Anime/Manga

Sousei no Onmyouji

Diğer Adı: Twin Star Exorcists
Yönetmen: Tomohisa Taguchi
Senaryo:  Naruhisa Arakawa
Stüdyo: Pierrot
Müzik: Miko Endo
Tür: Aksiyon, Fantastik
Süre: Devam Ediyor (Tahmini 50 Bölüm)

“Kötü ruhları avlamak iyi hoş da, şarkıcı olsaydım daha mı iyi olurda acaba?”

Alt başlıkta yazdığım sözlerin sahibi Rokuro Enmado. 14 yaşındaki Rokuro nesillerdir Magano adındaki paralel evrenden Kagure adı verilen kötü canavarları defeden köklü bir aileden gelmektedir. Lakin güçlü ve yetenekli de olsa Kagure avlamayı sevdiği pek söylenemez. Onun yerine acaba bir şarkıcı veya futbolcu olsaydım nasıl olurdu diye ara sıra derin düşüncelere dalmaktadır. Bir de bunun üzerine trajik bir olay sonucu arkadaşlarını kaybedince ruh avlama işinden iyice uzaklaşır.

Günün birinde kader karşısına kendisi gibi 14 yaşında olan Benio Adashino adlı kızı çıkartır. Benio, doğudan gelmektedir ve tıpkı Rokuro gibi Kagure defetmektedir. Üstelik kehanete göre Rokuro ve Benio “ikiz yıldız avlayıcılarıdır” ve kaderlerinde evlenerek Miko adında bir çocuklarının olacağı yazılıdır. Miko’nun gelmiş geçmiş en iyi Kagure avcısı Abe no Seimei’in reenkarnasyonu, dolayısıyla yaşayan en güçlü avcı olup kötü canavarların kökünü kazıyacağı rivayet edilmiştir. Böylece Kagure’lerle bin yıldır devam eden savaş da sona erecektir. Karşısında en az kendisi kadar yetenekli bir Kagure avcısı gören Rokuro’nun da mücadeleci ruhu ateşlenir ve eski özgüvenine yeniden kavuşarak Benio ile tatlı sert mücadele ederek Kagure avlamaya başlarlar.

Sousei no Onmyouji, yayınladığımız diğer anime yazılarından farklı olarak devam eden bir anime. Elli bölümden oluşacağı açıklanan animenin şu ana kadar on beş bölümü yayınlanmış durumda. Dolayısıyla yapacağım izlenimler yayınlanan bölümler doğrultusunda olacak. Öncelikle animenin orijinal mangasından çok farklı başladığını daha ağırdan ilerlediğini söylemeliyim. Mangasında olaylar daha hızlı gelişirken animesinde doldurma bölümler ile karakter tanıtımları daha ön planda tutulmuş. Lakin animede gösterilen karakter gelişimleri ve mangadakiler de birbirinden çok farklı şekilde gelişiyor. Anime serisinde olaylar biraz daha oldubittiye getirilmiş diyebilirim. İlerleyen bölümler ne getirecek hep beraber göreceğiz ama şimdilik rahatlıkla söyleyebilirim ki anime orijinal kaynağından bambaşka bir çizgide ilerliyor.

Anime serisi genel itibariyle shounen (gençlere hitap eden) tarzında orta kalitede bir yapım. Bunu yazmamın sebebi de hikayenin klişe olması ve bizlere daha önceden sunulanlardan pek bir fark içermemesi. Dünya yine tehlikededir ve kaderi iki genç çocuğun elindedir. Genel olarak olay bundan ibaret. Oysa Naruto gibi bir serinin mangaka’sının da okumak için önerdiği bir manganın anime uyarlamasının içeriği bence daha zengin olmalıydı. Animenin izlenmesi en keyifli yerleri ise Rokuro ve dövüş sahneleri. Her ne kadar yine klişe olarak karakterlerimiz yaptığı hareketin ismini haykırıp poz verse de gerçekleştirilen dövüşler kendine has çizimleri ve hareketliliği ile oldukça eğlenceli. Animede komedi unsurları da mevcut ve birçoğu sıradan olsa da bazılarına kahkahalarla gülmeden edemedim.

Sousei no Onmyouji, Yoshiaki Sukeno’nun mangasından uyarlanan bir anime ve bahsettiğim gibi senaryo bakımından farklı uyarlanarak yoluna devam ediyor. Sousei no Onmyouji dışında mangaka’nın önce çıkan veya animeye uyarlanan başka bir eseri bulunmamakta. Yönetmen Tomohisa Tagushi ise ünlü Persona anime uyarlamalarının yönetmen koltuğundaki isim. Yapımcı anime stüdyosu Pierrot da kalitesini ispatlamış, kırk yıla yakın faal süresiyle anime yapımcıları arasında önemli bir yere sahip.

Animenin çizimleri genel olarak başarılı ve samimi. Yeri geldiğinde kan ve şiddet unsurları kullanmaktan kaçınılmamış ve Rokuro’nun şapşallıkları iyi yansıtılmış. Birazcık fan servisliği (Rokuro’nun koşarak kafasını bir kızın göğüslerine çarpması gibi) olsa da çizimler eğlenceli faktörünü iyi yansıtıyor. Komedi sahneleri yansıtılırken kullanılan mimikler şahsen biraz fazla abartılmış. Sonuçta animede ana tema canavar öldürmek ve yeri geldiğinde kanın bu kadar bol kullanıldığı animede açıkçası bazen fazla cıvıtılmış. Dövüş sahnelerinden daha önce de bahsettim. Animenin en büyük kozu bu sahneler. Pastel boyayla çizilmiş gibi değişen görüntü ve renklerle bu dövüş sahneleri farklı bir deneyim sunuyor. Animelerin bestelerinden sorumlu isim Miko Endo. Bu da demektir ki animenin müzikleri sağlam. K ve K: Return of the Kings’dekilere benzer olarak dubstep odaklı hızlı, ritmik ve en önemlisi başarılı parçalar bölümler esnasında kulaklarımızın pasını siliyor. Animenin şu ana kadar iki açılış parçası mevcut. İlk parçanın adı Waggaki Band’ın seslendirdiği Valkyrie ve ikincisi ise Japon pop idolü bir grup olan iRis’in seslendirdiği Re:Call. İki parça için de seriye yakışan, hızlı ve başarılı parçalar diyebilirim. Kapanış parçaları açılış parçalarının yanında biraz sönük ve ağır kalsa da seriye olan uyumları bakımından fena sayılmazlar. Aynı şekilde seslendirmeler de profesyonelce. Fakat keşke Rokuro biraz daha bağırmadan konuşabilseymiş çünkü bir müddet sonra sizin de başınız benimki gibi ağrıyabilir.

Sousei no Onmyouji henüz devam eden bir anime ve şu ana kadarki çıkmış bölümler çerçevesinde izlenimlerim animenin dövüş sahneleri dışında yeni bir şeyler vaat edememesi yönünde. Elbette bölümler ilerledikçe sunduğu atmosferin tırmanışa geçmesi veya tam tersi animenin felakete sürüklenmesi mümkün. Şimdilik ikisinin arasında vasat bir anime. Kagure avcıları Rokuro ve Benio’nun macerası için ısrarla izleyin diyemem ama şimdilik izlemeyin dersem de hakkını yemiş olurum. Bu yüzden en azından bir şansı hak ediyor diyerek yazımı sonlandırıyorum. Hoşça kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu