Amazon Prime üzerinden yayınlanan The Boys dizisinin 2.sezon finali geçtiğimiz günlerde yayınlandı. İlk sezonda olduğu gibi yine büyük beğeni toplayan dizi, özellikle son iki bölümüyle birçok olaya ve soru işaretine de yanıt verdi. Tabi çizgi romandan ayrılması, hikayeyi farklı bir şekilde anlatması ile birlikte ne olacağını ön göremediğimiz dizinin bu finalinde büyük bir soru işareti de cevap bulmuş oldu.
Stormfront karakteri finalde neler söyledi?
[reklam=496]
Öncelikle haberin bundan sonrasının diziyi güncel olarak takip etmeyenler için SPOILER, yani keyif kaçırıcı bilgiler içereceğini söyleyelim.
The Boys 2.sezon finalinde aslında konuşacak onlarca nokta var. Finalde özellikle kadın dayanışmasının nasıl olması gerektiğini bizlere gösterdiğini söyleyebiliriz. Özellikle pozitif ayrımcılık gibi unsurların tavan yaptığı ya da feminist sahne koymak için filmlerin ne kadar saçmaladığını (Örneğin Avengers: Endgame) gördüğümüz bu zamanlarda işin nasıl olması gerektiğini gösterdi diyebiliriz bu son bölüm için. Bunun dışında sezon finalinin en merak edilen unsuru ise Stormfront‘un Almanca söylediği sözler oldu.
Ryan’ın annesini kurtarmak için bir güç patlaması yaşadığı sahnede Stormfront‘a büyük bir darbe indirdiğini görmüş olduk. Sonrasında ise karakteri yerde Almanca birşeyler söylerken gördük. Bu sahne ile ilgili açıklama yapan Eric Kripke “Bu sahnede Frederick Vought ve kızı ile geçirdiği bir zamanı hatırlıyor. Yaralı bir şekilde acı çekerken en mutlu olduğu zamana geri dönmesi gerektiğini düşündük. Bu yüzden karakterin hayatında en mutlu olduğu ana dair bir metin hazırladık ve bunu Almanca’ya çevirdik” ifadelerinde bulunmuş.
Reddit tayfası ise tabi ki Almanca olan bu konuşmayı İngilizceye çevirmişler. Biz de aşağıda sizinle Türkçesini paylaşıyoruz;
“Çok güzeldi. Üçümüz nasıl da elma ağacının gölgesinde oturmuştuk. Frederick (Vought), Chloe’nin kollarını arabanın camından dışarı çıkardığı o günü hatırlıyor musun? nehir kıyısında, bir elma ağacının altında mükemmel bir yer bulmuştuk. Chloe ilk kez taze elma yemişti. Çok mutluydu, harikaydı. Hiç bitmemesini istedim. Kollarımı arabanın camından çıkardığım o günü hatırlıyor musun?”