer buz kırıcı gemisinde geçiyordu.
Bir Rus meterolog olan Alexander Nesterov’u yönettiğimiz oyunda flashbackler ve seslerle beslenen korku öğesi iyice beslenmişti.
Cryostasis incelemelerde farklı farklı puanlar aldı. Eurogamer oyuna 10 üzerinden 6 verirken Gamespot sitesi 8 puanı layık görmüştü bunun yanında G4 sitesi oyunu fazla beğenmeyerek 4 puanı yeterli bulmuştu.
Oyunun Metacritic puanı 69.
Dustforce (PC)
Özellikle Steam ve GoG.com ile yüksek sükse yapan bağımsız oyunlar artık bu iki siteden aldığı güç ve destek ile daha cesur adımlar atıyor. İşte Hitbox Team’in 2012 yılında geliştirdiği Dustforce da bu adımlardan bir tanesi.
Bir platform oyunu olarak ortaya çıkan Dustforce genellikle Super Meat Boy ve N+ adlı oyunlarla karşılaştırıldığı için belki adını duyurup kendisini sevdirmekte biraz güçlük yaşadı.
İlginç bir konuya sahip Dustforce’da iki temizlik elemanı ile tozlara karşı savaşıyorduk.
2010 yılında Third Independent Game Developers Competition adlı yarışmada büyük ödüle layık görülmüş olan Dıustforce 100,000 dolarlık ödülün de sahibi olmuştu.
Oyun eleştirmenler tarafından da çok sevildi aslında. Nitekim PC Games US oyuna 90 puan gibi epey yüksek puan verirken genel olarak en düşük puan 75 ile Gamespot’tan gelmişti.
Oyunun Metacritics puanı ise 80.
Eufloria (PC, iOS, PSN)
Her oyun genellikle içerisinde biraz aksiyon, birkaç silah, RPG ve insanı oylayacak yan öğeler gibi özellikler eklerken bazı oyunlar da sadece kendi doğasını size yansıtmaya çalışır.
Her oyun ya aksiyon ya da korku öğesini benimsemek zorunda değil. Kaldı ki son zamanlarda yükselişte olan müzik oyunları yeni bir türe de ışık tutuyor. Alex May, Rudolf Kremers ve Brian Grainger’ın ortak geliştirdiği Eufloria her ne kadar gerçek zamanlı strateji olarak adlandırılsa da aklınıza hemen Starcraft benzeri bir oyun gelemsin.
Bir gök taşının üzerindeki Dyson ağacı adında bir ağaçla başladığımız oyunda belli sayıda dallarınız ve yapraklarınız bulunuyor. Bunlardan elde ettiğinizn fidanlar ile ya yeni ağaçlar oluşturuyorsunuz ya da diğer fidanlara karşı savaşıyorsunuz.
Her ne kadar muazzam bir oyun olmasa da bilindik bir türde farklı bir tad elde etmek için denenmesi gereken bir oyun olduğunu düşünüyoruz.
Eufloria PC Gamer UK’den 77 puan alırken Destructoid’den 40 puan almıştı. Oyunun Metacritic puanı ise 63.
Lost Horizon (PC)
Animation Arts’ın geliştirip Deep Silver’ın 2010 yılında piyasaya sürdüğü Lost Horizon PC için çıkmış klasik bir point-click adventure oyunuydu.
1936 yılında Nazi askerleri savaşın gidişatını değiştirmek için büyük bir kutsal nesne olan Shambala’nın peşine düşerler. Fenton Paddock ise farklı bir amaçla Tibet’e gittiğinde savaşın içine bu kadar dahil olacağını düşünmemiştir mutlaka.
Benim de favori türüm olan bu oyun Broken Sword (ilk iki oyun), Curse of Monkey Island gibi eğlenceli grafiklere sahip olmasa da zamanına göre hoşgörülebilecek bir görselliğe sahipti.
Eleştirmenlerin ise ortak noktası Lost Horizon’ın büyük beklenti içine girmeden denenebilecek bir oyun olmasıydı. Nitekim PC Games (Ger) oyun 83 puan verirken Eurogamer Italy 80 vemiştir. Öte yandan PC Gamer UK ise oyunu 67 puanda bırakmıştı.
Oyunun Metacritics puanı ise 77.
Jolly Rover (PC, Mac)
2D macera oyunu olan Jolly Rover, Brawsome firmasının hem hazırlayıp hem de dağıtımını yaptığı bir oyun.
18. yüzyılda gerçen oyunda o zamanların en güzel edventure fikri olan korsanlıktan nasibimizi alıyoruz yine. Bir grup korsan tarafından kaçırılan Dakhund cinsi Gaius James Rover adlı köpeğin etrafına geçen hikayede Lucas Arts’ın efsane oyunu Monkey Island’a da oldukça fazla gönderme bulunuyor. Nitekim oyunun gerek görselliği gerek oynanışı Monkey Island’a da çok benziyor.
Her ne kadar çok büyük bir rakibe karşı gelse de 2010 yılında çıkan bu oyun eleştirmenlerden genel olarak onay almıştı. Oyun Gamervision’dan 83 puan alırken Adventure Gamers 70, Absolute Games 46 puan vermiştir.
Oyunun Metacritics puanı ise 71.
