Sniper Elite v2
Grafik: 87
Ses: 80
Oynanabilirlik:84
Genel:84
Sniper Elite 2005 senesinde çıkışını yaptığında şahsım dahil birçok kişi tarafından tüm zamanların en iyi Sniper oyunu olarak kabul edilmişti. Her ne kadar hataları olsa da, bu oyunun çok zevkli olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Tam yedi sene sonra Rebellion Sniper tutkunlarının sesini nihayet duydu ve bizleri Sniper Elite V2 ile buluşturdu.
Ne Rus ne de Nazi, ortada kaldın Niyazi
Sniper Elite V2 sakin ve sabır isteyen bir oyun. Bir Sniper oyununun da böyle olması gerekirdi zaten, değil mi? TPS kamera açısından oynadığımız oyunda bir Amerikan askerini yönetiyoruz. (Ne kadar olağanüstü bir durum! ) Amacımız ise gayet basit; Almanların V2 adını verdikleri roket çalışmalarının bilgilerini Rusların eline geçmesini engellemek ve bu çalışmaları imha etmek. Bu noktada iki süper gücün arasında üçüncü ve tek kişi olarak savaş alanında bulunuyor oluşumuz oyunun incelemesine henüz ilk baştan bir artı vermemi sağlıyor. Malum, Sniper temasını ele alan bir oyundan yalnızlık duygusu ve her an diken üstündeymiş hissini vermesini beklemek bu fikirden daha iyi sağlanamazdı herhalde.
Boş sokaklar, yıkık dökük binalar, arka plandan gelen zayıf silah sesleri arada bir düşen bombalar…
Evet, tahmin ettiğiniz gibi Sniper Elite V2 atmosfer konusunda ilk oyunu aratmamayı başarıyor. Tam bir Sniper atmosferi sağlanmış ve oyuncunun emrine amade edilmiş. Ancak ilk oyunda da eleştirdiğim ve ikinci oyunda da aynen devam eden birbirine benzeyen mekan tasarımları yerine daha farklılaşan ve farklı duyguları hissettirebilecek mekan tasarımlarını görmek isterdim doğrusu. Her ne kadar senaryo gereği bu isteğimin olması zor gözükse de karlı bölgelerde veya ormanlık alanlarda geçen birkaç bölüm olması fena olmazdı hani. Keşke yapımcılar senaryoyu sadece V2 üzerinden değil de başka şeyler üzerinden de detaylandırıp bize farklı tecrübeler yaşatabilselermiş.
Heeeeedşaaaat!
Peşin peşin söyleyeyim Sniper Elite V2 bir Sniper simülasyonu olmaktan çok geride. Yapımcılar oyun çıkmadan önce bir Sniper simülasyonu yaptıklarını açıklasalar da bu böyle olmamış. Ama nedense bu duruma içten içe ‘İyi ki olmamış’ diyesi geliyor insanın. Çünkü şahsi görüşüme göre oyundaki yerçekimi, rüzgarın şiddeti, mesafe, balistik mermi özellikleri, farklı tüfeklerin farklı özellikleri, merminin izlediği yoldaki etkisi ve şiddeti yeterince ‘kıvamında’ olmuş. Bunun fazlası ilk oyunun benimsediği ‘zevkli ama profesyonel değil’ mantığına ters düşebilir ve bu da Sniper Elite tutkunlarının hoşuna gitmeyebilirdi diye düşünüyorum. Ama belki biraz daha işi profesyonelliğe dökebilirlermiş zira oyunda uzak mesafeli Sniper avcılığını fazla yaşayamıyorsunuz. Genelde normal bir askere göre uzak fakat Sniper’lara göre orta uzunluktaki mesafelerde adam avlıyoruz.
Oyunun oynanabilirlik mantığı tam olarak olmasa da Old School olmuş diyebilirim. Birkaç ara video dışında fazla bıdı bıdı yapıp canınızı sıkacak gereksiz konuşmalar oyunda pek yok. Sniper olarak yapacağınız şeyler yeterince size verilmiş. İsterseniz kendinize uygun bir mesken edinip tek tek avlayabilir isterseniz gözünüze kestirdiğiniz bir grup askerden birisinin el bombasına ateş edip toplu katliam yapabilirsiniz. Bulunduğunuz binada düşman askerlerini istemiyorsanız binadaki bazı stratejik noktalara tuzaklar kurup düşman askerlerine sürprizler yaşatabilirsiniz. Oyundan zevk almak istiyorsanız size tavsiyem Sniper Elite seviyesinde oynamanız. Bu seviyede oyunda yardımcı etmenler kapatılıyor. Yani nişan aldığınızda merminin gideceği yeri gösteren kırmızı nokta veya düşman askerin üzerindeki envanterlerin özelliklerinin yanda çıkması gibi kolaylıklar olmuyor.
Ayrıca yapay zekanın üst düzey olduğunu söyleyemem. Oyunda nadirde olsa gözümün önünden geçip arkamdaki siperde sırtını bana dönüp öylece bekleyen düşman askerlerini gördüm. Ancak bu ‘nadir’ olarak belirttiğim hatalar diğer ünlü savaş oyunlarında bolca mevcut zaten. Sırf bu oyun onlar kadar ünlü değil diye bu özellik üzerinden oyunun ipini çekmek doğru olmaz diye düşünüyorum. Kısacası oyun günümüz oyun sektörünün en büyük sorunu olan (bana göre) yapay zeka sorunundan da nasibini bir nebze almış. Ancak bu kusurlu saydığımız yapay zekada beni şaşırtan durumlarda birkaç kez başıma geldi. Mesela kafadan vurduğum düşman askerinin yanındaki iki eleman önce telaşla sağa sola kaçışmaya başladılar sonra birisini daha halledince diğer ikisi korkudan yere kapaklandılar ve kıpırdamadan beklediler. Diğer vereceğim örnekte bazı Sniper askerlerinin sürekli yerlerini değiştirerek kendilerini belli etmemeye çalışması. Bu örneklerden sonra, sonraki Sniper Elit ‘te daha ayrıntılı bir yapay zeka beklemememiz için bir sebep kalmadığını söyleyebiliriz sanırım.
Tövbe Allah’ım tövbe!
Bölüme başlamadan önce savaşacağınız mekanın haritasına göz atabilir (Pek bir şeye yaramıyor) ve kullanacağınız Sniper tüfeğini, makineli tüfeğini, tabancayı ve diğer envanterinizi seçebiliyorsunuz. Silah demişken, oyunda Springfield M 1903, Gewehr 43, Mosin Nagant, Karabiner 98k ve SVT – 40 olmak üzere 5 adet Sniper tüfeği; MP 40, PPSh – 41 ve Thompson M1 ‘le birlikte 3 adet makineli silah ve Welrod, Colt M1911, Luger P08 tabancaları kullanımımıza verilmiş. O zamanın şartlarını ve oyunun geçtiği coğrafyayı göz önüne aldığımızda gayet yeterli diyebiliriz.
Yapımın belki de en can alıcı noktası olan Kill Cam sahneleri şu ana dek gördüğüm en detaylı vuruş sahnelerini oluşturuyor. İlk oyunda olmayan, ikinci oyunla birlikte gelen X- Ray kamerasının da tabii ki bunda payı oldukça büyük. Şöyle ki, oyunda yaptığınız sağlam bir vuruştan sonra kamera merminin tüfekten çıkışından itibaren onu ağır çekimde takip ediyor ve merminin düşman askerinin vücuduna girişini, kemiklerinin kırılışını, daha da psikopatlaşmak gerekirse iç organlarının parçalanışına kadar sadistçe kahkahalar eşliğinde bir görsel şölenle karşılaşıyoruz. Bir elimde cips diğerinde kolayla bu sahneleri izlemek ayrı bir zevk verdi bana, herkese tavsiye ederim çok zevkli oluyor emin olun. Ama bu kadar sadist düşünerek oynasam bile öyle sahnelerle karşılaştım ki oynarken ‘Allaaahmm naptım been tööbeee artık silah yok hayatımda affet Allahmm’ gibi saçma sapan kelimeler istem dışı ağzımdan çıkıvermedi değil… Kill Cam kamerasını X – Ray kamerasından bağımsız düşündüğümüzde yine ilk oyuna göre oldukça geliştirildiğini görüyoruz. Artık sadece merminin arkasından değil bazen önünden veya sağlı sollu giderek 360 derece bir kamera açısıyla süzülüşünü çok daha detaylı izleyebiliyoruz. Artı olarak bir benzin tüpüne ya da bir tankın yakıt deposuna yaptığınız nokta atışlarda artık Kill – Cam kamerasından sunuluyor.
Ancak söylemeden edemeyeceğim, keşke şu tırmanma olayını biraz daha geliştirmiş olsalardı. Bizbde bu sayede sadece oyunun bize izin verdiği birkaç script sahne yerine doğaçlama şeyler yapabilseydik.
Her şey grafik değil
Grafiklerin hoş olduğu çoğu oyuncunun hemfikir olduğu bir nokta. Ama sadece ‘hoş’. Fazlasını beklemeyin. Mesela binaların arasından geçerken yıkılmış bir şehrin yıkılmaya devam ettiğini görebiliyorsunuz (script de olsa hoş). Işıklandırmaların bu oyundaki en başarılı işlerden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kaplama detayları çok iyi değil ancak sırıtacak kadar da kötü değil kesinlikle. Karakterimizin animasyonları güzel olmuş. Q tuşu yardımıyla siper alışımız, siperden nişan alıp atış yapmamız hem bir Sniper oyununa göre çok rahat olmuş hem de göze güzel görünmeyi başarmış. Ayrıca belirtmek gerekirse gökyüzü tasarımı ve su efekti nedense çok hoşuma gitti. Yerde sürünürken moloz yığınlarının adamımızın vücudunun içinden geçmesi gibi küçük aksaklıklar da olmasaymış daha iyi olurmuş.
Sesler ise maalesef grafiklerin bir adım gerisinde kalmış. Tüfek sesleri ve atmosferi tamamlayan çevre sesleri, arka plan sesleri başarılı olsa da çok uzaktaki düşman askerinin sesinin kulağımıza sanki dibimizdeymiş gibi yankılı ve yakın geliyor oluşu ve insanı uyuz eden müzikleri beğenmedim. Aklıma gelmişken söyleyeyim oyunda müzik seslerini kapamanızı öneririm. Çünkü müzik açıkken, ne zaman müzik sesi biterse o zamanda düşmanların bittiğini anlayabiliyorsunuz ve böylece oyunun esprisi kalmıyor.
Full ayarlarda kasmadan oynadığım oyunda teknik anlamda orta – iyi arası bir işle karşılaştım ve bana yeterli geldi. Oyunumuzun süresi maalesef kısa. Yedi yıllık bekleyişten sonra daha uzun soluklu bir yapım beklerdim. Bu yüzden tadını çıkararak oynamanızı tavsiye ederim. Multiplayer’in şu anda PC ‘ye özel olduğunu ancak haberlerden takip edebildiğim kadarıyla konsollara da yakında bu modun geleceği bilgisini de aktarmış olayım. Singleplayer ve multiplayer modlarından başka 3 adet haritada geçen meydan okuma modu ve Nazi diktatörü Adolf Hitler’e suikast düzenlediğimiz DLC’si de oynanılabilir alternatifler arasında.
Sniper hissiyatının iyice verildiğini ancak çok daha iyisinin verilebileceğini düşündüğüm Sniper Elite V2 ‘yi hepinize tavsiye ediyorum. Eskinin tadını yeniyle birleştirebilen böyle bir oyun kolay kolay çıkmıyor piyasaya artık. Ayrıca oyunun Türkçe yaması da mevcut. Kaçırmayın derim başkada bir şey demem!