Oyun İncelemeleri

Soulcalibur IV

Dövüş oyunları her zaman ilgi çekici olmuştur. Mortal Kombat’tan Tekken’e,
Street Fighter’dan Soulcalibur ve daha nicelerine kadar. Çoğu dövüş oyununun da
kendine has bir hayran kitlesi vardır. Oyuncuya sadece dövüş değil, arka
planında güzel bir hikaye ve eğlence de sunar. Her karakterin kendine ait
detaylı bir hikayesi bile vardır. Gelişen oyun teknolojisiyle birlikte artık
dövüş oyunları da, daha gerçekçi ve etkileyici grafiklerle karşımıza gelmeye
başladı. Street Fighter IV’ün yapımı süre dursun, uzun zamandır beklenen bir
serinin yeni üyesi de sonunda piyasaya sunuldu. Hele ki içerdiği Star Wars
karakteriyle çıkmadan önce oldukça ilgi çekmişti, ama şimdi uzaktan resimlerine
ve videolarına bakmaya gerek yok. Konsollarımıza beklenen Soulcalibur IV konuk
oldu.

Mars’ın Kılıcı

Köklü ve eski bir seri olan Soulcalibur’un dördüncü oyununa girdiğimiz de,
bizleri Story, Arcade, Training, Tower of Lost Souls gibi seçenekler karşılıyor.
Kısaca seçeneklerden bahsedersek, Story bildiğimiz klasik hikaye modunu içeriyor
ve toplam beş kısımdan oluşuyor, aslına bakarsak senaryo modu bu konuda kısa
tutulmuş, çok kısa bir sürede anında bitirebilirsiniz. Arcade’te karşımıza
gelenleri bir güzel pataklayabiliyoruz. Training de adından anlaşıldığı gibi
oyuna alışmak ve antrenman yapmak için seçebileceğimiz bir mod ve son olarak
Tower of Lost Souls ise oyuna biraz daha renk veren bir mod. Tower of Lost
Souls’ta üç farklı karakter seçebiliyoruz ve kulenin son kısmına çıkmaya
çalışıyoruz, tabii ki bunu yaparken rakipler bizleri rahat bırakmıyor, sürekli
onlarla dövüşüyoruz. Belli ödüller de kazanabiliyoruz.

Gelelim oyunun asıl kısmına yani dövüş sistemine. Oyunun sistemi olması
gerektiği gibi son derece dengeli yapılmış. Oldukça mücadeleye sahne olabilen
dövüşler çıkartabiliyorsunuz. Dövüşler oldukça çetin ceviz ve kesinlikle çok
zevkli. En önemlisi ise dövüşlerde saldırının daha çok ön planda tutulması ve
dövüşlerin genel olarak yakın mesafe üstüne kurulu olması. Avantajlı durumu bir
anda tersine çeviren bir kriter var, yani dövüşülen arenaların kendisi. Birçok
oyunda karşımıza çıkan etrafı açık arenalar, Soulcalibur’daki yerini alıyor.
İsterseniz rakibinizin gücü bir gıdım olsun, sizinki tamamen dolu olsun diyelim.
Eğer ters bir hareket yapıp arenadan düşerseniz, kaybediyorsunuz. Genel olarak
arenayı iyi kullanarak dövüşmek en temizi oluyor. Soulcalibur’da yer alan
yeniliklerden birisini ve dövüşlerde saldırıyı ön planda tutan kısmı “Soul Gauge”
ve “Critical Finish” oluşturuyor. Soul Gauge aslında bir bar ve blok yaptığımız
sürece bize karşı eski bir şekilde çalışıyor. Eğer çok blok yaparsak Soul Gauge
yüzünden Critical Finish yiyebiliyoruz. Critical Finish ise aslında tek bir
hamleyle rakibin işini bitirme hareketi. Critical Finish’i yaptığımızda
karakterimiz rakibini, kendi tekniğini kullanarak tek bir seferde işini
bitirebiliyor.

CPU kontrolündeki karakterlerle kapışmak dışında, Soulcalibur’un en iyi ve en
eğlenceli kısmını online seçeneği oluşturuyor. Artık şu bir gerçek ki, yeni
nesil konsolların online desteğinin olması, konsollara çıkan çoğu oyunun da
multiplayer’a iyice destek vermesini ve farklı multiplayer seçenekleri sunmasını
sağlıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte sadece grafikler değil, seçenekler de
iyice arttı. Oyunda kısa senaryo modu hemen bitiyor, diğer modlar bir süre idare
etse de, oyunda asıl kısmı online sağlıyor. Hem dövüşler çok daha zevkli
olurken, diğer yandan gerçek bir oyuncuyla kapışmak daha iyi oluyor. Online
dövüşlerde her şey oyuncunun karakterine ve arenaya olan hakimiyetine bağlı.
Karakteri ve arenayı eğer iyice kullanırsanız, karşınıza gelen çoğu rakibi
yenebilirsiniz. Yani oyuncu becerisi en önemli noktayı oluşturuyor. Zaten online
olarak diğer rakiplerle kapıştığınızda saatlerin ne kadar geçtiğini
anlamıyorsunuz. İnsanı konsol başına çivilerken, multiplayer’ın tadına iyice
varıyorsunuz. Yapımcılar online kısımda çok iyi bir iş çıkarmışlar.Yılların dostu düşmanı

Yapımdaki yenilikler sadece dövüş sistemi ve online’da bitmiyor. Oyun çıkmadan
önce çok konuşulan hatta bazılarının karşı çıktığı Yoda ve Darth Vader
karakterleri. Bunlara artı olarak Star Wars’tan bir de The Apprentice eklenmiş.
Yoda oyunun X360, Darth Vader ise PS3 versiyonunda bulunuyor. Darth Vader ve
Yoda’nın oyuna eklenmesi Soulcalibur’a daha da renk vermiş. İşin en güzel yanı
bu karakterlerin özel Sith ve Jedi güçlerini de kullanabiliyor olmamız. Yani
sadece ışın kılıcını alıp, pat pat saldırmıyorlar. Misal Darth Vader rakibini
havaya kaldırıp fırlatabiliyor. Ben sırf Darth Vader için PS3 versiyonunu aldım.
Star Wars karakterlerine ek olarak oyunda Hilde ve Algol adında iki yeni
karakter daha var. Algol hem Soul Calibur hemde Soul Edge’yi rahatlıkla
kullanıyor ve “Hero King” olarak adlandırılıyor. Hilde ise Kral Wolfkrone’nun
kızı ve dövüş konusunda oldukça becerikli bir karakter. Soulcalibur’da kendi
karakterinizi yaratma imkanına da sahipsiniz. Oldukça detaylı bir karakter
yaratma ekranına sahip oyunda, kendi dövüşçünüzün dış görünüşünden dövüş
tekniğine kadar çoğu detaya inebiliyorsunuz.


“Karakterlerin dövüş animasyonları son derece iyi ve her karakterin kendine has
bir tekniği olduğundan, animasyonlar da çeşitlilik gösteriyor. Grafikler kadar
oyunun sesleri de son derece kaliteli.”



Oyunun şüphesiz son en iyi kısımlarını ise teknik tarafı oluşturuyor. Yapımın
grafikleri oldukça ayrıntılı. Gerek karakter modellemeleri olsun gerekse arka
planda yer alan arenanın kendisi olsun detayları görebiliyorsunuz. Yapım bir
dövüş oyunu olduğu için tabii ki animasyonlar oldukça etkileyici hazırlanmış.
Karakterlerin dövüş animasyonları son derece iyi ve her karakterin kendine has
bir tekniği olduğundan, animasyonlar da çeşitlilik gösteriyor. Grafikler kadar
oyunun sesleri de son derece kaliteli. Seslendirmeler ve efektler harika. Zaten
Soulcalibur grafik ve ses olarak kalitesini konuşturuyor. Oyunun yükleme
süreleri PS3’te kısa sürüyor ve PS3’te kontroller son derece rahat. Aslında hem
X360 hem de PS3 sürümünde oyunun kontrolleri ve akıcılığında herhangi bir sorun
yok. Her iki konsolda da oldukça rahat diyebilirim.

Açıkça belirtmek gerekirse Soulcalibur IV şuanda piyasadaki en iyi ve en
gelişmiş alternatif. Yeni Tekken, Street Fighter IV veya yeni Mortal Kombat
gelene kadar şuanda yeni kral. Her şekilde her PS3 ve X360 kullanıcısının
Soulcalibur’u alıp, oynamasını tavsiye ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu