Star Trek: Legacy
Star Trek veya bildiğimiz adıyla Uzay Yolu. Artık duymayan yoktur herhalde.
Kaptan Kirk, Mr.Spock, Scotty gibi karakterler zaten kült olmuştur. Özellikle
“Scotty beni ışınla” repliği oldukça ünlü. Rahmetli Sadri Alışık’ın
canlandırdığı Turist Ömer’in, Uzay Yolu’ndaki macerasını da izlemeyen var mı?
Bir süre önce Star Trek Online ismini de duymuştuk. Eğer duymayanlar varsa
haberleri olsun. Online oyunun yapımı sürerken, Star Trek: Legacy ortaya çıktı.
E3’te biraz gösteri yapan Legacy, ekran görüntüleri ve videolarıyla bir süre
oyalama yaptı. Sonrasında ortaya çıktı, PC ve X360’a konuk oldu.
Spock hatırına
Star Trek: Legacy, Vulcan’lı bir bilim adamı ve Borg’lar etrafından dönüyor.
Borg’lar için ufak bir hatırlatma yapacak olursak Picard’ı kaçırıp kendileri
gibi yapmaya çalışan düşman ırktı. Organik canlıları yarı robot hale
getiriyorlardı. Bir açıdan Quake’teki Strogg’lara benziyorlar. Legacy içinde
klasik Uzay Yolu gemileri bulunuyor ki; Next Generation, Enterprise, Deep Space
Nine ve Voyager’dan gördüğümüz tanıdık gemileri idare ediyoruz. Maceraya ilk
olarak Kaptan Archer olarak başlayacağız. Archer ayrıca Borg’larla karşılaşıp,
çarpışan ilk kaptandı. Archer dışında; Kirk, Picard, Sisko ve Janeway gibi Uzay
Yolu’daki diğer tanıdık kaptanları da canlandıracağız.
Gemimizi dışardan görüyoruz. Belli görevleri yaparak senaryoda ilerliyoruz.
Görev dediklerim aslında bildiğimiz klasikler olarak da tabir edilebilir. Bir
istasyonu koruma, federasyonun başka gemisine yardım etme, gezegen tarama vs…
olarak değişiyor. Ancak yaptıklarımız genelde aynı. Görev yerine git, iki üç
düşmanla kapış ve görevi bitir. Oyunun savaş bölümü en hantal kısmı. Elimizin
altında büyük bir savaş gemisi var, evet seri ve çabuk manevra yapmasını
beklemiyorum. Ama gereğinden fazla ağır kalabiliyor. İşin diğer kötü yönü
manevra yaparken fareyle duruma müdahale edilmemesi. Şöyle ki; bir düşman avcıyı
kilitlediniz. Kilitledikten sonra gemi onun gideceği yöne göre ağır ağır manevra
yapıyor. Hatta kilitleme olayı bir süre sonra donuyor ve gemiz hareketsiz
kalabiliyor. İşte saldırı ve savunmada ben otomatik değil, direk olarak elle
olmasından yanayım. Böylece ince manevralar yapma imkanı olabilirdi ve rahat
olurdu.
Farklı sınıflar
Senaryo gereği yönettiğimiz ana gemimiz var (Senaryo gidişatına göre değişiyor).
Ancak yanımızda bize refakat edebilen 3 tane daha uzay gemisi oluyor.
İstediğimizi seçip kontrol etme imkanına sahibiz. İstersek hepsine aynı anda da
komut verebiliriz. Klavyenin 1, 2, 3 ve 4 tuşları dört gemimiz için atanmış.
Direk olarak buradan seçim yapabilir veya “5” tuşuna basıp hepsini seçme
imkanımız var. Böylece hepsine aynı anda emir verebiliriz. Başka bir uzay
gemisini kontrol ederken, asıl geminizi sakın unutmayın. Yok olursa oyun
bitiyor. Ayrıca görev yaptıktan sonraki aralarda, elimizdeki gemileri satabilir;
daha iyi ve güçlü bir model alabiliriz. Düşmanlar aslında zor değil. Fakat savaş sisteminin hantallığı nedeniyle ufak
avcı gemileri dert olabilir. Küçük ve hızlı olduklarından can sıkıcılar. Ancak
büyük gemiler de durum biraz daha tersi. Hiç değilse ufak avcılar gibi çok hızlı
değiller, bu yüzden ateş ettiğimizde tutturma imkanımız var. Rakip olarak
genelde Klingon, Romulan ve Borg’larla kapışıyoruz. Silah olarak lazer ve
torpido kullanabiliriz. Ancak tavsiyem genelde ilk saldırı için lazer. Lazerle
düşmanların koruma kalkanlarını yok edip, son vuruşu torpidoyla yapmak en
isabetlisi. Düşmanlarda olduğu gibi bizim gemilerimizin de korunma kalkanları
var. Bir süre sonra bu kalkanlar yok oluyor ve gemimiz hasar alabilir. Bu
durumlar tamir üniteleriyle gerekli yeri tamir ettirebiliriz. Ayrıca tamir ve
bakım istasyonları da mevcut. Buralara gemilerimizi sokup, baştan aşağı tamir
ettirebiliriz.
Multiplayer
Star Trek: Legacy içinde Multiplayer ve Skirmish mod’ları bulunuyor. Oyunun
yaması yüklü olsa bile, Multiplayer maçlarına bağlandığınız zaman sizi oyundan
atabiliyor. Skirmish mod’un da ise kendinizin seçtiği gemilerle, gene kendinizin
seçtiği (Klingon, Romulan veya Borg’lar arasından) düşman gemileriyle
kapışabilirsiniz. Bu durum biraz zaman geçirmek için iyi olsa da, bir süre sonra
sıkıyor ve harita sayısı yeterli değil.
Görev yerlerine isterseniz oyun içinden gidebilirsiniz. İsterseniz harita
ekranına girip, görev alanını işaretleyerek harita kısmından gidebilirsiniz.
Gidilen yere “Warp” hızında çabucak ulaşabilirsiniz. Ancak Warp’a çıkmak için
ufak bir süre geçmesi gerekiyor. Süre dediğim zaten uzun değil, kısa. Direk
olarak tuşa basıp, Warp’a çıkmak olmuyor.
Görüntü ve ses
Grafikler konusunda oyun pek iç açıcı değil. Ne yalan söyleyeyim pek hoşuma
gitmedi şahsen. Genel olarak gemilerin tasarımı üstünde durulmuş. Orijinal
haliyle gemileri Legacy içinde görüyoruz. Fakat aynı şeyi uzayın tasarımı ve
gezegenler için söyleyemem. Uzay bir boşluk, fakat oyunda tamamen bir hiçliğe
dönmüş. Freelancer oynadığım zaman etrafa baktığımda uzayda olduğumu
hissederdim. Ama Legacy’de bu durum ne yazık ki yok, uzayda hissettirmekten bana
uzak geldi. Oyun içi grafiklere rağmen sinematikler hoş yapılmış. Senaryoyu
anlatmakta yeterliler. Seslerde efektler orta halli. Pek fazla üstünden
durulmamış gibiler, ancak böylesi bir oyun için yeterli olmuşlar. Ancak
seslendirmeler gayet akıcı ve güzel. Bu konuda iyi iş yapılmış.
Uzun lafın kısası Star Trek: Legacy ne yazık ki beklediğim Uzay Yolu oyunu
değil. Videolardan ve gelen ekran görüntülerinden biraz umudum vardı, fakat
bende hayal kırıklığı yaşattı. İstenilen yerde save edilmemesi ve görev başında
yapılan save insanın canını sıkıyor. Çünkü görevi veya geminizi kaybederseniz,
aynı şeyleri baştan yapmak zorunda kalıyorsunuz. Legacy’nin X360 versiyonunu
bilmiyorum, ama PC’ye port edildiği ortada. Uzay Yolu’nu seviyorsanız bir kere
oynanıp bitirilebilecek bir oyun. Onun dışında pek fazla tavsiye etmeyeceğim
orta halli bir yapım.