Skate 3
İlk kez bir arkadaşım bahsetmişti bana Tony Hawk Pro Skater’dan, “deli fişek gibi geziyorsun kaykayla, aşırı zevkli” demişti. O zamanlar bu tür şeyler çok hoşuma giderdi, LA Lakers şortuyla hafta sonları basket oynadığımız, gece 3’te Muhammed Ali maçı izlemek için uyandığımız gibi NBA playoff maçları izlemeye kalktığımız zamanlardı. Bu oyunda kendimden bir şeyler bulmuştum, insana gençlik, özgünlük ve özgürlük pompalıyordu.
İki, üç ve dördüncü oyunları çok severek oynadım, kimi zaman inat edip 1000000 puanlık combo çıkarmaya çalıştım, kimi zaman da 200 metre üstümdeki 10 Dolar’lık banknota bilenip çılgıncasına uğraştım. Uzun süredir takip etmiyordum kayak oyunlarını -hatta THP4’den beri diyebilirim- ki bir baktım birileri elime tutuşturmaya çalışıyor;Skate3. Tamam dedim sorun değil, ne zamandır ayak tabanlarım kaşınıyordu zaten, kolumu da uzun süredir kırmamıştım.
Uçan kahraman Gazman
Spor simülasyonlarının çok aykırı bir dalı bu kaykay oyunları, ama şu an bu yazıyı okuduğunuza göre az çok ilgili olduğunuzu varsayacağım. Olaya alakasız kalmamak için öncelikle Skate 2’yi şöyle bir oynadım ve gelinen nokta benim için göz yaşartıcı oldu. Tabii o zamanlar oyunlardan, asıl amacı dışında pek başka amaçlar beklenmiyordu. Araba sürüyorsanız sağlam sürüş hissi yeterliydi, bir senaryoya ihtiyacı yoktu. Buna benzer olarak ben de THP oynarken sadece havada daha fazla hareket yapma ve bütün istenilenleri bitirme derdindeydim. Şimdi görüyorum ki kaykayla kayma işi, Skate evreninin temeli olmakla birlikte tek iddialı olduğu konu değil. Bunu yer yer ikinci oyundan bahsederek ve üçüncü oyunda geleceklerden söz ederek açacağım.İlk olarak oyuna iki yeni zorluk seviyesi eklenmiş. ilki yaptığınız hareketleri kolaylaştırmak için eklenen “Easy mode” ve ikincisi de zorlaştırmak için eklenen “Hardcore mode”. Örneğin zor versiyonda oynarken eskisi gibi istediğimiz yerde istediğimiz hareketleri yapamayacağız, bir mantık kuralı getirilecek. Yerden yeterince yüksekte değilsek veya yeterince zıplayamadıysak bazı numaraları tamamlayamayacağız. Demir veya kaldırım kenarlarında yaptığımız kayma hareketleri (Grind) ise önceki oyunların aksine çok daha zor olacak.
Çünkü köşelerden dönerken oluşan merkez-kaç kuvveti daha gerçekçi ve sert olacak, bununla birlikte denge sağlamanın ipte yürüyen bir cambaz kadar zor olacağını da belirtelim. Skate 1 ve 2’deki üç ittirmeyle maksimum hıza ulaşma limiti, bu defa beş ittirmeye çıkarılmış durumda. Sözün özü hardcore modu, yapımı simülasyon gibi oynamak isteyen gerçekçilik peşinde koşan oyunculara, easy mode ise daha yükseğe uçup daha fazla hareketli kombo yapmak isteyen casual oyunculara hitap edecek.
Yapımcıların dizayna ve kişiselleştirmeye önem verdiği ortada, ki bunu oyunda daha net farkedeceksiniz. Kendi oyun içi videonuzu yapmaktan tutun, kendi oyun parkınızı hatta kendi kaykayınızı yapmaya kadar. En sevdiğim kısımlardan biridir kendi parkını yaratma, ki oyun kaykay oyunu olunca işin rengi iyice değişiyor, çılgınlığın bini bir para. Benim gibi düşünenlere gün doğdu, çünkü kendin pişir kendin ye tarzında olacak bu mod Skate3’ün iddialı olduğu konulardan. THP’den hatırladığımız çılgın el yapımı mega rampalar ve reflekslere meydan okuyan güzergâhlar artık bir oyun kolu kadar uzakta.
O eski halinden eser yok şimdi
Yeni gelen tek şey bu değil, ek olarak üç tane çoklu oyunculu mod eklenmiş. Birincisi olan “Up” modunda iki takım sırayla birbirinin yaptığı puanı kırmaya çalışacak ve çıta yavaş yavaş yükseleceği için ortalık kızışacak. Takımların belli bir süre limitinde birbirine karşı elinden geldiğince fazla yer kapmaya çalışacağı (Capture base tarzı) ikinci modumuzun adı da “Domination”. Sonuncu ve en enteresan olan türümüz “In Own The Lot”da ise, küçük ve yoğun bir alanda takımlar kendilerinden istenen 6’dan 12’ye varan sayılardaki farklı numaraları tamamlamaya çalışacaklar.
Oyunun geçtiği şehir de evrim geçirenlerden. Port Carventon, önceki oyunun aksine kaykaya binmeyi at gözlüğüyle değerlendiren ve suç gibi gören halkın olmadığı, aksine sizi yer yer alkışlayan ve yüreklendiren insanlarla dolu bir şehir. Eskisine oranla daha fazla renk paletine ve daha fazla neşeli mekanlara sahip olmasının yanında, artık bizi kovalayan güvenlik görevlileri yerini kenarlarında geçtiğimizde şikayet etmek yerine gaza getiren NPC’lere bırakıyor. Kentimiz Downtown, University ve Industrial adlı üç ana mahalleye bölünecek ve hepsinin kendine has konseptleri ve tasarımları olacak. Downtown klasik tarzıyla karşımıza çıkarken, University genel olarak banklardan ve açık alanlardan oluşacak. Bundan ayrı olarak Industrial ise çok uç bir mekan olacak. 10000’e varan (rakama dikkat) el dizaynı kalıplar içerecek ve rampaları ile göz dolduracak.
Açıklanana göre oyunda Joey Brezinsky, Dan Drehobl, Benny Fairax, Josh Kalis, Lizard King, Andrew Reynolds, Terry Kennedy, Chris Cole and Jason Dill, Rob Dyrdek and Christopher “Big Black” Boykin gibi üstadlar yer alıyor. Onlara eşlik eden yeni numaralar ise Darkslide ve Underflip olacak.
Ne sihirdir ne kêramet, ayak çabukluğu marifet
Birinci ve ikinci oyundan da tanıdığımız Dan Diaz’ın soundtrack yapımını üstlendiği Skate 3, Mark Mothersbaugh ve Del the Funkee Homosapien’e de müzik olarak ev sahipliği yapacak. Tutorial olarak da ilginç bir eklenti olan “Koç Frank ile kaykay okulu” adındaki bölümde de Frank’in sesine Jason Lee eşlik edecek. 20 dakikada bir sıfırlanan Single-Player demosunda bile yeterince eğlendiğimiz Skate3’ü heyecanla bekliyoruz.