İlk Force Unleashed piyasaya çıktığında, Star Wars fanatikleri tarafından farklı yorumlar almıştı. Bazıları hikayenin, orijinal üçlemeye zarar verdiğini iddia ediyor, diğerleri ise hikayeye farklı bir bakış açısı katıldığı için memnun olduklarını belirtiyorlardı. Bir devam oyunu bekleniyor ve bu oyunda iki tarafında memnun edilmesi LucasArts’ın amaçlarından biriydi.
2009 Spike Video Oyun ödülleri töreninde fragmanı gösterilen Force Unleashed 2, o dönem fanlar arasında büyük bir heyecan yaratmıştı.
Klonsun sen! Klooon!
Force Unleashed serisinin başlangıcında Galen Marek’le tanışıyorduk. Darth Vader, Galen Marek’in babasını öldürüp çocuğu öğrencisi olarak yanına alıyordu. Kendisine Starkiller adını veren Vader –ki Star Wars’ın orijinal senaryosunda Skywalker yerine Starkiller ismi kullanılmıştır- onu Jedi’lara karşı kullanmak için eğitiyordu. Ancak Galen’in içinde her zaman iyi bir taraf kalmıştı. Force Unleashed’de Galen’in Vader’dan kurtulmaya çalışması ve asilere yardım etmesi konu ediliyordu. En sonunda ise arkadaşlarını korumak ve galaksinin barışı adına kendisini kurban ediyordu.
Force Unleashed 2 ise hikayeyi kaldığı yerden devam ettiriyor. Oyunun başında Galen’i tekrar görüyoruz. Ancak Darth Vader size Galen olmadığınızı, onun bir klonu olduğunuzu söylüyor. Oyun ilerledikçe de hatıralarınız gözünüzün önüne sık sık geliyor.
Oyunda orijinal üçlemeden Boba Fett ve Yoda gibi karakterlerle de karşılaşıyoruz. Ancak bu karakterlerin hikayeye etkisi pek yok. Galen’in –ya da klonunun- çeşitli güçleri var. Bunlar artık alışılagelmiş Güç’ler. İtme, kavrama, yıldırım gibi çeşitli Güç metodlarını istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. Bunun dışında ilerlerken bulduğumuz ışın kılıcı kristalleriyle de farklı kombinasyon yaratabiliyoruz. Örneğin ışın kılıcınızda sağlık veren bir kristal bulunuyorsa, her ışın kılıcıyla öldürdüğünüz düşmanla birlikte sağlığınızda bir artış olabiliyor. Aynı şekilde daha fazla zarar verme ya da Güç barınızı daha hızlı doldurabilme ve benzeri kristalleri oyun ilerledikçe kullanabiliyorsunuz.
Ben bir garip klonum
Genellikle düşmanlarınız Stormtrooper’lar ya da çeşitli robotlar. Bu dövüşlerde ister tek bir Güç özelliğini kullanabilir ya da bu özellikleri ışın kılıcınızla birleştirebilirsiniz. Dövüşler oldukça estetik ve hareketli gözüküyor. Yapabildiğiniz bazı özel hareketlerde kamera açısı değişiyor ve sinematik bir etkiyle birlikte Galen’i bir Star Wars filmi izler gibi izliyorsunuz. Bunlardan bazıları interaktif halde bulunuyor. Yani bir robotla karşı karşıya geldiğinizde ve ona iyice zarar verdiğinizde, bitiriş hareketi için sizden çeşitli tuşlara zamanında basmanız isteniyor. Bu özellik, genellikle Boss dövüşlerde ön plana çıkıyor.
Düşmanlarınızdan hangisine saldırdığınız ya da eşyalardan hangisiyle etkileşime girdiğiniz, etraflarında çıkan açık mavi bir çizgiyle belli oluyor. Ancak bu durum bazı dövüşlerde zorluk yaratabiliyor. Öncelik vermeniz gereken bir düşmanın yanındaki önemsiz başka bir düşmana vurabiliyor ya da Güç özelliğini onun üzerinde kullanabiliyorsunuz. Bu gibi durumlarda yapabileceğiniz pek bir şey yok.
Bölüm tasarımları çoğu zaman ilgi çekmese de, orijinal üçlemelerden görebildiğimiz bazı yerler ilgi çekici olabiliyor. Örneğin oyuna her zaman yağmur yağan Kamino’da başlıyoruz ve yağmurun etkilerini bir çok kaplamanın üzerinde görebiliyoruz. Zaten grafiksel anlamda modelleme ve kaplamalara baktığımızda, ne kadar iyi olduğunuz anlayabiliyoruz. Karakterlerin kıyafetlerindeki detaylar, üzerlerine düşen yansımalar; bir Star Wars oyununda bugüne kadar gördüğünüz en iyi görüntülere hazır olun diyebilirim. Ara sahneler de oldukça iyi yapılmış. Kamera açılarının akıllıca kullanımı, bu işte George Lucas amcamızın da parmağı olduğu fikrini aklmıza getiriyor.
Vader’ın tükenmeyen öğrencileri
Sinematiklerin bahsettiğim ara sahnelerle bütünlüğü, yapaylık hissini ortadan kaldırmaya yetiyor. Ancak Star Wars: Force Unleashed 2, bize hikaye anlamında bir yenilik sunamıyor. İlk oyunda Vader’dan kurtulmaya çalışan ve ona karşı savaşan Galen, bu oyunda da klon da olsa –belki de değildir kimbilir..- yine aynı şekilde Vader’ı altetmeye çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında ne orijinal üçlemeye sadık kalanlara, ne de yeni bir hikaye bekleyenleri memnun edebiliyor Force Unleashed 2. Her anı aksiyon dolu da olsa, farklı bir hikaye örgüsü, en azından ilk oyunu oynayanları tatmin edebilirdi. Bu yüzden büyük bir boşluk yaratıyor.
Bölümlerde karşımıza çıkan farklı sahneler, bizi tekrar tekrar denemeye sevk eden cinsten. Özellikle arenada karşınıza çıkacak büyük –biraz fazla büyük- yaratığa karşı verdiğimiz mücadele sizi koltuğa çivilemeye yetiyor.
Seslendirmeye baktığımızda, söz konusu LucasArts gibi bu alanda uzman bir şirket olunca, ister istemez daha fazlasını bekliyorsunuz. Ama karakterlerin seslendirmeleri beklenenden daha zayıf. Bunu en azından John Williams’ın melodileri ve ışın kılıcımızın sesleri, biraz olsun bastırıyor.
Star Wars Force Unleashed 2, hikaye açısından pek fazla yenilik vermese de, oldukça eğlenceli ve göze güzel gelen bir oyun. Sadece hikayeyi bitirmekle kalmayıp, ardından çeşitli görevler yapabileceğiniz Challenges kısmı da oyunu daha uzun süre oynamanızı sağlıyor. Eğer yeni bir hikaye aramıyor ancak iyi vakit geçirmek ve görsel bir Star Wars şöleni izlemek istiyorsanız, Force Unleashed 2’yi kaçırmayın.
