Splinter Cell: Conviction
Hepimiz Splinter Cell’in Sam Fischer’ını severiz. Karanlıkta hareket eden,
hedefine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapan karizmatik bir ajandır kendisi. Her
ne kadar üçüncü oyun “Double Agent”, önceki oyundan çok daha farklı olacak denilse
de piyasaya çıktığında gördük ki daha evelkinin süslenmiş püslenmiş halinden başka
bir şey değildi. Yapımcıların söylediği kadar etkileyici değildi ve yenilik
olarak hiçbir şey yoktu. Serinin merakla beklenen beşinci oyunu olan Splinter
Cell: Conviction ise bir hayli farklı olacak gibi gözüküyor.
Sam Fischer, Conviction ile büyük bir değişikliğe hazırlanıyor. Yani bu sefer
sadece görevler, hareketler, mekanlar değil, komple bütün oyun değişiyor.
Ajanımız Sam, artık çantasındaki alet edevata güvenip karanlıkta o gölge senin
bu gölge benim dolaşamayacak. Telsizinde bize destek olacak bir başkası da yok.
Bu oyunda Sam tamamen bir kaçak olacak. Her zamankinden daha fazla kaçması
gerekecek, eskiden saklandığı yerler Sam için artık pek de güvenilir yerler
değil.
Hatırlayacaksınız ilk oyunlarda bize verilen görevleri eksiksiz yerine getirmek
zorundaydık, görevler de her defasında değişik şeyler olmasına rağmen artık bu
bile bir rutin halini alıyordu ve bu rutin, bir süre sonra canımızın sıkılmasına
sebep oluyordu. Alacağımız görevlerde baştan aşağı yenilenecek ve bizi hiç
sıkmayacaklar. Kısacası bu yeni oyun hiçbir türlü kendini tekrar etmeyecek. İşin
önemli kısmı ise Conviction’la bambaşka bir Splinter Cell hazırlanırken bunu
nasıl ilk iki oyun ile bağlayacakları. Yapımcı Ubisoft, tamamen başka bir oyun
olacak dese de biliyoruz ki hikaye, ilk iki oyunun hikayesinin devamı olacak.
Zaten baş yapımcı Mathieu Ferland da konuyla ilgili; “Conviction’ın hikayesi
Double Agent’ın hikayesinin devamı olacak” diyor.
Splinter Cell: Conviction’un hikayesine kısaca değinirsek; bir dizi olaylar
sonucu Sam, eski dostları Third Echelon’a geri döner, fakat bu sefer bir şeyler
yanlıştır. Sam’in elindeki kartlar, şifreler, giriş kodları vb. Hiçbir şey
çalışmamaktadır. O andan itibaren güvende olmadığını anladığında Sam, saçı
sakalı karışık bir şekilde insanların arasına karışır. Peşinde kimin olduğunu,
takip edilip edilmediğini, ediliyorsa neden takip edildiğini ve elindeki
imkanları kimin aldığını öğrenmek ister ve olaylar gelişir. Senaryonun temeli bu
olsa da detaylar henüz belirlenmemiş durumda. Yani hikayenin nasıl gelişeceği
hem bizim için hem Ubisoft için tam bir soru işareti. İlk iki oyundan çok farklı
bir oyun olacağını söylediğimiz Conviction’da hikayenin nasıl bir ilerleme
kaydedeceği çok önemli. Tamamen farklı, yepyeni bir oyun yapılıyorsa ve bu yeni
oyunun diğerlerinden çok daha iyi olması bekleniyorsa yapımcıların ellerindeki
tek koz yeni oyunun hikayesinin çok güçlü olmasıdır.Hikayeden de anladığımız kadarıyla artık Sam’in elinde son teknoloji silahlar
yok, telsizin ucunda bizi bilgilendiren kişiler de yok. Tamamen kendi
başımızayız ve kimseye güvenmememiz lazım. Gerçekten de Conviction’da daha
dikkatli adımlar atmalıyız. İlk iki oyundan beri karanlıkta saklanma
zorunluluğumuz bu oyunda da devam ediyor fakat çok daha başka sorunlarla
yüzleşmek zorunda kalacağız. Oyunda kimin bizim tarafımızda kimin karşı tarafta
olduğunu bilmediğimizden insanlara karşı güven sorunumuz olacak. Zorda
kaldığımızda kullanabileceğimiz teknolojik silahlarımız olmadığından dolayı
kendimizi savunmamız için Bourne filmlerindeki gibi davranmamız gerekecek.
Polisten veya peşimizdeki bir ajandan kaçarken onu etkisiz hale getirip silahını
alacağız aksi halde oyun sonuna kadar saklambaç oynamak zorunda kalabiliriz.
Yayınlanan oyun içi videolara göre konuşursak gerçekten dedikleri gibi bu yeni
oyun ile Splinter Cell çok farklı bir hale geliyor. Conviction, oldukça
sinematik bir oyun olacak. Hatta videoları izlerken film izlediğinizi bile
zannedebiliyorsunuz. Tabi bunun için oyunun grafiklerinin de çok ileri düzey de
olması lazım. “Next-Gen” olacak olan Splinter Cell: Conviction, grafik olarak
bizi tatmin edecek gibi gözüküyor. Videolara göre konuşursak Conviction’un bizi
büyüleyen, ağzımızıdan salyalar damlatan grafikleri olmasa da etkileyici ve
tatmin edici gözüküyor.
Splinter Cell: Conviction’da Sam’in yakalanmaması için karanlıkta saklanmak
dışında bir seçeneği daha var: İnsan içine karışmak. Kalabalık arasında izimizi
kaybettirerek saklanabilme fikri oldukça ilgi çekici gibi gözüküyor. Eminiz
herkesin aklında sahneler canlanmaya başlamıştır bile. Ubisoft Montreal,
sivillerin de yapay zekasına değinerek; “sivillerin yapay zekası çokı gelişmiş
olmak zorunda, aksi halde kalabalığın arasına karışmanın hiçbir anlamı olmaz,
oyuncular bunun yerine yine karanlık, kuytu köşe bir yerde saklanmayı tercih
ederler.” diyor. Bizce haklı da. Zira ilk iki Splinter Cell oyununda yapay zeka
çok da gelişmiş değildi. Rakibimizi kolayca aldatabilmemiz bir yana, biri Sam’i
gördükten sonra en küçük bir gizlenme olayına girdiğimizde 5 saniye önce
gördükleri kişiyi unutup görev yerlerine geri dönüyorlardı. Bu oyunda yapay zeka
çok daha ön planda olacak ve Ubisoft’un da dediği gibi, sadece düşmanlarımız
değil, sivil halkın da zekası çok önemli rol oynayacak.Splinter Cell: Conviction, PC ve XBOX 360’a çıkacak. Şimdilik Wii veya
Playstation 3 için herhangi bir gelişme yok. Oyunun sadece iki platforma çıkacak
olması dezavantaj olarak sayılabilir.
Son olarak bizleri oldukça kaliteli bir oyun bekliyor. Eminiz ki bu oyun
Splinter Cell’in devamı olmasaydı bile çok ses getirecek bir yapım olurdu. Oyun
içi videolardaki etkileyicilik umarız oyunun kendisinde de olur. Çünkü
gördüğümüz kadarıyla Splinter Cell: Conviction, bir klasik olmaya aday.
|