Yapımcı: United Front Games
Yayıncı: Square Enix
Türü: Aksiyon
Çoklu Oyuncu: Yok
Platform: PC, PS3, XBox 360
Artılar: Farklı hikaye işlenişi, upgrade sistemi ve toplanabilir öğeler, görev çeşitliliği
Eksiler: Sürüş dinamikleri, ekonomi sistemindeki tutarsızlık
Grafik: 90
Ses: 90
Oynanış: 90
GENEL PUAN: 90
True Crime serisini duymuşsunuzdur. Streets of LA ve New York City adında iki oyunu olan seri aslında soracak olursanız pek olumlu etkiler bırakmamıştı bende. Her ikisi de oldukça sığ ve teknik problemleri olan oyunlardı. Fakat amaç ortalama seviyede bir aksiyon oyunu oynamaksa iyi bir alternatif olarak sayılabilirlerdi. Bu iki oyundan yıllar sonra serinin üçüncü oyununun geleceği açıklandı. Adı da True Crime:Hong Kong olacaktı. Fakat oyunda yeterli ışığı göremeyen Activision, daha yapım aşamasındayken projenin iptalini duyurdu. Square Enix ise yapımcı firma United Front Games’i ve projesini satın aldı. Geliştirilmeye devam eden ve isim değişikliğine uğrayan projeyi iptal etmek, Activision’un yaptığı en büyük hatalardan biri olacaktı. Çünkü Square Enix çatısı altından çıkan Sleeping Dogs, kuşkusuz 2012 yılının en iyi aksiyon oyunlarından biriydi.
Bir oyunu oynamadan eleştirmek çok yanlış. Ortada büyük bir emeğin söz konusu olduğu oyunlar maalesef üstünkörü bir şekilde, acımasızca eleştiriliyor. Sleeping Dogs’a gelen en büyük eleştiri de şüphesiz “GTA çakması” yaftasıydı. Öncelikle “çakma oyun nedir” sorusunu irdelemek lazım. Eğer oyun dinamikleri, sadece ilk kez kullanan oyuna aitse ve dinamikleri kullanan diğer oyunlar “çakma” olacaksa, piyasadaki tüm FPS oyunları Wolfenstein 3D çakması, milyonlarca takipçisi olan God of War serisi de Prince of Persia çakması olurdu. Kulağa ne kadar da mantıksız geliyor değil mi? O halde bu gereksiz konuyu tartışmayı bir kenara bırakıp oyunumuzun hikayesine değinelim.
Hong Kong’da Ajan Olmak
Sleeping Dogs’da kontrolünü ele alacağımız ana karakterimizin ismi Wei Shen. Kendisi bir gizli polis ya da daha aşina olduğumuz deyişle undercover cop. Uzun süre bulunduğu Amerika’dan, doğduğu yere yani Hong Kong’a dönen Wei Shen’in yeni görevi bir çetenin içine sızmak. Sızacağı çetenin ise çok da yabancısı değil zira unutmamak gerek ki o bir Hong Konglu. Misal çetenin bir üyesi olan Jackie Ma, Wei’nin uzun yıllar öncesinden arkadaşı. Ayrıca Wei’nin Hong Kong’a dönüşünün altında bir takım kişisel hesaplaşmalar da söz konusu.
İlk başlarda Winston Chu’nun çetesine sızıp, Dogeyes çetesiyle savaşmak gibi oldukça basit bir konu üzerinden ilerleyen Sleeping Dogs’da daha sonradan büyük baronlarla takılmaya başlıyor, Sun On Yee ve 18K gibi örgütlerin isimlerini daha sık duyuyor, kısacası bir ajanın mafya içerisindeki yükselişine tanıklık ediyoruz. Ekranda atletli, zincirli çete üyelerinden ziyade yavaş yavaş takım elbiseli, pahalı spor arabaları olan baronlar görmek bizi ufaktan havaya soksa da, oyunun bize sık sık hatırlattığı üzere Wei bir polis ve yapmak zorunda olduğu öncelikleri var.
Ters Yönlü Trafik ve Uçan Tekmeler
Sleeping Dogs, konusu oldukça farklı ve sürükleyici bir oyun. Bu yüzden hikaye adına daha fazla detay verip, heyecanını azaltmaya gerek yok. İsterseniz biraz oyun dinamiklerinden söz edelim. Oyunumuz sandbox dinamikler barındırıyor. GTA serisinin gerçekçi oynanışından ziyade daha arcade bir oynanışa sahip. Silahlardan çok yumrukların konuştuğu Sleeping Dogs’da dövüş sistemi gayet hoş tasarlanmış. Hemen aklıma Batman: Arkham Asylum ve Arkham City’i getiren dövüş sekanslarında az tuşla çok çeşitli ve güzel hareketler yapabilmek mümkün. Silah kullandığımız bölümler ise çok daha az bulunuyor. Wei normalde yanında silah taşıyan bir karakter değil. Çatışma bölümlerinde eline bir silah tutuşturulan kahramanımız yanında sadece bir silah taşıyabiliyor. Zaten toplamda da dört-beş çeşit silah bulunan yapımda silah kullanımından ziyade dövüş mekaniklerinin öne çıkartılmaya çalışıldığı çok aşikar.
Sandbox dinamik denince aklımıza gelen önemli konulardan biri de araç kullanımı oluyor. Sleeping Dogs’un göze çarpan belki de en önemli eksiği de burada bulunmakta. Oyunun sonlarına doğru ancak alışabildiğimiz araç kontrollerinin yanında Hong Kong trafiğinin ters yönlü yapısını da düşündüğümüzde oyuna alışma sürecinin biraz uzun olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Tüm bu zorlukların yanında motosiklet kullanmaksa(hele de hızlı bir modelse) biraz fanteziye kaçıyor.
Kemiklerin Gelişiminde Süt Değil, Tütsü Önemli
Sleeping Dogs’un en iyi becerdiği işlerden biri de upgrade sistemi olmuş. Wei’yi oyun boyunca birçok yönden geliştirebiliyoruz. Cop upgrades, triad upgrades, melee training, health upgrades ve face advantages olmak üzere beş başlıkta toplanan bu sistem gayet dengeli ve kullanımı oldukça basit olarak tasarlanmış. Cop upgrades için ağırlıklı olarak polis görevlerinden aldığımız puanlar etkiliyken, triad upgrades de çete görevleri puanları ön plana çıkıyor. Melee training için ise dövüş ustamız Sifu’nun, Çin’in on iki hayvanlı takvimini simgeleyen sütunlarını toplamamız gerekiyor. Bu sütunları, diğer objelerde olduğu gibi şehirde aramamıza ise gerek yok çünkü hepsi görevlerin geçtiği mekanlarda karşımıza çıkıyor. Health upgrades için şehirdeki tütsüleri bulup yakmamız gerekirken, face advantages için ise çok iyi tasarlanmış, çeşit çeşit yan görevleri yapmamız gerekiyor.
Bakkal Defteri
Yan görevlerin de oldukça bol olduğu şehirde sütunların, açılabilir kutuların, tütsülerin ve hacklenebilir kameraların(ki kamera hacklemek bence çok zevkli) yerini haritada kolayca bulabilmek için oyun boyunca karşımıza çıkan kız arkadaşlarımızla “hoş vakit” geçirmekte fayda var. Her bir kız arkadaşımızdan sonra şehirdeki toplanabilir öğelerden biri haritada görülebilir hale geliyor.
Sleeping Dogs’un ikinci olumsuz tarafı da ekonomi sisteminin biraz havada kalması. Yaptığımız onlarca ana görev ve yan görevler sonucu kazandığımız parayı harcayacağımız neredeyse hiçbir şey yok. Görevlerin ilerleyişi sebebiyle zorunlu olarak satın almak zorunda olduğumuz bir şey de yok. Bu yüzden istediğiniz kadar masaj salonuna gidebilir, horoz dövüşüne katılabilir, dolabınızı giysilerle doldurabilir ve araba satın alabilirsiniz. Anlayacağınız para kazanma anlamında Sleeping Dogs’da hiçbir şekilde problem yaşamanız mümkün değil.
Yaşayan Ama Yaşatmayan Bir Şehir
Teknik yönlerden başarılı bulduğum Sleeping Dogs, grafikleri ile de bir adım öne çıkıyor. Özellikle bir sandbox oyun için fazlasıyla yeterli olan grafikler oldukça başarılı. Şehir ister gece ister gündüz olsun ışıl ışıl ve canlı. Yaşayan bir şehir imajını sonuna kadar veren yapımda, iyi bir deneyim için PC kullanıcılarının kesinlikle High-Res Textures DLC’sini Steam’den indirmelerini tavsiye ediyorum. Bu DLC ile birlikte oyunda fark edilen değişim kesinlikle görülmeye değer.
Ses efektleri ve müzikler konusunda da belirli bir çizgide ilerleyen yapım, uzak doğu temasını iyi bir şekilde işliyor. Özellikle radyolarda dinlediğim üç-dört şarkı dilime dolanmaya başladı bile. Zaten jenerikte yer alan uzun şarkı listesinden de anlayacağımız üzere ekip bu konuda işini ciddiye almış durumda.
Ve Son…
Sleeping Dogs, benim “çakma” oyunlara olan sevgimi bir level daha artırmayı, Square Enix’in ise yeni markası olmayı başarıyor. Genel başarısını ve satış rakamlarını göz önünde bulundurduğumuzda yeni bir oyunun gelebileceğini düşünmek bence çok da yanlış değil. Uzun oynanış süresine sahip eğlenceli bir oyun arayanlara veya çok yönlü, alternatif bir hikaye isteyenlere Sleeping Dogs’u gözü kapalı tavsiye edebilirim. Mesleğinizi ön planda tutup adaleti polislere mi teslim edeceksiniz yoksa içinizdeki suçluyu açığa çıkarıp adaleti kendiniz mi sağlayacaksınız? Seçimi size bırakıyor, herkese iyi oyunlar diliyorum.