Sphinx and the Cursed Mummy
Mısır, mistik havasıyla, büyüleyici tarihiyle oyun ve film endüstrisine her zaman iyi bir malzeme olmuştur. Sphinx and the Cursed Mummy’de bu malzemenin iyi bir ürünü. Oynanış tarzıyla, konusuyla ve grafikleriyle Beyond Good and Evil ayarında bir oyun. Oyun boyunca eğlenceli bulmacalar çözüp, karşımıza çıkan canlıları yok etmekle uğraşıyoruz; ayrıca oyunda azda olsa RPG öğesi de bulunuyor.
6-7 sene öncesinde bu tür oyunlara platform derdik; ama şimdi bu tarz oyunları belli kategorilere koymak mümkün değil. Bazıları adventure diyor ama alakası yok, o zaman Syberia’ya veya Monkey Island’a diyecek bir şey kalmaz. En iyisi aksiyon-macera diyerek, incelememize başlayalım. Oyunun yapımcı firmasıda Eurocom, daha önce Jungle Book ve Crash Bandicoot gibi oyunlarla tanımıştık.
Mısır’ı kuruttun mu?
Giriş FMV’si yarı tanrı Sphinx’in Uruk şehrini ve genç firavun Tutankhamon’u kötü güçlerden korumak için Anibus tarafından görevlendirilmesi ile başlıyor. Bu kötü gücün Tutankhamon’in ağabeyinin elinde olduğunu ve bu güç ile kardeşinden kurtulup imparatorluğu ele geçirmeye çalıştığını daha sonradan öğreniyoruz. Tutankhamon mumyalanırken büyücünün yaptığı bir hata yüzünden canlı bir mumyaya dönüşmesi ve kötü ağabeyinin açılan bir delikle boyut değiştirmesi konuyu rayına oturtuyor. Anladığınız üzere oyun entrikalarla dolu.
Platformlar arasında mistik sıçrayışlar…
Oyuna Sphinx ile başlıyoruz, ancak ilerleyen bölümlerde farklı ortamlarda Tutankhamon karakterini de yönetebiliyoruz. Hatta Tutankhamon lanetlendikten sonra mumya olarak yönlendirilmek zorunda kalıyor. Aksiyon işini genelde Sphinx devralırken, Tutankhamon bulmacalarla uğraşıyor. Bulmacalar da oyundaki eğlence dozunu arttırıyor, mesela mumya ile acaip bir yerden (betimlemesini yapamam uzun sürer:)) elektrikle yükleniyoruz ve elektriği kaybetmeden etraftaki jeneratörleri çalıştırıp platformları hareketlendiriyoruz. Sphinx ile ilerlediğimiz bir bölümde de ininde istirahat etmekte olan bir hayvanı taş yardımıyla oradan çıkarıp, bağlı olan bir taşın iplerini, hayvanı kendi üstümüze çekerek koparttırıyoruz. Başka bir bölümde de bir canavara coconut verip, ağzıyla bizi uzaklara atmasını sağlıyoruz. Kısaca point and click’lerdeki gibi al-ver, birleştirle uğraşmıyoruz.
Sphinx’de oyun ilerledikçe yeni yetenekler kazanabiliyor. Havada takla atmak, deniz altında balıklama yüzmek vb. ayrıca yeni büyüler ve daha keskin kılıçlar edinebiliyoruz. Tutankhamon ölümsüz olduğu için (mumya olduktan sonra) alev almak, önceden dediğim gibi elektrik yüklenmek, ezilmek şartıyla düzleşmek (kağıt gibi oluyor), nereden düşerse düşsün ölmemek gibi yeteneklere sahip.
Aksiyon dışında oyun maalesef para toplama ve o parayla bir şeyler almak gibi RPG tarzı bir ilerleyişte bulunuyor. Maalesef dememin nedeni bunun oldukça zaman alan ve can sıkan bir uğraş olması. Para toplamak için ya küçük oyunlar oynayıp onları geçmeniz gerekiyor ya da vazoları kırıp onların içinden çıkanları almanız. Bu sadece bir-iki yerde olmakla birlikte bence gereksiz olmuş.
Gelelim grafiklere; Eurocom’un daha önceki oyunlarında olduğu gibi renk cümbüşü alıp başını gidiyor. Biraz alakasız bir örnek olacak ama grafik kalitesi bir MGS’ye yaklaşamaz mesela. Bunların dışında mekanlar, karakter modellemeleri ve animasyonları da fena sayılmaz.
Oyundaki kamera açıları da oldukça sağlam. Üçüncü göz bakış açısından oynuyoruz ve kamera devamlı peşimizden ilerliyor, sağa sola pek kaçmıyor. Geniş açı sağlandığında ise ön cepheden alıyor.
Müzikler ve sesler
Müzik içeriği de bilindik mısır ezgilerinden oluşturulmuş. Bunlar oyun esnasında çok dikkat çekici değillerse de, ancak videolarda ve menülerde oldukça iyi müzikler kullanılmış. Fifa 2002’de kandırıldık bir kere, iddialı oyunlarda vurucu müzikleri orkestralar falan çalıyor zannediyorduk (veya bir tek ben öyle zannediyordum). Meğerse bir org ile halledebiliyorlarmış işi. Görmek isterseniz ilk bölümde kılıcı aldıktan sonra oyunun yapımını gösteren bir video açılıyor.
Oyundaki en büyük eksikliklerden biri dublaj olmayışı. Bunun dışında ortam efektleri de fena değil. Kontroller ise oldukça basit; ayrıca ekranın üst köşesinde hepsi belirtiliyor.
Kısaca Sphinx eğlenceli ve göze hitap edebilecek bir oyun. Özellikle bulmacalarının oldukça eğlenceli olduğu kesin; fakat bazen gereksiz bir şekilde zor olabiliyorlar.
Belki Sphinx; Jack 2, Futurama ve Whiplash gibi rakipleri karşısında iddialı ama Ratchet & Clank 2’den de daha iyi bir oyun değil, yani alacaksanız önce Ratchet & Clank’i, ondan sonra ikincisini ve daha sonra da Sphinx and the Cursed Mummy’i alın derim. İşte hepsi bu kadar.