Soul Edge ve Soul Blade gibi oyunlardan sonra çıktığı 1999 yılında DreamCast’te büyük başarı yakalayan ve birçok oyun otoritesinden de tam not alan Soul Calibur dövüş oyunları arasında kendine çok iyi bir yer edinmişti. Şimdi Calibur serisinin ikinci oyunu PS2 ile birlikte GameCube ve Xbox için de piyasaya çıktı.
Bu üç versiyon grafik, ses ve kontrol bakımından hemen hemen aynı sayılır. Fakat Namco her versiyona özel birer karakter hazırlamış. Oyunun PS2 versiyonunda Tekken’den Heihachi, GameCube versiyonunda Legend of Zelda’nın ünlü karakteri Link ve Xbox versiyonunda ise Spawn bulunuyor. Şunu söylemeliyim ki; Link ve Spawn özellikleri dikkate alındığında Soul Calibur’a tam olarak uyum sağlamış karakterler; ama Heihachi, Soul Calibur’a özellikleri bakımından hiç uymuyor. Namco Heihachi’yi Soul Calibur’a koyarak adeta Tekken’in oyun stilini Soul Calibur’a aktarmış. Bunların dışında Soul Calibur 2’de 5 tane de yeni oynanabilir karakter bulunuyor; bunlar Charade, Talim, Necrid, Cassandra ve Raphael, ayrıca oyunun Weapon Master modunda Assassin ve Berserker’a karşı da savaşabiliyorsunuz.
Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi Soul Calibur II’de de yine her karakterin kendine özel bir silahı var. Bu silahlar karakterlerin fiziki yapıları ile tam olarak uyuşuyor, örneğin zayıf bir savaşçı küçük kılıç ve bıçaklar kullanırken, iri yarı karakterler büyük baltalar veya kılıçlar kullanıyorlar. Karakterlerin oyun sırasında kullandığı silahlar da genelde kılıç, balta, bıçak ve bunun gibi keskin aletlerden oluşuyor. Dövüşler sırasında düşmanınıza büyük oranda bu silahlarla saldırıyorsunuz ama oyunda tekme ve yakalama gibi hareketler de mevcut. Bu hareketler çok çeşitli ve akıllıca yapılmış, öyle ki; oyunda genel olarak el çabukluğu değil aklımızı kullanarak rakibimizi yenmemiz gerekiyor.
Tekken 4 ve Virtua Fighter 4 ile yarışacak kadar iyi
Soul Calibur 2 grafiksel olarak Tekken 4 ve Virtua Fighter 4 ile yarışacak kadar iyi. Oyunun renk paleti Tekken 4’teki gibi aşırı parlak değil, yani renkler ortalama ve göze hoş geliyor. Her zaman olduğu gibi oyundaki karakterlerin her ayrıntısına dikkat edilmiş. Bunun yanında çevre dizaynları çok kaliteli görünsede bazı eksikliler de yok değil. Ayrıca karakterler çevre ile tam olarak etkileşim içindeler. Örneğin buzlarla kaplı bir yerde savaşırken karakterlerin ayakları kayıyor ve böylece vuruş yapmanız zorlaşıyor, eğer kum ile kaplı bir yerde savaşıyorsanız, olduğunuz yerde durmamanız gerekiyor çünkü siz durdukça kuma gömülüyorsunuz. Oyundaki en çok dikkat çeken şeylerden biri de silahları kullanırken muhteşem ışık efektlerinin ortaya çıkması.
Soul Calibur 2’nin türündeki diğer oyunlardan daha üstün olduğu bir özellikte oyun modlarının fazla olması, oyun modları o kadar fazla ki hepsini bitirmek için çok fazla uğraşmanız gerekiyor. Zaten oyunun en zevkli ve uzun modu olan Weapon Master modunu bitirmek bile oldukça zaman alıyor. Bu oyun modunda dövüşleri kazanmak için farklı kurallar uygulanabiliyor. Mesela bir dövüşte rakibinizi öldürmenin tek yolu onu Ring dışına atmakken, diğer bir dövüşte ise rakibinize sadece havada vurabilmenize izin verilebiliyor. Ayrıca bu modda ilerledikça gold adı altında para kazanıyorsunuz ve paranız ölçüsünde dövüşçülerinize yeni kıyafetler, silahlar ve zırhlar satın alabiliyorsunuz.
Genel olarak oyunun oynanabilirliği kolay ve anlaşılır. Yani yeni başlayanlar için hareketleri öğrenmek çok sıkıntı yaratmıyor. Eğer oyun üzerinde biraz uğraşırsanız birçok kombo öğrenebilir ve kendi kombolarınızı yaratabilirsiniz, böylece oyun daha eğlenceli hale gelecektir. Oyundaki ses efektleri ve müzikler de her ne kadar mükemmel olmasalarda türündeki diğer oyunlardan da eksik yanları yok.
Genel olarak Soul Calibur II, DC’deki versiyonuna göre çok fazla gelişme göstermesede yinede oldukça iyi bir oyun. Eğer DreamCast’teki Soul Calibur’u oynamadıysanız, bu oyun sizi çok uzun bir süre ekran başında
tutabilir.
