Oyun İncelemeleri

South Park: The Fractured But Whole

South Park, tam 20 yıldır bizlerle. Trey Parker ve Matt Stone‘un yarattığı bu yetişkin komedisi, tam 21 Sezondur bizi güldürmekte. Kültür haline gelmiş olan South Park, genellikle gündemde olan olayları kara bir mizah ile anlatarak büyük bir hayran kitlesine sahip olmuştur. Dizisi dışında birden çok sinema filmi ve video oyununa da sahip olan South Park, son olarak 2014’de Obisidian ve Ubisoft‘un karşımıza çıkarttığı The Stick of Truth ile seri bir anda en başarılı RPG oyunları arasına girmeyi başardı. Zengin bir fantastik RPG’ye sahip olan oyun, yakaladığı başarı ile adeta göz doldurmuştu.

South Park: The Fractured But Whole incelemesi

Bu sefer The Fractured But Whole isimli bir süper kahraman temalı RPG oyunu ile karşımıza çıkan South Park, The Stick of Truth’un kaldığı yerden ediyor. Oyunun başında The Stick of Truth’un teması ile başlayan oyun, Cartman‘ın “Hadi oyun değiştiriyoruz” demesi ile süper kahraman temasına geçiyor. Karakterimiz ButtLord ise önceki oyunda bulunan tüm özelliklerini kaybederek sıfırdan süper kahraman oluyor. Cartman, bize bir karakter kağıdı sunuyor ve bu kağıt üzerinde karakterimizi yaratıyoruz.

İlk başta bize üç adet sınıf sunulmakta. Bunlardan ilki Speedster. Bu sınıfı seçtiğiniz zaman The Flash‘de olduğu gibi süper hız kazanıyorsunuz ve uzun mesafeli saldırılar kullanabiliyorsunuz. Saldırılar dışında bir de kendinize sağlık puanı sağlayabiliyorsunuz. İkinci karakter sınıfı olan Brutalist, bildiğimiz rakibe kafa göz dalmayı sevenlere özel bir sınıf. Son olarak da Blaster sınıfı mevcut. Ateşi maniple edebilen bu sınıf yüksek hasar verebilir. Sınıfımızı seçtikten sonra ise Cartman bize kısa bir orijin hikayesi hazırlıyor. Burada güçlerimizi keşfediyoruz ve maceramıza başlıyoruz.

Oyunun ana hikayesi aslında basit. Scrambles isimli yaşlı bir kedi ortalıktan kayboldu ve tüm South Park’da kayıp ilanları mevcut. Kediyi bulan kişiye ise 100 dolarlık bir ödül verilecek. Cartman’ın kendi karakteri olan Coon, bu kediyi bularak kazandığı ödül ile kendi süper kahraman film evrenini oluşturmak ve bu sayede zengin olmak istiyor. İlk olarak tüm ekip bizimle birlikte masada mevcut ancak, Cartman’ın vurdumduymazlığına tahammül edemeyen bir grup Coon and Friends‘den ayrılıp kendi grupları olan Freedom Pals‘ı kuruyor. İki tarafta kendi film serisini yapmak istediği için kediyi bulmak için zamana karşı bir yarış başlıyor.

South Park izleyenlerin tahmin edebileceği gibi, dizide olduğu gibi oyunda da olaylar bir anda gelişip absürt bir hal alabiliyor. Koreli ninjalardan, Crab People‘a birden çok düşman ile karşılaşıyoruz. Oyunun kötü adamından bahsetmezsek olmaz tabi. Professor Chaos isimli kötü adamımız Butters’dan başkası değil. Meksika göçmenlerine para vererek kendine ordu kuran Butters, her süper kahraman filminde olduğu gibi ikonik kötü adam rolünde karşımıza çıkmakta.

South Park: The Fractured But Whole’un konusu

The Fractured But Whole üzerinden yapımcılar birden çok güncel olayı eleştirmiş. Örnek vermek gerekirse eğer, oyunun başında Cartman’ın bize verdiği karakter kağıdının cinsiyet ve ırk kısmı boş. Bu boşlukları ise hikaye sırasında önümüze çıkan yan görevler ile tamamlayabiliyoruz. Okuldaki rehber öğretmeni Mr Mackey bizi bir kaç kez ofisine çağırıyor ve cinsel tercihlerimizi soruyor. Buna göre de cisgender veya transgender olabiliyorsunuz. Buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok. Ancak, işimiz bittikten sonra okulun kapısında bize Amerikalı Red Neck’ler dediğimiz bir grup cinsel tercihleriniz yüzünden saldırıyor. Bu da son zamanlarda tartışma konusu olan cinsiyet tercihlerine bir gönderme olarak oyunda mevcut.

Sıra tabanlı bir RPG oyunu olan The Fractured But Whole, XCOM‘un karakter hareket mekaniğine benzer bir mekanik ile karşımıza çıkıyor. Bulunduğumuz yeri dikdörtgenlere bölen oyun, karakterimizi sınırlı olarak bu dikdörtgenler içerisinde hareket ettirmemizi sağlıyor. Karakterimizin ve yan karakterlerin belirli alanlara özel olarak kullandığı bazı yetenekleri bu dikdörtgen alana göre ayarlıyor. Yani bazı karakterler üç dikdörtgen ötesine vurabilirken, bazıları çapraza saldırabiliyor.

Gelelim şimdi oyunun temel mekaniklerinden birine. İlk oyunu oynayanların hatırlayacağı üzere bizim karakterimiz olan “New Kid” çıkardığı gaz ile tanınıyor. Efsanelerde anlatılacak gibi gaz çıkartabilen karakterimiz, bu oyunda da gaz çıkartarak bazı güçlere sahip olabiliyor. Oyunu 14 saat oynamama rağmen daha sadece iki tanesini açabildim. Çıkardığı gaz ile zaman ve uzayı bükebilen karakterimiz zamanı geri alarak rakibin sırasını elinden alabilir, ya da bir süreliğine zamanı durdurarak harita içerisinde gezinebilir. Bu mekaniğe önemli dememin sebebi, ana görevlerde, yan görevlerde ve haritada bulunan bilmecelerde kullanılması şart.

South Park: The Fractured But Whole mekanikleri

Karakterimizin üzerinde “Artifact Slot” dediğimiz bir sistem mevcut. Bitirdiğimiz görevlerden veya elimizdeki malzemelerden oluşturabildiğimiz bu Artifact’leri karakterimize yerleştirerek “Might” dediğimiz karakter gücünü yükseltiyoruz. Seviye atladıkça açılan bu slotlardan toplamda sekiz adet mevcut. Görevlerin kendilerine özel güç sınırı olduğu için, göreve girmeden önce karakterinizin yeterli olduğundan emin olmanızı tavsiye ediyorum.

Bahsetmiş olduğum gibi oyun bize başta üç adet sınıf veriyor. Ancak, oyunda ilerledikçe, özellikle ana görevlerden sonra Cartman bize alt sınıflar öneriyor. Toplamda iki alt sınıfa sahip olabiliyorsunuz ve bu sınıflarda bulunan yetenekleri karıştırarak kullanabiliyorsunuz. Yani bir yeteneği Speedster sınıfından alıp, bir başka yeteneği Blaster sınıfından alabilirsiniz. Bu sayede, farklı rakipler karşısında farklı yetenekler kullanabilirsiniz.

Oyunun başlarında fark edeceğiniz bazı çevresel engeller bulunmakta. Yerde bulunan kırmızı Lego’lar aslında “lav” olarak geçtiği için karakterimiz buralardan geçemiyor. Hikayede ilerledikçe yardımımıza gelen karakterler ile bu engelleri aşabiliyoruz. Örnek vermek gerekirse, bahsetmiş olduğum lavları yardımımıza çağırdığımız yan karakter ile temizleyebiliyoruz. Bu da keşfedilecek ve ekipman aranacak yeni yerler sunduğu için oyunun ömrünü uzatıyor.

The Stick of Truth’da karakterimiz oyun sırasında tanıştığı insanlar ile Facebook benzeri bir uygulama üzerinden etkileşime geçebiliyorduk. The Fractured But Whole’da ise Instagram benzeri Coonstagram programı ile şehirdeki karakterler ile etkileşime geçebiliyoruz. Selfie çekilerek takipçimiz yaptığımız karakterler şehirde popülerliğimizi arttırarak seviye atlamamızı sağlıyor.

Oyunda crafting ve ekipman sistemi gibi klasik RPG öğeleri bulunmakta, oyun içerisinde topladığımız materyaller ile sağlık puanı veren ekipmalar, yeni kostümler ve artifactler yapabiliyoruz. Peki, tahmin edin craft yapmayı bize kim öğretiyor? Morgan Freeman’ın ta kendisi. Freeman Tacos isimli bir dükkana sahip olan Morgan amcamız, bize oyun boyunca tanrı gibi gözükerek güçlerimizi keşfetmemizi sağlıyor.

Sonuç olarak, The Fractured But Whole oynadığım en iyi süper kahraman oyunu olabilir. Tabi oyun hala bir RPG oyunu ve oyun boyunca bol bol fantastik rol yapma oyunu elementleri ile karşılaşacaksınız. İlk oyunu geliştiren Obisidian’ın bu oyunu tamamen Ubisoft’a bırakması beni ilk başta korkutmuştu. Ancak, Ubisoft kesinlikle işin üstesinden gelerek aklımıza gelebilecek en iyi South Park oyunu ile karşımıza çıkmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu