SOCOM 4: Special Forces
Hatırlatma: Oyunun Amerika’daki ismi “SOCOM 4: U.S. Navy SEALs”, Avrupa’daki ismi de “SOCOM: Special Forces” olarak geçmektedir. İkisi de aynı oyunlardır.
SOCOM 4’ün 3D ve PS Move desteğine sahip olacak olması bile başlı başına büyük bir adımdı. Çünkü zaten serinin önceki oyunlarının kısmen problemleri vardı. Ayrıca yalnızca taktik ve gizlilik üzerine kurulu bir oyunun motorunu hazırlayıp bunu bir de 3D ve PS Move desteği ile birlikte piyasaya sürmek teoride çok güzel olsa da pratikte nasıl oldu, birlikte bakalım.
Öncelikle oyunun en önemli olan kısmıyla başlayalım. Yapay zeka! Her incelememde bana sorunlar çıkarmaktan büyük zevk alan unsurların başında gelir yapay zeka. Yapımcı firma Zipper, bu oyunun tek kişilik senaryosunu eskiye oranla daha bir derin, daha bir anlamlı kılmaya çalışmış ama önüne ufak bir engel çıkmış dersek yeridir. Bilin bakalım nedir bu? Yapay zeka! 14 bölümlük görevleriniz boyunca arkadaşlarınız komutlarınızı genelde bir şekilde uygulasa da, bolca kısa mesafeden düşman ıskalamak, adam akıllı siper alamamak ve daha önemlisi dünyadaki herkesin yerinizi öğrenmesine sebebiyet vermek gibi aksiyonlarla karşılaşacaksınız baştan uyarayım.
Biri yapay zeka mı dedi?
Bunların haricinde hazır eleştirmeye başlamışken devam edelim. Oyunda gerçekten sık sık şaşırtıcı şeylerle karşılaşabilirsiniz. Örneğin, siz siper almış 50 metre mesafedeki 20 tane düşmanı vurmaya çalışırken, bir anda takım arkadaşınız önünüze gelip oturacak ve mermileri yemeye başlayacak. Sonra da neden ona ateş ediyorsunuz diye size küfür edecek. Hay Allah diyerek devam edeceksiniz. Patlamak üzere olan el bombalarının üzerlerine koşacaklar, içiniz yanacak. Arkanıza geçecek sizi bloklayacaklar bir duvar gibi, siz yine bu duruma kayıtsız kalabilecek misiniz? Ben kalamayıp kendi arkadaşlarımı da vurmaya başladım en sonunda.
Oyunda bölümleri geçtikçe fark eden aslında en önemli şeyin, gittikçe kalabalıklaşan çatışmalar olduğunu anlayacaksınız. Özellikle gizlilik gerektiren görevlerde kafayı sıyırabilirsiniz benden uyarması. Bunların haricinde 14 bölümlük senaryonun hikayesi vasatın biraz üzerinde. Sizi sıkmayacak ama bir sonraki bölümde ne olacağını da merak etmeyeceğiniz bir senaryo diyeyim siz anlayın.
Tek oyunculu modu teklemiş olsa da oyunun, çoklu oyuncu seçeneklerine yönelmek mantıklı. Zipper’ın daha önceki oyunlarına oranla bakarsanız, oldukça daha fazla vakit geçirilebilecek bir seviye sistemi getirilmiş oyuna. Oldukça zorlayıcı seviye sisteminin dışında sizi tatmin etmeye yetecek düzeyde silah ve silahların modifikasyonları da mevcut. Ayrıca çoklu oyuncu modlarından bazıları da oldukça keyif verici olabiliyor. Örneğin Bombsquad, tüm takımınızla oyunda rastgele olarak seçilen bir bomba imha ekibi üyesini (tek kişi taşıyorsunuz yani) rastgele belirlenen alanlara götürmeniz gerekiyor. Oldukça eğlenceli dakikalar yaşanabilir bu modla. 32 kişiye kadar çoklu oyuncu desteği sunan oyunda bu çoklu oyuncu modları dışında 5 arkadaş, oyunun senaryo modunu co-op olarak oynayabiliyorsunuz.
PS Move’la… TPS… bir başka… oluyor
Gelelim en ama en önemli noktaya, PS Move noktasına! Oyuna PS Move takılıyken girerseniz zaten direkt olarak her şeyden önce PS Move kalibrasyonu yapmanızı isteyecektir. Güzelce ayarladıktan sonra oyuna giriyoruz ve oturduğumuz yerden başlıyoruz hedef almaya çalışmaya. Öncelikle söyleyelim tepki süresinde çok kısa bir gecikme söz konusu. Fakat oyunda sizi rahatsız edecek düzeye ulaşmıyor. Özellikle DualShock 3 yerine Move ile oynamaya alıştığınız anda bir daha elinize DualShock 3 alıp da FPS ya da TPS oynayacağınızı pek sanmıyorum.
Etrafa bakmak tabii ki bir bilgisayar faresi kadar kolay olmasa da aşağı yukarı ona benzer bir sistem olmuş ve bence başarılı bir desteğe sahip. En büyük artıyı bu PS Move ile oynanabilirliğe yaptığı katkıyla alıyor SOCOM 4. Sonuçta arkasından sessizce yaklaştığınız bir düşmanı gerçekten bıçaklıyormuşcasına hareket etmek, elinizdeki PS Move’un bir silaha dönüştüğünü görmek oldukça güzel bir his. Ayrıca oyunu oynarken oldukça ilginç ifadelere kapılabilirsiniz o yüzden dışarıdan pek izleyenin olmamasına dikkat edin.
Grafiklerinden ve seslerinden bahsedelim biraz da. Grafikleri ilk bakışta çok güzel görünse de yavaş yavaş oyunun içine girdikçe kaplamaların yavanlığı gözünüze batmaya başlayacak. Çok fazla grafik hatası olmadığını söylemem gerekiyor, ama yine de grafikler bir Killzone 3 kadar değil orası kesin. Yani yepyeni bir oyunu yine çağın gerisinde kalmış grafiklerle bize sunmuşlar bu kadar basit. Sesler ise diğer kıstaslara göre oldukça iyi duruyor. Müzikleri pek hoşuma gitmese de silah sesleri, bağırışmalar, düşmanların sizleri gördüğünde ya da orada olduğunuzdan şüphelendiğinde söylediklerinin sürekli değişiyor olması vb. ayrıntılarıyla ses konusunda ve atmosfer konusunda sınıfı geçmeyi başarıyor SOCOM: Special Forces.
Editörün son sözleri
Gele gele son sözlerimize geldik. 14 bölümden oluşan, eksikleri olan vasatın üstünde bir oyun SOCOM 4 (Ülkemizde SOCOM: Special Forces adıyla geçiyor bu arada oyun). Move ile uyumu oldukça iyi kotarılmış ve farklı bir deneyim yaşamak isteyen herkese mutlaka tavsiye edeceğim bir oyun olmuş sonuç olarak. PS Move varsa mutlaka oynayın, yoksa da üzülmeyin, aynı hissiyatı yaşatmasa da DualShock 3 ile oynamak da bir süre idare edecektir sizi. İyi eğlenceler dilerim.