Star Wars – Empire at War
6 bölümlük muhteşem seri Star Wars, geçtiğimiz yıl muhteşem bir final ile
sona erdi! Böylelikle Darth Vader’ın hikayesi tamamlanmış oldu. Küçük ve
yetenekli bir çocuğun, önce oldukça başarılı bir Jedi’a, ardından çok güçlü bir
Sith Lord’una dönüşmesini büyük hayranlıkla izledik. Şimdilerde bu efsane
serinin yaratıcısı George Lucas, Indiana Jones’un yeni filmi üzerinde çalışıyor.
Maalesef yakın zamana kadar herhangi bir Star Wars projesi ortalarda olmayacak.
Yine de hikayenin fanları üzülmesinler, Lucas’ın aklını kurcalayan bazı projeler
bulunuyor. Umuyoruz ki Lucas, Episode 3: Revenge of the Sith’in bıraktığı tadı
kaybetmeden, yeni projelere yelken açar.
Serinin fanları sadece filmlere değil, film ile ilgili tüm materyallere de büyük
ilgi gösteriyor. Hal böyle olunca da Star Wars motifli yemek takımlarından(!) ,
karakterlerin kostümlerine kadar bir çok öğe satışa sunuluyor ve ilgi görüyor.
Tabi oyun yapımcıları da bu muhteşem hikayeyi temel alıp, sayısız oyun
üretiyorlar. Bunların son halkası da Star Wars – Empire at War!
İsyancılar vs İmparatorluk güçleri
İlk olarak geçtiğimiz ay sonu yapımın demo’su yayınlandı. Oyunla ilgili ilk
fikirler olumluydu. Yalnız bir kaç yapay zeka hatası, biraz moralleri bozmuştu.
Artık Empire at War satışa sunuldu, umuyoruz ki demo’da karşılaştığımız
sorunları gidermiş olarak, bize Yıldız Savaşları’nın eşsiz atmosferini
yaşatabilir.
Oyunumuz, isyancılar(iyiler) ve imparatorluk güçleri(kötüler) arasında geçen
savaşı konu alıyor. Bu savaşın içinde filmlerden tanıdığımız simalar da
bulunuyor! Hatta savaşlarda aktif rol üstleniyorlar…
Güç kalkanları, lazer silahları, yıldız gemileri…
Star Wars: Empire at War açılır açılmaz, menü tasarımı ve arka plan dikkatimizi
çekiyor. Sanki bir uzay gemisinin kokpitinde gibiyiz. Önümüzden gemiler geçiyor,
lazerler, patlamalar vb… olaylar izliyoruz. Hemde daha menüdeyken. Hatta bazen
kaptırıp, şimdi ne olacak diye de baktığımız oluyor. Bazen ortalık öyle bir
duruluyor ve kısa bir süre sonra bir kargaşa bir kıyamet kopuyor ki, gerçekten
de hayretle izliyoruz. Options’a girmek için fonun bir anlık durgunluğundan
yararlanıyoruz(!)Burada başta grafik olmak üzere tek tek ayarlarmızı
yapıyoruz…
Eğer yapımın demo’sunu oynamadıysanız ilk olarak Tutorial sekmesine tıklamanızı
tavsiye ederim. Gayet ayrıntılı hazırlanan bu bölüm, oyuna alışmanız açısından
çok yararlı olacaktır çünkü EaW, klasik strateji yapıtlarına göre biraz karmaşık
bir arabirime sahip. Demo versiyonu bitirdiyseniz, tutorial yapmadan da çok
fazla zorluk çekeceğinizi sanmıyorum.
Single Player bölümüleri
Single Player’a tıkladığımızda karşımıza 3 seçenek çıkıyor. Sondan başa doğru
anlatmak gerekirse, ilk olarak Skirmish Battles’dan başlayacağız. Bu seçenek
bilindik Skirmish mod’u. Yani hazır olan birimlerimiz ile düşman ünitlerine
saldırıyoruz. Tabi haritayı vb… ayrıntıları önceden biz ayarlıyoruz. İkinci
seçenek Galactic Conquest. Burası skirmish’ten biraz daha farklı. Öyle ki harita
olarak seçtiğiniz galaksiyi ele geçirmeye çalışıyorsunuz. Tabi bunları yaparken
gezegenlerde bulunan düşman birimlerini göz ardı etmemek gerek. Aksi halde ele
geçirmeye gittiğiniz gezegenlerden eli boş, başınız eğik geri dönersiniz(!)Geldik New Campaign kısmına. Bu seçenek oyunun asıl hikaye mod’u. İster
İmparatorluğun korkunç güçlerini kontrol edip, isyancıları katlederek evreni
Sith’lerin yönetimine bırakabilir, ister de isyancılara katılıp, evreni
kötülerin yönetiminden kurtarmaya çalışabilirsiniz.
İsyanım var!
İsyancıları seçer seçmez, sıkı bir uzay savaşına atılıyorsunuz. 6 tane
imparatorluk tersanesini yoketmeniz gerekiyor. Bunu yaparken irili ufaklı
onlarca geminin saldırısına uğruyoruz. Açıkçası uzay atmosferi oldukça başarılı
bir şekilde verilmiş. Hele bir de tersanelerin yanlarındaki tankları
yokettiğinizde, onların sıralı patlamaları ve sonunda koca bir tersanenin yok
oluşu, göze oldukça hoş geliyor. Patlamanın ardından parçalara ayrılıp, her bir
parçanın farklı yönlere doğru ağır ağır yayılışını izlemek, gerçekten çok
keyifli oluyor.
Uzay savaşında, hedef olarak gösterilen üsse direk saldırmamalısınız çünkü
yapıların hasar noktaları farklılık gösteriyor. İlk kez demo’da şahit olduğumuz
bu özellik ile ateş açtığımız bölgeye göre farklı sonuçlar elde ediyoruz.
Örneğin uzay istasyonunun güç ünitesine saldırdığımız takdirde, onu savunmasız
bırakabiliyoruz. Hatta kimi bölgelere saldırarak, istasyonda büyük patlamalara
yol açıp, daha kısa zamanda hedefimizi yokedebiliyoruz.
Görevimizi tamamladıktan sonra bu sefer de masaüstü uzay ekranına geçiyoruz. Bu
bölümün kullanışı, alışık olduğumuz strateji oyunlarındakinden bir hayli farklı.
Ekranda çeşitli gezegenler görüyoruz. Bazılarının üzerinde resimler bulunuyor.
Herhangi birinin üzerine tıkladığınızda, gezegen hakkında kısa bir bilgi
görüyorsunuz. Ne tür koşullara sahip olduğu, ne kadar korunduğu ve kontrolünü
ele geçirdiğimizde bize yararının ne olacağı belirtiliyor. Herhangi bir gezegene
tıklayıp, mouse’un sürmeli tuşunu ileri doğru itersek, o gezegene daha yakından
bir bakış atıyoruz. Eğer sizin kontrolünüzde bir yer ise, üretmiş olduğunuz
birimleri ve yapıları görebilirsiniz. Ekranın üzerinde 3 filo bulunuyor. Bunlara
ürettiğiniz birimleri ekleyerek, savaş için sefere çıkabiliyorsunuz.
Biraz da ünite ve binaların nasıl üretildiğinden bahsedelim. Ekranın sağ altında
uzun bir yatay tablo var. Hemen sol başında ise turuncu ve mavi olmak üzere
Space Production ve Ground Production adında iki seçenek bulunuyor. Eğer
gezegeninizde asker veya zırhlı araç üretimi yapabilecek tesisleriniz varsa,
Space Production’dan uzay gemileri, Ground Production’dan ise asker ve tank
çıkartabilirsiniz.
Üretim yaparken düşmanınızı tanımak çok önemli, zira ünitelerin üzerine
tıkladığımızda hangi birime karşı etkili oldukları, hangisine karşı zayıf
oldukları belirtilmiş. Bunları göz önüne alarak üretim yaparsanız, düşman sizi
kolay kolay zorlayamayacaktır.
Ordular geri çekilin! Lord Vader geliyor!
İmparatorluk tarafını seçtiğimizde bizi bir sürpriz karşılıyor. Açıkçası daha
ilk görevde hemde görevin başında Darth Vader’ı kontrol edebileceğimizi hiç
tahmin etmiyordum. Simsiyah elbisesi, siyah uzun pelerini ve parlayan kaskı ile
Vader tam karşımızda! İlk görevimizde isyancılara ait komünikasyon merkezini ve
güç jenaratörünü yok etmemiz gerekiyor. Bunun için Lord Vader ve emrindeki AT-ST
Walker (hani şu uzun bacaklı robotlar) ve Stormtrooper’ları kullanacağız.
Açıkçası görev ilk başta AT-ST Walker’lar sayesinde kolay geçecek gibi gözüküyor
ama isyancılar bir türlü yakanızı bırakmıyor.
Komünikasyon merkezini yokettikten
sonra Vader ve birkaç Stormtrooper haricinde tüm birimleri jenaratöre gönderdik
ancak orada kötü bir sürpriz bizi bekliyordu. Jenaratör patladıktan hemen sonra
ufak çaplı bir ordu, AT-ST’leri ve Stormtrooper’ları hezimete uğrattı. Geriye
sadece bir kaç asker ve Lord Vader kaldı! Jenaratörün infilakından sonra,
üzerindeki güç kalkanı yok olan üsse bir kaç kişi ile saldırmak zorunda kaldım.
Çok geçmeden Stormtrooper’lar yok edildi ve geriye sadece Vader kaldı! O an
Vader’ın korkunç gücüne şahit oldum. Bir kere ışın kılıcını çıkarttı mı, lazer
silahlarının ona hiç bir etkisi olmuyor çünkü gelen lazerleri geriye savuruyor.
Kısa sürede çevrede bulunan isyancıları, Lord Vader ile temizledikten sonra bu
sefer de binaları yok etmek üzere saldırıya geçtim! Açıkçası Vader’ın güçleri
şaşırtıcı derecede fazla! Binaya ne yapabilir diye beklerken, ‘Crush’ gücünü
kullanarak binaya yaklaşmadan parçalamaya başladı! Bu şekilde tüm üssü perişan
ettikten sonra sıra geldi Jenaratör hezimetinin intikamını almaya(!) Darth Vader
öyle güçlü ki, tanklar, askerler… ona zarar vermek konusunda oldukça yetersiz
kalıyorlar. Vader kısa sürede hedefini yok ediyor!
Her iki tarafın da birimleri tahmin edeceğiniz üzere, düşmana göre büyük oranda
değişiklik gösteriyor. Sıkı bir savunma veya sıkı bir hücum için iki tarafında
birimlerini iyi tanımanız gerekiyor.
Galakside huzurumuz kalmadı
Empire at War’ın demo’sunda gördüğümüz bazı hatalar vardı. Bunların demo’da
kalıp ebediyete gömülmelerini diliyorduk. Oyun elimize geçince gördük ki, bu
hatalar kalıcıymış! Öyle ki yapay zeka hataları aynen duruyor ve hatta daha
fazlalarıyla karşılaştım. Örnek olarak 2 ordu ile gelip, birinci orduyu
saldırmak istediğiniz üssün yakınındaki düşmanlara gönderip, diğerini de üssün
kendisine gönderdiğimde, şöyle bir sonuç ile karşılaştım! Üsteki tüm düşman
birimleri, üsse saldırına değil, yakındaki düşmana saldırana gittiler! Bu kadar
da değil. Orada cereyan eden savaşta düşman galip geldi ancak üsse saldıran
birimleri yok etmek için geri dönmediler! Adeta kendi merkezlerinin
yokoluşlarını izlediler!
Bir başka sorun da askerlere verilen emirlerde! 3B olarak tasarlanan haritalarda
irili ufaklı tepeler bulunuyor. Örnek olarak, bir tepenin üstündeki binaya ateş
açmaları için askerlerinize emir veriyorsunuz. Ellerinde lazer silahları olduğu
için binaya çok yaklaşmadan ateş açmaları gayet normal. Ancak aradaki tepeyi hiç
hesaba katmayan askerler, tepenin aşağısından ateşe başladılar. İsnisnasız tüm
lazerler, tepeye isabet ediyor! Uzun lafın kısası yapay zeka yükekliğe duyarlı
değil. Herşeyi aynı düzlemde zannerderek ateş açıyor. Umuyoruz ki bu hata yama
ile düzeltilebilir.
Başka bir hataya da Darth Vader’ın Force Push gücünde rastladım. Normal
şartlarda bu gücün etki alanındaki tüm düşman askerlerinin geriye doğru
savrulması gerekiyor. Buna karşın sıklıkla bazı askerlerin etkilendiğine,
bazılarının ise Vader’ın hemen yanında olmalarına karşın savrulmadıklarına şahit
oldum. Neden kaynaklandığı belli olmayan bu problem için de yama şart diyoruz…
Film tadında oyun
Oyunun en güzel özelliklerinden biri de Cinematic Camera. Tıkladığınızda çeşitli
açılardan birimlerinizi görüyorsunuz. Eğer savaş anında tıklarsanız, oldukça
keyifli sahneler yakalamanız olası. Eğer sadece tek bir ünite için sinematik
almak istiyorsanız, mouse ile dilediğiniz üniteyi seçip, ‘c’ tuşu ile o birime
sabit kamerayı çalıştırabiliyorsunuz. Böylelikle oyunu farklı bir açıdan
seyretmiş olacaksınız.Kameradan söz açılmışken, oyunun görüş açısı da son derece başarılı. İsterseniz
ünitelerin dibine kadar yaklaşabiliyorsunuz ya da o kadar uzaktan
bakabiliyorsunuz ki, koca bir oyun haritasını tamamen görebiliyorsunuz. Hatta o
kadar uzak bir açıyla bile oynayabilirsiniz.
Ne gördük neler duyduk?
Petroglyph’in ilk oyunu olma özelliğini taşıyan SW: EaW’dan, grafiksel olarak
çok fazla birşey beklemeyin. Özellikle geçtiğimiz aylarda satışa sunulan Age of
Empires 3’ün grafiklerinin yanında Empire at War biraz sıradan kalıyor. Bir kere
grafiklerde ayrıntıya pek yer verilmemiş. Ünitelere yaklaştığınızda, özellikle
bildik Yıldız Savaşları karakterleri birebir hazırlanmış fakat diğer sıradan
birimler için ayrıntıdan söz etmek zor. Görev gereği destek birim
isteyebiliyoruz. Çağırdığımız üniteleri uzay gemileri getiriyor. Onların da
görünüşleri çok başarılı sayılmaz.
Zemin kaplamaları uzaktan göze hoş geliyor ancak yaklaştığınız da pek de
başarılı sayılmazlar. Çevredeki ağaçlar, binalar ve deniz gibi görsellerde de
EaW, biraz zayıf kalıyor. Ancak şunu belirtmek gerek ki, uzay görevlerindeki
patlama efektleri çok başarılı! Muhtemelen Petroglyph bu konuda epey uğraşmış ve
ortaya şahane patlama efektleri ve yine aynı güzellikte parçalanan yapılar
çıkmış!
Seslerden bahsedecek olursak, genel birim sesleri gayet iyi. Özellikle seriden
tanıdığımız karakterler için ayrıyetten uğraşılmış! Vader’ın nefes alıp verişi
ve konuşması gayet başarılı. Ancak oyunun asıl ön plana çıkan yönü, müzikleri!
Star Wars serisinin, John Williams tarafından hazırlanan şahane müzikleri,
EaW’da da kullanılıyor! Hal böyle olunca oyunun atmosferine girmek kolaylaşıyor!
O havayı bulabildik mi?
Muhtemelen oyunla ilgili en çok merak edilen özellik, Star Wars havasını
yansıtıp, yansıtamayacağıydı. Açıkçası Empire at War’un grafiksel yönden
zayıflıkları olsa da, bizi Yıldız Savaşları evreninin içine sokmayı iyi
beceriyor. İsyancıları seçtiğinizde R2D2’dan Han Solo’ya kadar seride
tanıdığımız bir çok karakteri görme ve yönetme fırsatı elde ediyoruz.
İmparatorluk kuvvetlerini yönetirken ise Dath Sidius’dan Darth Vader’a ve hatta
bir çok filo komutanına kadar, sayısız karakteri görebiliyoruz. Bu ünitelerin
katıldığı savaşlar çok keyifli oluyor. AT-ST Walker’ların gölgesinde
Stormtrooper’lar emirlerinizi yerine getirmeye çalışırken, isyancı birliklerinin
her adımınızda karşınıza çıkması, hele bir de Lord Vader’ı korkunç kudretini
kullanıp, koca olduları dize getirme keyfi… açıkçası SW konulu bir strateji
oyununun bu kadar ilgimi çekeceğini düşünmemiştim. İster İsyancılara katılıp,
evrende huzuru sağlayın ister de İmparatorluk kuvvetleri ile evreni ateşe ve
karanlığa gömün!
Hangi sistemle oynayabilirim?
Star Wars – Empire at War için minimum sistem gereksinimleri bir hayli düşük.
Öyle ki, 1GHz işlemci, 256 MB RAM, 32 MB ekran kartı, oyunu minimum performans
ile çalıştırmanıza yetecektir. Yapımcılar tarafından önerilene bakacak olursak,
kimi oyunlar için minimum gereksinim olan bir sistem; 2GHz işlemci, 512 MB RAM
ve 64 MB ekran kartı ile oyunu rahatlıkla oynayabiliyoruz. Bizim kullandığımız
sistem, önerilen sistemin biraz üzerinde. Tahmin edeceğiniz üzere EaW’ı
kolaylıkla çalıştırdık. Zaten grafiksel yönden biraz zayıf kalan oyunun, çok
fazla sistem gerektirmemesi gayet normal.
Gemiyi sağa çek, inecek var!
Oyunla ilgili son yargımız olumlu. Star Wars efsanesini tüketmek istemeyenler
için yeni bir ürün Empire at War! Size filmlerde yaşadığınız atmosferi
verebilecek başarılı bir strateji oyunu hazırlamış yapımcılar. İyilerin ve
kötülerin mücadelesine Star Wars penceresinden bir bakış atmak için alın ve
oynayın bu oyunu. Açıkçası hiç bir oyunda kötü tarafı seçmek bu kadar ilgimi
çekmemişti. Şimdi ben Lord Vader ile Dantooine gezegenini ele geçirmeye
gidiyorum. Eğer türe ve Star Wars’a ilginiz varsa EaW’ı sakın kaçırmayın. Oyuna
dalıp gerçek hayatı unutmayın…